1. HABERLER

  2. SAĞLIK

  3. HORLAMAK KADERİNİZ OLMASIN
HORLAMAK KADERİNİZ OLMASIN

HORLAMAK KADERİNİZ OLMASIN

Horlamak kaderiniz olmasın

A+A-

Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Cevdet Murat Akagün, yüksek sesli horlamanın ciddi sağlık problemi olduğunu söyledi.  
 
  Horlamanın uyku sırasında üst solunum yolunu oluşturan burun, yumuşak damak, küçük dil ve dil kökü gibi yapıların birlikte ya da ayrı ayrı darlıklarından kaynaklanan tatsız rahatsız edici bir gürültü olarak tanımlanabileceğini anlatan Op. Dr. Cevdet Murat Akagün, "Horlama tedavisinde en önemlisi horlamanın bir hastalık olduğunu kabul etmektir. Horlamak ayıp değildir, bir hastalıktır. Horlama tedavi edilebilen bir hastalıktır" dedi.
 
  Kişilerin horlama nedeniyle uyku sırasında yeterince dinlenemeyeceğine dikkat çeken Op. Dr. Akagün, "Dinlenmeden geçirilen gecenin gündüzü uykulu, yorgun ve verimsiz geçer. Özellikle uyku sırasında nefessiz kalan kişiler daha dikkatli olmalı ve mutlaka bu konuda deneyimli ve horlama sertifikalı bir cerrahın yardımı istenmelidir. Horlamanın en ağır biçimi tıkayıcı tipte olanı yani 'Uyku apnesi' diye bilinen biçimidir. Bu şiddetli horlama nefessiz kalınan bir dönemle kesilir ve bu sırada solunum durur. 10 saniyenin üzerindeki havasız kalma nöbetleri bir saat içinde 7'den fazla görülürse yaşam ciddi şekilde tehdit altında demektir. Apneli (nefesin kesilmesi) hastalarda uykuda kan oksijen düzeyi aşırı oranda düşer. Oksijenin düştüğü bu dönemde kalp kanı daha çok pompalamak zorunda kalır bir süre sonra kalp ritmi bozulurken, zamanla tansiyon ve kalp büyümesi gelişir" ifadelerini kaydetti.
 
  Horlamanın nedenleri hakkında bilgi veren Op. Dr. Cevdet Murat Akagün, "Ağız ve burun arkasındaki hava yolunda darlık olduğu zaman ortaya çıkan gürültülü sese horlama adı verilir. Dilin arkası, yumuşak damak ve küçük dilin olduğu kısmın genizle birleştiği bölge kendiliğinden daralan bir bölgedir. Bunlar birbirleri üstüne geldiğinde solunumla birlikte titreşir ve horlama oluşur." açıklamasında bulundu.
 
  Op. Dr. Cevdet Murat Akagün, horlayan birinin aşağıdaki durumlardan en az birine sahip olduğunu söyledi.
 
  "Dil ve boğaz kasları gerginliği azalmıştır. Gevşek kaslar sırt üstü yatınca dilin boğaz arkasına doğru kaymasına engel olamaz. Bu olay alkol yada ilaç alarak gevşemiş birinin uykusunda kas kontrolünün kaybolması ile ortaya çıkar. Bazı insanlarda uykunun derin fazında gevşemeye bağlı olarak yine horlama görülebilmektedir.
 
  Boğazdaki dokuların aşırı büyük olması. Büyük bademcik ve geniz eti çocuklarda en sık rastlanan horlama nedenidir. Şişman insanlarda kalın boyun dokusu sebep olarak gösterilir. Kist ve tümörlerde nadir olarak bu yolla horlama yapabilmektedir.
 
  Yumuşak damak ve küçük dilin aşırı sarkık ve uzun olması boğaza doğru hava yolunu daraltır. Hava yoluna sarktığı için bir valv gibi horlamaya neden olur.
 
  Burun tıkanıklığı olan kişi havayı almak için genizde aşırı vakum yaratır. Bu vakum boğazda kollabe olabilen dokuları hava yoluna doğru çeker. Böylelikle burun açık iken horlamayan kişide horlama görülmeye başlar. Bu durum neden bazı insanların sadece alerjik dönemlerde veya grip, sinüzit olduğu zamanlarda horladığını izah etmektedir. Burun deformasyonları bu tip burun tıkanıklığı nedenleri olarak bilinir. Deviasyon burun orta bölmesinin yan taraflara taşması olarak tanımlanır. Burun içi deformasyonları içinde en sık rastlanılanıdır."

Etiketler :
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.