Burcu Seyidoğlu, doktor tavsiyesi üzerine güneydeki Makarios Hastanesi'ne kaldırıldı. Bir ay bakım altında kaldıktan sonra dün ikizlerini dünyaya getirdi, ama borcunu ödeyemediği için hastanede rehin kaldı...

Hamileliğinin 7. ayında erken doğum tehlikesiyle karşı karşıya kalan ve kuzeyde başvurduğu doktor tarafından doğacak çocuklarının ikiz olduğu saptanan Burcu Seyidoğlu, doktor tavsiyesi üzerine güneydeki Makarios Hastanesi'ne kaldırıldı. Bir ay bakım altında kaldıktan sonra dün ikizlerini dünyaya getirdi, ama borcunu ödeyemediği için hastanede rehin kaldı...

Doğum yapan eşi için kendisinden günlük 139 Euro, ikiz çocuklarının her biri için ise 400 Euro talep edildiğini söyleyen Muzaffer Seyidoğlu, sezaryen doğum için ayrıca 1400 Euro istendiğini belirterek bu borcuna karşılık senet imzalamayı önerdiyse de hastane yönetimi kabul etmedi...

Geçmişte benzer olayların olduğunu, ancak kimsenin sonradan gelip borcunu ödemediğini söyleyen hastane yetkilileri, "Anne evine gidebilir, ama çocuklar hastanede rehin kalır" dediler... 

Yardım için KKTC'deki Sağlık Bakanlığı'na başvuran Muzaffer Seyidoğlu'na eşi güneyde doğum yaptı diye yardımı reddettiler. Seyidoğlu TC elçiliğine de başvurarak yardım istedi, ancak onlar da "Sağlık Bakanlığı*nın görevi" dediler...

Dün dünyaya gelen ikiz kızların isimlerini Zeycan ve Hediye koydular... Şimdi onları rehinelikten kurtaracak bir yardım eli uzanmasını bekliyorlar...

Pınarlı köyünde yaşayan Burcu Seyidoğlu ve Muzaffer Seyidoğlu çifti evlendikten bir müddet sonra tüp bebek yapabilmek için Yaşam Hastanesi'ne başvurdular. Gereken işlemler sonucunda Burcu Hanım hamile kaldı. Her ay kontroller için Yaşam Hastanesi'ne giden çift, ikiz çocukları olacağını öğrenince sevinçten uçtular. Ancak bu sevinçleri kursaklarında kaldı!

Hamileliğin yedinci ayında gittikleri aylık kontrolde Yaşam Hastanesi doktoru Halil İbrahim Tekin, kendilerine erken doğum tehlikesi olduğunu söyledi. Doktorun tavsiyesi üzerine ambulans çağrılarak Burcu Seyidoğlu Lefkoşa'daki Makarios Hastanesi'ne kaldırıldı...

Makarios Hastanesi erken doğum tehlikesi olan Burcu Hanım'ı hastaneye kabul etti ancak fahiş bir fiyat talep etti.

Muzaffer Seyidoğlu talebi mecburen kabul etti ve daha sonra önce KKTC Sağlık Bakanlığı'na, ardından da TC Büyükelçiliği'ne başvurdu.

Muzaffer Seyidoğlu gazetemize başvurarak başından geçenleri anlattı...

"Çocuğumuz olmuyordu. Tüp bebek için Yaşam Hastanesi'ne başvurduk. Yapılan işlemlerden sonra eşim hamile kaldı. Her ay kontrollerimize gitmeye başladık. Daha sonra doktorumuz Halil İbrahim Tekin ikiz çocuğumuz olacağını söyledi. Çok sevindik. Yedinci ay gittiğimiz kontrolde erken doğum tehlikesi olduğunu ve eşimin hemen Makarios Hastanesi'ne kaldırılması 'gerektiğini, çünkü KKTC'de prematüre küvez bulunmadığını belirtti. Ambulans çağırarak eşimi Makarios Hastanesi'ne aktardık. Hastane yetkilileri bizi kabul etti. Bugün itibarıyla eşim 27 gündür orada yatmaktadır. Ve Çarşamba günü eşim doğum yaptı. İkizleri küveze koydular. Orada eşime ve çocuklarıma çok iyi baktılar ve bakıyorlar da... Ancak eşim Makarios Hastanesi'ne yatırıldığı zaman hastane yetkilileri sağlığın özelleştirildiği için para ödememiz gerektiğini söylediler ve bir hesap çıkardılar. Eşim 27 gündür orada yatıyor. Daha ne kadar yatacağı da belli değil.

Çocuklarım ayrı küvezlerdedir. Onların da ne zaman hastaneden çıkarılacakları belli değil. Makarios Hastanesi'nin bizlerden talep ettiği rakamlar şöyle: Eşim için günde 139 Euro, ikiz çocuklarımın her birisi için 400 Euro, yani 800 Euro... Bunlar günlük rakamlardır. Ayrıca doğum sezaryenle yapıldığından dolayı 1400 Euro da sezaryen parası talep ettiler.

Ben bu parayı ödeyemeyeceğimi söyledim. Senet imzalatılmasını ve peyderpey bu borcu ödemek istediğimi söyleyince, 'Olmaz' dediler, 'geçmişte benzer olaylar oldu, ancak kimse gelip borcunu ödemedi'... Hükümet bu konunun önüne geçmek için bir karar almış.'Doğumdan bir süre sonra anne evine gidebilir ancak borç ödenene kadar çocuklar rehin olarak hastanede kalırlar ve dolayısıyla borç da her geçen gün artar.. Yapılacak başka hiçbir şeyim yoktu. Benden .2000 Euro kapora aldılar ki ben bu parayı borçlanarak verdim onlara. Parayı ödeyecek gücüm yok. Zaten perişan haldeyim. Randevu alıp Sağlık Bakanı Ahmet Gülle'yi ziyaret ettim. Yardım istedim. Bana söyledikleri bir Sağlık Bakanı'na yakışmayacak sözlerdi. Önce KKTC'de prematüre küvez olduğunu iddia etti.

Oysa herkes biliyor ki KKTC'de prematüre küvez bulunmamaktadır. Ardından, eşimi Sağlık Kurulu kararıyla Ankara'ya gönderebileceklerini söyledi. Bir Sağlık Bakanı olarak rahmi açılan ve her an erken doğum tehlikesi geçiren bir kadının uçakla seyahat edemeyeceğini bilmiyor mu? Sağlık Bakanı olarak bize yardım edemeyeceğini söyleyince TC Büyükelçiliği'ne gidip ordan yardım isteyeceğimizi söylediğim zaman da 'Gitme seni kovarlar' dedi.

Ben yine de TC Büyükelçiliği'nden randevu aldım ve Pazartesi günü elçiliğe gittim. Orada Numan Gümrük isimli yetkiliyle görüştüm. Size söylediklerimi harfi harfine ona da anlattım. Bana söylediği şu: 'Madem ki sizin sağlık bakanınız size yardımcı olamıyor, biz de yardımcı olamayız'...

Eşim 17 Nisan tarihinde Makarios Hastanesi'ne yattı. 13 Nisan'da doğum yaptı. İki kızım oldu. İsimlerini Zeycan ve Hediye koyduk. Birisi annemin, diğeri ise kayınvalidemin ismi. Çocuklarımız şu anda rehin durumda. Hesap büyük, beni aşıyor ve her geçen gün de artıyor. KKTC Bakanlar Kurulu Denktaş Bey'in eşi için 2 yardımcı kadın görevlendirdi.

Bunların bildiğim kadarıyla 4000'er TL aylık maaşları varmış. Ben sosyal bir devlette yaşadığımızı ve bu devletin vatandaşlarına eşit davranıldığını sanırdım. KKTC'nin sosyal bir devlet olduğunu düşünürdüm bugüne kadar. Demek ki KKTC'nin sosyalliği bizim için değilmiş."

Afrika