1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. KIBRIS SORUNU ...ENOSİS HAYALİNDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL
KIBRIS SORUNU ...ENOSİS HAYALİNDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL

KIBRIS SORUNU ...ENOSİS HAYALİNDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL

Bora: “Kıbrıs Sorunu, Rum-Yunan İkilisinin Enosis Hayalinden Başka Bir Şey Değil”

A+A-

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Yılmaz Bora, Kıbrıs sorunun, Rumların mülklerine dönme sorunu olmadığını belirterek, “Kıbrıs sorunu Rum ile Yunan’ın vazgeçemedikleri ENOSİS hayallerinden başka bir şey değildir” dedi. 

Bora, Kıbrıs’ın gerçeklerinin, sorunun yaşayabilir ve kalıcı bir çözümü için yol gösterici olduğunu vurguladı.

Bora yaptığı yazılı açıklamada, görüşmelere büyük umutlarla başlandığını, çok kısa bir sürede çözüme ulaşılacağı haberlerinin her gün basında yer aldığını belirtti. Bora, aradan zaman geçtikten sonra ise Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Rum zihniyetini görme fırsatı yakalamasının ardından, çözümün çok zor olacağının anlaşıldığını ve Rum basınında Cumhurbaşkanı Akıncı’nın “dönek” olduğunun ifade edilmeye başlandığını savundu.

Bütün temennilerinin Cumhurbaşkanı Akıncı’nın dolduruşa gelmemesi olduğunu ifade eden Bora, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın yanlış bir adım atmayarak, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’la başlayan, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile devam edip, 3.Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile son bulan süreçlerde niye bir çözüme ulaşılamadığı üzerinde dikkatle durması gerektiğini söyledi.

Bora, “Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocas ‘Garanti sistemi kalkmazsa sorun çözülmez’ diyor. Rum hükümet sözcüsü Nikos Hristodulidis ‘Garantör AB’ diyor. DİSİ Başkanı Averof Neofitou ‘Türkiye Güney Kıbrıs ve AB karşısındaki yükümlülüklerini yerine getirirse katılım başlıklarının açılabileceğini’ söylüyor... Rum’un değişmeyen zihniyetinde bir gelişme olmadığına göre çözümden söz etmek olası değildir” ifadesini kullandı.

Kıbrıs sorununun Rumların mülklerine dönme sorunu değil, Rum ile Yunan’ın vazgeçemedikleri “ENOSİS” hayalleri olduğuna dikkat çeken Bora, şöyle devam etti:

“11 yıl Kıbrıs Türk halkına her türlü  zulüm ve işkence yapılırken ‘beş daimi ülke’nin hiç sesi sedası çıkmadı. Eide’nin, bu ‘beş daimi ülke’nin ayni tarafta olduğunu söylemesi sorunu çözmüyor. ‘Beş daimi ülke’ haktan, hukuktan ve Kıbrıs’ın yaşanmış gerçeklerini dikkate almaktan yana ise o zaman çözümden bahsetmek mümkün olur. 15 Temmuz 1974 Rum ile Yunan ikilisinin ENOSİS amaçlı darbesi Türkiye’nin müdahalesini tetikledi. 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı’nın Kıbrıs’ın tümüne barış, huzur ve güveni getirdiğini, 3 Ağustos 1975’de toplu göçü gerçekleştiren Nüfus Mübadele Antlaşması, 1977 ve 1979 Doruk Antlaşmaları ile iki bölgelilik teyit edilirken mal mülk meselelerinin de topyekun halli öngörüldü. O ‘beş daimi ülke’ Kıbrıs’ta meydana gelen olayları bilmiyor mu?

O ‘beş daimi ülke’ eğer haktan ve hukuktan yana olabilselerdi, sahip oldukları güce dayanarak çıkar güdülerinden uzak kalarak haklının yanında yer alabilselerdi bugünkü dünyamız elbette çok daha iyi olurdu.”

Bora, Anavatanın garantisinden vazgeçmenin asla mümkün olmadığını, Kıbrıs sorununa çözüm aramakla meşgul olanlara hatırlatmak istediklerini söyledi. 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.