Duygu Alan

Devlet hastanelerindeki perfüzyonist eksikliği sorunu, cezaevinden hizmet alarak aşılmaya çalışıyor.

“Adam öldürmeye teşebbüs” suçundan 4 yıl hapse mahkûm edilen, ülkemizdeki iki perfüzyonistten biri olan Ali Altun, ihtiyaç duyulan vakalarda, devlet hastanesinde görev yapıyor.

Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde görevli perfüzyonist izne çıkınca, kardiyoloji servisinde ameliyat yapılması de riske girdi.  Hastane yönetimi ise çareyi, “adam öldürmeye teşebbüsten” hapis yatan Ali Altun’u eli kelepçeli hastaneye çağırmakta buldu.

Merkezi Cezaevi’nden kelepçeli şekilde ve gardiyan gözetiminde çıkarılarak hastaneye götürülen Ali Altun, işi bitince yeniden kelepçelenerek aynı gardiyan gözetiminde cezaevine götürülüyor.

Tüzüğe aykırı

Cezaevi Tüzüğü’nün 97. Maddesine göre, mahkumiyetini belli bir süre yaşamış olup iyi hal gösteren mahkumlar, kamuda temizlik ve bahçe temizliğinde veya eşyaların taşınmasında iş gücü olarak kullanılabilir ancak kamu görevi yapamazlar.

Ali Altun ise 31 Ağustos 2016 tarihinde “Adam öldürmeye teşebbüs” suçundan suçlu bulunarak 4 yıl hapse mahkum edildi, mahkumiyetinin ilk ayında, kamuda üstelik de kamu görevi yapmak üzere görev yapıyor.

KKTC’de ilk

Merkezi Cezaevi 1982 yılında kuruldu ve Cezaevi Tüzüğü iddia edilerek bugüne kadar hiçbir mahkum, daha önceden görev yapmış olduğu yere mahkumken işçi olarak gönderilmedi.

Anayasa’ya göre de Ali Altun’un kamu görevi yapması suç. Anayasa, kamu görevinin ancak kamu görevlileri eli ile yürütülebileceğini emrediyor.

Firar riski var

Ali Altun, Merkezi Cezaevi’nden kelepçeli bir şekilde gardiyan gözetiminde çıkarılarak hastane götürülüyor. Altun, ameliyathaneye yalnız giriyor, gardiyan ise iş bittikten sonra Altun’u yeniden kelepçeleyerek cezaevi aracına bindiriyor.

Altun’un ulaşımını sağlayan araçta, o günün görevli gardiyanından başka kimse olmadığından firar riskini de beraberinde getiriyor.

Sorumlu devlet

Ülkede sadece iki perfüzyonist olduğu, iki perfüzyonistten biri olan Ali Altun, yargılandığı suçu 2013 yılında işlediği ve bir gün mahkum edileceği herkes tarafından bilindiği gibi Sağlık Bakanlığı tarafından da biliniyordu.

Sağlık Bakanlığı’nın 3 yıl içerisinde bu soruna bir çözüm üretmesi ve gerekirse Türkiye’den hizmet alımı yaparak ülkedeki perfüzyonist yetersizliği sorununu şimdiye kadar çözümlenmesi gerekiyordu.

Av tüfeği ile dehşet saçmıştı

Ali Altun, Girne’ye bağlı Dikmen köyünde 20 Temmuz 2013 tarihinde sabah 04:00 sularında ayrıldığı eşi Şengül Uçak’ın evine pencereden girip, o esnada evden kaçan ve sevgilisi olduğu iddia edilen Aytaç İnik isimli kişiye tasarrufundaki çifte kırma av tüfeği ile öldürmek maksadı ile arkasından 3 el ateş ederek sırtından ve baldırından vurmuştu.

Altun, ardından eve dönerek dolapta saklanan Şengül Uçak’a ateş etmiş, Uçak’ın sol baldırından yaralanmasına neden olmuş, dipçikle de Uçak’ın kafasına vurmuştu.

Ali Altun, ardından olay yerine çağırdığı ambulansla yaralıların hastaneye kaldırılmasını sağlamıştı.

Ali Altun’un yargı süreci Ağustos ayında sona ermiş, Girne Kaza Mahkemesi tarafından hakkında getirilen “katle teşebbüs davası” başta olmak üzere 9 davadan suçlu bulunarak 4 yıl hapis cezasına mahkum edilmişti.

Dizdarlı: İhtiyaç duyulan vakalarda geliyor

Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Başhekim’i Dr. Bülent Dizdarlı, Ali Altun’un Kalp Damar Cerrahisi’nde perfüzyonist görevini yapan iki kişiden biri olduğunu belirterek Altun’un mahkum olması ile birlikte tüm yükün diğer perfüzyoniste kaldığını kaydetti.

Özellikle uzun süren ameliyatlarda tek bir perfüzyonist ile ameliyata girmeyi hiçbir doktorun onaylamadığı gibi 8-16 saat boyunca ara vermeden çalışmak zorunda kalan perfüzyonistin de ciddi sıkıntılar yaşadığını ifade etti.

Kalp Damar Cerrahlarının tek perfüzyonist ile çalışmanın yaratacağı sorunlar ve riskler konusunda dilekçe yaptıklarını söyleyen Dr. Bülent Dizdarlı, başhekim görevine atanınca konuyu ele aldığını ve Sağlık Bakanlığı’ndan perfüzyonist eksikliği sorununun çözümünü talep ettiğini anlattı.

Dizdarlı, ancak ülkede başka perfüzyonist olmadığını bu yüzden ihtiyaç duyulan vakalarda Ali Altun’un hastaneye götürülmesini talep ettiğini dile getirdi.

Başhekim Dr. Bülent Dizdarlı, Sağlık Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın aralarında anlaştığını ve ihtiyaç duyulan vakalarda Altun’un ameliyatlara çağrıldığını söyledi.

“Talep ve talep şeklinin sorumluluğu bana aittir”

Dr. Bülent Dizdarlı, cezaevinden temizlik ve boya işleri için de zaman zaman hastaneye mahkum gittiğine vurgu yaparak Ali Altun’un da bu işçiler gibi ihtiyaç duyulduğunda hastaneye çağrıldığını ifade etti.

Ali Altun’a yaptığı iş için maddi bir karşılık da verilmediğini söyleyen Dr. Dizdarlı, “Bu adamı hapisten çıkarmış da değiliz. Bu kişi mahkumdur ve 4 yıl hapislik cezasına çarptırılmış bir kimse olarak zaten tekrar kamu görevlisi olması da mümkün değildir” dedi.

Dizdarlı, “Bu, söz konusu kişiyi hapisten çıkarmak için üretilmiş bir karar değildir. Talep eden benim Ben yönetici olarak kimsenin mağdur olmasını istemem ve bu hususta tedbirlerimi almakla yükümlüyüm. Aldığım tedbirin de yerinde olduğu konusunda ısrarlıyım” diye konuştu.

Dizdarlı, talebin ve talep şeklinin sorumluluğunun kendisine ait olduğunu söyledi.

Havadis