1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. KIBRIS HALKI GELİŞMELER KARŞISINDA PASİF İZLEYİCİ OLMAZ
KIBRIS HALKI GELİŞMELER KARŞISINDA PASİF İZLEYİCİ OLMAZ

KIBRIS HALKI GELİŞMELER KARŞISINDA PASİF İZLEYİCİ OLMAZ

Çözüm çerçevesi konusunda İngiltere’nin desteğini alan Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in,

A+A-

Çözüm çerçevesi konusunda İngiltere’nin desteğini alan Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Kıbrıs sorununda Rum tarafının istediği çerçevede bir diyalog başlaması için New York’tan olumlu sonuçlar beklemekte olduğu bildirildi.

Alithia “Kıbrıs Sorunu New York’ta” başlıklı haberinde, BM Güvenlik Konseyi’nin Çarşamba günkü toplantısı ve Rum Ulusal Konseyi’nin Cuma günkü tam gün toplantısı ile bu haftanın, Kıbrıs sorununda bundan sonra atılacak adımlara damgasını vuracak önemli bir hafta olacağını yazdı.

Gazete BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Aleksander Downer’ın bugün New York’a ulaşacağını ve Çarşamba günü Güvenlik Konseyi’ne, Genel Sekreter’in iyi niyet misyonu çerçevesindeki çabalarıyla ilgili bilgi vereceğini, bunun ardından İngiltere’nin Kıbrıs’taki Barış Gücü’nün görev süresinin uzatılmasıyla ilgili karar taslağını sunacağını hatırlattı.

Rum Ulusal Konseyi’nin de Cuma günü Anastasiadis’in Londra ziyareti hakkında bilgi almak ve sonuçlarını değerlendirmek üzere toplanacağını belirten gazete, diplomatik bir kaynağa dayanarak özetle şunları yazdı:

“Aslında Kıbrıs elinde, kullanabileceği bir ‘çek’ tutuyor görünüyor. Bu çek, Başkan Nikos Anastasiadis’in Londra’dan, bizzat İngiltere Başbakanı’ndan aldığı; Kıbrıs sorununa tek egemenlik, tek uluslararası temsiliyet, tek vatandaşlığı da kapsayacak net çözüm zeminiyle ilgili talebine tam destek çekidir.

Bunun aksi için herhangi birisi tarafından harcanacak herhangi bir çaba şer addedilecek. Olası bir çıkmazdan bizim tarafa herhangi bir sorumluluk yüklenemeyeceği de kesindir. Ana şart, prosedürün canlı tutulmasıdır ve bu da Güvenlik Konseyi’nin Aleksander Downer tarafından Çarşamba günkü bilgilendirilmesinden ortaya çıkacak.

BM Genel Sekreteri’nin Başkan Anastasiadis’in mektubuna halen cevap vermediği, bunun kendine özgü bir anlamı bulunduğuna işaret edilirken diplomatik çevrelere göre, Genel Sekreter’in Anastasiadis ve Eroğlu’nu New York’a davet etme ihtimali açık bulunmaya devam ediyor.

Elbette böyle bir gelişme olursa, bu, BM Genel Sekreteri’nin şahsen ortak açıklama sunma çabası olacağına, bunun da bir oldubitti yaratacağına kesin gözüyle bakılmalı.

ANASTASİADİS: “SAYIN DOWNER’I OBJEKTİF OLMASI KONUSUNDA UYARDIM. HERHANGİ BİR SAPMAYI KABUL ETMEM VEYA SUSMAM SÖZ KONUSU DEĞİLDİR”

Başkan Nikos Anastasiadis Londra’da yayın yapan LGR radyosuna yaptığı açıklamada bir planın reddedilmesinin BM’yi sahte devletin yükseltilmesini-ve bunu görmek isteyenleri- cesaretlendireceğini, bunun sonucunda da taksime gideceğimizi söyledi. İstenilen çözümle ilgili temel ilkelere riayet edilmesindeki ısrarının bu yüzden olduğuna işaret eden Anastasiadis şunları söyledi:

‘Nereye gitmek istediğimiz, nasıl gideceğimiz baştan açıkça belli olsun. Elbette bu, iki bölgeli iki toplumlu, siyasi eşitliği olan ancak devletin, toprağın, ekonominin bütünlüğünü güvence altına alacak, Kıbrıslı Türklerin ve Rumların insan haklarını güvence altına alacak ve genel olarak yeni nesle, Kıbrıslı Türk vatandaşlarıyla birlikte barış içerisinde yaşayabilecekleri ümidini verebileceğimiz genel ön şartları yaratacak bir çözümdür.’

BM Genel Sekrteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Aleksander Downer’ın rolü ve Güvenlik Konseyi’ne yapması beklenen bilgilendirmeyle ilgili bir soruya karşılık Anastasiadis şu cevabı verdi:

‘Sayın Downer objektif olursa Güvenlik Konseyi’ne objektif bir bilgilendirme yapacak ki beklediğimiz budur. Tam da bu nedenle, olguları olduğu gibi söylemesi uyarısında bulundum. Bunun ötesinde, iyi niyet misyonundan ve Güvenlik Konseyi’nin Genel Sekreter’e ve Özel Danışmanı’na verdiği yetkiden herhangi bir sapmayı kabul etmem veya susmam söz konusu değildir.’ ”

“CUMHURBAŞKANI EROĞLU’NUN SUSKUNLUĞU”

Politis “Davutoğlu’nun İradesi, Eroğlu’nun Suskunluğu ve Hareketlilik... Mesajlı Suskunluk” başlıklı haberinde, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun TC Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Ankara’da yaptığı görüşmenin sonuçları hakkında konuşmamasını yorumladı.

Cumhurbaşkanı’nın suskunluğunun, “Davutoğlu’ndan duymayı beklemediği ancak duyduklarıyla alakalı olabileceğini” savunan gazete, Rum tarafının bu suskunluğu “Türkiye’den Kıbrıslı Türk lidere baskı yapılmasının işareti olabileceği” şeklinde yorumladığını yazdı.

Devamla Kıbrıs sorunuyla ilgili bu hafta (Güvenlik Konseyi ve Rum Ulusal Konsey toplantıları) beklenen gelişmeleri hatırlatan gazete, uluslararası unsurun Kıbrıs sorunundaki hareketliliği canlı tutmak için çaba harcadığını kaydetti. Gazete, ABD’li dengi John Kerry’nin ABD Dışişleri Bakanlığı’nda görüştüğü Yunan dengi Venizelos’tan Atina’nın bir ortak açıklamada mutabakat sağlanması için Rum tarafına müdahale etmesini istediğini hatırlattı.

Fileleftheros Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun ve TC Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, Cumhurbaşkanı’nın Ankara temaslarıyla ilgili açıklamalarını okurlarına “Alternatif Çözümler Düşünmeliyiz... Türk tarafı Lefkoşa’yı İkilemlere Sokmaya Çalışıyor”  başlığıyla aktardı.

FOTİU: “DEVLET EGEMENLİĞİMİZDEN ÖDÜN VERMEYİZ. ULUSLARARASI CAMİA KIBRIS HALKININ PASİF İZLEYİCİ OLMAYACAĞINI ANLAMALIDIR”

Fileleftheros’a göre Rum Savunma Bakanı Fotis Fotiu, Rum tarafı için Kıbrıs sorununa çözüm arayışında “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tek egemenliği, tek vatandaşlığı ve tek uluslararası temsiliyetinden hiçbir sapma  kabul edilmez” dedi.

Gazete “Devlet Egemenliğinden Hiçbir Ödün Vermeyiz... Halk Gelişmeler Karşısında Pasif İzleyici Olmaz” başlıklı haberinde Fotiu’nun, Markos Drakos isimli EOKA’cı için dün Eğlence’deki Ay. Pavlu Kilisesi’nde düzenlenen dini anma töreninde yaptığı konuşmada söylediklerine yer verdi.

Gazeteye göre Fotiu, çözüm prosedürünün kendileri için sorumluluk yükleme fırsatı olmadığını ancak “Kıbrıs sorunundaki gelişmelerin düzenlenmesi için Ankara’ya baskı yapılmasını sağlamak” maksadıyla olguları ve konuyla ilgili görüşlerini uluslararası camiaya ve AB’deki ortaklarına aktarmakla mükellef olduklarını iddia etti.

Türk tarafını “uzlaşmazlıkla” suçlayan ve bu durumun istenilen yapıcı diyaloğun “temellerini sarstığı” iddiasında bulunan Fotiu “ülkenin yasal sakinlerinin ortak bir vatanda bölücü hatlar ve düşmanlık olmadan birlikte var olabileceği inancımızı sürdürüyoruz” dedi. Fotiu çözüm ilkelerinin BM Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs’la ilgili kararlarında ve Doruk Anlaşmaları’nda kayıtlı olduğunu savunarak “bunlar, vatanımızı bölmek isteyenlere net cevap veriyor” dedi.

Fotiu şunları da söyledi:

“Bu kararları dayanak alarak Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tek egemenliği, tek vatandaşlığı ve tek uluslar arası temsiliyetinden hiçbir sapmayı kabul etmediğimizi açıkça ilan ediyoruz.

Bölgedeki istikrar sağlayıcı rolümüz ve Kıbrıs Cumhuriyeti MEB’inde hidrokarbon bulunması 40 yıldan beridir halkımız aleyhine devam eden haksızlığın ortadan kaldırılması ihtimalini kuvvetlendiriyor.

Devlet egemenliğimizle ilgili konularda her türlü kapitülasyonu reddediyor, müzakerelerin, ortak kabul görecek bir çözüm bulunması vizyonuyla derhal başlamasını istiyoruz. Uluslararası camia anlamalıdır ki Kıbrıs halkı gelişmeler karşısında pasif izleyici olmaz,  her türlü yasal ve haklı kazanımlarını talep eder ve bunlar için savaşır.”

Tak

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.