1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. İNTİHAR MEDYADA TARTIŞILMALI MI? UYUŞTURUCU SONU HAPİS Mİ?
İNTİHAR MEDYADA TARTIŞILMALI MI? UYUŞTURUCU SONU HAPİS Mİ?

İNTİHAR MEDYADA TARTIŞILMALI MI? UYUŞTURUCU SONU HAPİS Mİ?

Uyuşturucudan yakalanan kişilerin hapse atılması... İntihar konusunun da medyada tartışılması?

A+A-

Sosyolog Kudret Akay, uyuşturucudan yakalanan kişilerin hapse atılmasının doğru olmadığını söyledi.

Haberal Kıbrıslı - Özge Kizir

Sosyolog Kudret Akay, uyuşturucudan yakalanan kişilerin hapse atılmasının doğru olmadığını söyledi. Uyuşturucudan dolayı hapse atıp ve gazetelerde manşetlere çıkan kişinin, bu tür işleri daha gizli bir şekilde yapmaya çalışacağını savunan Akay, daha gizli yapmaya başladığında ise daha kötü şeylerin arkasının geleceğini ifade etti.

İntihar konusunun da medyada tartışılmaması gerektiğine dikkat çeken Akay, “Çünkü intiharla ilgili yapılan birçok çalışma, bu tür haberlerin tetikleyici etkileri olduğunu ortaya koymuştur.1800’lerden kalma bir hikâye, bireyin toplumdaki normların yıkıldığı anda kendini boşlukta hissedip, hiçbir çıkış yolunun kalmadığı anda eylem haline girdiğini belirtiyor. Ancak öyle bir alandır ki intihar eyleminden sonra gerçekten nedenlerini araştırma fırsatımız yoktur. Tek yapabileceğimiz o bireyi alıp, etrafında şekillenen birçok şey hakkında yorum yapmaktır. Onun için çok tehlikeli ve üzerinde çalışılması gereken bir alandır” şeklinde konuştu.

“Siyaset alanında yıllardan beridir bir bozulma vardır”

Katıldığı TV programında konuşan Kudret Akay, insanların siyasete güveninin kalmadığını belirtti. Akay, “Siyasete güven konusu 2007’den beri kamusal alanda çok daha fazla tartışılmakta ve yahut siyasi başarısızlığın etkileri siyaset alanıyla ilgili olarak kamu ve insanlar tarafından çok daha hararetle ve şiddetle dile getirilmektedir. Siyaset alanına dıştan çok ciddi bir müdahalenin olduğu andan itibaren, insanlar, normların yıkıldığının çok daha fazla farkına varmaya başladılar. Düzensizlik ve düzeysizlik bazında yıllardan beridir bir bozulma vardır” dedi.

“Toplumla ilgili hiçbir bilgi üretimi yoktur”

2007’de yaşanan müdahalenin siyaset alanına güveni ortadan kaldırdığını vurgulayan Akay sözlerini şöyle sürdürdü:  “Güvenin ortadan kalkmasıyla, bütün şikâyetlerin ana merkezi siyaset alanı oldu. Unutmayalım ki 2005’lerden sonra dünya ile ilişkimiz çok fazla farklılaştı. Sosyal medya ve internetle sanal olarak bir yerlere ulaşıp etkilenmek çok daha kolay hale geldi. Toplumsal yaşamımızın üzerine etkilerihiçbir devlet çalışmasıyla ortaya konulmuş değildir. Bunlardan etkilenmedik mi? Aile yapısı bunlardan hiç mi etkilenmedi? Bilmiyoruz… Bu konu da devletin duyarsızlıklarından bir tanesidir. Bizleri etkileyen hiçbir sosyal olguda devlet bir tane bile bilimsel çalışma yapmıyor. Ülkede 6-7 tane üniversite bulunuyor, bir tanesinin bile sosyal yaşam ile ilgili eksikliklerini hissetmeyeceğiz. Çünkü toplumla ilgili hiçbir bilgi üretimi yoktur. Bu kadar duyarsızlığın içerisinde herkes fırtınada kaptanlık rolü üstlenmektedir.

“Sistemin içerisine her gün yeniden doğuyoruz”

Sistemin içerisine her gün yeniden doğuyoruz. Ölene kadar da bu böyle gidecektir. Bu süreç içerisinde çözüm bulunursa bulunacaktır. Çözüm bulunamazsa bu düzen ve sistem böyle devam etmemelidir. İstediğimiz değişiklikleri ve reformları önerelim, eğer siyasal partiler yasasını değiştirip siyasetçiyi halkın demokratik denetimi altına sokamazsak bu kadarcık küçük bir ülkede meclisi işgal eden 50 kişinin hegemonyası altında yaşayacağız.”

“Seçime girmemiş hiçbir parti iktidar ortağı olamaz”

Partiler yasasında yapılan değişikliğe değinen Akay sözlerini şöyle tamamladı: “Partiler yasasında yapılan iki değişiklik var. O nedenle de biraz ümitliyim. Partisinden istifa eden milletvekili parlamento süreci içerisinde bir başka partiye katılamaz ve bağımsız kalır. Seçime girmemiş hiçbir parti iktidar ortağı olamaz. Yani Kıbrıs’ta yaşadığımız tecrübelerden edindiğimiz iki şeyi olguyu alıp partiler yasasına koyduk. Hangi yasada isterse olsun yeter ki bu iyileştirme olsun.”

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.