Hidayet Serdar

Hidayet Serdar

Kıbrıs 724
Yazarın Tüm Yazıları >

Kaçamak...

A+A-

O gün yalnızdım öğle arasında, yalnızlığı sevmesem de normal zamanda, ceketimi alıp çıkmıştım insansız sokaklara... Zihnimde birçok konu yarışmakta; özel, genel savaşıyorlardı öne çıkmak için düşünce koşusunda... Bu kavga sürerken baş hizasında, kulağım takıldı topuklarımın tıkırtısına...Boş sokaklarda, unutulmuş asfaltta; ne ölümlü kazalar, ne cevap arayan sorular, ne de sonuçlar kalmıştı bana, sadece topuk sesleri duyuluyordu kulağımda...

Tık

Tık

Tık

Tık

Tık

Tık...

 

Her zamanki gibi varmıştım malum mekana; bu kez sessizliği yaşamak için ağaç yapraklarının hışırtısında... Dışarıda, kenar bir masada, topukların sesi susmuş kulaklarımda. Sıcak kahve fincanım avuçlarımda, yeniden karşılıyordum zihin savaşının galiplerini, aldığım her sıcak yudumda... Üzülüyorken birçok konuya, sanki biri konuşuyordu bana; "geçmişi kurcalama, geleceği kurgulama, unutuyorsun anın tadını böyle yapınca"...

Hep geçmişten bahsediyorduk; uzağından ya da yakınından, veya gelecek oluyordu konu, korkularımızla donanan! Ya an???... Unutulan, yaşanmayan, kaçırılan an!..

Zihin karmaşası içinde, daldım uzaklara; sadece bana ait o bahçe duvarının yanında, dayanmış duruyordum, karşımda o manzara...

Yün, balıkçı yaka, renkli çizgili, kalın kazağım, şalvar kot pantolonum ve rengi solmuş postallarımla, bakıyordum uzağa... Önümde uzanan yemyeşil ağaçlara, ortadaki kurak dağa, ve tüm cevapları biliyormuş gibi uyuyan gri-mavi suya...

Elimde çiçekli çay bardağım, batmakta olan güneşin son ısısıyla, içimi ürperten hafif rüzgar saçlarımda... Dayandığım taş duvarın dirseklerimi acıtması, ve botlarımdan soğukluğunu hissettiğim, yağmur sonrası bahçedeki yabani otların ıslaklığıyla; herşeye uzak ama yakın, o anda...

Çok sorular sormuş, çok cevaplar bulmuştum bu noktada, çocukluğumdan belli bir yaşa. Ve şimdi yine orada, ruhum bir kaçamak yapıyordu, kimse fark etmeden, uzaklarda... Avuçlarımda artık soğumuş kahve fincanımla, geri dönmüştüm takvim zamanına, içimde bir dinginlikle ama...

Şimdi dönüyordum koşuşturmaya, tık.tık.tık.tık...unutulmuş asfalt sokakta...

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.