1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. GÜZELYURT-LEFKE KANSERDE İLK SIRADA
GÜZELYURT-LEFKE KANSERDE İLK SIRADA

GÜZELYURT-LEFKE KANSERDE İLK SIRADA

Güzelyurt-Lefke kanserde ilk sıra

A+A-

“4 Şubat Dünya Kanser Günü” dolayısıyla konuşan Uzman Eczacı Ayşe Gökyiğit, ülkemizdeki kanser vakalarıyla ilgili yaptığı bilimsel çalışmanın sonuçlarını açıkladı
 
EN FAZLA MEME KANSERİ VAR… Uzman Eczacı Ayşe Gökyiğit’in kanser konusunda yazdığı bilimsel çalışması, ülkemiz için veri tabanı oluşturdu. 2011’de ülkemizde görülen kanser vakalarının incelendiği araştırmaya göre, Güzelyurt-Lefke 2011’de en çok kanser vakası görülen ilçe oldu. Çalışmada, Kuzey Kıbrıs’ta hem en çok görülen, hem de tedavide en çok para harcanan kanser çeşidi ise meme kanseri.

ÇOCUKLARDA, LÖSEMİ VE BEYİN TÜMÖRÜ… Bir yıllık verilerden oluşan çalışmada, 2011 yılı için toplam bin 354 hasta tespit edildi. Hastaların yüzde 52.8’ini kadınlar, yüzde 47’sini ise erkekler oluşturuyor. Erkekler arasında en yaygın görülen kanser türü ise prostat. Çocuklarda ise (0-12 yaş ) en fazla lösemi ve beyin tümörleri görülüyor. Kanserin en çok görüldüğü yaş grubu ise, 51-70.

Ergül ERNUR

Ülkemizin kanayan yarası kanser hastalığının girmediği ev, canını yakmadığı aile kalmadı. Son 10 yıl içerisinde ciddi oranda artan kanser vakalarına karşın, ülkemizde herhangi bir veri tabanı olmaması, bu hastalığın nedenlerini araştırmada da büyük engel.

İlaç ve Eczacılık Dairesi eczacılarından, Yakın Doğu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Ana Bilim Dalı Doktora Öğrencisi Uzm. Ecz. Ayşe Gökyiğit, hazırladığı doktora teziyle bu alanda bilirkişilere (bu konuda çalışan ve çalışma yapmak isteyenlere veya konu ile ilgilenenlere) ışık tutacak bir çalışmaya imza attı

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Kanser Epidemiyolojisi ve Tedavi Maliyeti” adlı bilimsel makale, Tübitak Tıp Bilimleri Dergisi’nde yayınlanmak üzere kabul aldı.

Sadece 2011 yılındaki kanser verilerini kapsayan çalışmada çok ilginç sonuçlar elde edildi.

Güzelyurt-Lefke 2011 yılında en çok kanser vakası görülen ilçe oldu. “4 Şubat Dünya Kanser Günü” dolayısıyla KIBRIS’a konuşan makale yazarı Ayşe Gökyiğit, bu durumun kalıtsal, çevresel faktörler gibi birçok nedeni olabileceğini belirterek tarımsal ilaç kullanımının da kanseri tetiklediği gerçeğinden uzak durulmaması gerektiğini söyledi.

Çalışmada, Kuzey Kıbrıs’ta hem en çok görülen, hem de tedavide en çok para harcanan kanser çeşidinin meme kanseri olduğu da ortaya çıktı.

Bir yıllık verilerden oluşan çalışmada, 2011 yılı için toplam bin 354 hasta tespit edildi ve bunların 592’sinin sadece 2011 yılında tanı alan yeni hastalardan oluştuğu belirtildi. Hastaların yüzde 52.8’ini kadınlar, yüzde 47’sini ise erkekler oluşturuyor.

Erkekler arasında en yaygın görülen kanser türü ise prostat.

Çocuklarda lösemi ve beyin tümörü

Tezi için Kıbrıs’taki 23 çeşit kanseri incelediğini belirten Gökyiğit, vakaları cinsiyet, yaş, ikamet yeri, kanser tipi, teşhis tarihi ve sayı olarak irdelediğini söyledi.

Hastaların nerede (devlet, özel, yurt dışı ) tedavi gördüğüne ve sağlık kategorilerine de baktığını ifade eden Gökyiğit, çocuklarda en fazla lösemi ve beyin tümörlerinin görüldüğünü tespit ettiğini vurguladı.

İlçelerde ikinci en fazla görülen tür prostatken Güzelyurt-Lefke’de kolorektal

Ayşe Gökyiğit, 2011 yılında görülen kanser vakalarının ilçelere göre dağılımını da inceledi.

Tüm ilçelerde göğüs kanseri birinci, prostat kanseri ikinciyken, sadece Güzelyurt-Lefke bölgesinde en fazla ikinci görülen kanser türünün kolorektal (kalın bağırsak-kolon-rektum) kanser türü olması araştırılması gereken bir unsur.

Bir diğer ilgi çekici sonuç ise, Mağusa ve Girne hariç, diğer ilçelerde üçüncü en fazla görülen kanser türündeki farklılık. Mağusa ve Girne’de üçüncü en fazla görülen kanser türü kolorektal iken, Lefkoşa’da tiroid; İskele’de akciğer ve Güzelyurt-Lefke’de cilt kanseridir.

İlçeler bazında yapılan incelemede en fazla görülen kanser türleri ve oranları sırasıyla şöyle:

“Mağusa: Göğüs kanseri yüzde 20.9; Prostat kanseri yüzde 14.5; kolorektal kanseri yüzde 10.3.

Lefkoşa: Göğüs kanseri yüzde 21; Prostat kanseri yüzde 13; tiroid kanseri yüzde 7.5.

İskele: Göğüs kanseri yüzde 17.1; Prostat kanseri yüzde 12.4; akciğer kanseri yüzde 10.5.

Güzelyurt-Lefke: Göğüs kanseri yüzde 19; kolorektal kanseri yüzde 13; cilt kanseri yüzde 9.2.

Girne: Göğüs kanseri yüzde 18.8; Prostat kanseri yüzde 13.7; kolorektal kanseri yüzde 11.9”.

En fazla görülen kanser türü göğüs

2011 yılındaki tüm kanser çeşitleri için insidans oranının 100 binde 201, prevelans oranının ise 100 binde 460 olarak hesaplandığını ifade eden Gökyiğit, en fazla görülen kanser çeşitlerinin yüzde 19.8 ile göğüs, yüzde 12.6 ile prostat, yüzde 9.7 ile kolorektal, yüzde 6.4 ile tiroid ve yüzde 5.6 ile akciğer kanseri olduğunu vurguladı.

Hastaların yüzde 52.8’i kadın, yüzde 47’si erkek

Devlet hastanelerindeki kanser tedavi maliyetinin, İlaç ve Eczacılık Dairesi’nin toplam ilaç bütçesinin yüzde 25’ini oluşturduğunu ifade eden Gökyiğit, bu oranın üçte birinin göğüs kanseri tedavisi için harcandığı kaydetti.

Gökyiğit, göğüs kanserinin Kuzey Kıbrıs’ta hem en çok görülen, hem de tedavide en çok para harcanan kanser çeşidi olduğunu söyleyerek tüm ilçeler içerisinde, kanser vakalarının en çok görüldüğü ilçenin Güzelyurt-Lefke olduğunu belirtti.

Bir yıllık verilerden oluşan çalışmada, 2011 yılı için toplam bin 354 hasta tespit ettiğini anlatan Gökyiğit, bunların 592’sinin sadece 2011 yılında tanı alan yeni hastalardan olduğunu söyledi.

Gökyiğit, hastaların yüzde 52.8’ini kadınların, yüzde 47’sini ise erkeklerin oluşturduğunu belirtti.

Erkeklerde en fazla prostat

Gökyiğit, erkekler arasında en yaygın görülen ilk beş kanser türünü şöyle sıraladı:

“Prostat (26.6%), kolorektal (11.3%), akciğer (9.1%), mesane (7.7%) ve non-melanoma deri kanseri (5.5%) iken, kadınlarda göğüs kanseri (37.1%), tiroid (9%),  kolorektal (8.4%), Non Hodgkin Lenfoma (5%), ve non-melanoma deri kanseri  (4.2%)”

51-70 yaş arası fazla

Her iki cinsiyette de kanserin en çok görüldüğü yaş grubunun 51-70 olduğunu ifade eden Gökyiğit, bu grubun tüm kanserlerin yaklaşık yarısını (43.9%) oluşturduğunu belirtti.

Gökyiğit, kanser vakalarındaki yaş grubunun sırasıyla 51-70 yaş (43.9%), 71 yaş üzeri (32.1%), 31-50 (18.6%), 19-30 (3.1 %) , 0-12 (1.4%) ve 13-18 (0.9%) olduğunu belirtti.

Bir yılda, 11 milyon TL tedavi maliyeti

Gökyiğit, 2011 yılındaki bin 354 hastadan 836’sının devlet hastanelerinde tedavi gördüğünü belirterek tedavi maliyetinin 11 milyon 50 bin 532 TL olduğunu söyledi.

Bu meblağın üçte birinin (3,913,583.1564 TL) göğüs kanseri tedavisi için harcandığını anlatan Gökyiğit, en çok tedavi harcaması yapılan kanser türünün sırasıyla göğüs, kolorektal, akciğer ve prostat olduğunu belirtti.

Gökyiğit, kanser tedavisi için harcanan 11 milyon 50 bin 532 TL’nin İlaç ve Eczacılık Dairesi Müdürlüğü’nün ilaç harcamalarının yüzde 25’ini oluşturduğunu ifade etti.

Gökyiğit, ilçe bazındaki kanser vaka görülme oranının sırasıyla Güzelyurt–Lefke alırken, İskele, Lefkoşa, Mağusa ve Girne olduğunu söyledi.

“Bilgisayara kayıtlı hiçbir veri yok”

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Kanser Epidemiyolojisi ve Tedavi Maliyeti ” konusunda çalışma yapan Ayşe Gökyiğit, ülkemizin kanayan yarası kanser konusundaki verileri bilimsel olarak ortaya koydu.

Gökyiğit, çalışmayla Kuzey Kıbrıs’taki kanser epidemiyolojisi, sosyo-demografik özellikleri, insidans (belirli bir nüfusta belirli bir zaman dilimi içerisinde belirli bir hastalık veya hastalıkların yeni olgularının sayısını ifade eder. Kısaca yeni vakalar) ve prevelans (belirli bir nüfusta, belirli bir zaman dilimi içerisinde, çalışma kapsamında yer alan, belirli bir hastalık veya hastalıklara sahip tüm olguların oranıdır-yeni vakalarla birlikte hastalığı devam edenler) oranıyla kanser tedavi maliyetinin hesaplandığını söyledi.

Epidemiyolojik veri tabanı hazırlayabilmek için 2011 yılına ait tüm kanser verilerini araştırdığını söyleyen Gökyiğit, devlet hastaneleri ile YDÜ Hastanesi onkoloji reçetelerinden, patoloji raporlarından, radyasyon onkoloji bölümlerinden, Sağlık Bakanlığı’nın yurt dışı kanser tedavi sevklerinden yararlanarak çalışma yaptığını belirtti.

Gökyiğit, devlet hastanelerindeki kanser tedavi maliyetiyle en sık görülen beş kanser çeşidinin maliyetinin de, tedavi protokolleriyle ilaç fiyatları kullanılarak hesaplandığını söyledi.

Gökyiğit, sadece 2011 yılı verilerini incelemesindeki sebebin veri yetersizliği ve veri tabanı bulunmamasından kaynaklandığını belirtti.

Tezine 2011 yılında başladığını ve bir yıllık çalışmanın, ilk etapta epidemiyolojik verileri saptamak için yeterli olduğunu ifade eden Gökyiğit, bir yıllık çalışmanın bile veri toplama güçlüğünden dolayı 3 yıl sürdüğünü belirtti.

İlk yıl, sadece devlet hastaneleri reçetelerini veri tabanına işleyen Gökyiğit, ikinci yıl YDÜ verileri ile yurt dışı sevkleri ilave ettiğini, 2013 yılında ise veri tabanındaki eksik bilgilerin, Kimlik Dairesi’ne giderek tamamladığını; bilgisayar sistemi hiçbir yerde olmadığından dolayı verilerin tek tek reçetelerden, hasta dosyalarından ve kimlik kök kartlarından tamamlandığını, bunun da uzun bir süre aldığını dile getirdi.

“Bilimsel çalışma”

Ülkemizde kanser vaka kaydı olmadığından çalışmasını yaparken çok zorlandığını ifade eden Gökyiğit, İlaç ve Eczacılık Dairesi’nde eczacı olarak görev yaptığını, ülkemizde kanser konusunda bilimsel çalışma eksikliğinin sürekli olarak dile getirilmesinden, sağlıklı veri bulunmamasından ve bir sağlık çalışanı olarak kendisinin de bu eksikliği giderme konusunda katkı yapmak istemesinden dolayı insanların kanser hastalığını sorgulaması üzerine doktora tezini bu alanda hazırlamaya karar verdiğini belirtti.

Gökyiğit, bin 354 hastanın verilerinin dosyalar karıştırılarak bulunduğunu söyleyerek bilgisayar ortamında hiçbir veri bulunmadığının altını çizdi.

Gökyiğit, makalesinin Tübitak Tıp Bilimleri gibi prestijli bir dergide yayımlanmak üzere kabul edilmesinin, makalenin önemi açısından ciddi bir gösterge olduğunu, tez çalışması içeriğinde daha ayrıntılı veriler yer aldığını ancak, tez henüz sunulmadığından o ayrıntılara değinemediğini söyledi.

  Yapılan çalışmanın amacının kanser hastalığının ülkemizdeki mevcut durumunu ortaya koymak yanında, ortaya konulan verilerin göz önünde bulundurularak yetkili makamlar tarafından kanser kontrolü konusunda gerekli önlemlerin alınmasını sağlamak olduğunu ifade eden Gökyiğit, kapsamlı önleme çalışmalarının başlatılmasını ve kanser tedavisi konusunda kaynakların daha etkin kullanılmasını sağlamak istediğini söyledi.

Gökyiğit, yıllardır ülkemizde büyük eksikliği hissedilen ve dile getirilen bir bilimsel çalışmaya imza atmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu ifade ederek çalışmaya katkı koyan herkese teşekkür etti.

Kıbrıs

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.