Geçtiğimiz günlerde Rum basınında yazılıp çizilen ve sonradan hükümet tarafından doğrulanan Kıbrıs Elektrik Kurumu (AİK)’in ikiye bölünüp bir kısmının özelleştirileceği yönündeki haberlere kurumda örgütlü sendikalar büyük tepki gösterdi.

Özelleştirme planına sert muhalefet yapmaya hazırlanan sendikalara DİSİ dışındaki siyasi partilerin de destek verdiği öğrenilirken, konunun 29 Ekim günü yapılacak olan Bakanlar Kurulu toplantısında ele alınacağı belirtildi.

Cyprus Mail’in haberine göre sendikalar özelleştirme planına yüksek maaşlar ve çalışanlara tanınan geniş ayrıcalıklar sebebiyle karşı çıkarken, partilerin ise böylesine stratejik bir kurumun devletin uhdesinde kalmasını isteyerek sıcak bakmıyorlar.

Partiler ayrıca limanların ve telekomünikasyon (Cyta)’nun özelleştirilmesinden sonra elektrik kurumunun da özelleştirilmesini ‘devletin elinde hiçbir kritik kurum’ kalmayacağı gerekçesiyle de yanlış buluyorlar.

Gazetenin haberinde söz konusu büyük kurumların özelleşmesinden sonra partilerin elinde ‘oy kazanmak’ için elinde bir şey kalmayacağı korkusuna da atıfta bulunuluyor.

Öte yandan, söz konusu tartışma içinde kamuoyundan büyük tepkiler alan hükümet ise orta yol bulmak için Exergia SA adlı özel bir şirket tarafından hazırlanan bir çalışma yaptı. Geçtiğimiz günlerde Rum basınına sızdırılan bu plana göre, kurum ikiye bölünecek.

Buna göre üretim ve dağıtım bir kısımda düşünülürken, tahsilat ve yönetim ise üç özel bölüme ayrılacak. Yapılan çalışmaya göre, devlet kurumun büyük hissesine sahip olurken, yönetim ve dağıtımda özel sektör küçük ortak olacak.

Hükümetin uzun süredir önerdiği bu planın bütün tarafları mutlu etmesi beklenirken, partilerin de bu plan ile kurumun büyük oranda devletin elinde kalacak olması sebebiyle sıcak bakabileceği düşünülüyor. Öte yandan daha önceden AB Troykası ile yapılan anlaşmaya göre AİK’in yeniden yapılandırılıp özelleştirilmesi öngörülüyordu.

Hükümetin bu ‘kısmi’ özelleştirme planı sonrası, Troyka yetkililerine ‘tam özelleştirmenin’ ileriki yıllarda olabileceği mesajının verilmesi bekleniyor.

Ancak, gazetenin atıfta bulunduğu bir başka konu ise, AİK’te düşünülen özelleştirme planının birkaç yıl önce Kıbrıs Havayollarında da yürürlüğe konulduğu ancak işe yaramayıp şirketin batmasına yol açtığı noktası.

Gazetenin yorumuna göre, devletin yönettiği tüm şirketler dünyada da birçok örneğinde görüldüğü üzere ‘batmaya namzet’ bir görüntü çiziyorlar. Gazete buna sebep olarak politikacıların bu kurumları hem şahsi çıkar hem de siyasi oy deposu olarak görmelerini gösteriyor. Bir başka sebep ise, özellikle enerji gibi dünyada piyasası çok güçlü ellerde bulunan bir değer için, Kıbrıs gibi küçük ülkelerin rekabet edebilirlik şansının az olması diye belirtiliyor.

Gazetenin değindiği bir başka nokta ise, böylesi kurumlarda yapılanan sendikaların güçlü yapılarının da sorunlar çıkararak kurumu ‘çalışmaktan alı koyması.’

Elektrik kurumunun özelleştirilmesi yoluyla rekabete açılmasının fiyatlarda düşüşlere yola açacağını, halkın daha ucuz elektrik kullanacağını irdeleyen gazete, bunun yerine şimdiki durumun devamının bu kurumlarda ‘klik’ oluşturan sendikacıları ve onların siyasi hamileri olan partileri mutlu etmekten başka bir şeye yaramayacağı görüşünü öne sürüyor.