1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. “KIBRIS SORUNU ARTIK DOYUM NOKTASINA GELDİ”
“KIBRIS SORUNU ARTIK DOYUM NOKTASINA GELDİ”

“KIBRIS SORUNU ARTIK DOYUM NOKTASINA GELDİ”

Akıncı, her şeyin bir doyum noktası olduğunu ve Kıbrıs sorununun da bu doyum noktasına çoktan geldiğini belirtti.

A+A-

“EŞİTLİK, ÖZGÜRLÜK VE GÜVENLİĞİ TEMİN EDECEK BİR ÇÖZÜM”

“HALKIMA GÜVENİYORUM”

ÖZKARDAŞ: “ÇÖZÜM SÜRECİNE TAM DESTEK VERİYORUZ”

Lefkoşa, 20 Mayıs 16 (T.A.K): Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, her şeyin bir doyum noktası olduğunu ve Kıbrıs sorununun da bu doyum noktasına çoktan geldiğini belirtti.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Akıncı, “2016 artık doyumun taşma noktasıdır. Müzakerelerin birinci yılı dolayısıyla ilk defa zaman dilimi belirten bir ortak açıklamaya iki lider olarak imza koyduk. Bunun başka örneği yok. 2016 yılını çözüm hedefi olarak koyduk ve bunun için taahhütte bulunduk” dedi.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (Kamu-Sen) heyetini kabulünde yaptığı konuşmada, 2016’nın gerçekten önemli bir yıl olduğuna dikkat çekti.

Geçmişte de önemli ve kritik dönemlerden geçildiğini, gelecekte de benzeri gelişmelerin olabileceğini söyleyen Akıncı şöyle devam etti:

“HERŞEYİN BİR DOYUM NOKTASI VAR”

“Her şeyin bir doyum noktası var. Kıbrıs sorunu çoktan o doyum noktasına geldi. 2016 artık doyumun taşma noktasıdır diye düşünüyorum. Bundan ötesi, ne olabilir diye düşündüğümde, havanda su dövmek olur.2017’ye sarkarsa, biz hala daha müzakere edelim noktasında devam edersek, 2018’de Rum tarafında başkanlık seçimleri gündeme gelecek. Bir süre sonra Güney Kıbrıs’ı onun heyecanı saracak. Bu defa 2018 de olmadı, 2019’a kalsın diye diye bu iş incir ipi gibi uzayacak”

Bu nedenle önümüzdeki 7 ayın ne kadar önemli olduğunu tüm tarafların kavraması gerektiğine inandığını ve kavradığını düşündüğünü belirten Akıncı şunları kaydetti:

“Çünkü ilk defa zaman dilimi belirten bir ortak açıklamaya iki lider olarak imza koyduk. Bunun başka örneği yok. 2016 yılını çözüm hedefi olarak koyduk ve bunun için taahhütte bulunduk. Bu Pazar günü güneyde seçimler var. Bu seçimlerden sonra Haziran, Temmuz daha yoğun bir şekilde bir çözümü getirebilmek için var gücümüzle çalışacağız. Çözümün çerçevesi bellidir. 2014 Şubat ayında bu teyit edilmiştir. Zaten yıllardan beri bilinen, iki kesimli, iki toplumlu iki kurucu devletin siyasi eşitliğine dayalı bir çözüm modelidir arzu edilen. Ve tarafların mutabık kalabileceği, mantıklı, makul olan ve mümkün olan çözüm budur.

Herkesin kendine göre hayalleri olabilir. Bizim yürüttüğümüz bu çerçeveyi gerek burada, gerekse de güneyde benimsemeyenler var. Onlar kendi benimsedikleri ölçüler içerisinde seslendirmekte elbette ki özgürdürler. Ama mümkün olan, makul olan ve bugüne kadar resmen taahhüt edilen çerçeve budur. Gerek Kıbrıs Türk halkının, gerekse de Kıbrıs Rum halkının müzakerecileri olarak biz o çerçevenin içinde kalmak durumundayız.”

“EŞİTLİK, ÖZGÜRLÜK VE GÜVENLİĞİ TEMİN EDECEK BİR ÇÖZÜM”

Cumhurbaşkanı Akıncı, bütün çabasının, Kıbrıs Türk halkının eşitliğini, özgürlüğünü ve güvenliğini temin edecek, diğer tarafı da bu duygularla yaşatabilecek bir formül bulmak olduğunu söyledi.

“Benim halkımın seçtiği lider olarak temel görevim, kendi halkımın kaygılarını ön planda tutmaktır” diyen Akıncı şöyle devam etti:

“Ama bunu ön planda tutarken, ortak olarak bu topraklarda, bir cumhuriyette beraber yaşayacağımız bu adanın acılarını paylaştığımız, ama bundan sonra nimetlerini paylaşacağımız toplumun bazı hassasiyetlerini de dikkate almam gerekir”.

Akıncı, adil ve yaşayabilir bir çözüm isteniyorsa bunun yapılması gerektiğine vurgu yaparak, bulunacak çözümün herhangi bir taraf için adil olmaması halinde, bunun sürdürülebilir olamayacağının altını çizdi.

“HALKIMA GÜVENİYORUM”

“İstisnasız herkesi memnun etmek elbette mümkün değildir” diyen Akıncı sözlerini şöyle sürdürdü:

“Makul sayıda insanımız bulunacak çözüme inanmalı. Bunun yaşayabilir olduğunu düşünmeli.  Bunu adil olduğunu görmeli. ‘Ben bu çözümde eşit olarak yer alacağım. Güvenlik içerisinde yaşayacağım. Haklarım gözetilmektedir’ diyebilmeli. Bunun en belirgin noktası referandum olacak. Benim görevim, mümkün olan en kısa sürede ve temenni ederim ki bu yıl çıkmadan o noktaya gelebilirsek, bunların bütün detaylarını sizlere anlatabilelim.  Bunun yüzde yüz garantisi yoktur. Bu bir hedeftir ve bunun için de çalışmak benim görevimdir. Sabırla bu önümüzdeki 7 ayı, tahriklere kapılmadan ki bu tahrikler de iki taraflı geliyor. Rum tarafında belli çevrelerden söylediğim her söze bir tepki geliyor. Kendi içimizde de zaman zaman benim bu konuyu yönetiş biçimini beğenmeyen yaklaşımlar görüyorum. Bunları sabırla karşılıyorum. Sonuçta ben halkıma güveniyorum. Halkımın desteğinin azalmadığını, artarak devam ettiğini gözlemliyorum. Çünkü halkıma verdiğim sözleri, yerine getirmeye çalışıyorum. Ama günün sonunda güzel olan nedir?

Bu kararı önce iki lider görecek ama kararı halk verecek. Yani bizim bir imza atmamızla bitmeyecek. Bunu düşünüp, isteyenler de var.  Bu çözümde yaşayacak olan iki halktır. Dolayısıyla onların buna onay vermesi şarttır. 1960’ta bu yapılmadı ve o nedenle çok eleştiriler yapıldı yıllarca. Kıbrıs Türk halkının uluslararası hukuk içinde ve en iyi normlarla demokratik bir çerçevede, yaşayabileceği bir formülü bulmaya çalışıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Akıncı, Kamu-Sen’in 41’inci yılını kutlayarak Özkardaş’a, kendisine ve çalışmalarına belirttiği destek ve duyduğunu açık şekilde ifade ettiği güvenden dolayı teşekkür etti.

Kamu-Sen’in eskiden beri dengeli görüşleriyle topluma hizmet veren ve topluma yönelik mesajları olan bir sendika olarak dikkat çektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Akıncı, “Kıbrıs sorununda yürüttüğümüz çalışmalara bilerek, gözü kapalı olmayan bir destek veriyorsunuz. Zaten benim talebim ve beklentim de o değildir. Önümüzdeki süreçte de, daha önce de yaptığımız gibi sendikalarımızla bir araya gelip görüşlerimizi paylaşıp, sizlerin görüşlerini dinleyeceğiz” dedi.

ÖZKARDAŞ: “ÇÖZÜM SÜRECİNE TAM DESTEK VERİYORUZ”

Kamu-Sen Başkanı Özkardaş da kabuldeki konuşmasında, Cumhurbaşkanlığı’nın halka açık olduğuna dikkat çekerek “Bir telefonla, sizlerle istediğimiz zaman görüşebiliyoruz” dedi.

Özkardaş ayrıca, Akıncı’nın çok iyi bir şekilde sürdürdüğü çözüm sürecine Kamu-Sen olarak tam destek verdiklerini yineledi.

Akıncı’nın, Kıbrıs konusunda da sivil toplum örgütlerini bilgilendirdiğini vurgulayan Mehmet Özkardaş, Kamu-Sen’in de Kıbrıs sorununu yakından takip ettiğini belirtti.

Sendikanın 41’inci kuruluş yıl dönümü nedeniyle gerçekleştirdikleri etkinlerden söz eden Özkardaş, “Toplumsal sorumluluk gereği olanları yaptık. Bu vesileyle de sizleri, bu ülkenin liderini ziyaret edip, hem ülke sorunlarıyla ilgili hem de Kıbrıs konusuyla ilgili görüşlerimizi sizlerle paylaşmak istedik” diye konuştu.

Kıbrıs sorununa çözüm bulmak amacıyla sürdürülen müzakerelere de tam destek verdiklerini belirten Mehmet Özkardaş, “Güneyde yapılacak seçimlerden sonra daha kapsamlı ve sonuç almaya yönelik olacağına inandığımız görüşmeler öncesi, iki toplumun yakınlaşmasına ve güven sarsacak,  güneydeki bası kesimlerin Kıbrıslı Türklere saldırgan ve taciz edici tutumları endişe vericidir” diye konuştu.

Özkardaş, bu gibi güven sarsıcı saldırgan davranışların nerden gelirse gelsin asla müsamaha edilmemesi gerektiğini belirterek, Rum çevrelerinin ve Rum liderin bu konudaki toleranslı tutumunu manidar bulduklarını söyledi.

Ülkede yaşanan iç sorunların halkın moralini bozduğunu ve siyasete güveni azalttığını dile getiren Özkardaş, ekonomik sıkıntının ciddi boyuta ulaştığını ifade etti.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.