1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. GÜÇ-SEN PROTESTO ETTİ
GÜÇ-SEN PROTESTO ETTİ

GÜÇ-SEN PROTESTO ETTİ

(Güç-Sen), Gazimağusa Limanı’ndaki çevre kirliliğine dikkat çekmek amacıyla bugün eylem yaparken, Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hamit Bakırcı, sorunun en kısa zamanda çözülmesi için çalışma yapılacağını açıkladı.

A+A-

LİMANDAKİ DÖKME YÜKLER PROTESTO EDİLDİ 

EMİN: “İNSAN SAĞLIĞI CİDDİ TEHDİT ALTINDA”

BAKIRCI: “SORUNUN EN KISA ZAMANDA ÇÖZÜLMESİ İÇİN ÇALIŞMALAR YAPILACAK”

KÖRCEĞEZ: “GAZİMAĞUSA LİMANI HALKIN SAĞLIĞINI TEHDİT EDİYOR”

ÖZKARDAŞ: “SORUN ÇÖZÜLMEZSE LİMANIN ÇALIŞMALARINI DURDURACAĞIZ”

SEYİS: “YEKİLİLERİ GÖREVE DAVET EDİYORUZ”

Gümrük Çalışanları Sendikası (Güç-Sen), Gazimağusa Limanı’ndaki çevre kirliliğine dikkat çekmek amacıyla bugün eylem yaparken, Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hamit Bakırcı, sorunun en kısa zamanda çözülmesi için çalışma yapılacağını açıkladı.

Gazimağusa Limanı’nda gemilerin hayvan yemi, arpa, buğday, mısır, küspe ve çimento gibi dökme yükleri tamamen ilkel yöntemlerle boşalttığını ifade eden eylemciler, hükümet yetkililerinden Gazimağusa Limanı’ndaki olumsuzlukların iyileştirilmesi yönünde radikal kararlar almalarını istedi.

Gazimağusa Limanı’nın Cambulat Kapısı girişinde saat 09.00’da toplanan eylemciler, dökme yüklerin boşaltıldığı yerlere yürüdü. Güç Sen Başkanı Erol Emin burada sorunlar hakkında basına bilgi verdi ve birkaç yük boşaltım yerinin ziyaret edilmesinin ardından Gazimağusa Limanı’ndaki Gümrük Dairesi önünde basın açıklaması yapıldı. 

Güç-Sen’in eylemine, Kamu-Sen, KTAMS, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, Dev-İş, DAÜ-BİR-SEN, KTÖS, KTOEÖS, MS Derneği, Bio-Der, Liman-Sen, Mağusa İnisiyatifi, Kıbrıs Türk Çevre Platformu, Emek-İş, Devrimci Genel İş başkan ve temsilcileri katılarak destek verdi.

EMİN

Güç-Sen Başkanı Erol Emin, 2006 yılından bu yana dökme yüklere karşı mücadelelerinin devam ettiğine işaret ederek, Çevre Dairesi’nin dökme yüklerin insan sağlığına zararları konusundaki yazısını okudu.

Dünyanın hiçbir yerinde bu uygulamanın kalmadığına işaret eden Emin, sadece limanda çalışanların değil, bölge halkının ve tüm Mağusa halkının  kirlilik ve hava kirliliğinden olumsuz etkilendiğini kaydetti.

Liman yakınında başta Karakol İlkokulu olmak üzere bir çok okul ve yerleşim yeri bulunduğuna dikkat çeken Emin, çocukların ve insan sağlığının ciddi bir tehdit altında olduğunu vurguladı.

Dökme yüklerden çıkan tozların, kalp rahatsızlıkları, solunum yolu hastalıkları ve kanser gibi bir çok hastalığa davetiye çıkardığını anlatan Emin, Kıbrıs’ın en önemli konumuna sahip Mağusa Limanı’nın endüstri ve kirli sanayi merkezine dönüştürülerek adeta Akdeniz’in çöplüğü haline geldiğini savundu.

Liman çalışanlarının hayatlarının hiçe sayıldığını da iddia eden Emin, yeni hükümetten sorunun bir an önce çözülmesini istedi.

KÖRCEĞEZ

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Çevre Sekreteri Ahmet Körceğez de, Gazimağusa Limanı’ndaki uygulamanın çağdışı olduğunu söyleyerek, dökme yüklerin insan sağlığı üzerinde yarattığı olumsuzluklara dikkat çekti.

Amaçlarının Gazimağusa Limanı’ndaki soruna dikkat çekmek olduğunu ifade eden Körceğez, dökme yüklerden çıkan tozların özellikle akciğer enfeksiyonları, alerji, astım olmak üzere, bir çok hastalığa davetiye çıkardığını anlattı.

Gazimağusa Limanı konusunda acil önlemler alınması gerektiğini vurgulayan Körceğez, hükümetten çevreci bir yönetim anlayışı benimsemesini istedi. Körceğez, Güç-Sen’in mücadelesinin tüm halkın mücadelesi olduğunu sözlerine ekledi.

BAKIRCI

Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hamit Bakırcı da, Gazimağusa Limanı’nı ziyaret ederek, Güç-Sen Başkanı Erol Emin’den sorunlar hakkında bilgi aldı.

Bir hafta önce ekibiyle Gazimağusa Limanı’nı ziyaret ettiklerini ifade eden Bakan Bakırcı, dökme yüklerin bütün Mağusa’yı olumsuz yönde etkilediğini, sorunun çözümlenmesi için en kısa zamanda çalışmaların yapılacağını kaydetti.

Çevre Dairesi yetkililerinin konudan haberdar olduğunu ve dökme yüklerin boşaltılmasıyla ilgili olarak ilgililere 13 Ekim’e kadar süre verildiğini, sürenin dolması ardından olayı yeniden değerlendireceklerini kaydetti.

Gazimağusa’a Limanı’ndaki sorunun sadece Gazimağusa halkını değil, herkesi, tüm halkın sağlığını ilgilendirdiğini ifade eden Bakırcı, toplumda bu bilincin yaratılması gerektiğini söyledi.

Teknik konuların uzmanlarla görüşüp değerlendirileceğini vurgulayan Bakan Bakırcı, süre bitiminde sorunların çözülmemesi halinde yasal mevzuatın uygulanacağını sözlerine ekledi.

ÖZKARDAŞ

Kamu Sen Başkanı Mehmet Özkardaş da dökme yük konusunun çok uzun yıllardır çözümlenmemiş bir sorun olduğun işaret ederek, dökme yüklerden çıkan tozların Gazimağusa’yı zehirlediğini savundu.

Geçmiş hükümetler döneminde dökme yükler konusunda alınan bir takım kararlar olduğunu ifade eden Özkardaş, kararların hiç birinin uygulanmadığını, yeni hükümetten beklentilerinin ise bu soruna en kısa zamanda çözüm bulması olduğunu vurguladı.

Gazimağusa’nın kanser vakarlının en çok görüldüğü yerlerden biri olduğuna dikkat çeken Özkardaş, arpa, buğday, hayvan yemi ve çimento tozlarının Mağusa’nın üzerini kapladığını kaydetti.

Limanda çalışanlar için de hiçbir önlem alınmadığına dikkat çeken Özkardaş, hükümetin aldığı kararların arkasında durmasını istedi.

SEYİS

Dev-İş Başkanı Mehmet Seyis de, Gazimağusa Limanı’ndan kaynaklanan çevre kirliliğine dikkat çekerek, filtrelemenin çözüm olmadığını söyledi.

Dökme yüklerin ya paketli, ya da büyük çuvallar içinde gelmesi gerektiğini vurgulayan Seyis, yetkilileri göreve davet etti.
 
Limanın gezilmesi ve konuşmalar ardından, Güç-Sen Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu Barış Doğanbay basın bildirisini okudu.

BASIN BİLDİRİSİ

Bildiride, Gazimağusa Limanı’nda yıllardır süren teknik donanım ve teknoloji eksikliğine, iktidarlardan kaynaklanan çözümsüzlükler ve insan sağlığını hiçe sayan davranışlara dikkat çekildi.

Yanlış uygulamalar sonucunda liman çalışanlarının sağlıklarının her geçen gün kötüye gittiğine ve hatta bazı ölümler yaşandığına işaret edilen bildiride, Güç-Sen’in 2006 yılından bu yana sağlığı ve yaşamı doğrudan tehdit eden kirliliğe ve duyarsızlığa karşı, limanda örgütlü diğer sendikalar ve Mağusa’da örgütlü sivil toplum örgütleriyle birlikte mücadele ettiği belirtildi.

Limana gemilerle gelen dökme yük olarak tabir edilen hayvan yemleri, arpa, buğday, mısır, küspe ve çimentonun tamamen ilkel yöntemlerle tahliye edildiği vurgulanan bildiride, tahliye esnasında Gazimağusa Limanı’nın göz gözü görmez, nefes alınamaz noktaya gelerek, yaşanmaz bir yer halini aldığı kaydedildi.

Bildiride, çimento fabrikalarında yapılan yüklemede etrafa savrulan tozun, başta limanın yanı başında yer alan Karakol İlkokulu olmak üzere, tüm çalışanları ve Mağusa halkını zehirlediği savunuldu.

Limanda yer alan yüzer havuzlu tersanelerde, tonlarca boya, kimyasal maddenin kullanıldığı ve denizin kirletildiği işaret edilen bildiride, bu atıkların denizlerdeki biyolojik yaşamı tehdit ettiği ifade edildi.  
 
Hurdaların da limanda tamamen kontrolsüz ve tehlike arz edecek şekilde taşındığı belirtilen bildiride, hurdaların gemilere ilkel yöntemlerle yüklendiği kaydedildi.

2010 yılında ülkeye sokulan devasal rafineri parçalarının Serbest Liman ‘da bulunan özel bir şirketin alanına bırakıldığına işaret edilen açıklamada, “Karakol İlkokulu’nun arkasına denk gelen yerde muhafaza edilen devasa parçaların yanında, içerisinde ne olduğu bilinmeyen ve açıklanamayan onlarca konteynır bulunmaktadır” denildi.

Serbest Liman bölgesinde bulunan binlerce litrelik alkol tanklarının, olası bir kazada patlamaya hazır bomba halinde olduğu iddia edilen bildiride, Mağusa Limanı’ndaki çevre katliamına sadece özel şirketlerin değil, devlete ait tesisin de katkısı olduğu ileri sürüldü.

Serbest Liman Bölgesi’nde Karayolları Dairesi’ne ait  katran tankları da bulunduğu belirtilen bildiride, bu tanklardan özellikle yaz aylarında sıcağın da etkisiyle denize katran sızıntısı olduğu kaydedildi.

Bildiride, geçmiş hükümetler döneminde alınan bazı kararlar olmasına karşın Gazimağusa Limanı için herhangi bir çalışma yapılmadığı kaydedilerek şu ifadelere yer verildi:

“Mevcut hükümet yetkilileri hiç zaman kaybetmeyip, özelleştirmeyi çözüm olarak görmeden, limandaki sendikalar ve sivil toplum örgütleri ile temasa geçerek Mağusa Limanı’ndaki olumsuzlukların iyileştirilmesi yönünde radikal kararlar üretmeli.

Güç-Sen olarak, diğer sivil toplum örgütleriyle ortak hareket ederek, yasaları hiçe sayanlara ve liman konusundaki olumsuzluklara karşı duyarsız kalan hükümete karşı, sivil itaatsizlik ve grev dahil bütün mücadele yollarını deneyeceğimiz  yönünde ilgili tarafları ve hükümeti şimdiden uyarıyoruz.”

KTMMOB BİLDİRİ YAYIMLAYARAK EYLEME DESTEK BELİRTTİ 

Öte yandan KTMMOB de bir bildiri yayımlayarak, Güç-Sen’in eylemine destek belirtti.

Bildiride Mağusa kenti için daha somut strateji ve planlamaların yapılması gerektiğine işaret edilerek, Gazimağusa Limanı’nın çok aktörlü ve çok kapsamlı bir yeniden yapılanma sürecine girmesi gerektiği vurgulandı.

Yükleme ve depolama tekniklerinin modernize edilmesi, işçi sağlığını tehdit eden unsurların İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası gereğince denetlenmesi gerektiği vurgulanan bildiride, bazı önerilerde bulunuldu.

Öneriler şöyle sıralandı:

“Liman bölgesinde, yükleme, boşaltma ve depolama dışında endüstriyel atıklar ve kirlilik yaratacak  faaliyetlerin yasaklanması, mevcut endüstriyel faaliyetlerin kentin endüstriyel alanlarına kaydırılması.

Serbest liman bölgesi içinde yer alan denetimsiz özel alanların kaldırılması.

Sur duvarları ve diğer kültürel miras dokularının liman faaliyetlerinden ayrışması ve korunmalarına yönelik önlemler alınması.

Stratejik kentsel planlama biriminin oluşturulması ve kent için yapısal reformların bir an önce üretilmesi.”

Bildiride, KTMMOB’nin Mağusa’nın en önemli kentsel değerlerinde olan liman bölgesine dair kamusal, bütüncül ve paydaşların ortaklaşa üreteceği çözümlere destek vereceği vurgulandı.

Tak

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.