1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. KELİME OYUNLARIYLA ZAMAN KAYBEDİLİYOR
KELİME OYUNLARIYLA ZAMAN KAYBEDİLİYOR

KELİME OYUNLARIYLA ZAMAN KAYBEDİLİYOR

Talat, hükümetin bulduğu yolun doğru olduğunu düşündüğünü söyledi.

A+A-

2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, ortak açıklama metni konusunda kelime oyunlarıyla zaman kaybedildiğini söyledi ve kavramları ifade eden kelimelerin de önemli olduğunu, ancak bugünden sonra ciddiyetle çözüme odaklanmak gerektiğini kaydetti.

2. Cumhurbaşkanı Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre, Talat, katıldığı bir TV programında çeşitli konuları değerlendirdi.

Ortak açıklama krizinde gelinen aşamayı değerlendiren Talat, 2004 yılından, özellikle de Annan Planı’nın sunulduğu 2002 yılından önce Kıbrıs müzakere tarihinin bu tür kelime oyunlarıyla dolu olduğuna dikkat çekti.
Rum Yönetimi Başkanı Anastasiades’in tutumunda seçildikten sonra bir değişiklik olup olmadığının sorulması üzerine, Anastasiades’in seçilir seçilmez ekonomik sorunları kucağında bulduğunu, önce bu yüzden görüşmeleri ertelediğini, dünyanın da bunu anlayışla karşıladığını kaydetti.
Talat, daha sonra BM’nin de kabul ettiği görüşmelerin başlama tarihi yaklaşınca, Anastasiades’in ortak metni ortaya attığını ve metinler üzerinde tartışmaların başladığını, böylece de zamana oynandığını anlattı.

Bu noktada Anastasiades’in, “çözüme mesafeli duran ortağını da tatmin etmek maksadıyla” müzakereleri başlatma işini yavaştan aldığını ifade eden Talat, “bize düşen süreci hızlandırmaktır” dedi.

Talat, görüşmelerin başlaması istenirse, metnin uzun ya da kısa olmasının bir engel yaratmaması gerektiğini kaydetti ve bir metin üzerinde aylarca uğraşmanın anlamsız olduğunu vurgulayarak, halihazırda tek gerçeğin görüşmelerin başlamaması olduğunu söyledi.

“Bir ortak metni bile hazırlayamayanlar  Kıbrıs sorununu nasıl çözecek” diye soran Talat, ortak metnin halledilmesi ile sanki çözümün kapının arkasında olduğu yönünde bir algı oluştuğuna da dikkat çekti ve yaşananların 2004 öncesini hatırlattığını ifade etti.

“TARİHTE İLK KEZ...”

Bir başka soru üzerine, görüşmelere nereden başlanacağının bilinmediğini söyleyen Talat, tarafların bir takım konularda itirazları bulunduğunu kaydetti. 2. Cumhurbaşkanı Talat,  “Doruk Antlaşmalarından Annan Planı dönemine kadar iki tarafın üzerinde mutabakata vardıkları herhangi bir metnin Kıbrıslılarca üretilmediğini, ilk defa kendi döneminde, Hristofyas’la, BM tarafından 77 sayfada toparlanan ve anlaşılan ve anlaşılamayan hususların bir araya getirildiği bir dokümanın hazırlandığını” anlattı.
Talat, şimdi ise, çözüm istediğine inandığı bir Rum liderin var olduğunu, ancak onun da iç sorunlarından dolayı konuyu oyaladığını belirtti.
Ortak metin konusundaki tıkanıklığın iki saatte aşılabileceği öngörüsünde bulunan Talat, “Yeter ki kararlılık olsun, liderler düzeyinde bir araya gelinsin ve esneklik gösterilsin” dedi.

“NOKTA VE VİRGÜL TARTIŞMALARIYLA DA BİR YERE VARILAMAZ”

Kıbrıs sorununun kırk yıldır sürdüğünü, nokta ve virgül tartışmalarıyla da bir yere varılamayacağını belirten Talat,  kağıtların gidip gelmesi sürecinde tarafların sabitlenmiş tutumlar edindiğini, bunun son derece olumsuz olduğunu, çünkü bunlardan dönmenin zor olabileceğini söyledi.

Başka bir soru üzerine Talat, dünyanın başında büyük sorunlar olduğunu, Kıbrıs’la ilgilenmediğini,  “bu yüzden sorunun bizim sorunumuz olduğunu, eğer çözümü istiyorsak, ancak o zaman uluslararası güçlerin yardımcı olacağını” söyledi.

TÜRKİYE VE ÇÖZÜM

Talat, “Türkiye isterse Kıbrıs sorunu çözülür” şeklindeki söylemlerin yanlış olduğunu kaydetti ve sorunun çözümünün “bizim istememizle” başarılabileceğini anlattı. Rum tarafının da bu söyleme sarıldığını söyleyen Talat, “Türkiye’nin 2004’ten beri ciddi bir hata yapmadığını ve sorunu çözmek istediğini, dünyanın da Kıbrıs açısından Türkiye’yi suçlamadığını” ifade etti.

“ÖZGÜRGÜN’ÜN USLÜBU DİPLOMATİK OLMAKTAN UZAK”

Downer konusundaki bir soruya yanıt veren Talat, UBP Genel Başkanı Özgürgün’ün Downer’a karşı verdiği demeçten üzüntü duyduğunu ifade ederek “halbuki Özgürgün birikimli birisi, fakat üslubu diplomatik olmaktan uzak” dedi.

Rum tarafının ise Downer’a karşı orkestra şeklinde hareket ettiğini kaydeden Talat, esas maksadın onu baskı altına almak olduğunu, halbuki bu tür davranışların sonuç getirmediğini, belki de günün sonunda Downer’in görevi bırakmasına yol açacağını anlattı.

BM’YE ELEŞTİRİ

Kendisinin de BM’ye eleştirilerde bulunduğunu kaydeden Talat, BM’nin tarafların sorumluluklarını taraflara yüklemesi gerektiğini, aksi takdirde tarafların tutumlarını sürdüreceklerini ve bugünkü durumun da bu olduğunu ifade etti.

Talat, BM bunu yapmayınca, tarafların hangi konularda ayak sürüdüklerinin bilinmediğini söyledi ve kendisinin BM’yi bu konuda uyardığını, “Sakın duran treni, içindekiler gidiyor sansın diye sallamayın” dediğini hatırlattı. 2. Cumhurbaşkanı Talat, “ama hâlâ duran treni sallıyorlar” dedi.

ZİHİNLERDEKİ PLAN

Anastasiades’in son demeçlerinin hatırlatılması üzerine Talat, Rum tarafının bazı söylemlerde bulunacağını, ancak Annan Planının müktesebat içerisinde olduğunun bir gerçek olduğunu, bunun artık müktesebata ve belleklere kazındığını kaydetti.

İÇ KONULAR

İç konularda bir soruyu değerlendiren Talat, hükümetin ne kadar devam edeceği hususunda net bir görüşü olmadığını, “bu konuda Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun tutumunun önemli olduğunu, çünkü DP üzerinde etkili olduğunu” söyledi.

İSTİHDAMLAR

Geçicilerin çoğunluğunun ekmek parası için çalışan insanlar olduğunu, bunun insani bir konu olduğunu kabul ettiğini belirten Talat, ancak kurultay nedeniyle istihdam yapılmasının kabul edilemeyeceğini söyledi. Talat, şimdiki Başbakanın da kurultay geçirdiğini ama kurultay nedeniyle istihdam yapmadığını ifade etti. CTP’nin de geçici istihdamlar yaptığına değinen Talat, ancak yapılan istihdamların “UBP’nin yaptığı gibi; kurultay uğruna, polis, öğretmen, doktor, hemşire alınamaması pahasına” olmadığını anlattı.

Bu durumda ne yapılması gerektiği yolundaki bir soruya ise Talat, hükümetin bulduğu yolun doğru olduğunu düşündüğünü söyledi.

TAK

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.