1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. “KADINA ŞİDDET” HORTLADI
“KADINA ŞİDDET” HORTLADI

“KADINA ŞİDDET” HORTLADI

Her üç kadından birinin ev içi şiddet gördüğü KKTC’de, kadına şiddette hala önleyici önlem alınmadığını dile getiren aktivistler, bu konuda hükümetin duyarsızlığını da eleştirdi.

A+A-

Avukat ve KAYAD Proje Koordinatörü Mine Atlı, 2017 yılının kadına şiddet konusunda kapkara bir yıl olduğuna vurgu yaptı

Kadına şiddet konusunda birçok pürüzün ortadan kalkmasına kapı aralayacak olan “Ev İçi Şiddet Yasası”nın eksikliğine dikkat çeken Atlı, yetkililerin bu konuda elini taşın altına koymadıklarını vurguladı

YKP-FEM aktivisti Münevver Özakalın ise 2017 yılının kadına şiddet konusunda oldukça olumsuz geçtiğini anımsatarak, yıl boyunca kadına şiddetin hortladığını ve  bir çok kadın cinayetleri yaşandığını belirtti

Bu cinayetlerin üzerinin örtülüp kapatılmaya çalışıldığına dikkat çeken Özakalın, “ Olaylar en son safhaya gelmeden önce önlenmelidir” dedi

Özlem ÇİMENDAL

Her üç kadından birinin ev içi şiddet gördüğü KKTC’de, kadına şiddette hala önleyici önlem alınmadığını dile getiren Avukat Mine Atlı ve YKP-FEM aktivisti Münevver Özakalın, 2017 yılında kadına şiddetin hortladığını kaydetti.

Avukat Mine Atlı:

“Kadına şiddette kapkara bir yıl oldu”

2017 yılının kadına şiddet konusunda kapkara bir yıl olduğunu anımsatan Avukat ve KAYAD Proje Koordinatörü Mine Atlı, yıl boyunca kadına şiddet konusunda bir arpa boyu yol alınamadığını kaydetti.

Ev İçi Şiddet Yasası geçmedi

Üzerinde çeşitli çalışmalar yapılan ve kadına şiddet konusunda birçok pürüzün ortadan kalkmasına kapı aralayacak olan “Ev İçi Şiddet Yasası”nın eksikliği ve yetkililerin bu konuda elini taşın altına koymamasını da eleştiren Atlı, yasal zeminde hayat bulması gereken birçok konunun göz ardı edildiğini vurguladı.

Önemli olan önleyici mekanizmaları çalıştırmak

Devlet tarafından yürütülen bir sığınma evi projesinin eksikliğine de işaret eden Atlı, “Kısa süre önce hayata geçirilen yardım butonu 183 hattı da işlevini görmez durumdadır” dedi. Atlı, kadına şiddet konusunda atılan adımların nicelik değil, nitelik olarak hissedilmesi gerektiğine işaret ederek, önemli olanın önleyici mekanizmaların çalıştırılmasını sağlamak olduğunu belirtti.

 “Hiçbir meslek grubunda kadına yönelik şiddette meslek içi eğitim yok”

Kadına şiddette meslek içi eğitimin önemine işaret eden Atlı, “Hiçbir meslek grubunda bu eğitim yok. Kadına şiddet olayıyla alakalı olan tüm meslek gruplarına bu eğitimin verilmesi gerekmektedir. Polis, doktor, avukat ve yargıçlardan tutun sağlık görevlileri ve öğretmenlere kadar meslek gruplarının tümü kadına şiddet  ve farkındalık konusunda meslek içi eğitim almalı” dedi.

“Her gün şiddet gören kadın koruma emri bile alamıyor”

Şiddet gören kadınlara adli yardım da yapılmadığına vurgu yapan Mine Atlı, “Her gün şiddet gören kadın, gönüllü avukat bile bulsa eğer devlete ödeyecek harç parası olmadığı için yine mağdur olmaktadır, hatta koruma emri bile alamamaktadır. Yani 2017 yılında kadına yönelik şiddet tablosu olabildiğinin en kötüsü durumundadır ve kadına yönelik şiddetin ve cinayetlerin de önüne geçilememektedir” diye konuştu.

“Sorun, ötekileştirilerek göçmen sorunu gibi lanse diliyor”

Kadına şiddet konusunun ötekileştirilerek sanki bir göçmen sorunuymuş gibi yansıtıldığını belirten Atlı, “Sorun ötekileştirilmeye çalışılıyor. Önemli olan soruna doğru tespit yapmaktır. Bu sadece göçmen sorunu değildir” ifadelerini kullandı.

“Kadına şiddetin merkez sorunu güç ve kontroldür”

Ev içi şiddetin nelerden kaynaklandığı ve kaynağının ne olduğunun dünya tarafından tespit edildiğini ve bu sorunu yeniden keşfetmeye gerek olmadığını anlatan Atlı, “Bunun merkez sorunu güç ve kontroldür. Bir bireyin başka bir birey üzerinde güç ve kontrol kurma çabasıdır.  Güç ve kontrolün kaynağında da toplumsal cinsiyet eşitsizliği yer almaktadır. Yani toplumsal cinsiyet eşitsizliği körüklüyor bir erkeğin bir kadını kontrol altında tutma çabasını. Bunu halletmezsek bir arpa boyu yol kat edemeyiz” diye konuştu.

“Polisin tutumu ve araştırması çok önemli”

 Adli yardım noktasında da eksikliklerin olduğuna vurgu yapan Mine Atlı, kadına şiddet vakalarında polisin tutumunun ve araştırmasının oldukça önemli olduğunu kaydetti. Atlı, kimi olaylar ve cinayetlerde kadına şiddet uygulandığının belirtilmesine rağmen, hatta eşin de bunu kabul etmesine karşın ölümle neticelenen olay sonrasında dahi polisin “İntihar dışında bir şüphe yok” bulgusu yapabildiğine dikkat çekti.

Aktivist Münevver Özakalın:

“Kadına şiddetin hortladığı, cinayetlerin yaşandığı bir yıl oldu”

2017 yılının kadına şiddet konusunda oldukça olumsuz geçtiğini ifade eden YKP-FEM aktivisti Münevver Özakalın da, geride bırakılan yılın kadına şiddetin hortladığı ve cinayetlerin yaşandığı bir yıl olduğunu ifade etti. 

“Yasa çıkarmak değil, yaptırımı sağlamak önemli”

KKTC’de kadına şiddete yönelik ne kadar yasa çıkarılırsa çıkarılsın önlemler alınırsa alınsın herhangi bir yaptırım olmadığı sürece önlenemeyeceğine vurgu yapan Özakalın, “Ülkedeki eril yapıdan dolayı bu değişmeyecek. 2017’de yine işlenen kadın cinayetlerine intihar süsü verilenler oldu, ya da farklı bir ölüm sebebi şeklinde gösterilenler oldu. Polisin araştırdığı ya da araştırmak istemediği davalar mevcut” şeklinde konuştu.

“Devletin kadına yönelik eril tutumu değişmiyor”

Devletin kadına yönelik tutumunun hiçbir şekilde değişmeyerek eril bir mantalitede devam ettiğine işaret eden Özakalın, “Önümüzdeki seçimlerde insanların bu kadına şiddetin bir KKTC gerçeği olmadığını düşünen ve bu konuda gerçekten adım atabileceğine inandıkları insanlara daha duyarlı yaklaşmalıdırlar” ifadelerini kullandı.

“Üzeri örtülüyor ya da kapatılıyor”

Kadın cinayetlerinin üzerinin örtüldüğüne ve kapatılmaya çalışıldığına dikkat çeken Özakalın, “Bu şiddet olayları en son safhaya gelmeden önce önlenmelidir. Örneğin bir kadın evde kocasından şiddet gördüğü için yardım istediğinde polis, aile içi olay ve biz karışmayız diyebiliyor. Bu şiddet olayları en başından ele alınmış olsa işler daha da büyümeden çözülebilecekken polisin bu tutumu olayları içinden çıkılmaz bir hale sokmaktadır” ifadelerini kullandı.

“Meslek içi eğitim polisler için çok önemli”

Kadına şiddet konusunda meslek içi eğitimin özellikle polisler üzerinde çok önemli olduğunu, ancak sonucu yine kişinin vicdanının ve hayat görüşünün belirleyeceği gerçeğini değiştirmeyeceğinin bilindiğini anlatan Özakalın, önemli olanın alınan kararlar ve çıkarılan yasaların uygulanması ve denetlenmesi olduğuna vurgu yaptı.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.