1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. KARMAŞA...
KARMAŞA...

KARMAŞA...

Cesurer doğruladı... Bakan Sennaroğlu iddiaları yalanladı

A+A-

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK), Türkiye’den gelecek suyun dağıtımı konusunda yüksek elektrik gücü gerektiren ‘pompalama sistemini’ çalıştıracak projeler üzerinde çalışıyor.

Yatırım maliyetinin yüksek olması nedeniyle başka çareler üzerinde duran KIB-TEK’in, diğer yandan Aksa’ya yeni avantajlar yaratılmaması amacıyla Rum Elektrik Kurumu’na (AİK) yöneldiği bildirildi.

Rum kaynaklarına göre, KIB-TEK ile AİK yetkilileri, birkaç kez konu üzerinde görüşme yaptı. AİK, yapılan tüm görüşmelerle ilgili olarak Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’i bilgilendirdiği ve ‘olumlu’ yönde mesajlar aldığı haber verildi.

Güney Kıbrıs’ta yayımlanan Fileleftheros gazetesi “AİK İşgal Bölgelerine elektrik Satıyor... Türkiye’den Su Taşıyacak Pompalara Elektrik Sağlanması İçin Müzakereler” başlığıyla manşete çektiği haberde ildinç iddialarda bulundu. Türkiye’den gelecek suyun denizatlı boru hattının karaya ulaştığı noktadan, baraja ve dağıtım şebekesine aktaracak pompalar için AİK’ten 50 megavat gücünde elektrik enerjisi satın alınmasının söz konusu olduğunu yazan gazete, Anastasiadis’in olumlu yaklaşımm içinde olduğunu bildirdi.

Gazete, KIB-TEK-AİK görüşmesiyle ilgili olarak şunları kaydetti:

“AİK, bu sefer Türkiye’den boru hattı ile gelecek su için pompa ve diğer sistemlerin çalıştırılması konusunda ortaya çıkan büyük enerji ihtiyacını karşılamak maksadıyla yeniden elektrik enerjisi satışına başlamak üzere işgal bölgelerindeki sözde elektrik idaresi (KIB-TEK) ile temas halinde bulunuyor.

AİK para kazanacak

Teyit edilmiş bilgilere göre; AİK elektrik üretimini artırıp, özgür bölgelerdeki azalan elektrik tüketiminden kaynaklanan teknik sorunlarını ve mali sorunlarını çözecek olmasından dolayı böyle bir anlaşmaya olumlu bakıyor. Bu çözüm, işgal rejiminin ve Türk projesinin de işine geliyor çünkü su pompaları için yeni elektrik üretim tesisleri kurmak maksadıyla sermayeye ve önemli harcamaya ihtiyaç duymayacak, yeni elektrik tesislerinin yapımı için zaman kaybedilmeyecek.

AKSA izninin genişletilmesinden kaçmak...

Kıbrıs Türk kaynaklarından edindiğimiz bilgilere göre, AİK ile işbirliği arayışına girmelerinin bir diğer önemli nedeni de geçen yıl yakıt sızıntısı nedeniyle deniz kirliliğine de neden olan Gastria’da (Kalecik) 100 megavatlık elektrik santrali bulunan Türk işadamının (AKSA) izninin genişletilme zorunluluğundan kaçmaktır. Söz konusu Türk’ün, sahte devlet ile çok elverişli bir anlaşması bulunuyor. Türkiye’nin baskısıyla yapılan bu anlaşma yüzden hoşnutsuzluk var. Öte yandan KIBTEK’in Ayios Epektitos’ta (Çatalköy) bulunan santralindeki, bazıları eski, bazıları da yeni olan küçük üretim birimleri fazla yükü kaldırmıyor.

Boru hattı birkaç haftaya kadar devreye girmesi ve bu hedef için Panagra’da (Geçitköy) inşa edilen baraja yılda 75 milyon metreküp su taşıması öngörülüyor. Gazetemizin elindeki veriler, suyun karada kabul edileceği noktadan baraja ve özellikle de dağıtım şebekesine ulaştıracak pompaların ihtiyacı için işgal bölgelerine 50 megavat elektrik enerjisi satılmasının söz konusu olduğunu gösteriyor.”

Cesurer doğruladı

Görüşlerine başvurulan El-Sen Başkanı Çağlayan Cesurer, KIB-TEK ile AİK arasında görüşmeler yapıldığını doğruladı. Cesurer kendilerinin de bu görüşmeleri şiddetle desteklediklerini ve bu görüşmelerin yapılması yönünde taleplerinin olduğunu da vurguladı. Geçmiş yıllarda her iki tarafta yaşanan bazı olağanüstü olaylar sonunda, her iki tarafın da birbirine ne kadar ihtiyacı olduğunun ortaya çıktığını belirten Cesurer, “yapılan görüşmeler elektrik alımı için değildir, Geçitköy’de ihtiyaç duyulacak enerjinin fazlası zaten şu anda üretiliyor. Yapılan görüşmelerde hatların birleştirilmesi konusu gündemdedir ve biz de bunu destekliyoruz. Çünkü oluşabilecek olağanüstü durumlarda her iki tarafın birbirine enerji sağlaması daha kolay olacaktır, yani yapılan görüşmelerde ana hedef her iki tarafın sistemlerinin emniyeti içindir” dedi.

Rum tarafındaki gazetelerde çıkan haberlerle ilgili olarak da konuşan Cesurer, “herhalde kendi kamuoyunlarını buna hazırlamak istiyorlar” şeklinde konuştu.

 

Risk uyarısı

Bu arada eski bir siyasetçi, KIB-TEK’in, su dağıtımı gibi hayati bir konuda ülkeyi AİK’in insafına bağlamasının son derece riskli bir yaklaşım olduğunu söyledi.

“AİK, kuzeye elektrik satışından para kazanacağı gibi stratejik bir konuda ipleri elinde bulunduracak. Henüz ateş-kes’in hüküm sürdüğü adada en ufak bir gerginliğin yaşanması halinde, AİK’in elektrik satışını durdurması veya aksatması halinde Kuzey Kıbrıs’ta ne tarım kalır, ne de hayvancılık” diyen emekli siyasetçi, KKTC’nin bu konuda kılı kırk yarması gerektiğini kaydetti.

Bakan Sennaroğlu iddiaları yalanladı

Öte yandan, Gıda, Tarım ve Enerji Bakanı Önder Sennaroğlu, Güney Kıbrıs’tan elektrik satın alınmasının söz konusu olmadığını söyledi.

Bakan Sennaroğlu, Rum basınında yer alan “KKTC’nin Türkiye’den su temin projesi kapsamında ortaya çıkan elektrik enerjisi ihtiyacını karşılamak için Güney Kıbrıs’tan elektrik enerjisi satın alacağı, bu çerçevede KIB-TEK ile Rum Elektrik İdaresi’nin (AİK) gayrı resmi temas halinde olduğu” yönündeki iddiaları yanıtladı.

Yakından uzaktan ilgisi yok!

Bakan Sennaroğlu yaptığı yazılı açıklamada, KIB-TEK ile AİK arasında gayrı resmi temasların olduğunu, ancak söz konusu temasların basında dile getirildiği gibi su temin projesi ile yakından uzaktan ilgisi olmadığını vurguladı.

Sennaroğlu, günümüz koşullarında KIB-TEK’in Güney Kıbrıs veya Türkiye sistemleri ile enterkonnekte olmasının getireceği faydalardan yola çıkarak, bu yöndeki araştırma ve temasların zaman zaman olabileceğini, KIB-TEK ve AİK arasındaki temasın da bu çerçevede olduğunu söyledi.

“İki kurum yetkilileri buluştu, ancak...”

Gıda, Tarım ve Enerji Bakanı Önder Sennaroğlu, enterkonnekte sistemin arz güvenliğini artırması yanında bir çok teknik avantajı bulunduğunu belirterek, iki kurum yetkililerinin bu çerçevede bir araya geldiğini açıkladı.

Sennaroğlu, iki kurum yetkilileri arasında gerçekleşen gayrı resmi temaslarda enterkonnekte sisteme geçilmesinin hem Güney, hem de Kuzey Kıbrıs’ın faydasına olacağı konusunda hemfikir olunduğunu kaydetti.

Sennaroğlu, 2006 yılında ihtiyaç açığını kapatmak için Güney Kıbrıs’tan elektrik satın alındığını, 2011 yılında ise Güney Kıbrıs’ta meydana gelen patlamada elektrik santralinin devre dışı kalmasıyla Rum tarafınca uzunca bir süre Kuzey Kıbrıs’tan elektrik alındığını hatırlatarak, benzer durumlarda enterkonnekte sisteme bağlı olmanın her iki toplumun yararına olduğunu vurguladı.

Diyalog

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.