1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. İNSAN KAÇAKÇILIĞINA GÖZ YUMULUYOR
İNSAN KAÇAKÇILIĞINA GÖZ YUMULUYOR

İNSAN KAÇAKÇILIĞINA GÖZ YUMULUYOR

ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan “2013 İnsan Kaçakçılığı Raporu”nda, KKTC’ye ve Kıbrıslı Türk yetkililere ağır eleştiriler yöneltiliyor:

A+A-

ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından geçtiğimiz gün yayınlanan “2013 İnsan Kaçakçılığı Raporu”nda, “Kaçakçılığı önleyecek yasaların ve kurbanları tanımlayıp koruyacak çabaların olmaması, Kıbrıslı Türk yetkililerin insan kaçakçılığına göz yumduğuna işarettir” denildi. 

Raporda, insan kaçakçılığını ortadan kaldırmak için var olan azami kriterlerle uyum içerisinde olmaması ve bunu gerçekleştirmek için de kayda değer bir çaba sarf etmemesi nedeniyle KKTC, resmi olmamakla birlikte insan kaçakçılığı ile mücadelede “Kademe 3”te yer aldı.

ABD Dışişleri Bakanlığı raporunda, 2012’de KKTC’de 40 gece kulübü ve üç bar için yetkililer tarafından toplamda bin 121 kadına altı aylık konsomatris, 24 kadına da garson kız izni verildiği ifade edildi. Kadınların gece kulüplerinde fuhuşa zorlandığının belirtildiği raporda, izin alanların çoğunluğunun Moldova ve Ukrayna’dan, diğerlerinin de Fas, Kenya, Nijerya, Özbekistan, Türkmenistan, Beyaz Rusya, Kazakistan, Paraguay, Gürcistan, Tunus, Romanya, Latviya, Mısır, Ermenistan ve Tanzanya’dan geldiği kaydedildi.

Raporda KKTC için “Kıbrıslı Türkler tarafından idare edilen bölge” tanımı kullanılırken, Kıbrıs’ın kuzeyinin insan kaçakçılığının cezalandırılmadığı bir yer olmaya devam ettiği ifade edildi.

“Fuhuşla alakalı suçlardan çok az kişi yargılandı”

Raporda, “Yetkililer, gece kulüplerinin dans performansları dışında herhangi bir eğlence sunamayacaklarını belirten yasayı uygulamıyor” denilirken, çok az sayıda gece kulübü sahibi, kadın tüccarı ve müşterinin fuhuşla alakalı suçlar nedeniyle yargılandığından bahsedildi.

Raporda şu ifadeler yer aldı:

“Gece kulüplerine polis tarafından sınırlı sayıda yapılan baskınlarda, alt kademe yöneticiler, garsonlar ve muhtemelen kaçakçılığın kurbanları tutuklandı. Yetkililer, zorla çalıştırmanın varlığını kabul etmiyor. İşçilerin pasaportlarına veya belgelerine el koyan, sözleşmeleri değiştiren ve işçileri köleleştirmek için maaşlarına el koyan insan kaçakçılarını cezalandırmak için herhangi bir yasa mevcut değil.”  

“Zorla fuhuş yaptırılıyor”

KKTC’ye artan sayıda Orta Asya, Doğu Avrupa ve Afrika’dan kadınların geldiği belirtilirken, kadınların, Kıbrıslı Türk yetkililer tarafından izinlendirilen ve yasayla düzenlenen gece kulüplerinde zorla fuhuş yaptırıldığından bahsedildi.

Erkekler ve kadınların; sanayi, inşaat, tarım, restoran ve perakende sektörlerinde zorla çalıştırıldığı kaydedilirken, “İşçi kaçakçılığı kurbanları, borç bağı, sınır dışı etme tehdidi, dolaşım kısıtlaması ve insani olmayan yaşam ve çalışma koşullarının aracılığıyla kontrol altına tutuluyorlar” denildi.

“Kadınlar sınır dışı ediliyor”

Gece kulübünde çalışan kadınların, gece kulübüyle sözleşme imzaladıktan sonra yer değiştirmelerine izin verilmediği, yetkililerin ise insan kaçakçılığı araştırması yapmadan sözleşmelerini fesheden 389 kadını adadan sınır dışı ettiği yazılan raporda şu ifadelere yer verildi:

“Bu arada turistlere seks servisi reklam edilen ve müşterilerin yorumlarını da içeren internet sitelerinin sayısında artış olduğu tespit edildi. Fuhuş gayrı yasal olmasına rağmen, yetkililer sektörün suç ortağı olmaya devam etmekle birlikte ticari cinsel aktivitelere olan talebi düşürmek için herhangi bir önlem almadı.”

“Polis, pasaportlara el koymaya devam ediyor”

Polisin, gece kulüplerinde çalışan kadınların pasaportlarına, adaya vardıkları anda el koymaya devam ettiği ifade edilirken,  gece kulüplerini düzenleyen yasanın, yabancı kadınların çalışma yerlerinde yaşamalarına yasak getirmesine rağmen, kadınların birçoğunun gece kulüplerinin bitişiğindeki yurt şeklinde odalarda veya işletme sahipleri tarafından tutulan dairelerde barındığı kaydedildi. Rapor, aynı zamanda gece kulüplerinin hükümete gelir sağlayan yasal işletmeler olarak çalıştığına vurgu yapıtı.

“Kaçakçılık kurbanları için özel bir sığınma evi yok”

Fuhuş nedeniyle tutuklanan yabancı kadınların, nereli olduklarına bakılmaksızın 24 saat içinde Türkiye’ye sınır dışı edildiği kaydedilirken, şöyle denildi:

“Eski işverenine karşı önemli tanık konumunda olan kaçakçılık kurbanlarının yeni iş bulmalarına izin verilmiyor ve polis tarafından ayarlanan geçici evlerde kalıyorlar.  Kaçakçılık kurbanları için özel bir sığınma evi yok. İnsan hakları örgütlerine göre, polis, önemli tanık konumunda olanları başka gece kulüplerine yerleştiriyor. Tanıklar, dava bitmeden KKTC’den ayrılamaz. Dava sonuçlandıktan ve yasal işlemler bittikten sonra ise sınır dışı ediliyorlar.”

“Evde çalışan kadınlar, zorla çalıştırılmaya açık”

Ev işleri için çalışma izni çıkartılan kadınların, zorla çalıştırılmaya açık oluğuna, Türkiye’den de önemli sayıda kadın, KKTC’ye üç aylık turist veya öğrenci vizesiyle giriş yapıp Lefkoşa, Mağusa ve Girne’deki apartman dairelerinde fuhuş yaptığına işaret edilen raporda, göçmen ve mültecilerin de aynı zamanda cinsel istismar riski altında bulunduğu aktarıldı.

“İnsan kaçakçılığını yasaklayan yasa yok”

KKTC’de insan kaçakçılığını yasaklayan herhangi bir yasanın bulunmadığı, raporun kapsadığı dönem olan 2012 yılı içerisinde, ceza yasasında kaçakçılığa karşı yapılan değişikliğin halen meclisin onayını beklediği ifade edildi.

KKTC’de yetkililere insan kaçakçılığını tespit etme veya araştırma konusunda herhangi bir uzman eğitimi verilmediğinin, insan kaçakçılığı, kadın kaçakçılığı ve zorla çalıştırma konularında yasal düzenlemelerin yetersiz kaldığının altı çizildi.

Kıbrıslı Türk yetkililerin, kaçakçılığa karşı herhangi bir bütçe ayırmadığı, polisin ise kaçakçılığın kurbanlarını tanımlamak için eğitilmediği, yetkililerin de kaçakçılık kurbanlarına herhangi bir koruma sağlamadığı ifade edilen raporda, “Kıbrıslı Türk yetkililer, kaçakçılık kurbanlarını, yabancı kadınlar iş yerlerini terk ettikten hemen sonra sınır dışı edildiği için, koruma ve barındırma isteğine sahip değil” denildi.

“Yetkililer çaba göstermiyor”

Raporu kapsayan dönem içerisinde, Kıbrıslı Türk yetkililerin kaçakçılığa karşı herhangi bir farkındalık artırıcı etkinlik düzenlemediği ifade edilirken, Kıbrıslı Türk yetkililerin, angarya çalıştırmaya olan talebi azaltmak için herhangi bir çaba göstermediği belirtildi.

Tavsiyeler 

Kıbrıslı Türk yetkililere her türlü insan kaçakçılığını önleyen yasayı uygulamaya konması tavsiye edilirken, gece kulüpleri ve barlarda insan kaçakçılığı kurbanları için bir tarama yapılması; gece kulüpleri yasasında şeffaflığın artırılması ve müşteriler ile halkın, fuhşa zorlamak için kullanılan kaba kuvvet, güç ve sahtekarlık konusunda bilinçlendirilmeleri; kurbanların sınır dışı edilmeleri yerine farklı seçenekler bulunup, zorla çalıştırma konusunu kabullenip bu konuda adım atılması önerildi.

“KKTC resmi olarak değerlendirilseydi, Kademe 3’te yer alırdı”

Rapor, KKTC’nin insan kaçakçılığını önleme konusunda gayrı resmi olarak “Kademe 3”te yer aldığını aktardı. Kademelendirme yapılırken, bir ülkedeki insan kaçakçılığını boyutu değil, resmi kurumların insan kaçakçılığı ile mücadelede “Kaçakçılık Kurbanları Koruma Kanunu”na ve diğer kriterlere uyum ve yetkili mercilerin gösterdikleri çaba göz önünde bulunduruluyor.

Buna göre “Kademe 3”te yer alan ülkelerin yönetimleri, insan kaçakçılığı ve kurbanların korunması ile ilgili minimum kriterlere uymadığı belirtildi. Raporda, Türkiye ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, insan kaçakçılığı ile ilgili kriterlere tam olarak uymamakla birlikte, söz konusu kriterlere uymak için önemli çaba harcadığının tespit edildiği, bu nedenle de Kademe 2’de yer aldığı kaydedildi. 

 

Kıbrıs

Etiketler : ,
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.