1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. “İDARE KEYFİ DAVRANAMAYACAK”
“İDARE KEYFİ DAVRANAMAYACAK”

“İDARE KEYFİ DAVRANAMAYACAK”

Cumhuriyet Meclisi Hukuk ve Siyasi İşler Komitesi Başkanı, Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) Milletvekili Tufan Erhürman...

A+A-

ERHÜRMAN: “GEÇEN HAFTA YÜRÜRLÜĞE GİREN YASAYLA KİŞİLERİN İDAREYE KARŞI KORUNMASI AMAÇLANIYOR”

“İDARE KEYFİ DAVRANAMAYACAK”

“ÇEVRE VE İMARLA İLGİLİ KONULARDA KARAR VERİLMEDEN ÖNCE, İLGİLİ BÖLGEDE İKAMET EDENLERİN KATILACAĞI, AÇIK DANIŞMA TOPLANTILARI DÜZENLENECEK”

“VERİLEN DİLEKÇELERLE İLGİLİ KARAR 30 GÜN İÇİNDE YAZILI VE GEREKÇELİ ŞEKİLDE BİLDİRİLECEK”

“YASAYA AYKIRI İŞLEMLER HAKKINDA DAVA AÇILABİLECEK, KARAR İPTAL EDİLEBİLECEK”

“YARGI KARARLARINI KASTEN YERİNE GETİRMEYEN KAMU GÖREVLİLERİ TAZMİNAT ÖDEYECEK”

“İDARE, MAHKEME KARARLARINI 30 GÜN İÇİNDE YERİNE GETİRMEK ZORUNDA”

“YARGI SÜRECİNİN KISALIP YASANIN DAHA İYİ UYGULANMASI İÇİN ANAYASA DEĞİŞMELİ”

Cumhuriyet Meclisi Hukuk ve Siyasi İşler Komitesi Başkanı, Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) Milletvekili Tufan Erhürman, geçen hafta yürürlüğe giren İyi İdare Yasası’nın getirdiği düzenlemelerle, idarenin mevzuatta kendisine takdir yetkisi tanınan durumlarda keyfi davranma olanağının ortadan kaldırıldığını söyledi.

Erhürman, yurttaşlara, yasanın sağladığı hakları kullanmaları çağrısı yaptı.

Yasa uyarınca idareye, özel kişilerin hak ve çıkarlarını etkileyen önlemlere başvururken ölçülü davranma zorunluluğu getirildiğini ifade eden Erhürman, bu düzenlemeye örnek olarak polisin eylemlerde yapacağı müdahalenin gerekli ölçüyü aşmamasını örnek verdi.

İdarenin özel kişilerin hak ve çıkarlarını etkileyen işlemlerde özel kişilerin katılımını sağlamakla yükümlü olduğunu anlatan Erhürman, çevre ve imarla ilgili konularda, karar vermeden önce, ilgili bölgede ikamet edenlerin katılacağı, açık danışma toplantıları düzenleme yükümlülüğü olduğunu belirtti.

Yasayla idarenin aldığı dilekçeler karşılığında alındı belgesi vermek ve verilen dilekçeyle ilgili kararı en geç 30 gün içerisinde, yazılı ve gerekçeli olarak bildirmesi gerektiğini dile getiren Erhürman, bildirimin bu süre içerisinde yapılmaması halinde, idarenin gecikmeden doğacak zararları tazmin etmekle yükümlü olduğunu da ekledi.

İyi İdare Yasası’yla bir idari işlem, ihmal veya eylemle zarar gören gerçek veya tüzel kişilerin açtığı tazminat davalarının kusurlu davranışı bulunan kamu görevlisine rücu edilebileceğini ifade eden Erhürman yargı kararlarının gereklerini kasten yerine getirmeyen kamu görevlilerine karşı da tazminat davası açılabileceğini belirtti.

Yargı sürecindeki tıkanıklıların “İyi İdare Yasası”nın uygulanmasında sorun yaratabileceğini dile getiren Erhürman, bu yasayla ilgili davalara bakacak mahkeme sayısının artırılarak yargı süresinin kısalması için Anayasa değişikliğine ihtiyaç olduğunu ifade etti.

Erhürman yasada geçen idare sözcüğünün Başbakanlık, Bakanlık, Kaymakamlı gibi merkezi idareleri; belediyeler gibi yerel yönetim kuruluşlarını; Doğu Akdeniz Üniversitesi gibi kamu tüzel kişilerini ve AKSA gibi kamu hizmeti sunan bir idarenin ayrıcalıklarını kullanan özel hukuk tüzel kişilerini kapsadığını da anlattı.

CTP-BG Milletvekili Tufan Erhürman, “İyi İdare Yasası”yla ilgili bilgi vermek için bugün Meclis Mavi Salon’da basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısını izleyenler arasında Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (Kamu-Sen) Genel Başkanı Mehmet Özkardaş da yer aldı.

“YASA GEÇEN HAFTA YÜRÜRLÜĞE GİRDİ”

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber’e yasaya gösterdiği ilgiden dolayı teşekkür eden Erhürman, yasalarla ilgili basın toplantılarına bu yasayla başlanmasından memnun olduğunu dile getirdi.

İlgili yasanın iki ay önce Meclis’ten geçmesine rağmen basın toplantısının bugün gerçekleşmesinin nedenini açıklayan Erhürman, yasanın 2 ay içinde yürürlüğe girecek bir yasa olduğunu ve geçen hafta yürürlüğe girdiğini anlattı.

Yasayı bugüne kadar Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası ile yapılan bir toplantıda ve müsteşar ve müdürlerle yapılan bir toplantıda anlattıklarını söyleyen Erhürman, bazı üniversitelerden, bankalardan ve dairelerden de eğitim talepleri geldiğini ifade etti.

Yasanın en önemli özelliğinin “yurttaş” kavramının içini doldurması olduğunu anlatan Erhürman, yurttaşın devletin yönetimine katılan kişi olduğunu anımsattı.

“YASAYLA KİŞİLERİN İDAREYE KARŞI KORUNMASI AMAÇLANIYOR”

İdare hukukunda, idarenin kamu yararını, özel kişilerin ise kendi çıkarlarını korumak amacıyla hareket ettikleri varsayıldığını, bu nedenle idarenin özel kişilere karşı üstün kılındığını hatırlatan Erhürman, Yasa’nın bu eşitsiz ilişkiyi dikkate alarak özel kişileri idareye karşı korunmayı amaçladığını belirtti.

“İDAREYE KARŞI DAVA AÇILMASI KOLAYLAŞTI”

Yasanın bir diğer amacının gerçek ve tüzel kişilerin idareye karşı açabilecekleri davaları belirlemek ve bunların açılmasını kolaylaştırmak olduğunu kaydeden Erhürman, şöyle devam etti:

“Anayasa’nın 1’inci maddesine göre, KKTC, hukukun üstünlüğü ilkesine dayanan bir Cumhuriyettir, yani hukuk devletidir. Hukuk devleti ilkesinin olmazsa olmazlarından biri de idarenin yargısal denetimi, yani idari işlem, ihmal ve eylemlerin mahkemeler tarafından denetlenmesidir.

Hukuk devletinde yurttaşlar, idareye karşı dava açarak yalnızca kendi hak ve çıkarlarını korumamakta, aynı zamanda hukuk devletinin gerçekleşmesine katkıda da bulunmaktadırlar. Bu düşünceden hareketle, bu Yasa’nın ikinci amacı, gerçek ve tüzel kişilerin idareye karşı açabilecekleri davaları açık biçimde düzenlemek ve bunların açılmasını kolaylaştırmaktır.”

“MAHKEME KARARLARINA UYMAYAN İDARE VE KAMU GÖREVLİLERİNİN TABİ OLACAĞI YAPTIRIMLAR DÜZENLENDİ”

Mahkeme kararlarına uymayan idarenin ve kamu görevlilerinin tabi olacakları yaptırımları düzenlemenin Yasa’nın bir diğer amacı olduğunu anlatan Erhürman, hukuk devleti ilkesine göre idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğunu hatırlattı.

“İDARE KEYFİ DAVRANMA OLANAĞINA SAHİP DEĞİL”

Daha sonra, gerçek ve tüzel kişileri idareye karşı korumaya yönelik hükümlerden bahseden Erhürman, Yasa’ya göre idarenin, anayasaya, yasalara, tüzüklere, yönetmeliklere ve diğer tüm düzenleyici işlemlere uymakla yükümlü olduğuna işaret etti.

Yasa uyarınca idarenin, mevzuatta kendisine takdir yetkisi tanınan durumlarda keyfi davranma olanağına sahip olmadığının altını çizen Erhürman, Yasa’yla idarenin, takdir yetkisini, eşitlik ilkesine, kamu yararına ve hizmetin gereklerine uygun biçimde kullanma yükümlülüğü olduğunu anlattı.

Erhürman, idarenin, eşitlik ve tarafsızlık ilkelerine uymakla ve hizmetten yararlanan gerçek ve tüzel kişiler arasında ayrımcılık yapmamakla yükümlü kılındığını dile getirdi.

İdarenin, özel kişilerin hak ve çıkarlarını etkileyen önlemlere ancak gerekliyse ve amacın gerektirdiği ölçüde başvurabileceğini ifade eden Erhürman, bu düzenlemeye örnek olarak polisin eylemlerde yapacağı müdahalenin gerekli ölçüyü aşmaması gerekliliğini örnek verdi.

Erhürman diğer düzenlemeleri şöyle sıraladı:

“İdare, amacına, özel kişilerin hak ve çıkarlarını daha az etkileyerek ulaşabilecekken, daha fazla etkileyerek ulaşma yolunu seçemez. İdare, idari işlemlerini, kazanılmış hakları ihlal edecek biçimde geriye yürütemez. İdare, yasal yükümlülüklerini, makul süre içinde yerine getirmekle yükümlüdür.”

KARARDAN ÖNCE AÇIK DANIŞMA TOPLANTISI ZORUNLU

İdarenin özel kişilerin hak ve çıkarlarını etkileyen işlemlerde özel kişilerin katılımını sağlamakla yükümlü olduğunu anlatan Erhürman, çevre ve imarla ilgili konularda, karar vermeden önce, ilgili bölgede ikamet edenlerin katılacağı, açık danışma toplantıları düzenleme yükümlülüğü olduğunu belirtti.

Tufan Erhürman buna örnek olarak, petrol dolum tesisi yapılmasına karar verilmeden önce bölge halkının katılacağı bir toplantı yapılması zorunluluğunu verdi.

Erhürman yasayla ilgili şu bilgileri de verdi:

“İdare, kişisel verileri işlerken, özel hayatın gizliliğini ihlal etmemekle; yasayla gizli tutulan bilgi ve belgeler hariç, açıklık ilkesine uymakla; idari işlemlerini, bu işlemlerden doğrudan doğruya etkilenecek özel kişilere yazılı olarak bildirmekle yükümlüdür.” 

“VERİLEN DİLEKÇELERLE İLGİLİ KARAR 30 GÜN İÇİNDE YAZILI VE GEREKÇELİ ŞEKİLDE BİLDİRİLMEK ZORUNDA”

Yasayla idarenin, kendisine yazıyla başvurup dilek ve şikayetlerini ileten özel kişilerin dilekçelerini almak ve karşılığında bir alındı belgesi vermekle yükümlü kılındığını anlatan Erhürman, verilen dilekçeyle ilgili kararın, en geç 30 gün içerisinde, yazılı ve gerekçeli olarak başvurana bildirilmesi gerektiğini anlattı.

Erhürman bildirimin bu süre içerisinde yapılmaması halinde, idarenin gecikmeden doğacak zararları tazmin etmekle yükümlü olduğunu da ekledi.

İdarenin, bir gerçek veya tüzel kişi hakkında işlem yapmadan önce onu dinlemekle ve işlemlerini, basit, açık ve anlaşılabilir bir dille ve gerekçeli olarak yapmakla yükümlü olduğunu söyleyen Erhürman, “İdare, başvuru üzerine ya da kendiliğinden hukuka aykırı olduğunu fark ettiği işlemlerini geri almakla (iptal etmekle) yükümlüdür” dedi.

“YASAYA AYKIRI İŞLEMLER İPTAL EDİLEBİLECEK”

Erhürman, yasayla idarenin, ister yurttaşın başvurusu üzerine, isterse kendiliğinden yapmış olsun, her idari işleminde, kararına karşı hangi süreler içerisinde, hangi hukuki yollara başvurulabileceğini bildirmekle yükümlü kılındığını anlattı.

Gerçek ve tüzel kişilerin, idarenin birel işlemleri ile düzenleyici idari işlemlerinin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla iptal davası açabileceğini dile getiren Erhürman, yine gerçek ve tüzel kişilerin, hukuken yapması gereken bir işlem ya da eylemi yapmayan idareye karşı ihmalin sonlandırılması davası da açabileceğini belirti.

Erhürman, gerçek ve tüzel kişilerin, bir idari işlem, ihmal veya eylemle kendilerine zarar veren idareye karşı tazminat davası açabileceği bilgisini vererek, “Böyle bir davada tazminat ödemesine karar verilen idare, ödediği tazminatı, açacağı bir davayla, kusurlu davranışıyla gerçek ve tüzel kişinin zarara uğramasına yol açan kamu görevlisinden geri almakla yükümlüdür” dedi.

Bu maddeyi daha iyi açıklamak için devlet hastanesinde ameliyat olup doktor hatası yüzünden sakat kalan bir bireyin açacağı bir davayı örnek veren Erhürman, şu anki uygulamada böylesi bir hastanın idareye dava açıp tazminatını idareden aldığını anlatarak, bu durumda ödenen paranın aslında vatandaştan alındığına işaret etti.

Erhürman, İyi İdare Yasası ile böylesi bir durumda doktorun ihmali görülmesi halinde idarenin zarar gören hastaya ödeyeceği parayı hatayı yapan doktordan alabileceğini açıklayarak, doktorun ise örneğin arka arkaya beş gün nöbete yazıldığı için bu hatayı yaptığını kanıtlaması halinde ilgili tazminatı ödeme zorunluluğundan da kurtulacağını söyledi.

“İDARE MAHKEME KARARLARINI 30 GÜN İÇİNDE YERİNE GETİRMEK ZORUNDA”

Yasayla idarenin, yargı (mahkeme) kararlarının gereğini en geç 30 gün içinde yerine getirmekle yükümlü kılındığını ifade eden Erhürman, “İdare, bir mahkeme kararının gereklerini en geç 30 gün içinde yerine getirmezse, gecikmeden veya mahkeme kararının uygulanmamasından kaynaklanacak zararları ödemekle ve kusurlu davranışıyla mahkeme kararının gereklerini yerine getirmeyen kamu görevlisine karşı açacağı davayla, ödediği tazminatı ondan geri almakla yükümlüdür” açıklamasında bulundu.

“YARGI KARARLARINI KASTEN YERİNE GETİRMEYEN KAMU GÖREVLİLERİ TAZMİNAT ÖDEYECEK”

Gerçek ve tüzel kişilerin, yargı kararlarının gereklerini kasten yerine getirmeyen kamu görevlilerine karşı tazminat davası açabileceğini dile getiren Erhürman, örneğin haksız yere işten atıldığı belirlenen ve mahkemenin işe geri alınmasına karar verdiği bir kişiyi, görevini suistimal ederek işe almayan bir müsteşar hakkında hem tazminat davası açılabileceğini, hem de böylesi bir müsteşarın görevi suistimal nedeniyle hapis cezasına çarptırılabileceğini anlattı.

“YARGI SÜRECİNİN KISALMASI İÇİN ANAYASA DEĞİŞMELİ”

Yargı sürecindeki tıkanıklıların “İyi İdare Yasası”nın uygulanmasında sorun yaratabileceğini dile getiren Erhürman, bu yasayla ilgili davalara bakacak mahkeme sayısının artırılarak yargı süresinin kısalması için Anayasa değişikliğine ihtiyaç olduğunu dile getirdi.

“YURTTAŞLARI BU YASAYI ETKİLİ ŞEKİLDE KULLANMAYA ÇAĞIRIYORUZ”

Yasanın hayata geçmesi için yurttaşların yasayı kullanması gerektiğine işaret eden Erhürman, yurttaşları yasayı etkili şekilde kullanmaya çağırdı.

Erhürman, yasa bağlamında açılacak davaların emsal teşkil ederek kamuda iyileşme sağlayacağını da sözlerine ekledi.

TAK

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.