1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. KIBRIS TÜRK'Ü "BİBERONDAN" KURTULMALI
KIBRIS TÜRK'Ü "BİBERONDAN" KURTULMALI

KIBRIS TÜRK'Ü "BİBERONDAN" KURTULMALI

Kıbrıs Türk'ü "Biberondan" kurtulmalı

A+A-

Özlem ÇİMENDAL

KKTC’de sol anlayış ve değerlerin inanırlılığını yitirdiği öngörüsüyle yeni bir cephe oluşturulması çalışmalarını değerlendiren CTP-BG eski Milletvekili ve eski Çalışma Bakanı Sonay Adem, KKTC siyasetinde sol kulvarda kendine yer açmaya çalışan çevrelerin, Türkiye hükümetleri tarafından gerçekleştirilen “darbe”lere ve KKTC siyasal yapı sorununa nasıl karşı duracaklarını ortaya koymaları gerektiğini savundu.

Sonay Adem, Siyasetin önünün gerek sağda gerek solda açılmasının, “siyasi partilerin programları dışında izlemek zorunda kaldıkları yolların tespitinin yapılması ve düzeltilmesiyle” olacağını söyledi. Adem, KKTC’de bundan sonraki siyaset kültürünün önünün açılması için reel programlarla, halkın önüne çıkarak kartların açık oynanması gerektiğini savundu.

“CTP’ye vurmaktan vazgeçsinler”

KKTC’de sol adına bir şeyler yapılmak isteniyorsa CTP’ye vurmaktan, CTP’yi hedef yaparak ilerleme kaydetmeye çalışılmaktan vazgeçilmesi gerektiğini savunan Adem, “Bunca yıldır siyaset yapanlar bunu öğrenmediyseler yazık diyebilirim, başka da bir şey demem” dedi.

“KKTC siyasetini, uygulamadaki zafiyetler tıkadı”

CTP’ye yapılan eleştiriler ekseninde, KKTC’de sol değerlerin inanılırlığını yitirdiği  söylemlerine değinen Adem, KKTC’de siyasetin tıkanmasının temel nedenleri arasında programatik uygulamalarda gösterilen zafiyet olduğu yorumunda bulundu. Bu zafiyet tespitini CTP’nin yaptığını anlatan Adem, KKTC’de sol değerlerin CTP üzerinden olumsuz yorumlanmasının yanlış olduğunu ifade ederek, “Burada önemli olan gerçek sebebi ortaya çıkarmaktır. Neden buradaki siyasi partiler kendi programları varken, başka bir şeyi uygulamak veya uymak zorunda kalıyorlar? Önemli olan bu tespiti yapmaktır” dedi.

Sorunun temeli, siyasi yapının kendi programı dışına çıkmaya zorlanması

Siyasetin önünün gerek sağda gerek solda açılmasının, “siyasi partilerin programları dışında izlemek zorunda kaldıkları yolların tespitinin yapılması ve düzeltilmesiyle” olacağını savunan Adem, “Sorunun asıl kaynağına inildiğinde  KKTC’de siyaset kültürünün önü açılmış olacak. Bu memleketin kendi özgür koşullarına uygun olarak siyaset üretmesine de zemin hazırlanmış olacak” şeklinde konuştu.

“Türkiye, parasal gücüyle KKTC siyasetini tutsak alıyor”

Tüm çevrelerin de bildiği bir gerçek olduğunu ifade eden Adem, bunun da Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin TC Yardım Heyeti kanalıyla her dönem hangi siyasi eğilime sahip iseler KKTC siyasetini parasal gücüyle tutsak aldığı gerçeği olduğunu söyledi.

“KKTC siyasi gerçeğini herkes biliyor”

CTP’ye yapılan muhalefetteyken söylediklerinin tam tersi bir yol çizdiği eleştirilerine açıklık getiren ve sorunun tüm çevreler gibi CTP tarafından da bilinip, dillendirilmesine rağmen, farklı bir tabloyla karşı karşıya kalınmasının sebebine değinen Adem, “KKTC siyasi gerçeğini herkes biliyor. Geçmiş ve yeni oluşturulmaya çalışılan siyasal hareketler de bilmiyor mu bunu? Herkes bunu biliyor. Burada söz konusu olan mesele, reel olarak burada var olan statükonun değiştirilmesine dönük olarak ciddi bir programla ortaya çıkarmak gerekiyor” şeklinde konuştu.

“Kıbrıs Türkü biberondan kurtulmalı”

KKTC siyasetinin artık duvara tosladığını söyleyen Adem, “Siyasi arenada halka da anlatılarak ciddi bir program oluşturularak ilerleme sağlamamız gerekiyor artık. Kıbrıs Türkü’nü biberonla beslenen çocuk durumundan kurtarmamız gerekmektedir” dedi.

“Yapılanlar siyaset değil, açıkça darbedir”

CTP-UBP hükümetini deviren Türkiye’deki iktidar güçlerinin bunu KKTC’nin nefesini keserek gerçekleştirdiğini söyleyen Adem, “KKTC’deki iktidarın boğazını sıkarak bunu yapmıştır. Nefesini kesmiştir. Bir başkasına da demiştir ki ‘merak etme Merkez Bankası kanalıyla borçlan biz senin yanındayız’. Bu siyaset değil, açıkça darbedir” ifadelerini kullandı.

Sol kulvarda yer edinmeye çalışanlar, darbelere nasıl direnecekler?

KKTC siyasetinde sol kulvarda kendine yer açmaya çalışan çevrelerin Türkiye hükümetleri tarafından gerçekleştirilen “darbe”lere karşı olup olmadıklarını öncelikli olarak sorgulayarak adım atmaları gerektiğini ifade eden Adem, “Önce bu darbeye karşı duruşlarını ve nasıl karşı koyacaklarını halka açıklamalılar ondan sonra CTP’yi veya herhangi bir siyasi partiyi eleştirerek siyasi arenaya çıkmalılar” diye konuştu.

“Halkın önüne reel programla çıkmazsa CTP zor pozisyonda kalacak”

Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin de eksiklikleri olduğunu kabul ettiğini açıklayan Adem şu şekilde konuştu: “Evet biz bu statükonun çeşitli tespitlerini yapıyoruz. Biz de kendimize özgü değerlendirmelerimizde bu statükonun yaşayabilir, sürdürülebilir olmadığını zaman zaman tıkanmasından ötürü de sadece ve sadece kurtuluşun bir Federal Cumhuriyet’te olduğu argümanıyla bu meseleyi kapatma da çalışıyoruz ancak, şurası bir gerçektir ki bir Federal Çözüm bütün sorunları kökten ortadan kaldıracaktır ama oraya giderken de burada var olan yapısal sorunlarımızın orta yerden kaldırılmasına dönük olarak, reel bir programla halkın önüne çıkılması gerekiyor. Bunu CTP yaparsa bu halktan destek alacak ama yapmazsa diğer partilerin de olacağı gibi zor pozisyonda kalacak.”

“Yapısal soruna çözüm üretemezlerse çabaları boşuna”

KKTC’de sol ve sosyalist çatı altında yeni kurulacak ve sola karşı ittifak yapmayı düşünen kesimlerin veya oluşumların da KKTC siyasi gereceğini somut şekilde önlerine alarak yol haritası belirlemesi gerektiğini ifade eden Adem, “Bu yapısal soruna yönelik her hangi bir çözüm üretecek program ortaya koyamayacaklarsa bu çabalarından vazgeçsinler. Açık ve net söylüyorum sonuç hiçbir şekilde değişmeyecektir. Bu ülkedeki yapısal sorunlara nasıl neşter vurulacağına dair program ortaya çıkarılmalıdır” dedi.

“CTP’nin de yapması gereken yapısal soruna eğilmek”

Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin de bundan sonra izlemesi gereken yolun KKTC siyasetindeki yapısal sorana nasıl bir çözüm bulunacağı şeklinde olması gerektiğini de ifade eden Adem, “Ne bize parayı uzatanın önünde eğilmek zorundadır bu halk ve siyasal hareketler, ne de başka türlü bizi baskı altına almaya çalışanların önünde eğilmek zorundadır, mesele budur” dedi.

“Ciddi bir program hazırlamak CTP’nin boynunun borcudur”

 Adem, “CTP’nin boynunun borcudur, bu yapısal sorunlara yönelik olarak ciddi bir çözüm programıyla halkın önüne çıkmak. Yani ilk seçimde neyi nasıl, neyle yapacağını, kartlarını açık şekilde oynayarak bu halka anlatmalıdır. Bunun içinde acı bir şey de olacaksa bunu da halka göstermek zorundayız, başka çaremiz yok” şeklinde konuştu.

“Sadece CTP değil, hiçbir hükümet Ekonomik Protokol dışında kendi programını uygulamamıştır”

CTP’nin geçmiş seçim dönemlerinde KKTC siyasal yapısını bilerek girdiği yolda, hükümetteyken farklı ve zıt tutum sergilediği yönündeki eleştiriler noktasında açıklamalarda bulunan Adem, “Bundan önceki seçimlerde elbette ki birtakım şeyler söylenmiştir. Ama söylenen bu şeyler, uygulama noktasına geldiğinde bunu herkes bilmektedir ki Türkiye tarafından dayatılan Ekonomik İşbirliği Protokolü uygulanmıştır, hiçbir hükümetin, hükümet programı uygulanmamıştır” ifadelerini kullandı.

“KKTC siyaseti duvara toslamıştır”

 Siyasi partilere yönelik olarak dillendirilen “muhalefette başka, hükümette başka”  eleştirilerine CTP ekseninde açıklık getiren Adem, “KKTC’de siyaset olduğu gibi duvara vurmuştur. X ya da Y parti diye ayrım yaparak da yorumlamak çok yersizdir artık. Ülke siyaseti ülke sorunlarına yönelik çalışmalar yapamadığı için ve boynu bükük kaldığı sürece hep de duvara toslayacaktır” şeklinde konuştu.

“Bundan sonra tüm kartlar açık oynanarak, halktan destek istenmelidir”

Ülke siyasi yapılanmasında ve izlenecek yol konusunda bundan sonra yapılması gerekenin, KKTC gerçeğine dönük olarak siyaset üretmek olduğunu ve bunun uygulanacağına dair halka söz vermek gerektiğini anlatan Adem, “Söz konusu olan halkın desteğini almaktır. Halkın desteğini almazsanız istediğiniz kadar doğruları söyleyin. Realiteye uygun bir programla halkın önüne çıkılmalıdır. Biz de bilgi cesaret var, bunun yanın da cesaret de var diyerek halktan destek istenecektir. Ve ben inanıyorum ki Kıbrıs Türkü bu cesaret ve net duruş karşısında da herhangi bir siyasal hareket destek verecektir. Bu destek verildiği takdirde de bu söylenenler harfi harfine yapılmalıdır. Yönlendirilme baskılar da olursa o da kamuoyu önünde deşifre edilmelidir ve halkın takdirine bırakılmalıdır. Bundan sonra artık bütün kartların açık oynanması gerekmektedir” dedi.

Yenibakış

Etiketler :
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.