1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. HRİSTOFYAS: “ÖZGÜR ORTAK MÜCADELE ARKADAŞIMIZDI”
HRİSTOFYAS: “ÖZGÜR ORTAK MÜCADELE ARKADAŞIMIZDI”

HRİSTOFYAS: “ÖZGÜR ORTAK MÜCADELE ARKADAŞIMIZDI”

Kıbrıs Türk siyasi tarihinin önemli isimlerinden merhum politikacı Özker Özgür, 8’inci ölüm yıldönümünde, Barış ve Demokrasi Vakfı (BADEV) tarafından Gönyeli Belediyesi’nde düzenlenen panelle anıldı.

A+A-

GÖNYELİ BELEDİYESİ’NDE DÜZENLENEN PANELE HRİSTOFYAS DA KATILDI

Kıbrıs Türk siyasi tarihinin önemli isimlerinden merhum politikacı Özker Özgür, 8’inci ölüm yıldönümünde, Barış ve Demokrasi Vakfı (BADEV) tarafından Gönyeli Belediyesi’nde düzenlenen panelle anıldı.

Rum Yönetimi eski Başkanı Dimitris Hristofyas’ın konuşma yaptığı panelde Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, Gönyeli Belediye Başkanı Ahmet Benli, Birleşik Kıbrıs Partisi Başkanı İzzet İzcan ile bazı milletvekilleri de hazır bulundu.

Hristofyas panelde yaptığı konuşmada kendi kaderini tayin hakkının gündeme getirilmesini ciddi bir yanlış olarak tanımlayarak, “Hedefimiz siyasi eşitlikli, iki bölgeli iki toplumlu bir federasyon olmalı... Taraflar arasında sağlanan görüş birliklerini silerek, Kıbrıs sorununun çözüm zeminine ilişkin konuları tekrar gündeme getirmek zaman kaybına yol açar” dedi.

BİRİKİM ÖZGÜR: “KIBRISLI RUMLAR VE KIBRISLI TÜRKLER EGEMENLİĞİ BİRLİKTE DEVİR ALABİLMEK İÇİN BU YOLA BAŞ KOYMALI”

Panelin açılışında konuşan Özker Özgür’ün oğlu, Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler Milletvekili Birikim Özgür, “Babamızı sekizinci ölüm yıldönümünde ne mutlu ki Kıbrıslı Rum dostlarımızla anıyoruz” dedi.

Kıbrıslı Rumların Troyka’yla imzalanan anlaşma nedeniyle ekonomik özgürlüklerini “duyumsamadığını”; Kıbrıslı Türklerin de Türkiye ile imzalanan protokol nedeniyle “kendini yönetme konusunda zaafiyet yaşadığını” savunan Özgür, “İşte bize ortak zemin, Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar egemenliği birlikte devralabilmek için bu yola başkoymalı” diye konuştu. 

Hristofyas’ın panele katılmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Özgür, “Onu gördüğüm zaman babamı görmüş gibi oluyorum” dedi.

Kıbrıslı liderlerleri anarken sadece geçmişe bakmanın yeterli olmadığını dile getiren Özgür, şöyle devam etti:

“Başarmamız gereken şey geleceği kurmaktır. Bunu yaparken de dünyadaki gelişmeleri takip etmek ve iki toplumun bir arada yaşaması için gerekli mücadeleyi yürütmek zorundayız.”

“Özker Hoca bize diyalektik materyalizm felsefesini öğretti” diyen Özgür, bunu bilmeyenlerin ya da ezbere öğrenenlerin eleştiri yapmasının anlaşılabilir olduğunu ancak önemli olanın Özker Özgür’ü hep birlikte saygıyla anmak olduğunu dile getirdi.

Birikim Özgür’ün ardından konuşan Gönyeli Belediye Başkanı Ahmet Benli de böylesi bir etkinliğe ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti.

HRİSTOFYAS: “ÖZGÜR ORTAK MÜCADELE ARKADAŞIMIZDI”

Dimitris Hristofyas, yaptığı konuşmada panele davet edildiği için duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Özker Özgür’ün sosyal kökeninden dolayı devrimci ve hümanist bir insan olduğunu anlatan Hristofyas, “Baf’ın Vretça köyünde yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Özker, sömürgeci boyunduruğun yol açtığı sosyal adaletsizliği, haklarından mahrum olmayı ve iki toplumun milliyetçi ve şoven güçleri arasında emperyalizmin körüklediği çatışmaların sonuçlarını bizzat yaşadı” diye konuştu.
Hristofyas şöyle devam etti:

“İstisnasız tüm Kıbrıslıların mücadelesini antiemperyalist olarak niteledi ve konuştukları dilden, inandıkları dinden ve aralarındaki farklılıklardan bağımsız olarak, işçi sınıfını birleşik bir güç ve işçi sınıfı partisini bütün Kıbrıslıların partisi olarak gördü. İşçilerin, çiftçilerin, çalışanların tümünün sömürüye maruz kaldıkları, sosyal adaletsizliğin kurbanları oldukları ve bunun için de işçi sınıfının öncü gücü, partisi içerisinde yerleri olduğu görüşünü savundu.

Özker yabancı müdahalelerin, Türk işgal ordularının, yerleşiklerin ve genel olarak yabancı askeri güçlerin adadaki varlıklarının sonucu olarak, adadaki bölünmenin yol açtığı kendine özgü koşullar nedeniyle Kıbrıs türk toplumunda Sol’un partisinin oluşturulmasının bir gereklilik olduğu konusunda netti.”

“ÖZKER’İ İKİ TOPLUMUN YENİDEN YAKINLAŞMASI HAREKETİNİN ÖNEMLİ BİR ÖNCÜSÜ OLARAK NİTELEYEBİLİRİZ”

Özgür’ün Cumhuriyetçi Türk Partisi başkanlığı yaptığı yıllarda gerek sendikacı, gerekse siyasi lider olarak, yeniden birleşme mücadelesindeki tutarlılığıyla ve hangi toplumdan olduğundan bağımsız bir şekilde halktan, sıradan insana duyduğu sevgiyle seçkin bir şahsiyet olduğunu söyleyen Hristofyas, “Özker’i iki toplumun yeniden yakınlaşması hareketinin önemli bir öncüsü olarak niteleyebiliriz” dedi.

İki toplumun siyasal partilerinin 1989 yılında Prag’da gerçekleştirdikleri buluşmanın ardından Ledra Palace’ta devam eden buluşmalardan bahseden Hristofyas, şunları söyledi:

“Çok iyi hatırlıyorum, Prag’daki buluşmanın aralarında ikili temaslarda bulunma olanağımız oldu. Özker’le hem Kıbrıs sorununun çeşitli yanları, hem de ortak felsefi anlayışımız, yani ideolojimiz hakkında derinlemesine görüş alış verişinde bulunduk. Her konuda hemen hemfikir olduk demeyeceğim.

Örneğin gerek uluslararası hukuk, gerekse dünya görüşümüz temelinde kendi kaderini tayin hakkının ayrı ayrı toplumlara değil, halklara ait olduğu sonucuna varana kadar kendi kaderini tayin hakkı konusundaki tartışmalarımıza burada, Kıbrıs’ta da devam ettik.

1960’ta bağımsızlığın kazanılmasıyla, ortak devletin, ortaklık devletinin yaratılmasıyla Kıbrıs halkının bütününün kendi kaderini tayin hakkını kullandığı ortak sonucuna vardık.”

“KENDİ KADERİNİ TAYİN HAKKININ GÜNDEME GETİRİLMESİ CİDDİ BİR YANLIŞ... HEDEFİMİZ SİYASİ EŞİTLİKLİ, İKİ BÖLGELİ İKİ TOPLUMLU BİR FEDERASYON OLMALI”

Kendi kaderini tayin hakkının ister Kıbrıs Rum, ister Kıbrıs Türk toplumu tarafından tekrar gündeme getirilmesinin ciddi bir yanlış olduğunu ve “ortak dava”ya zarar verdiğini savunan Hristofyas, şöyle devam etti:

“İşgalden ve yabancı bağımlılıkların tümünden kurtulmak hedefimiz olmaya devam etmelidir. Hedefimiz, BM kararlarında belirtildiği şekilde siyasi eşitlikli, iki bölgeli iki toplumlu bir federasyon çözümü çerçevesinde Kıbrıs’ımızın yeniden birleşmesi olmaya devam etmelidir. Bu çözüm için 2008-2010 arasında önemli görüş birliklerine ulaştık.

O dönemde Kıbrıs sorununun çözüm zeminini belirledik ve BM Güvenlik Konseyi tarafından da bu benimsendi. Bu, Birleşmiş Milletler kararlarında belirtildiği şekilde siyasi eşitliğin ve tek egemenliğin, tek uluslararası kimliğin ve tek vatandaşlığın olacağı iki bölgeli iki toplumlu bir federasyon çözümüdür.”

Taraflar arasında sağlanan görüş birliklerini silerek, Kıbrıs sorununun çözüm zeminine ilişkin konuların tekrar gündeme getirilip yeniden tartışılmasını önemli bir hata olarak gördüğünü ifade eden Hristofyas, “Mütevazı kanaatimce, böylesi bir gelişme geriye gidişe ve zaman kaybına yol açacak, sorunun çözümü ve yurdumuzun yeniden birleşmesi yönündeki çabalara zarar verecektir” dedi.

ERGİN ABDULLAH İLKTAÇ: “ÖZGÜR’ÜN LİDERLİĞİ DÖNEMİNDEKİ CTP’Yİ ÖZLÜYOR ANIYOR VE ARIYORUZ”

Sağlık eski Bakan’ı Ergin Abdullah İlktaç  da panelde yaptığı konuşmada, Özker Özgür’ün mücadelesi ve ilkeli duruşuyla siyasi tarihin unutulmazları arasında olduğunu belirtti.

“Özgür’ün liderliği dönemindeki CTP’yi özlüyor anıyor ve arıyoruz” diyen İlktaç, Özgür’le 1969 yılında tanıştığını ve son nefesini verene dek arkadaşlıklarının sürdüğünü anlattı.

Özgür’ün duruşunu öğretmenlik yıllarında yazdığı yazılarla belli ettiğini; yazıları nedeniyle tutuklandığını, öğretmenlikten uzaklaştırıldığını ve sürgüne gönderdildiğini ifade eden ilktaç, Özgür’ün siyasi hayatıyla ilgili bazı detaylardan bahsetti      

Özgür’ün pasapotu elinden alınıp Türkiye’ye girişi vizeye bağlanmış ilk ve tek lider olduğunu savunan İlktaç, Özgür’e “tehdit mektupları yollandığını ve yazdığı yazılar nedeniyle kendisine dava açıldığını” söyledi.

Özgür’ün “Davul bizim boynumuzda tokmak başkasının elinde” sözlerini anımsatan İlktaç, Özker Özgür’ün temiz ve dürüst bir siyasetçi olarak topluma mal olduğunu kaydetti.

Konuşmaların ardından Münevver Özgür Özersay konuşmacılara çiçek takdim etti.

TAK

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.