1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. KAPALI MARAŞ ÇIKIŞ YOLU OLABİLİR Mİ?
KAPALI MARAŞ ÇIKIŞ YOLU OLABİLİR Mİ?

KAPALI MARAŞ ÇIKIŞ YOLU OLABİLİR Mİ?

Yılanların ve farelerin barınağı haline dönen Maraş...

A+A-

Kapalı Maraş bölgesinin açılması yönünde yıllarca tartışmalar, pazarlıklar yapıldı. Bu bölge, Kıbrıs müzakerelerinde hep bir koz olarak görüldü. Yılanların ve farelerin barınağı haline dönen Maraş, zaman zaman paketlerin içinde yer aldı.

Emine Davut YİTMEN

Kapalı Maraş 43 yıldır bomboş, atıl vaziyette, dikenli tellerle çevrili bir şekilde sahiplerini bekliyor. Kapalı Maraş’ın açılması halinde, ekonomiye önemli oranda getirisi olacağı söyleniyor. Kapalı Maraş’la ilgili hem Kıbrıslı Türk hem de Kıbrıslı Rumların yer aldığı hareketler, dönem dönem aktiviteler düzenliyor. Ancak bugüne kadar teknik çalışmalar için bölgeye uzmanların girişi dahi sağlanamadı.

Peki, Kapalı Maraş’ı ne yapalım? Bir 50 yıl daha kapalı mı tutalım? Türk tarafı siyasi açıdan Maraş’ı bütünlüklü çözümün içinde gördü; Rum tarafı Güven Yaratıcı Önlem (GYÖ) olarak ele aldı.

Müzakerelerin doğasından kaynaklanan sıkıntı ve müzakereleri dolaylı etkileyen krizler nedeniyle adımlar atılamıyor. Kapalı Maraş, bu aşamada krizlere rağmen, müzakereleri düzlüğe çıkaracak bir yol olarak değerlendirilebilir. Kapalı Maraş’la ilgili yıllardır üzerinde çalışılan paketlerin, ete kemiğe bürünmesinin zamanı gelmiş olabilir.

Kapalı Maraş’a karşılık, Mağusa Limanı ve Ercan’la ilgili gerekli düzenlemelerin yapılması konusunda, her iki taraf da mevcut pozisyonlarını gözden geçirerek, toplumlarının geleceği için önemli bir kazanım sağlayabilir. Böylesine bir ivme, Güney’deki seçimlere kurban edilmeye çalışılan müzakerelere derin bir nefes aldırabilir.

Kapalı Maraş’la ilgili son gelişme,  Mağusa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (EVEA), Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’le yaptığı görüşmede, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik yürütülen müzakereler çerçevesinde, Kapalı Maraş’ın açılması durumunda zemin hazırlığı için teknik komite kurulması önerisi oldu.

EVEA heyeti böyle bir komitenin kurulmasının, kentin açılması durumunda zemin hazırlığı için belirleyici katkılar sağlayacağını düşünüyor.

Paketler hep vardı

1993 yılında BM Genel Sekreteri tarafından önerilen Güven Yaratıcı Önlemler  (GYÖ) paketinde, Lefkoşa Uluslararası Havaalanı ve Maraş’ın, BM idaresinde iki tarafın ortak kullanımına açılması öngörülmüştü.

Dönemin Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Rum Yönetimi Başkanı Glafkos Klerides arasında Ekim 1994’de BM Özel Temsilci Yardımcısı’nın gözetiminde söz konusu paketle ilgili beş görüşme yapıldı fakat bu görüşmeler sonuçsuz kaldı.

Denktaş, 2 Nisan 2003 tarihinde dönemin BM Genel Sekreteri Kofi Annan ve Rum Yönetimi Başkanı Tassos Papadopulos’a mektup göndererek, 1993’te Butros Gali’nin masaya koyduğu GYÖ paketinin hayata geçirilmesini istedi. Bu pakette, Lefkoşa Havaalanı’nın ortak kullanıma açılması karşılığında, kapalı bölge Maraş’ın BM kontrolünde Rumlara verilmesine hazır olunduğuna önerisi yer alıyordu. Pakette, Kıbrıs Türk halkının maruz kaldığı dış ülkelere yönelik seyahat, turizm, ticaret ve ithalat/ihracat alanlarındaki kısıtlama ve ambargoların kaldırılmasının zamanın geldiği de vurgulanıyordu.  Paketin uygulanması durumunda Türk yetkililerin, Türk hava ve deniz limanları yanında Türk hava sahasını da Rum gemi ve uçaklarına açarak bu olumlu adıma katkı koyabilecekleri belirtilmişti. Papadopulos, paketi kabul etmedi.

2005 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Brüksel’de yapılan toplantılarda Kapalı Maraş’ın Rum tarafına verilmesine karşılık, Rum Yönetimi’nin, Kıbrıslı Türklerin karşı karşıya bulundukları ambargoları kaldırmaları, bu konudaki şikayetlerini geri çekmeleri önerisini gündeme getirdi. Öneri, Rum tarafınca kabul görmedi.

2013 yılında Rum tarafı kapalı bölge Maraş’ın dört aşamalı iadesini öngören bir planı ortaya koydu.  Önerinin ilk aşaması, kapalı bölge Maraş’ın, BM aracılığıyla yasal sahiplerine, aşamalı olarak iadesini öngörüyordu. Bu aşamalı iadenin, gerek kentin altyapısı gerekse binaların durumuna ilişkin belirli çalışmalar temelinde gerçekleşeceğini belirtiliyordu. İkinci aşamada ise Türk limanlarının ve havaalanlarının, Kıbrıs uçak ve gemilerine açılması yoluyla Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Türkiye tarafından tanınmasını sağlayacak Ankara Protokolü’nün uygulanması olduğunu ifade ediliyordu. Üçüncü aşamada Ankara’nın, Ankara Protokolü’nün uygulanmasıyla ilişkili AB müzakere başlıklarının açılması olarak gösterilirken son aşamada Kıbrıslı Türk ürünlerinin AB ülkelerine yönelik dolaşımı amacıyla Mağusa Limanı’nın kullanımından (açılması değil) söz ediliyordu. Bu pakette, Ercan Havaalanının açılmasına yönelik bir unsur bulunmuyordu.

2014 yılında ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden da Kapalı Maraş’ın açılması için birtakım girişmelerde bulundu. Ancak bu girişimler de diğerleri gibi sonuçsuz kaldı.

Kıbrıs

Etiketler :
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.