1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. HEKİMLERİN SABRI TAŞTI
HEKİMLERİN SABRI TAŞTI

HEKİMLERİN SABRI TAŞTI

Sağlıktaki kriz derinleşti, kamuda çalışan hekimlerin sabır taşı çatladı. Tıp-İş, “Hekim Yasası” ve “sağlığa yatırım” talebiyle ülke genelinde polikliniklerde ve ameliyathanelerde hizmet vermeme eylemi başlattı. Özel kliniklere de hasta kabul edilmedi

A+A-

 “SADECE ACİL HASTALAR”

Eylem nedeniyle acil olmayan hiçbir hasta ameliyat edilmedi, acil olmayan hiçbir hastanın muayene ve tedavisi de yapılmadı. Eylemin başladığı saatlerde Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin ameliyathanesinde genç bir hastaya böbrek nakli yapıldı

 “TAŞERON HEKİMLİĞE HAYIR”

Hekimlerin eylemde taşıdığı dövizler dikkat çekti. Hekimler, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi önünde “Patronlara Değil, Halka Hizmet”, “Taşeron Hekimliğe Hayır”, “Koltuklar Gider, Doktorlar Kalır” gibi dövizler taşıyarak eyleme destek verdi

“ZAMAN DOLDU”

 Tıp-İş, tavrını açıkça ortaya koydu. Sendika Başkanı Sıla Usar İncirli: Gerçek bir ilerleme görmek istiyoruz. Hekimlerin özlük haklarının yeniden düzenleneceği Hekim Yasası ve sağlığa yatırım yapılmasını istiyoruz. Gerçek bir ilerleme gördüğümüz andan itibaren eylemleri askıya almaya hazırız

 Kamu hekimlerinin örgütlü olduğu Tıp-İş, ülke genelindeki hastane ve sağlık merkezlerinde eylem başlattı.

Acil serviste ve servislerde yatan hastalar dışındakilere hizmet vermeme, acil ameliyatlar dışında ameliyat yapmama kararı alan sendikanın eylemi nedeniyle Sağlık Kurulu toplantıları da yapılmıyor.

Tıp-İş Başkanı Sıla Usar İncirli, Tıp-İş üyesi hekimlerin eylem süresince özel klinik ve muayenehanelerde de hasta görmeyeceğini açıkladı.

İncirli, taleplerinin karşılanması yönünde gerçek bir ilerleme görmezlerse eylemlerinin artarak süreceğini söyledi.

Tıp-İş’in eylem kararı çerçevesinde dün sabah saat 09.00’da Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde basın açıklaması yapıldı.

Aynı şekilde saat 10.00’da Girne Dr. Akçiçek Hastanesi ve Cengiz Topel Hastanesi’nde, saat 11.00’de ise Gazimağusa Devlet Hastanesi’nde basın açıklaması yapıldı.

Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (Tıp-İş) ülke genelinde tüm hastane ve sağlık merkezlerinde başlattığı eylem kapsamında ilk açıklamayı Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde yaptı.

 “Taşeron Hekimliğe Hayır”

Tıp-İş, sendikaya üye hekimlerin sadece kamuda değil özel klinik ve muayenelerde de hasta muayene etmeyeceğini duyurdu.

Sendika, diyaliz, thalassaemia ve kanser hastalarının hastanelerdeki rutin tedavilerine devam edileceğini, laboratuvarların sadece acil hastaların tetkiki için çalışacağını da açıkladı.

Tıp-İş, eylemle ilgili Lefkoşa, Girne, Gazimağusa ve Güzelyurt’ta ayrı açıklamada bulundu.

Tıp-İş Başkanı Sıla Usar İncirli, ilk açıklamasını Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi önünde gerçekleştirdi.

Hekimler de hastane önüne çıkarak, “Patronlara Değil, Halka Hizmet” “Taşeron Hekimliğe Hayır”, “Koltuklar Gider, Doktorlar Kalır” gibi dövizler taşıyarak eyleme destek verdi.

“Zaman doldu”

Hekimlerin eylem süresince hastanelerde olacağını da kaydeden Sıla Usar İncirli, “Acil servislerdeki hekim arkadaşlarımıza, ‘gerçek acil hastalar konusunda destek vereceğiz” ifadesine yer verdi.

Sıla Usar İncirli, Tıp-İş’e üye hekimlerin özel klinik ve muayenelerde hasta görmeyeceğini de açıkladı.

Hükümet edenlerin söz ve vaat vermekten başka şey yapmadığını, zamana oynadığını savunan Sıla Usar İncirli, “Zaman doldu. Gerçek bir ilerleme görmek istiyoruz. Hekimlerin özlük haklarının yeniden düzenleneceği Hekim Yasası ve sağlığa yatırım yapılmasını istiyoruz. Gerçek bir ilerleme gördüğümüz andan itibaren eylemleri askıya almaya hazırız” şeklinde konuştu.

Hekimlerin hangi hastaya acil müdahale gerektiğini, hangisine gerekmediğini bildiğini de vurgulayan Sıla Usar İncirli, “Şu an Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin ameliyathanesinde genç bir hastaya böbrek nakli yapılıyor. Biz neyin acil olduğunu, neyin olmadığını biliyoruz” şeklinde konuştu.

“Artık bahane duymak istemiyoruz”

Hastanelerde bozulan hiçbir cihazın tamir edilmediğini, ‘parçası gelmedi, garanti anlaşması yapılmadı, cihazı tamir edecek teknisyen yok’ gibi sürekli bahaneler üretildiğini savunan Sıla Usar İncirli, “Bahaneler, bir yürek durduğunda onu çalıştıramaz, bir çocuk acı çektiğinde acısını dindiremez. Fiyakalı arabalar hayat kurtarmaz. Biz artık bahane duymak istemiyoruz. İnsanlar da bunlara itibar etmesin” dedi.

Gazimağusa Devlet Hastanesi’nde eko, Girne Akçiçek Hastanesi’nde ultrason, Cengiz Topel Hastanesi’nde kan gazı ve insanların gözünü ışıkla buluşturan FAKO cihazı olmadığını belirten Sıla Usar İncirli, “Laboratuvarlarda malzeme, ameliyathanelerinizde alet yok. Hastanelerde antibiyotiğiniz, ateş düşürücünüz yok” şeklinde konuştu.

“Suçlu o koltuklarda oturan efendilerdir”

Sıla Usar İncirli, “Hekimler büyük bir mücadeleye girdi. Biz insan hayatını tehlikeye atan eylemler yapmak istemiyoruz ama idare de gereğini yapmalı. Yurttaş bugün iyi sağlık hizmeti alamıyorsa, suçlusu ne hekimdir ne de hastalar. Suçlu o koltuklarda oturan efendilerdir” dedi.

Konuşmasında kamu maaşlarını düzenleyen ve “Göç Yasası” olarak da nitelendirilen 47/2010 sayılı yasaya da işaret eden Sıla Usar İncirli, şunu da ekledi:

“Kamuda çalışan insanların yüzde 50’den fazlası dinlenme saatinde de çalışmak zorunda bırakılıyor. Şimdi burada çalışan mı suçludur, insanları bu şekilde çalışmak zorunda bırakan idare mi? Başbakan çıkıp açıklasın yüzde kaç kamu görevlisi dinlenme saatinde de çalışmak zorunda kalıyor? Bu efendiler çıkıp insanlara, ‘refah bizim ve küçük gruplarımızın, yoksulluk da halkın’ demeli.”

“Biz kendi meslektaşlarımıza saldırmayız”

40’ıncı kuruluş yılını kutlayan Tıp-İş’in her zaman tam gün sağlık hizmetini savunduğunu da kaydeden Sıla Usar İncirli, şunları söyledi:

“Efendilerin dediği gibi bu eylemler ikinci iş için yapılmıyor. Bunu daha kaç kere daha söylemek zorunda kalacağız? Biz özlük haklarımızın verildiği tam gün sağlık hizmeti ve gerçek hastaneler istiyoruz.

Meslektaşlarını karalamayı kendine iş edinen şaibeli birkaç meslektaşımız da var ama boşuna uğraşmasınlar, bizim kitabımızda kendi meslektaşlarımıza saldırmak yok. Bizim verdiğimiz emek mücadelesini birçok serbest çalışan hekim selamlıyor, biliyoruz.”

Tıp-İş, ülke genelindeki tüm devlet hastaneleri ve sağlık merkezlerinde olduğu gibi Gazimağusa Devlet Hastanesi’nde de eylem yaptı. Eylemde pankartlar dikkat çekti

“Solunum Cihazına Yok, Mercedes’e Var”

Kamu hekimlerinin örgütlü bulunduğu Tıp-İş, ülke genelindeki tüm devlet hastaneleri ve sağlık merkezlerinde olduğu gibi Gazimağusa Devlet Hastanesi’nde de eylem yaptı

Gazimağusa Devlet Hastanesi’nde görevli hekimler, dün saat 11.15 sıralarında hastane önünde toplanarak pankart açtılar. Tıp-İş Başkanı Sıla Usar İncirli de, bir basın açıklaması okudu.

Pankartlarda “Hekim Yasası Hakkımız”, “Göç Yasasına Son”, “Taşeron Hekimliğe Hayır”, “Solunum Cihazına Yok, Mercedes’e Var”, “Patronlara Değil Halka Hizmet”, “Sağlık Özelleştirilemez” ifadeleri dikkat çekti.

İncirli: Bir araba fiyatıyla 3 solunum cihazı alınabilirdi

Tıp-İş Başkanı Sıla Usar İncirli, sağlığın ülkede kötü idarecilerin elinde giderek hırpalandığını ileri sürerek, hükümetlerin sağlık bütçesini giderek daralttığını, devletin hastaları ve hekimleri en zor anlarında yalnız ve çaresiz bıraktığını iddia etti.

Sıla Usar İncirli, devletin en zor anlarında hekimleri ve hastaları yalnız bıraktığını ve solunum cihazı almadığını ileri sürerek; “Onlarca makam arabası alındı, bir araba fiyatıyla 3 solunum cihazı alınabilirdi, fiyakalı arabalar hayat kurtarmaz. Solunum cihazları ve hekimler hayat kurtarır” diye konuştu.

Sıla Usar İncirli, hükümetin sağlığa yatırım yapmayarak, hastaneleri çökerterek, sağlığı özelleştirmeye çalıştığını da iddia etti.

İncirli, sağlığın sosyal devletin vermesi gereken bir hizmet olduğunu, özelleştirilemeyeceğini vurguladı.

Tıp-İş Başkanı Sıla Usar İncirli, eylemin devam ettiği saatlerde Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde böbrek nakli ameliyatının gerçekleştirilmekte olduğunu da açıkladı.

________________________________________

  Tıp-İş’in ülke genelinde başlattığı iş durdurma eylemine,Cengiz Topel Hastanesi’nde bulunan hekimlerde katıldı.Hastane önünde hekimler adına açıklama yapan  Nurçin İncirli,hastanedeki sorunlara dikkati çekti;

“Hastaneler ilkelliğin son noktasında”

Gürsel KARAGÖZLÜ

Tıp-İş’in ülke genelinde başlattığı iş durdurma eylemine, Cengiz Topel Hastanesi’nde kamu hekimlerinin örgütlü bulunduğu Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası’da katıldı.Hastanede başlatılan eylem nedeniyle dün hastane önünde basın açıklaması yapıldı.

Sendika adına basına açıklamada bulunan Cengiz Topel Hastanesi Çocuk Sağlığı Hastalıkları Uzmanı Nurçin İncirli, yaşadıkları sıkıntıları anlatarak, hastaneler, hastalar ve doktorlar için gerekli hakları kazanana kadar eylemlerin süreceğini söyledi.

İncirli, Cengiz Topel Hastanesi’nde altyapı, tıbbi malzeme ve hekim hakları konusunda yaşadıkları sıkıntıları anlatarak, ülkede hastaneler, hastalar ve hekim hakları konusunda ilkelliğin son noktasında olunduğunu savundu.

Cengiz Topel Hastanesinde geçtiğimiz haftaya kadar çocuklar için kullanılan ateş düşürücü şurubun bulunmadığını ve hastaneye bir vatandaş tarafından 50 adet ateş düşürücü şurup bağışlandığını söyleyen İncirli,en basit, en ucuz ve en gerekli ilacın bile hastanede bulunmadığını söyledi. Cengiz Topel Hastanesinde gece 23.00 den itibaren laboratuar hizmeti verilmediğini, acil cerrahi müdahale ile tüm karın yaralanmaları ve şüphelenilen cerrahi karın problemlerinde hastaları Lefkoşa’ya sevk etmek zorunda kaldıklarını kaydeden İnciri, tüm bu imkânsızlıklar içerisinde hekimler olarak ellerinden geleni yaptıklarını vurguladı.

Sucuoğlu: Amacımız kavga değil, uzlaşmadır

Sağlık Bakan Faiz Sucuoğlu, TIP-İŞ ile işbirliğine hazır olduklarını, taleplerini karşılamak amacıyla teknik kurulları dahi göreve çağırdıklarını ancak sendikanın bakanlıkla birlikte çalışmak yerine grev kararı aldığını söyledi.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre Sucuoğlu, TIP-İŞ yetkilileri ile uzun süredir görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirterek, “Kendileri ile yüzde yüz hemfikiriz. Bizim amacımız kavga etmek değil, uzlaşmaktır” dedi.

Son olarak 5 Mayıs’ta TIP-İŞ’in taleplerini içeren bir yazının kendilerine ulaştığını ifade eden Sucuoğlu, bu taleplere de yüzde yüz destek beyan ettiklerini kaydetti.

Sucuoğlu, Serbest Çalışan Hekimler Birliği’nin kendilerine verdiği desteğe de teşekkür ederek, önceliklerinin her zamanki gibi devlette uzlaşıyı sağlamak olduğunu söyledi.

Sucuoğlu, özellikle Kamu Sağlık Çalışanları Yasası’nın 40’ncı maddesinde bulunan Özel Hasta Bakma hakkının yeni yasada muayene ve tetkikle her türlü tedaviyi içerecek şekilde yeniden düzenlenmesine olumlu baktıklarını dile getirerek, bunun yanında özlük hakları ile ilgili de büyük mücadele vererek belli bir noktaya geldiklerini anlattı.

Havadis

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.