EROĞLU: ”KIBRIS TÜRK HALKI KENDİ KENDİNİ İDARE ETMEKTEN VAZGEÇMEYECEK”

“YUNANİSTAN BAŞBAKANI SAMARAS ABD BAŞKANI OBAMA’DAN MARAŞ’I İSTEYECEĞİNE, GÖRÜŞME MASASINDA BİZİMLE BULUŞSUN VE BİZİ BİR DİNLESİN”

Muratağa, Sandallar ve Atlılar köylerinde Rumlar tarafından topluca katledilerek katliam  çukurlarına gömülen 126 Kıbrıslı Türk, şehit edilişlerinin 39’uncu yıldönümünde düzenlenen törenlerle anıldı.

Muratağa-Sandallar Şehitliği’ndeki törende konuşan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs’ta dili, dini, üzerinde egemen oldukları coğrafyaları farklı iki halk, iki devlet bulunduğunu vurgulayarak,  “Kıbrıs Türk halkı bir bütün olarak kendi kendini idare etmekten vazgeçmeyeceğini kurduğu devleti, demokratik düzeni, siyasi partileri, sivil toplum kuruluşları ile ortaya koymaktadır” dedi.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Yunanistan Başbakanı Andonis Samaras’ın ABD Başkanı Barack Obama’dan Maraş’ı  istemesine değinerek, ”Maraş’ın peşinen kendilerine verilmesini isteyeceğine, görüşme masasında bizimle buluşsun ve bizi bir dinlesin” dedi.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Yunanistan’ın yapması gereken, Kıbrıs Rum tarafının arkasına gizlenerek, onları kışkırtmak, zamana oynamak, Enosis hayali görmek değil, Kıbrıs Rum halkını akıl yoluna girmeye teşvik etmektir” diye konuştu.

Eroğlu, Kıbrıs Türk tarafının, Kıbrıs Türk ve Rum tarafları ile üç garantör ülke Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin bir masa etrafında buluşması, görüşmelere yeni bir ivme kazandırılması önerisinin hala geçerli olduğunu yineledi.

TÖREN

Muratağa Sandallar ve Atlılar şehitliklerindeki törenlere Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Başbakan Sibel Siber, Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı adına Ergün Serdaroğlu, Türkiye Büyükelçiliği adına Müsteşar İbrahim  Cem Şahinkaya, 28’inci Tümen Komutanı Tümgeneral Tayyar Süngü, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Baki Kavun, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı İsmail Başarır,  bazı milletvekilleri, askeri ve sivil yetkililer katıldı.

Muratağa Sandallar Şehitliği’nde saat 17.00’de başlayan ilk törende, protokol sırasına göre çelenkler konularak saygı duruşunda bulunuldu, saygı atışı gerçekleştirildi.

İstiklal Marşı eşliğinde bayrakların göndere çekilmesiyle devam eden anma töreninde, Muratağa-Atlılar-Sandallar Şehitlerini Yaşatma Derneği (MASDER) Başkanı Ahmet Aşır konuşma yaptı, Ayşe Güler Akın, “14 Ağustos” isimli şiiri okudu.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun konuşmasının ardından buradaki tören şehitler için dua okunması ve şehitliği ziyaretle tamamlandı.

Atlılar Şehitliği’ndeki ikinci törende ise şehitliğe çelenk konularak saygı duruşunda ve saygı atışında bulunuldu. İstiklal Marşı okunarak bayraklar göndere çekildi.

EROĞLU:”İBRET VERİCİ BİR ANMA TÖRENİ…”

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, hüzün ve ibret verici bir anma töreni için bir yıl sonra yine toplanıldığını vurgulayarak, 1963 yılı Kanlı Noel’inde Rum-Yunan ikilisinin adayı Yunanistan egemenliğine sokmak için Akritas Planı’nı yürürlüğe koymasının Kıbrıs Türkü’ne yapılacak katliamların ilk habercisi olduğunu belirtti.

Kıbrıs Türk halkının; masum insanların katliama tabi tutulmalarının ilk örneğini 1963’te Yılmazköy’de yaşadığını belirten Eroğlu, 1963 yılında Lefkoşa’nın Kumsal mahallesinde yaşanan Doktor Yüzbaşı İlhan’ın eşi ve çocuklarının katliamı olayının Rum-Yunan ikilisinin Enosis uğruna gözünü ne kadar karartabileceğinin bir göstergesi olduğunu söyledi.

“HAREKAT,  KIBRIS YUNAN OLMASIN DİYE YAPILDI”

15 Temmuz 1974 tarihinde gerçekleştirilen Yunan Cuntası-EOKA-B Tedhiş Örgütü ortak darbesinin de hedefinin  Kıbrıs’ı Yunan yapmak olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Eroğlu,  Kıbrıs Türk  Barış Harekatı Kıbrıs Yunan olmasın diye yapıldı..Kıbrıs Türk halkı katliamlara uğramasın diye gerçekleştirildi” dedi.

Rum-Yunan ikilisinin harekatın barış amaçlı olduğunu anlamadığını ve  anlamak istemediğini kaydeden Eroğlu  Barışa Harekatı’nın ikinci aşamasının;  birinci ve ikinci Cenevre konferanslarında ortaya konulan iyi niyetli Türk önerilerinin  reddedilmesi nedeniyle, zorunlu olarak gerçekleştirildiğini vurguladı.

“GERÇEKLERİ GÖRMEYİ DEĞİL, KATLİAMI TERCİH ETTİLER”

Cumhurbaşkanı Eroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

Eğer Rum tarafı yapılan harekatın amacını doğru yorumlayıp, adaya çıkan Türk birliklerine ve adanın dört bir yanındaki Kıbrıs Türk yerleşim birimlerine saldırmasa, bizleri esir almaya, muhasara altında tutup diz çöktürmeye çalışmasa, çözüm önerilerine olumlu yanıt verseydi harekatın ikinci aşamasına geçilmesine gerek olur muydu?

Ama uzlaşmayı, gerçekleri görmeyi değil katliamı tercih ettiler. Toplu katliamlar için yaptırılan bu anıt mezarlar üzerinde yazılan isimlere ve şehit kardeşlerimizin yaşlarına, cinsiyetlerine bakıldığı zaman vahşetin ne denli insanlık dışı olduğu daha iyi anlaşılacaktır.

Muratağa, Atlılar, Sandallar katliamları duyulduğunda Barış Harekatı’nın getirdiği özgürlüğe kavuşma sevincinin ne denli olumsuz etkilendiğinin hala hafızalarda olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Eroğlu,”  ‘Dünü unut’ diyorlar. Peki ama kendileri unutuyor mu?  Hayır. Biz dünü unutmayacağız ama düne saplanıp da kalmayacağız. Dünden ders çıkararak, bugünleri, yarınları daha güvenli, daha güzel kılacak bir yapı oluşmasını sağlayacağız” dedi..

Kıbrıs Türk halkı ve Meclis’in oy birliğiyle aldığı kararların,  Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devamının vazgeçilmez bir unsur olduğunu net bir şekilde ortaya koyduğunu söyleyen Eroğlu, Rum tarafının bunu anlayarak 1974’öncesine dönüş hayalinden vazgeçmesi gerektiğini kaydetti.

“KIBRIS KONUSUNDA ERKEN ÇÖZÜM ZAMANI GELDİ”

Rum  tarafı  sözlerinden geri adım atmaz,  sulandırmaya, çarpıtmaya kalkışmazsa Ekim ayı başlarında kalınan yerden Kıbrıs görüşmelerine devam edilebileceğini söyleyen Eroğlu, Kıbrıs Türk tarafının tavrının net olduğunu, Kıbrıs konusuna erken bir çözüm zamanının geldiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Eroğlu,  Kıbrıs Türk tarafının  iyi niyetli, barışçı ve çözüm yanlısı olduğunu vurguladı.

BM V EAB’YE ÇAĞRI: “BİZİ AMBARGO E İZOLASYON ALTINDA TUTMALARINA DAHA FAZLA İZİN VERMEYİN

 Kıbrıs Türk halkına uygulanan ambargo ve izolasyonların son bulmasını isteyen Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Bu anlamlı günde ve şehitlerimizin huzurunda, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve ilgili tüm üçüncü ülkelere,  Rum komşularımızın bizim haklarımızı gasp etmelerine, bizi izolasyon ve ambargo altında tutmalarına daha fazla izin vermemeleri çağrısında bulunuyorum” dedi.

“DEVLET VE ÖZGÜRLÜK ŞEHİTLERİN EMANETİ”

Devlet, topraklar ve  özgürlüğün şehitlerin  emaneti olduğunu söyleyen Eroğlu, bunları korumanın Kıbrıs Türk halkının geleceğe borcu olduğunu ifade etti.

“Devletimiz, özgürlüğümüz, egemenliğimiz bize birileri tarafından hediye edilmedi. Biz direndik, haklarımıza, milli davaya  sahip çıktık, Anavatanımız her bakımdan destekledi ve  bugünlere geldik” diyen Eroğlu,  bunları bilerek yarınlara emin adımlarla ilerlediklerini, yarınların  daha güzel olacağını kaydetti.

Birlik ve beraberliğin korunması çağrısında bulunan Cumhurbaşkanı Eroğlu,  şehitleri rahmet ve gazileri de şükranla andığını ifade etti.

AŞIR:”ACILARIMIZ İLK GÜNKÜ GİBİ TAPTAZE”

MASDER Başkanı Ahmet Aşır da konuşmasında,  katliamın üzerinden 39 yıl geçmesine karşın acılarının taptaze olduğunu ifade etti.

Aşır, Muratağa-Sandallar ve Atlılar şehitlerinin, Türk oldukları, Rum’a boyun eğmedikleri ve bayrağı gönderden indirtmedikleri için katledildiklerini belirterek, 1963-1974 yılları arasındaki 11 yıl boyunca  Kıbrıs Türkü’nün çok acılar çekerek var olma mücadelesi verdiğini söyledi.

“Barış Harekatı yapılmasaydı, ya da başarısız olsaydı, bugün Kıbrıs Türkü diye bir toplum olmayacaktı” diyen Aşır, bu gerçekleri gençlerin bilmesi gerektiğini söyledi.

Adada barışı Türk askerinin sağladığını kaydeden Aşır, bugünkü barış ortamının bozulmaması için Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devam etmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

TAK