1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. GÜNÜBİRLİK KARARLAR: GİRNE YAP-BOZ
GÜNÜBİRLİK KARARLAR: GİRNE YAP-BOZ

GÜNÜBİRLİK KARARLAR: GİRNE YAP-BOZ

Günübirlik kararlar: Girne Yap-Boz

A+A-

 

Ada’nın doğası, konumu, turizmdeki imajı ve toplumdaki algısı nedeniyle özel yerlerinden biri olan Girne’de yapılaşma konusu yeni sıkıntılarla birlikte gündeme taşındı. 10 katlı bina yapılmasının önünü açan Girne Beyaz Bölge Emirnamesi’nde öngörülen değişiklik, şehir planaması konusunda uzun süreli politikaların değil günübirlik kararların üretildiği eleştirisiyle birlikte tartışmaya açıldı.

Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, emirnamede yapılacak değişiklik konusunda belirsizliğin devam ettiğinin altını çizerek, “biz yaptık olur” tavrının sergilendiğini, birliğin ise yatırımcıları ve ekonomiyi olumuz etkileyecek bir gelişmeye izin vermeyeceğini kaydetti.

Emlakçılar Birliği Başkanı Hasan Sungur “Bu şehircilikte sistemin kime hizmet ettiğini anlamadım” derken, RE/MAX Golden Emlak Acentesi Ltd. Direktörü Dengiz Kürşat da, emirnamelerin akşamdan sabaha değişmesini eleştirdi.

Girne’nin Beyaz Bölgesi’nde en fazla toprağa sahip olan Fark Yatırım ve FEO Elegance Yönetim Kurulu Başkanı Bulut Akacan, Girne Beyaz Bölge Emirnamesi’nin, işadamı Mehmet Çangar için çıkarılmak istendiğini vurgulayarak, “İçişleri Bakanı Teberrüken Uluçay, Çangar istedi diye emirname çıkarmayı uygun gördü” dedi. Avukat Mustafa Şener ise, “4 yılda bir kişiye özel taleplerle düzenlenen emirnamelerin, ülkemize zarar vereceğine inanıyorum” dedi.

Kıbrıs Postası - Meryem Ekinci / Filiz Seyis

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, Girne Belediyesi ile Şehir Planlama Dairesi’nin Girne Beyaz Bölge Emirnamesi’nde yapılacak bir değişiklik konusunda geçtiğimiz gün yapılan halka açık danışma toplantısına atıfta bulunarak, mevcut durumda içeriğin belirsiz olduğunu ifade ederek, “Şu anda kendileri de ne yaptıklarını bilmiyorlar. Kendi içlerinde fiklir ayrılığı yaşıyorlar. Birileri 10 kat düşürülsün ama kullanım hakkına dokunulmasın diyor, birileri yasaklansın birileri yasaklanmasın diyor” şeklinde konuştu.

Biz böyle bir şeye müsade etmeyiz”

Gürcafer, emirnamede yapılacak değişiklik konusunda tüm tarafların karar üretmesi gereği üzerinde de durarak, bunun yerine “biz yaptık olur” tavrının sergilendiğini, birliğin ise yatırımcıları ve ekonomiyi olumuz etkileyecek bir gelişmeye izin vermeyeceğini kaydetti.

Gürcafer şöyle konuştu:

“Biz böyle bir şeye müsade etmeyiz. Bu ekonomiyi olumsuz etkiler. Beni bugün bir yatırımcı aradı. Adam, ben bütün birikimimi topladım, bir arsa aldım, bir miktar da borçlandım. 195 bin sterline arsa aldım, üstüne bunu yapacağım dedi. Bu adamın kullanım hakkını yarı yarıya düşürdüğünüzde zarar ziyanını kim karşılayacak?”

Kullanım hakkına dokunurlarsa kaos çıkar”

Gürcafer, 10 katlı binalara izin verilmesi konusunda yapılacak bir değişikliğin, beraberinde getireceği mağduriyetlere işaret ederek, 10 kat izninin 6 kata düşürülmesi gibi bir durumda, yatırımcıya ve arazi sahibine arazide sahip olduğu toplam kullanım hakkının kullandırılması gerektiğini aksinin kaos yaratacağını kaydetti.

Gürcafer, “Kullanım hakkında kısıtlamaya gidecekseniz, sermayesinin yarısını alacaksınız. Sen benim malımın değerini düşürürsen bunu ödemek zorundasın. Şehir Planlama, Ülkesel Fiziki Planı hazırladı. Bu planda bazı noktalarda itiraz etmiştik. Olacak olan da, Girne, Lefkoşa, Mağusa, İiskele gibi bölgelerin imar planları hazırlanacak. Bir anda 10 katlı binalara böyle bir şey çıktı. Yasak getirilebilir ama yatırımcının arazisini satın alırken sahip olduğu kullanım hakkını eğer azaltmaya kalkarsanız bunu ödersiniz. Bedelini devlet ödesin. Çünkü yatırımcıya ağır bedeller ödettik. Kullanım hakkına dokundurtmayız ancak parası ödenirse kullanım hakkının düşmesine müsade ederiz. Kullanım hakkına dokunmadan da kat sınırlaması yapabiliriz. Ana artlerlerde 6 kat gibi, ara sokaklarda 4 kat gibi, ama toplamdaki inşaat hakkını yatırımcının elinden alınmayacak. Buna dokunurlarsa kaos çıkar.”

Girne’de geç kalındı”

Gürcafer, 10 katlı binalara kendisinin de karşı olduğunu ancak bir şehrin düzenlenmesinin emirnamelerle değil ancak imar planı ile uzun soluklu olabileceğini ifade ederek, Girne’nin 1908’lerden itibaren siyasetin kurbanı olduğunu kaydetti.

Gürcafer şöyle dedi:

“10 katlı binaya ben de karşıyım. Girne hepimizindir. Toplum olarak varlık değerimizdir. Girne’yi korumamız lazım ayrı bir tarttışmadır, ama bunun yolunu yatırımcıyı incitmeden yapacağız. Bir gecede alınan kararlarla bunları yapmayacağız. Emirnameyle bu işin yürümeyeceğini söyledik. Girne İmar Planı’nın yapılması lazım. 1980’li yılların içinde Girne İmar Planı var. Eğer o gün uygulamış olsalardı böye olmazdı. Gene siyasetin kurbanı oldu. Girne’de geç kalındı, çok geç kaldık.”

Gelin masaya oturalım”

Gürcafer, Girne için atılacak adımların bir haftada atılacak adımlar olmadığını ifade ederek, emirname konusunda tarafları masaya çağırdı

Konunun bugün İçişleri Bakanlığı’nda paydaşlarla ele alınacağını da belirten Gürcafer, birliğin de tüm kadrolarıyla, Girne’de yaşayan insanları da etkilemeyecek bir düzenleme yapılması konusunda çalışma başlattığını belirtti.

Sungur: “Hükümet yanlış üstüne yanlış yapmaya başladı”

Emlakçılar Birliği Başkanı Hasan Sungur da öncelikle Girne Belediyesi’nde gerçekleştirilen danışma toplantısına çağrılmadıklarını ifade ederek, bu durumu eleştirdi ve yapılanın göstermelik olduğunu savundu.

2004 ila 2006 yılında yürürlüğe giren emirnamelerin inşşat sektörünü batma noktasına getirdiğini ifade eden, bugün ise ortada bir emirname değişikliği olmamasına rağmen, Şehir Planlama Dairesi’nin yetkisi olmadığı halde Girne Beyaz Bölge’yle ilgili projeleri kabul etmediğini savunan Sungur, şöyle konuştu:

“Hükümet yanlış üstüne yanlış yapmaya başladı. 2004-2005 yılındaki, 2006 yılındaki emirnameler inşaat sektörünün batmasına neden olmuştu. Bundan dolayı aynı havayı yaşatmaya başladılar. Henüz emirname geçmiş değil, henüz bir şey yok ama gidin Şehir Planlama’ya, Girne’yle ilgili proje için,

kabul etmeyik diyecekler. Gşehir Planlama’nın geçmemiş bir emirnameyle ilgili engelleme hakkı var mı? Şehir Planlama Dairesi’ndeki Müdür, Girne’den apartman projesi almam diyor.”

Yasaklama çözüm değil”

Sungur, Girne’de mevcut emirnamenin arazi fiyatlarını yükselttiğini, ülkede yaşayan orta gelirli insanların ev veya arazi almasını olanaksız hale getirdiğini ve dışarıdan yatırımcıya açık bir ortam yarattığını da ifade ederek, “Yasaklama çözüm değil. Kıbrıs bir ada. Girne’de yasaklama sonucunda ev alamıyoruz. 40 bin liralık arsa fiyatları çıktı 120-130 binlere. Hem korkunç bir şehirleşme getirdiler hem de arsa fiyatlarını uçurdular” dedi.

Toprağı yok pahasına inşaatlaştıracağız”

Sungur, ada olmanın getirisiyle, ülkede dikey yükselmenin şart olduğunu, yatay büyümenin mevcut arazilerin değerini artırmak anlamına geldiğini belirterek, “Bu şehirclikte sistemin kime hizmet ettiğini anlamadım. Özellikle Girne Beyaz Bölge Emirnamesi iyice incelenmeli ve bir yerde belli bölgelerde dikey büyümeye izin vermek zorundayız. Kısıtlarsak, bu ülkenin toprağını yok pahasına inşaatlaştıracağız ve bir yerde insanlar ev alamayacak duruma gelecek. Yapılan yasaklamalar yanlış. Öyle bir yetkileri de yok. Bu emirnameler 1 yıl için de geçer, bunlar 3-5 yıl kullanırlar. Arsa fiyatları yükseliyor, memur, işçi alamaz duruma geldi. Toprak çok kıymetlidir. Bu yasaklamalar, hızlı şekilde arazi tüketimine neden olacak. Özellikle bizim yerli halk alamayacğaı için, dışarıdan gelip satın alacaklar. Bir devlet arazi fiyatlarını pahalışlatırmaya çalışmaz. Bu girişim kesinlikle çok yanlış bir uygulamadır. Dikey inşaata izin verilmeli, inşaatlar yapılırken yeşillendirme konusunda, dış cephe konusunda hassas davranılmalı” şeklinde konuştu.

Kıbrıs meselesinden dolayı bir yan senaryo mu?”

Sungur, emirname konusunda değişikliğe gidilmesi konusunda ise bazı soru işaretleri olduğunu ifade ederek,” Acaba bunlar Kıbrıs meselesinden dolayı bir yan senaryonun ön hazırlığı mıdır?” dedi.

Mantıkla konuşan birini istemiyorlar”

Sungur, bugün İçişleri Bakanlığı’nda gerçekleştirilecek toplantıya katılıp katılmayacaklarının sorulması üzerine ise, “İçişleri Bakanlığı’nda toplantı var ama Emlakçılar Birliği olarak çağrılmadık. Yeşille büyümeye destek verdiğimiz için, mantıkla konuşan birini istemiyorlar” açıklamasını yaptı.

Kürşat: “ Karman çorman hale soktu”

RE/MAX Golden Emlak Acentesi Ltd. Direktörü Dengiz Kürşat da, Girne’deki uygulamaların şehri farklı yapıların bir arada olduğu karmaşık bir mimari ortama sürüklediğini ifade ederek, mevcut durumda 98 adet 10 katlı bina izni verildiğini ve yapılacak değişikliğin bir şey ifade etmeyeceğini kaydetti.

Kürşat şöyle konuştu:

“Önemli olan binaların yüksekliği değil. 4’ten 3’e, 3’ten 10’a değişen ve şimdi de 5 kata indirilmeye çalışılan bir durum var. Bu binalar aynı bölge içerisinde. Bunun tekrar aşağıya çekilmesi, değişik mimari tarzlar, şehri karman çorman hale soktu.

Günün sonunda 98 tane 10 katlı binaya izin verildi zaten. Şu anda 5 kata çekilecek olması bir şey ifade etmez. Girne Beyaz Bölge çok geniş değil. Değişen bir şey olmayacak, aksine bunun yarıya indirilmesi bu binaların daha da yüksek görünmesini sağlayacak. 5 kata inidirilmesi, arazilerin değerini yarı yarıya düşürecektir. Yatırım yapan insanlar var. Bu sistem allak bullak olacak, bankadan alınan kredi arsanın değerini karşılamayacak.”

2020’de ne yapacağız?”

Mevcut durumda 10 kat izninin konsensüsle 7 kata indirilebileceğini ifade eden Kürşat, emirnamelerin akşamdan sabaha değiştiğini, bu durumun yatırımcı için belirsiz bir ortam yarattığını belirterek, uzun soluklu kararlar gerektiğini kaydetti.

Kürşat şöyle konuştu:

“Akşamdan sabaha 5 kata çekmek doğru olmayacaktır. Belki konsensüsle 7 katta zorlanması lazım Akşamdan sabaha değişen emirnamelerle her şey değişebiliyor. Ülkesel Fiziki Plan’ın yapılması lazım. Baktığımızda tüm gelişmiş şehirlerde sahil şehirleri de olmak üzere belli modeller var. En yüksek yeriniz budur, kademeli olarak alçaltırsınız. Beyaz bölgeyi bitirdik, nereye apartman yapacağız?. İniş çıkış, yap-boz thtasına döndü.

Biz keyfi ala hareket etiğimiz için, keyfi kararımızın ne götüreceğini tartışmadığımız için belirsizlik olur. Bu da hiçbir yatırımcıyı çekmez. 10 katı düşünürken neden 8 veya 15 değil? Bu belirsizlik genel itibariyle ülkenin sıknıtısı. Büyük yatırımcının gelmemesinin nedeni bunlar. Sabancı, Kıbrıs’a yatırım yapmak buza imza atmaya benzer demişti. Kim dedi bize 10 kat yapalım? Belirlerken argümanlar neydi ve şimdi neden böyle oldu? 2011’de 6 katta sabit kalsaydı, şimdi bunları konuşmak zorunda kalmazdık. Arazi kalmamıştı, şehir değişecekti. Şimdi nüfus artar... Kararlar alınırken 30 yıl bu karar değişmeyecek. Yap boz tahtası değil. 2010’da aklımız neredeydi? 2020’de ne yapacağız? Kimse de buna dokunmasın 20 yıl.”

Akacan: “Çangar istedi, Bakan yaptı!”

Fark Yatırım ve FEO Elegance Yönetim Kurulu Başkanı Bulut Akacan ise ortaya önemli bir iddia atarak, Girne Beyaz Bölge Emirnamesi’nin, işadamı Mehmet Çangar için çıkarılmak istendiğini vurgulayarak, “İçişleri Bakanı Teberrüken Uluçay, Çangar istedi diye emirname çıkarmayı uygun gördü” dedi.

Geçtiğimiz pazartesi günü Girne Belediye binasında, hazırlanan emirname ile ilgili olarak düzenlenen Bilgilendirme Toplantısı’nın yeniden yapılması gerektiğini ifade eden Akacan, sözkonusu toplantının çok küçük bir salonda yapıldığını ve yüzlerce insanın salona giremediğini söyledi.

Akacan, toplantıya katılanlar içinde sadece evinin yanına yüksek katlı bir bina yapılacağı için Mehmet Çangar’ın emirnameyi desteklediğini belirterek, “Yıllardır yapılan Mehmet Çangar’ın evinin önüne yapılacağı anda hemen İçişleri Bakanı devreye girdi. Teberrüken Uluçay, Çangar istedi diye emirname çıkarmayı uygun gördü.

İki satır yazıp emirname çıkarıyorlar”

Akacan şöyle konuştu:

“Biz Girne’nin dokusunun zarar görmesini asla istemeyiz. Ben Girne Beyaz Bölgesi’nde en fazla toprağa sahip yatırımcı olarak, Girne’de bir İmar Planı çıkmasını istiyorum. Bir İmar Planı çıkarsınlar ve biz de ne yapacağımızı bilelim ve buna uyalım, ben razıyım. Bir adamın iki dudağı arasında kararlarla yönetilmek istemiyoruz. Bir bakan geliyor diyor ki ’10 kat yapın’, öteki geliyor diyor ki ‘5 kat yapın’. Biz buna karşıyız.

Başkalarının çıkarı ve rant uğruna, aniden iki satır yazıp emirname çıkarıyorlar. Biraz kafa yorsalar anlayacaklar ki, büyük bir arazide yukarı doğru büyüme yana doğru yayılmaktan çok daha akıllıcadır. Çünkü yeşil alana yer bırakırsınız. Örneğin, bizim FEO Elegance projemiz, arazisinin sadece yüzde 35’ini kapsıyor, yüzde 65’i ise yeşil alan olarak kalıyor.”

Dikey büyüme kaçınılmaz”

Girne’nin konut ihtiyacına da vurgu yapan Akacan, artan öğrenci ve turist sayısına da dikkati çekerek dikey büyümenin kaçınılmaz olduğunu ifade etti.

Yüzlerce yatırımcı mağdur olacak”

Çıkarılmak istenen emirname ile yüzlerce yatırımcının mağdur olarak maddi kayba uğrayacağını belirten Akacan, kendilerinin de 20 Milyon Pound zarar edeceğini açıkladı.

İstenirse birkaç ayda İmar Planı hazırlanabilir”

“Eğer Devlet gerçek bir devletse ve sosyal adalet olduğu iddia ediliyorsa, tüm paydaşları çağırarak, hızlı bir şekilde İmar Planını hazırlar” diyen Akacan, 20 yıldır İmar Planı yerine emirnameler çıkarıldığını ve artık buna bir son verilmesi gerektiğini kaydederek “İstenirse birkaç ayda İmar Planı hazırlanabilir” dedi.

Bu emirname mahkeme süreçlerini doğuracak”

İmar Planı’nın ivedi olarak çıkması gerektiğini yineleyen Akacan, “Bu emirname hayata geçemez, geçerse mahkeme süreçlerini ve kaosu doğuracak, sosyal adaleti yıkacak” dedi.

Yıllardır uygulanan emirnamelerle 10 katlı binalara izin verildiğini anlatan Akacan, aynı mevzuatta başvuru yapan kişileri bu emirname ile engellediklerini ve bu durumun Anayasa’nın eşitlik ilkesine de aykırı olduğunu iddia etti.

Av. Şener: “Kişiye özel emirnameler”

Avukat Mustafa Şener de, ülkenin emirnamelerle değil Ülkesel Fiziki Plan ile düzenlenmesi gerektiğinin altını çizerek, bir fiziki plan ve imar yasaları ile yerleşim ve turizm alanlarının, çok katlı yapılar ile çok katlı yapılara izin verilmeyen bölgelerin, doğal alanların, iş yerlerinin ve tüm yaşam alanlarının ciddi bir çalışmanın sonucunda ortaya çıkması gerektiğini vurguladı.

“4 yılda bir kişiye özel taleplerle düzenlenen emirnamelerin, ülkemize zarar vereceğine inanıyorum” diyen Avukat Mustafa Şener, ancak ne yasama organının nne de yürütmenin, mevcut imar yasalarını güncelleyecebilecek bir siyasi iradeye sahip olmadığını söyledi.

Güvensizlik ve istikrarsızlık ortyaya çıkacaktır”

Şener, “Ülkenin Fiziki Planı’nın olmasnın yatırımcıya vereceği güven de var. Yatırımcı satın aldığı taşınmaza günenerek yatırım yapamayacaksa, inşaat alanı birkaç yılda değişirse, ticaret hayatında güvensizlik ve istikrarsızlık ortaya çıkacaktır. Nitekim de hal budur” dedi.

 

Etiketler : ,
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.