Türkiye’deki kan davalılarından kaçmak maksadı ile KKTC’ye gelen ve ayni gün sahte Bulgar pasaportuyla Lokmacı Sınır Kapısı’ndan Güney’e kaçmaya çalışan zanlı Ali Erol, polis tarafından gözaltına alınarak dün Lefkoşa Kaza Mahkemesi’ne çıkarıldı.

Mahkemede söz hakkı alan zanlı Ali Erol, “Diyerbakır’da kan davalılarım peşimdeydi. Onlardan kaçmak için 4 çocuğumu bırakıp kaçtım.” şeklinde savunmasını yaptı.

Abbas ELMAS

Lokmacı kara giriş kapısından önceki gün sahte Bulgar pasaportu ile Güney Kıbrıs’a geçmeye çalışırken fark edilerek polis tarafından gözaltına alınan zanlı Ali Erol, mahkemede “Kan davalılarından kaçıyordum” savunmasını yaptı.

Mahkemede olayla ilgili bulguları aktaran Lefkoşa Polis Müdürlüğü Adli Şube’de görevli polis memuru Erkan Çelik, zanlı Ali Erol’un 1 Eylül tarihinde Lefkoşa’da meydana gelen“Sahte resmi belge düzenleme, sahte resmi belgeyi tedavüle sürme, başkasının kimliğine bürünme ve sahtekarlıkla kayıt temini” suçlarından methaldar olduğunu söyledi.

Zanlının 1 Eylül 2014 tarihinde Girne Turizm Limanı’ndan TC kimliği ile giriş yaptığını ve ayni gün Lokmacı Kara Giriş Kapısı’na giderek Stefan Atanasov Valeri adına düzenlenmiş sahte Bulgaristan pasaportunu tedavüle sürerek Güney’e geçmeye çalıştığını aktaran polis, zanlının görevli muhaceret memurları tarafından fark edilerek gözaltına alındığını kaydetti.

Zanlı hakkında başlatılan polis soruşturmasının tamamlandığını, zanlının gönüllü ifade vererek hakkında getirilen suçlamaları kabul ettiğini kaydeden polis memuru Çelik, zanlının TC vatandaşı ve KKTC ile hiçbir yasal bağı bulunmadığını dikkat çekerek, zanlının davalarında hazır bulunabilmesi için mahkemenin uygun göreceği teminat şartlarına bağlanmasını talep etti.

Mahkemede söz hakkı alarak konuşan zanlı Ali Erol, “Diyerbakır’daki kan davalılarımdan kaçıyorum. Dört çocuğumu kiralık evimde bırakıp kaçtım. Çok zor durumdayım” şeklinde savunmasını yapt.

Huzurundaki şahadeti ve zanlının söylediklerini değerlendiren Lefkoşa Kaza Mahkemesi Yargıcı Hale Ahmet Raşit, zanlının işlemiş olduğu suçun ciddiyetine dikkat çekerek, zanlının davalarında hazır bulunabilmesi maksadı ile 15 günü aşmayacak bir süre ile Merkezi Cezaevi’ne hükümsüz tutuklu olarak gönderilmesini emretti.