SCHUMSKIY GİDERAYAK AÇIKLADI... 2,5 MİLYAR EURO’LUK KREDİ YENİDEN YAPILANDIRILIYOR

“KIBRIS’LA ÇOK SIKI İLİŞKİLERİMİZİ SAVUNMA ALANINDA BİLE KORUYORUZ, NE KADAR SAVAŞ GEMİMİZİN KIBRIS’I ZİYARET ETTİĞİNİ GÖREBİLİRSİNİZ”

“HEPİMİZ EKİM AYINDA MÜZAKERELERİN YENİDEN BAŞLAMASINI BEKLİYORUZ”

“5 YIL ÖNCE BURAYA GELDİĞİMDE KIBRIS SORUNUNDA BİR ŞEY OLABİLECEĞİ KONUSUNDA DAHA İYİMSERDİM”

“ARDILIM, KARİYERİNE 1973’TE KIBRIS’TA BAŞLAYAN STANİSLAV OSATSİ”

PUTİN’İN 15 MART’TA ANASTASİADİS’LE GÖRÜŞMEME NEDENİ...

Rusya’nın Güney Kıbrıs’taki Büyükelçisi Vyacheslav Shumskiy Rusya’nın Güney Kıbrıs’a 2011’de vermiş olduğu 2,5 milyar Euro tutarındaki kredinin yeniden yapılandırılması konusunda iki ülke arasında bir anlaşma taslağı oluşturulduğunu açıkladı.

Simerini, görev süresi biteceğinden ay sonunda Güney Kıbrıs’tan ayrılacak olan Schumskiy ile yaptığı söyleşiyi “Kredinin Yeniden Yapılandırılmasına Doğru... Vyacheslav Shumskiy: Kıbrıs Çok İyi Bir Ekonomik Merkez Olmaya Devam Edecek... Sarris’in Moskova’ya Götürdüğü Öneriler İyi İncelenmiş Değildi... Nikos Anastasiadis Putin’i Neden Bulamadı” başlık ve spotlarıyla aktardı.

Güney Kıbrıs’taki 5 yıllık görevi süresince Rum-Rus ilişkilerinin daha da güçlendiğini ve ülkesine dönerken Rum halkına çok iyi ve sıcak duygular beslediğini söyleyen Schumskiy Euro Grubu’nun Rum ekonomisiyle ilgili kararlarını alması öncesinde durumu günlük olarak yakından izlediklerini, olanlar için üzgün olduğunu fakat olanlar değiştirilemeyeceğinden artık geleceğe bakılması gerektiğini söyledi.

Schumskiy Güney Kıbrıs ile Rusya arasında varılan ve uygulamaya girmesi için imza tarihinin belirlenmeye çalıştığı anlaşma taslağının, 2016’da sona eren kredi vadesinin 2021’e kadar uzatılması ve faizinin yüzde 4,5’ten yüzde 2,5’e indirilmesini öngördüğünü açıkladı.

“KIBRIS’LA ÇOK SIKI İLİŞKİLERİMİZİ SAVUNMA ALANINDA BİLE KORUYORUZ, NE KADAR SAVAŞ GEMİMİZİN KIBRIS’I ZİYARET ETTİĞİNİ GÖREBİLİRSİNİZ”

Hristofyas hükümetinin ardından iktidara gelen Anastasiadis hükümetinin yüzünü Batı’ya, Avrupa Birliği’ne ve NATO’ya dönmesinin Rusya’yı rahatsız edip etmediği sorulan Schumskiy AB üyesi olan Güney Kıbrıs’ın Brüksel ve diğer 27 üyeyle sıkı işbirliği içerisinde olmasının çok doğal olduğunu söyledi. Barış İçin Ortaklık ve NATO gibi diğer işbirlikleri konusunda kendilerine (Ruslara) laf düşmediğini anlatan Schumskiy “Kıbrıs Cumhuriyeti ne zaman kiminle işbirliği yapacağına karar veren egemen bir devlettir, buna saygı duyuyoruz. Ancak aynı zamanda Kıbrıs’la çok sıkı ilişkilerimizi savunma alanında bile koruyoruz. Ne kadar savaş gemimizin Kıbrıs’ı ziyaret ettiğini görebilirsiniz” dedi.

Gazetenin “Rusya’nın ‘Andreas Papandreu Hava Üssü’nde kolaylıklar istediği doğru mu” sorusuna karşılık Schumskiy şunları söyledi:

“Hayır, bu konuda karar alınmadı ve müzakereye girmedik. Ancak savaş gemilerimiz için Limasol Limanı konusunda da bir yanlış anlama var ve basında farklı şeyler yazıldı. Gerçekte, limana demirleme izni talebi prosedürlerinde kolaylıklar söz konusudur. Hepsi bu. Bu Kıbrıs’ın da başka ülkelerin de yapmaya alışkın olduğu bir şeydir. Rus savaş uçaklarının üsse iniş izinleri konusunda ise bize kolaylıklar sağlanmasını görüşüyoruz. Ancak üs aramıyoruz, aramamız aptallık olur.”

“HEPİMİZ EKİM AYINDA MÜZAKERELERİN YENİDEN BAŞLAMASINI BEKLİYORUZ”

Kıbrıs sorununda yoğun bir perde gerisi faaliyet olduğu hatırlatılarak sonbahara kadar gelişme bekleyip beklemediği sorulan Schumskiy “Tabii sonbaharda gelişmeler olacak çünkü hepimiz müzakerelerin ekim ayında yeniden başlamasını bekliyoruz. Bu müzakerelerden ne çıkacağı başka konu. İki tarafın siyasi iradesine bağlı” yanıtını verdi.

Yürütülmekte olan herhangi bir plan veya bir inisiyatif olup olmadığı sorulduğunda ise “Güvenlik Konseyi tarafından, hayır bir şey yok. AB tarafından bazı fikirler olup olmadığını da bekleyip pratikte göreceğiz” cevabını veren Schumskiy Rusya’nın bunca yıldır Güvenlik Konseyi’nde Kıbrıs sorununda sergilediği tavırda değişiklik ihtimali olup olmadığı sorulduğunda ise “Hayır. Kesinlikle sizi temin edebilirim ki bunca yıl sergilediğimiz tavır ve politika bizim açımızdan ilke meselesidir” dedi.

“5 YIL ÖNCE BURAYA GELDİĞİMDE KIBRIS SORUNUNDA BİR ŞEY OLABİLECEĞİ KONUSUNDA DAHA İYİMSERDİM”

Schumskiy “Kıbrıs sorununda bir şey olabileceği konusunda iyimser misiniz? Ekonomik durum yeni dinamikler yaratabilir mi?” sorusuna karşılık şunları söyledi:

“Samimi olacağım. Beş yıl önce buraya geldiğimde, Başkan Hristofyas ve Sayın Talat arasındaki müzakereler başladığında daha iyimserdim. Başarabilecekleri konusunda beklentiler çok yüksekti. Maalesef olmadı. Yeni prosedürden ne çıkacağını da göreceğiz. Yeni ekonomik olguların bu meseleye etkileri konusuna gelince; yapılacak icraatlara göre olumlu da olabilir olumsuz da”

“ARDILIM, KARİYERİNE 1973’TE KIBRIS’TA BAŞLAYAN STANİSLAV OSATSİ”

Kendisinden sonra Rum tarafına gidecek Rus büyükelçinin 2000 yılında Washington’da birlikte çalıştıkları, çok iyi dostu olan Stanislav Osatsi olduğunu söyleyen Schumskiy Osatsi’nin diplomatlık  kariyerine 1973’te Kıbrıs’ta başladığını, 3-4 yıl burada kaldığını, son atandığı yerin de Avusturya-Viyana olduğunu belirtti.

“KIBRIS BANKASI MİLLİ SERVET”

Schumskiy Rum ekonomisinin Euro Grubu kararının ardından suni solunum cihazına bağlandığı görüşüne katıldığını ancak bu durumun sonsuza dek sürmeyeceğine, makul bir süre içerisinde Rum ekonomisinin iyi ve sağlam bir kalkınma sürecine gireceğine inanç belirtti.  Rus Büyükelçi çok yakın ilişkiler içerisinde olduğu Güney Kıbrıs’taki Rus yatırımcıların Rum ekonomisine güvenlerini kaybetmediklerini, sadece mart ayında genç yatırımcıların kendilerine başka perspektifler aradıklarını ancak meselenin o noktada kaldığını anlattı.

Schumsky’ye şu anda yönetimi değişen “Kıbrıs Bankası”nda Rus çıkarları da bulunduğu hatırlatılarak, bankanın kurtarılacağına inanıp inanmadığı soruldu. Bankayı “milli servet” olarak niteleyen Rus Büyükelçi “Kurtarmak zorunda olduğunuza inanıyorum. Bankayı kurtarmak ve kalkınmasını sağlamak hepinizin görevidir. Elbette bu çabaya biz de yatırımlarla, hisselerle ve işlemlerimizde bu bankayı kullanarak destek olabiliriz. Fakat önce bankanın bütün faaliyetlerindeki kısıtlamaların kaldırılması lazım, aksi takdirde çok çok zor olacak” dedi.

PUTİN’İN 15 MART’TA ANASTASİADİS’LE GÖRÜŞMEME NEDENİ...

Gazetenin, 15 Mart tarihli Euro Grubu toplantısının hemen ardından sergilenen tavrın Rusya’nın Güney Kıbrıs’a yardım etmek istemediği şeklinde algılandığını belirtmesi üzerine Rus Büyükelçi özetle şunları anlattı:

“Hayır, öyle bir şey yok. eski Maliye Bakanı Mihalis Sarris’in Moskova ziyaretini hatırlarsanız, bakan oraya büyük beklentilerle gitti. Şimdi açıkça söyleyebilirim ki  Moskova’ya beraberinde götürdüğü öneriler iyi incelenmiş iyi hazırlanmış öneriler değildi. Dolayısıyla doğru hazırlanmamış bir öneriyi inceleyemedik. Bu açıdan bakıldığında Maliye Bakanı’nın Moskova ziyareti başarılı değildi. Euro Grubu kararının arifesinde Brüksel’de bulunan Başkan Anastasiadis’in Başkan Putin ile konuşmak istediğini biliyorum. Başkan’ın Moskova’daki ofisi durumun kritik olduğunu anladığında iki başkanı görüştürmek için yöntem aradı. Ancak o anda Başkan Putin, Cumhurbaşkanı, yanlışım yoksa, Ermenistan Cumhurbaşkanı ile görüşmedeydi. Dolayısıyla görüşmeleri bırakıp telefonla görüşmeye gidemezdi.  Bunun ardından Beyaz Rusya Başkanı ile görüşmek için de uçakla St. Peterzburg’a gitti. Telefon irtibatı için zamanlama iyi değildi.”

TAK