1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. HELLİME İLK İTİRAZ İNGİLTERE’DEN
HELLİME İLK İTİRAZ İNGİLTERE’DEN

HELLİME İLK İTİRAZ İNGİLTERE’DEN

HELLİME İLK İTİRAZ İNGİLTERE’DEN

A+A-

Hellim’in Avrupa Birliği’nde Kıbrıs ürünü olarak coğrafi koruma altına alınmasına karşı başlayan itiraz sürecine ilk başvuruyu İngiliz üreticiler yapmaya hazırlanıyor.

Osman KALFAOĞLU

İngiltere’deki hellim üreticileri, ürünün coğrafik koruma altına alınması, dolayısıyla aynı isim altında sadece Kıbrıs’ta üretilmesi için başlatılan tescil sürecine itiraz edeceklerini söyledi.

Üreticiler, hellimin sadece Kıbrıs’a ait bir ürün olmadığını söylerken, ürünün coğrafik tescilinin onaylanması halinde aynı ürünü başka bir isimle üretmeye devam edeceklerini söyledi.

İngiltere merkezli The Farmer (Çiftçi) internet sitesinin haberine göre, İngiliz hükümeti, üreticilerin itiraz etme niyetlerini Eylül’e kadar kendisine iletilmesi istendiğini yazdı.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, geçtiğimiz ay sonu hellimin Rumca ve Türkçe “halloumi/hellim” olarak Kıbrıs’ın bütününe ait bir ürün şeklinde korunması için tescil başvurusunda bulunmuştu.

Komisyon’un Resmi Gazetesi’nde 28 Temmuz’da yayınlanan başvuruya üç ay içerisinde Kıbrıs’ın dışından herhangi bir özel veya tüzel kişiden itiraz gelmezse hellim isminin coğrafik tescili kesinleşecek.

 

“Hellim sadece Kıbrıs’a ait değil, Fenikeliler keşfetti”

İngiltere'de, Yorkshire Dama Cheese adlı markanın sahibi Razan Al-Sous, hellimin bir zamanlar Suriye, Lübnan ve Kıbrıs’ı elinde bulunduran Fenikeliler tarafından keşfedildiğini, bu yüzden halen günümüzde söz konusu ülkelerde hellim üretimi yapıldığını söyledi.

Razan Al-Sous, hellim üretimine başlamadan önce coğrafi koruma altına alınması konusunda inceleme yaptığını, bunun gerçekleşmesi halinde nasıl hareket edeceğine avukatına danıştıktan sonra karar vereceğini belirtti.

İngiltere’de geçtiğimiz yıl düzenlenen Dünya Peynir Ödülleri’nde ürettiği hellim ile bronz madalya kazanan Razan Al-Sous, üretimin Kıbrıs adası ile kısıtlanması durumunda işinin kötü etkileneceğini ifade etti.

 

En az Kıbrıslılar kadar tüketiyoruz

“Suriye ve Lübnan da aynı ismi kullanıyor. Bu bir peynir türü değil bir pişirme yöntemi. Ben bir Suriyeliyim ve Kıbrıslılar kadar çok hellim tüketiyoruz. Bu, bedevilerin sütü muhafaza etmek için geliştirdikleri bir yöntem. Fenike dilinde ‘Aluum’ peynir anlamına gelir. Kıbrıs da bir zamanlar Fenikelilerin kontrolündeydi. İşte bu yüzden tüm bu ülkelerde hellim üretiliyor” şeklinde konuşan Al-Sous, Kıbrıs’ın hellimi coğrafi olarak koruma altına alması durumunda Suriye’nin kendi ürününü nasıl koruyacağını sordu.

 

Hardy: Farklı isimle üretime devam

Bir başka İngiliz şirketi High Weald Dairy’nin ortaklarından Mark Hardy ise coğrafi tescilin kesinleşmesi durumunda ürünü “hellim” adı altında üretip satamayacaklarını söyledi.

Otuz yıldır hellim üretimi yaptıklarını anlatan Hardy, “Aynı durum feta (beyaz peynir) tescillendiğinde de olmuştu. Hala feta üretiyoruz ama aynı isim altında değil. Hellim’in tescillenmesi durumunda üretimi devam edeceğiz ancak farklı bir isimle” dedi.

 

Avustralya'da da rahatsızlık var

Bu arada Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların yoğun olarak yaşadığı İngiltere’nin dışında Avustralya’da da konunun rahatsızlık yarattığı sosyal medyada konuşuluyor. Buna ek olarak ada dışındaki diğer ülkelerden de itiraz gelmesi bekleniyor.

 

Fikri Toros: Sonuç değişmez

Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) Başkanı Fikri Toros, ada dışındaki hellim üreticilerinin itiraz etme hakkının olduğunu ancak bu itirazların sonucu değiştirmeyeceğini söyledi.

Fikri Toros, hellimin coğrafi korunması konusundaki başvurunun 2014’te yapıldığını ve altı ay boyunca başvurunun tüzüğe uygunluğunun incelendiğini belirtti.

“İnceleme esnasında dünyanın her yerinde yapılan üretime de bakıldı. Altı ay sonra, Ocak 2015 sonunda ‘tüzüğe uygundur’ diye bir mütalaa çıkardı” diyerek, AB’nin onay verdiği tescilde spesifikasyonun (şartın) Kıbrıs sütü olduğunu söyledi.

 

“İtirazlar yerini bulmaz”

Komisyon’un üç ay boyunca itiraz kabul edeceğini, insanların da itiraz etmeye hakkı olduğunu anlatan Toros, itirazlar üzerine yapılacak değerlendirmenin zaten yapıldığını, bu nedenle itirazların yerini bulmayacağını düşündüğünü belirtti. İtirazın “ekonomik kayıp” temelinde yapılamayacağını, ancak spesifikasyon bazında yapılabileceğini dile getiren Fikri Toros, “Sonucu değiştireceğini düşünmüyorum” dedi.

Kıbrıs

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.