1. HABERLER

  2. DÜNYA

  3. JOHN KOEING: “MÜZAKERELER MAKUL BİR SÜRE İÇERİSİNDE ÇÖZÜMÜ GÜNDEME GETİRMELİDİR”
JOHN KOEING: “MÜZAKERELER MAKUL BİR SÜRE İÇERİSİNDE ÇÖZÜMÜ GÜNDEME GETİRMELİDİR”

JOHN KOEING: “MÜZAKERELER MAKUL BİR SÜRE İÇERİSİNDE ÇÖZÜMÜ GÜNDEME GETİRMELİDİR”

“BM HİMAYESİNDEKİ MÜZAKERELERİN YENİDEN BAŞLAMASINA YOĞUN İLGİ DUYUYORUZ”

A+A-

“MARAŞ, KIBIRS SORUNUNDAKİ DİNAMİĞİ OLUMLU ŞEKİLDE DEĞİŞTİREBİLİR”

“TÜRKİYE KIBRIS SORUNU NEDENİYLE BEDEL ÖDEDİ”

“TÜRKİYE ENERJİ ALANINDA BİRÇOK ŞİRKET VE ÜLKE İÇİN ÇOK İTİBARLI BİR ORTAK OLDUĞUNU GÖSTERMİŞTİR”

“KIBRIS ABD’YE İNANILMAZ YARDIMCI OLUYOR”

ABD’nin Güney Kıbrıs’taki Büyükelçisi John Koeing “Kıbrıs müzakereleri makul bir süre içerisinde federasyon çözümünü gündeme getirmelidir.  Müdahil taraflar arasında kısa süre önce yapılan görüşmeler, Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlaması için ‘iyi zemindir’” dedi.

Simerini’nin “Evet, Maraş Konusu Yeniden Gündeme Geldi... Enerji Geçmişte Olmayan İşbirliği Fırsatları Yaratıyor... Amerika’nın Kıbrıs’taki Büyükelçisi John Koeing KİPE’ye Verdiği Mülakatta ABD’nin Müzakerelerin, Kıbrıs’ın Bir Federasyonda Yeniden Birleşmesi Hedefiyle Yeniden Başlamasına Yoğun İlgi Duyduğunu Vurguladı” başlık ve spotlarıyla Koeing’in Rum Haber Ajansı’na verdiği mülakatı aktardı.

Koeing’in Maraş’ın Rumlara verilmesinin Kıbrıs sorunundaki dinamiği olumlu şekilde değiştirebileceği kanaatinde olduğunu belirten gazete “Lefkoşa, Türkiye’deki gelişmelerden istifade ederek, Maraş’ın iadesiyle ilgili malum önerisini yeniden gündeme getirerek Brüksel’e sunmaya hazırdır. Brüksel’de oluşan diplomatik perde gerisi Kıbrıs önerisi için elverişlidir, öneriyle ilgili ilk tepkiler olumludur” ifadesini kullandı.

Gazeteye göre Koeing Ankara’nın Kıbrıs sorunundaki rolüne de değindiği açıklamada, Türkiye’nin, sorunun kemikleşmesi nedeniyle bedel ödediğini, Kıbrıs sorununun AB ile üyelik müzakerelerinde engel çıkardığını belirterek bunun iyi bir şey olmadığını söyledi. Enerji alanının, bölgedeki bütün ülkelere, birlikte çalışma ve siyasi anlaşmazlıkların çözümüne yardımcı olacak farklı ve yeni bir yaklaşımla göğüsleme fırsatı veren yeni ve dinamik unsur olduğuna vurgu yaptı.

“BM HİMAYESİNDEKİ MÜZAKERELERİN YENİDEN BAŞLAMASINA YOĞUN İLGİ DUYUYORUZ”

ABD Büyükelçisi’ne Washington’un Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlamasına yardımcı olmak için ne gibi hareketlerde bulunduğu soruldu. “Müzakerelerin yeniden başlamasına yoğun ilgi duyuyoruz, Kıbrıs’ın BM Güvenlik Kararları uyarınca, iki bölgeli iki toplumlu federasyonda yeniden birleşmesi için BM himayesindeki müzakerelerin yeniden başlaması gerektiği konusunda netiz” diyen John Koeing bu istikamette yardımcı olabilmek için son aylarda bütün ortaklarla aktif görüştüklerini kaydetti.

Bu görüşmelerden bir sonuç çıkıp çıkmadığı sorusuna karşılık “Bazı şeylerin netleştiğine inanıyorum. Bunlardan biri, tarafların, makul bir süre içerisinde ve iki bölgeli iki toplumlu federasyon temelinde kapsamlı bir çözüme ulaşılması gereken, ön hazırlığı iyi yapılmış, yeni bir çabaya ilgi göstermeleridir.  Bu bile tek başına BM himayesindeki müzakerelerin yeniden başlaması için iyi bir zemindir” dedi.

“MARAŞ, KIBIRS SORUNUNDAKİ DİNAMİĞİ OLUMLU ŞEKİLDE DEĞİŞTİREBİLİR”

Koeing “Maraş’ın iadesiyle ilgili görüşmeler var mı, yoksa genel ve müphem mi konuşuyoruz?” sorusuna karşılık şunları söyledi:

“Kıbrıslı Rumlar tarafından, çok önemli potansiyel bir adım olarak yeniden gündeme getirilen eski fikir tartışılıyor. Böyle önemli bir adımın sahip olabileceği değeri, Kıbrıs sorunundaki dinamiği olumlu şekilde değiştirebileceğini anlıyoruz. Fikrin taraflarca dikkatle incelenmesi gerekiyor.  Bu tür hareketlerin mantığı, iyimserlik duygusunu ve ilerlemeyi canlandıracağı ve Kıbrıs sorunun çözümünün Kıbrıslıların hayatıyla ilgili çok somut yararlar getireceğini göstereceğidir. Yaratıcı düşünce olması çok önemlidir.”

Türkiye’nin bu mantığı kabullenip kabullenmediğine ilişkin değerlendirmesinin sorulmasına karşılık “Türkiye adına konuşamam. Konuyu Ankara’yla görüştük ve müzakereler belki sonbaharda, yeniden başladığında kendi görüşünü netleştirmek Türk hükümetine kalmış” diyen Koeing şunları ekledi:

“Tabii aynı şeyi Kıbrıslı Türklerin de yapması gerek.  Başkan Anastasiadis ve diğerleri bize,  mevcut sorunların göğüslenmesi için bir miktar zamana ihtiyaç olduğunu söylediler. Ancak herkes Kıbrıs sorununu çözmek için mümkün olan her şeyi yapmaktaki kararlılığını dile getirdi.”

Koeing’e “Sizce Türkiye’deki durum ve bu ülkenin tavrı bu çabadaki iki engel değil mi? çünkü kendisini, Kıbrıs sorununun çözümüne, özellikle de kendisiyle ilgili yönlerde aktif katkı koymaya zorlayacak herhangi bir bedel ödemiyor görünüyor” sorusu da yöneltildi. ABD Büyükelçisi şunları söyledi:

“TÜRKİYE KIBRIS SORUNU NEDENİYLE BEDEL ÖDEDİ”

“Türkiye’deki gelişmeleri büyük bir ilgiyle izliyoruz. Polisin aşırı tepkisi bizi endişelendiriyor, Ankara ile konuşuyoruz. Duruma geniş açıdan bakmamız önemlidir. Son on yıl içerisinde birçok konuda büyük ilerleme oldu (AB, ekonomi, siyasi istikrar). Durumla ilgili herhangi bir karar vermeden önce beklememiz gerek.  ABD’nin, taraflardan biri veya diğerinden tavizler elde edilmesi için ilave baskıya gerek olduğu mantığını kabul ettiğine inanmıyorum. Taraflar çözümün olumlu yönleri üzerinde odaklanmalıdır. Türkiye Kıbrıs sorunu nedeniyle bedel ödedi, bu sorun AB üyelik sürecinde kendisine engel çıkartıyor ve BM Güvenlik Konseyi’nin gündemindedir ki bu hiç de iyi bir şey değil. Çözüm için en önemli teşvik,  bir çözümün Türkiye’ye, Kıbrıs’a ve birçok yabancıya olumlu sonuçlarıdır.”

Devamla, Doğu Akdeniz’de doğal gaz yatakları bulunmasının bölge için bir armağan olması gerektiğine işaret eden Koeing “Bu yeni ve dinamik bir unsurdur. Hükümetler ve şirketler kararlarını, enerjinin, bütün önemli meselelerin çözümü için değerlendirilebilecek, geçmişte var olmayan işbirliği fırsatları yarattığının bilinciyle alırlar” dedi.

“TÜRKİYE ENERJİ ALANINDA BİRÇOK ŞİRKET VE ÜLKE İÇİN ÇOK İTİBARLI BİR ORTAK OLDUĞUNU GÖSTERMİŞTİR”

Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ı tanımaması, Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkiler, v.b. varken, Kıbrıs sorunu çözülmeden böyle bir işbirliğinin mümkün olup olmadığı sorulan Koeing şu yanıtı verdi:

“Kıbrıs sorunu çözülerek veya çözülmeden (işbirliğinin) mümkün olup olmadığı konusuna girmek istemiyorum, çünkü konuyla ilgili önemli kararı alacak olan ABD değildir. Ancak bu işbirliğinin genişlemesine ilişkin yeni teşvikler yaratabilecek olumlu unsurlar olduğuna inanıyorum. Kıbrıs ve İsrail önemli doğal gaz yataklarına sahiptir.  Çok dinamik doğal gaz pazarları vardır, bunlardan biri de Türkiye’dir. Türkiye enerji alanında birçok şirket ve ülke için çok itibarlı bir ortak olduğunu göstermiştir. Bölgedeki bütün ülkeler –Mısır ve Lübnan da dâhil- doğal gazın sağladığı fırsatı değerlendirmek için nasıl birlikte çalışabileceklerine bakmalı, birbirlerine karşı, siyasi ihtilafların çözümüne katkı koyacak yeni yaklaşımların yolunu açmalıdırlar.”

“KIBRIS ABD’YE İNANILMAZ YARDIMCI OLUYOR”

ABD’nin Güney Kıbrıs’la ikili ilişkilere de değinen Koeing Rum yönetiminin, uluslar arası suçla, terörle ve uyuşturucu trafiğiyle mücadelede ABD’ye inanılmaz yardımcı olduğunu belirterek “Kıbrıs, mevcut coğrafik konumu ile bizim için istisnai bir önem taşıyor.  Anastasiadis hükümeti ABD ile sıkı işbirliğine, daha önceki bütün diğer hükümetlerden çok daha fazla bağlıdır. Bu da Kıbrıs Cumhuriyeti’ni ABD’nin en güçlü ortaklardan biri yapıyor” ifadesini kullandı.

Fileleftheros da Koeing’in sözlerini “ABD Büyükelçisi: Maraş Konusunu Ankara İle Görüştüler... Türk Tepkilerini Bekliyorlar” başlığı altında özetledi.

 

TAK

Etiketler : , ,
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.