Altınbaş, Lal ve Erdinç Kuyumculuk’tan, toplamda 1 milyon TL’lik altın çalmakla suçlanan 4 İranlı sanığın davası, dün Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüşülmeye başladı.

Emine UYSAL

Lefkoşa’da üç ayrı tarihte gerçekleşen toplamda 1 milyon TL’lik 3 kilo altının çalındığı kuyumcu soygunlarının failleri olarak başarılı bir operasyonla yakalandıktan sonra tutuldukları polis hücresinden firar eden, ancak aynı gün Güney Kıbrıs’a kaçmaya çalışırken yeniden yakalanan İranlı dört sanığın davası Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüşülmeye başlandı.

Altınbaş, Lal ve Erdinç Kuyumculuk’ta gerçekleşen soygunların failleri olarak tutuklanan Saeid Rohani, Majid Emami, Arash Nourbakhsh ve Mansour Rajabi, dün Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’ne çıkarıldı.

Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ömer Güran ve Yargıçlar Gökan Asafoğulları ile Meltem Dündar’dan oluşan heyetin huzurunda görüşülen davada Savcı Aliye Özçınar ve sanık Avukatları Özge Uğraşın’ın adına Kerim Altanhan hazır bulundu.

Sanıkların avukatları meseleyle bağlantılı olarak havalesi yapılacak dosyalar olduğunu belirterek, suçu kabul etme niyetinde oldukların beyan etti. Avukat Altanhan, davanın ertelenmesini talep etti.

Savcı Aliye Özçınar, talebe itiraz etmedi ancak sanıkların tutukluluklarının devamını istedi. Başkan Ömer Güran, davayı ileri bir tarihe erteledi.

Hücreden firar etmişlerdi…

30 Eylül’de havaalanında çalıntı altınların tamamına yakını ile yakalanan 4 zanlı, 17 Ekim’de Lefkoşa Polis Müdürlüğü’ndeki hücrelerinden havalandırma boşluğundaki demiri sökerek firar etmişti.

Lefkoşa’da Dereboyu’nda eski makarna fabrikası bölgesinde aynı gün fark edilen firariler, polisi görünce saklandıkları yerden koşarak güneye geçmeye çalışırken ara bölgede BM Barış Gücü askerleri tarafından yakalanmıştı.

Firar olayının ardından, soyguncu Saeid Rohani’nin ağzında pırlanta taşları olduğu anlaşılmıştı.

Alsancak’ta bir otel odasında yakalanan 4 soyguncudan Saeid Rohani’nin, polisin geldiğini ve yakalandıklarını anladığı anda naylona sardığı 31 pırlanta taşını yutup, polisin tuvaletinde dışkılama yoluyla çıkardığı ve polis hücresindeki battaniyenin içinde yaklaşık 20 gün sakladığı ortaya çıkmıştı.

Kıbrıs