İskele ve Karpaz bölgesindeki hayvancılar, yaşanan olumsuzlukların bir türlü aşılamadığına dikkat çekerek, sorunlarını daha iyi anlatabilmek amacıyla İskele Karpaz Hayvancıları Birliği’ni kurdu. Birliğin Başkanlığına  Hüseyin Beyaz getirilirken, yönetim kurulu Veysel Güden, Ömer Kara, Mustafa Dağbaşı ve Eray Bolsoy’dan oluştu.

Birliği oluşturan hayvan üreticileri amaçlarının ne Tarım Bakanlığı’nı ne de merkez yönetimi (Kıbrıs Türk Hayvancılar Birliği) eleştirmek olduğunu belirterek, aksine sorunların çözümünde yardımcı olmaya çaba harcayacaklarını kaydettiler.

İskele Karpaz Hayvancıları Birliği’ni oluşturan üreticiler, hayvancının çok zor durumda olduğunu anlatırken, yetkilileri İskele ve Karpaz’a davet ederek, sorunları ve yaşananları yerinde görmeleri çağrısında bulundu.

Küçükbaş arpa, büyükbaş bala sıkıntısı

Bu yılın kurak geçmesinden dolayı Karpaz yarım adasında da hayvan üreticilerinin sorunlar yaşadığını hatırlatan birliğin sorunlar konusundaki açıklaması şöyle:

“Merkez kendi sorunlarıyla ilgileniyor. Bizlerin hedefi ne merkez yönetimi ne de bakanlıktır. Hedefimiz her iki tarafa da yardımda bulunmaktır. Küçükbaş hayvan arpa büyükbaş hayvanın da bala sıkıntısı vardır.

Hayvan satışları çok durgun girdilerle, çıktılar birbirlerini tutmuyor. Bir aya kadar küçükbaş hayvanlar aç kalacak süt alımı da düşecek.

Karpaz bölgesinde vatandaşın büyükbaşta yem alım gücü iyice azaldı,  hayvanlar açlıktan ölümle burun buruna geldi. Yetkililer bunu gelip yerinde inceleyebilir ve hayvancının ne durumda olduğunu görebilir.

Bir yıl önce bir torba yemi 27 kilo süt karşılığı alabilirdik şimdi ise 38 kilo ile alabiliyoruz. Başka deyişle her torba yemde 15 TL zam var.

Bizim bölgede altyapı çok zayıf, merkeze yakın mandıralardaki ekipmanlarla Karpaz bölgesindeki ekipmanlar ve mandıralar farklı. Yetkililer gelip aradaki farkı görsün. Merkezdekiler bu yıl yeşilliği yedirdi balasını aldı. Kanlıdere aktığı için merkezdekiler yeşillik bulabiliyor. Türkiye’den gelecek su yine merkezdekilere yarayacak.

Meclisteki 50 milletvekili ve Cumhurbaşkanı acilen hayvancıların sorunlarına çözüm bulmalıdır. Bu sorun sadece Tarım Bakanı’nın giderebileceği bir sorun değildir, gerekirse halkla toplantı yapılsın bu doğal bir affettir.

Hayvancı hayvanlarına iki defa bala atacağı yerde bir defa bala atıyor. Eskiden bir coşkuyla mandıraya giderdik şimdi ise ayaklarımız geri geri gidiyor.

Fırtınadan dolayı bazı mandıralarda yıkılma ve zarar olmuştu, gelip zarar ziyan tespiti yapıldı ancak, bu gün olmasına rağmen beş kuruş dahi ödeme yapılmadı.

Sigorta primlerimiz ödeyemez durumdayız af çıkarılmalı, emeklilik hakkı kazanan hayvancılar var ancak sigorta primlerini ödeyemedi diye emekli olamıyor.

2007 yılında yem fiyatları 25-30 kuruş iken hayvan fiyatları bugünkü fiyatların iki TL üzerinde idi. Bugün yem fiyatları yüzde 130 daha pahalı olmasına rağmen, hayvan fiyatları daha ucuz. Üretici sömürülüyor.

Kısacası hayvancı belirsizlik içinde yaşıyor bu belirsizliği çözmek için cumhurbaşkanı ve meclis bir an önce bu duruma el atarak çözüm bulmalı.

Büyükbaş hayvancı doğan yavru karşısında çaresiz kalıyor, yavruları öldürmek istemiyor ama bu yavru onu perişan ediyor. Çünkü içeceği süt ve hasta olduğunda veterinere verilecek para çaresizlik içind

ki hayvancı için büyük bir külfettir. Bunlardan yetkililerin hiç haberi yok mu?
Bir de AB katkılarıyla soğuk hava deposu yapıldı ama depo atıl durumda. Bunun nedeni bilen var mı?”

Kıbrıs