1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. KIBRIS TÜRK KADINI ŞİDDET MAĞDURU!
KIBRIS TÜRK KADINI ŞİDDET MAĞDURU!

KIBRIS TÜRK KADINI ŞİDDET MAĞDURU!

Korkunç gerçek!

A+A-

Yıl 2017. KKTC’de kadın ile şiddet kelimesi hala yan yana yazılıyor, birlikte telaffuz ediliyor. Ülkede kadına şiddet hız kesmiyor. Resmi makamların verileri korkunç gerçeğin altını çiziyor.

 

Duygu ALAN

Ülkemizde kadına yönelik şiddetin her geçen gün artmasına rağmen, “can korkusu” nedeni ile veya “aile içi olayların dışa yansıması ayıp” olarak nitelendirildiği için çoğu basına yansımıyor.

Sivil toplum örgütleri ve polise yapılan şikayetlerin yanı sıra şiddet mağduru kadınlar tarafından devletin ilgili kurumlarına yapılan ihbarlar KKTC’de kadına yönelik şiddetin korkunç boyutunu açıkça gözler önüne seriyor.

Resmi makamların kayırlarına göre, şiddet mağduru kadınların büyük bir kısmı ekonomik özgürlüğü olmayan kadınlardan oluşuyor. Şiddet mağduru çoğu kadın, ekonomik özgürlüğü olmadığı için susarak yıllarca içerisinde bulunduğu duruma katlanıyor.

Uzmanlar, kadına yönelik şiddetin zümresel veya sınıfsal değil, karakteristiksel olduğuna işaret ediyor.

Uzmanlara göre, şiddet uygulayan erkek profili; öz güveni olmayan, zayıf karakterli kişiler.

5 kadın öldürüldü binlercesi yardım istedi

KKTC’de sadece resmi makamların kayıtları dikkate alındığında bile rakam, kadına yönelik şiddet konusunda ne kadar aciz durumda olduğumuzu açıkça ve bir kez daha ortaya çıkıyor.

KKTC’de 2011-2016 yılları arasında 5 kadın, cinayete kurban gitti. 1 kadın eşinin fiziki şiddetinden kaçmak isterken evinin balkonundan düşerek canından oldu. Sosyal Hizmetler Dairesi’nin istatistiklerine göre ülkemizde en fazla şiddet olayı Lefkoşa ve Gazimağusa’da yaşanıyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının verilerine göre, KKTC’de 2012 yılından bugüne bin 12 kadın şiddete uğradığı gerekçesi ile devletten destek talep etti. 1 Ocak 2016-2 Mart 2017 tarihleri arasında bakanlığın “ALO 183 Sosyal Hizmet Hattı”na 36 kadın şiddet ihbarı yaptı.

Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) bünyesinde sığınma evi olarak işlev gören “Kadın Dayanışma Evi”nde ise şiddet mağduru 8 kadın, 10 çocuk var.

Buz dağının görünmeyen kısmı var

İstatistiklere göre, ülkede yüzlerce kadının şiddete maruz kaldığı gözler önüne serilirken, gerçeğin perde arkasında yaşananlar bilinmiyor.

Yapılan araştırmalara göre, “ekonomik ve sosyal” nedenlerin yanı sıra “örf ve adetler”, “can korkusu”, “aile ve çevre baskısı” da kadına yönelik şiddetti örtbas ediyor.

Ülkemizde kadına yönelik şiddetin her geçen gün artmasına rağmen, hem şiddeti yaşayan kadın hem de şiddetin tanıkları o veya bu nedenlerle susuyor, susturuluyor.

Şiddet dayaktan ibaret değil

Kadınların yaşamış oldukları şiddet, ülkemizde birçok kadın tarafından fiziksel şiddet olarak algılanıyor. Oysa şiddet sadece fiziksel değil, cinsel, ekonomik ve psikolojik unsurları da kapsıyor.

Tehdit ve baskı ile kişinin bir yerden başka bir yere zorla götürülmesi de şiddet kapsamına giriyor.

Bir mağdur da çocuklar

Aile içi şiddet olaylarının bir mağduru da çocuklar. Ev içerisinde yaşanan şiddet olaylarına tanık olan çocuklar, zaman içerisinde psikolojik sorunlar yaşıyor, bazı çocuklar küçük yaşta şiddeti öğreniyor ve ileri yaşlarda kendisi de hayatındaki kişilere şiddet uyguluyor.

Küçük yaşta şiddete tanık olan ve aile içi şiddetin yaşandığı bir evde büyüyen bazı çocuklar ise “ergenlik” diye tanımlanan 14-17 yaşlarında “madde kullanımı”, “adam öldürmeye teşebbüs” gibi hayatını etkileyecek çok ciddi suçlara da karışabiliyor.

Havadis

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.