1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. KANSER HASTALARI BEKLETİLMEMELİ
KANSER HASTALARI BEKLETİLMEMELİ

KANSER HASTALARI BEKLETİLMEMELİ

Kanser hastaları bekletilmemeli

A+A-

Mehmet KARA

Toplumda giderek artan ve neredeyse “korkulu rüya” haline gelen kanser vakalarının sayısı ürkütücü boyuta ulaştı.

Gerek ülkemizde gerekse yurt dışında her yıl yüzlerce kanser hastası, eski sağlığına kavuşabilmek için zorlu bir tedavi süreci yaşıyor.

Ülkemizde, kanser vakaları gencinden yaşlısına aldırış etmeden günden güne artış gösterirken, yeterli onkoloğun olmaması da hastaları adeta çileden çıkarıyor.

40 yıldan fazla fiili hizmet yapan ve emekli olduktan sonra kendisine “Akciğer Kanseri” teşhisi konulan emekli polis müdürlerinden Cemal Ertan Akar, ülkede yeterli onkoloğun bulunmamasından dert yandı, bu konuda yaşanan sıkıntılara işaret etti.

Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi yerleşkesi içinde inşa edilen Onkoloji Merkezi’nin tamamlanmadan kanser hastalarının öleceğini ileri süren Akar, “Akciğer Kanseri hastalarında yaşama dönen milyonda birdir. Erken teşhis olursa hastanın kurtulma şansı var. Ancak bir kontrole üç ay sonraya randevu verilirse o hastanın yaşama şansı elinden alınacaktır” diye konuştu.

Konuyla ilgili  konuşan emekli polis müdürlerinden Cemal Ertan Akar, 2007’de emekli olduktan 6- 7 ay sonra kendisine akciğer kanseri teşhisi konulduğunu ve Ankara Başkent Hastanesi’nde akciğerinin bir parçasının (lobu) alındığını söyledi.

Üç yıl öncesine kadar kontrollerini Ankara’da sürdürdüğünü kaydeden Akar, “Oradaki doktorum Kıbrıslı Prof. Dr. Özgür Özyılkan’dı. Yaklaşık üç yıldır da Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde görev yapan Dr. Özlem Gürkut’un hastasıyım. Doktorum güler yüzlü ve işini başarıyla yapan biri” dedi.

Geçen yıl nisan ayında kontrollerini yaptırdığını ve bu yıl yine aynı ay içerisinde kontrollerini yaptırmak için 16 Şubat’ta hastaneye giderek randevu talebinde bulunduğunu aktaran Akar, kendisine 21 Nisan’a, yani 65 gün sonraya gün verildiği söyledi.

Akar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Randevu günüm olan dün hastanenin yolunu tuttum. Bana 18’inci sıra verildi. Sabah saat 08.30’dan öğlen saatlerine kadar bekledim. Sıram geldi. Doktorum beni kabul etti. Herhangi bir ağrım olup olmadığını sordu. Ben de yıllık kontrol için yanına geldiğimi söyledim. Benden tomografi ve kan tahlili istedi. İşlemleri yaptırdıktan sonra yeniden bir randevu almam gerektiğini belirtti. Sonuçları doktoruma göstermem için bu defa üç ay sonraya randevu verdiler. Yani tahlil sonuçlarını yaklaşık üç ay sonra götürebileceğim. Bende doktoruma üç ay sonra bu hastalığın yayılabileceğini söyledim. ‘Böyle bir şey olur mu?’ diye sitemde bulundum. Haklı olduğumu ve bir onkoloji hastasının istediği zaman doktoruna ulaşabilmesi gerektiğini söyledi. Ancak kendisinin yalnız ve çok sayıda hastaya bakmak zorunda olduğunu belirtti. Haklı da…”

Hastanede tek onkoloğun bulunması ve çok sayıda hastanın olmasının büyük sıkıntılar doğurduğunu kaydeden Akar, doktorunun tek başına elinden geleni yaptığını ancak yetersiz kaldığını, Sağlık Bakanlığı’nın ise bu konuda bir an önce önlem alması gerektiğini ifade etti.

 
“Erken teşhis olursa hastanın kurtulma şansı var”

Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi yerleşkesi içinde inşa edilen Onkoloji Merkezi’nin tamamlanmadan kanser hastalarının öleceğini ileri süren Akar, “Akciğer Kanseri hastalarda yaşama dönen milyonda birdir. Erken teşhis olursa hastanın kurtulma şansı var. Ancak bir kontrole üç ay sonraya randevu verilirse o hastanın yaşama şansı elinden alınacaktır” diye konuştu.

“Çok merak ediyorum. Devletin birçok kurumlarında sözleşmeli personel çalıştırılıyor da Onkoloji’ye neden doktor takviyesi yapılmıyor? İnsan hayatı bu kadar önemsiz mi. Partizanca yapılan müdür, müsteşar yerine iki onkoloji doktoru ithal edilemez mi? Gününde değil de, 2- 3 ay sonra başlayan bir tedavinin sorumlusu idare ve bakanlık değil mi? KKTC de neden bu kadar kanserli insan var biliyor musunuz?  Doktordan 2- 3 aydan önce randevu alınamıyor da ondan. Kanser olan hastalarımız neden ölüyor bilir misiniz? Randevu alıp, tedaviye başlamak en az 6 ay alıyor. 6 ay sonra ne yaparsanız yapın, geçen sürenin yaptığı tahribat, geri döndürülemez de ondan” şeklinde konuşan Akar, kansere yakalanan insanların idare ve Sağlık Bakanlığı’nın ilgisizliğinden, ihmalinden kaynaklandığını iddia etti.

Öte yandan Rum tarafının kapıları kapatması nedeniyle KKTC’ye dönen kanser hastalarında da büyük artış olduğunu kaydeden Akar, yapımı devam eden Onkoloji Merkezi’nin tamamlanmadan onkolog takviyesi yapılması gerektiğine dikkat çekti.

Kıbrıs

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.