1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. “KIBRIS TÜRKÜ HIZLI BARIŞA HAZIR DEĞİL”
“KIBRIS TÜRKÜ HIZLI BARIŞA HAZIR DEĞİL”

“KIBRIS TÜRKÜ HIZLI BARIŞA HAZIR DEĞİL”

“Kıbrıs Türkü hızlı barışa hazır değil”

A+A-

Barışın aceleye getirilmemesi gerektiğini vurgulayan Akansoy, “barış iki imzayla olmayacak. Yılsonuna kadar çözüm olması lazım sözünü bir çözüm olarak görmüyorum. Güneydeki eğilim zaten barış eğilimi değildir. Yeni bir devlete ve aşamaya geçiyorsak eğer her iki tarafında potansiyel risklerini azaltması gerekiyor. Şu anda ne yazık ki o aşamada değiliz. Kıbrıs Türkü hızlı bir barışa hazır değildir. Yüzleşme, uzlaşma ve barış bunların hepsi bir süreçtir. Akıncı aynı yolu yürürse varacağı yol bellidir” şeklinde konuştu.


CTP milletvekili Asım Akansoy,  Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Kıbrıs’ın garantörlere ihtiyacı yok sözlerini değerlendirerek, “Kıbrıs Türk insanının garantisi sağlanana kadar bu durum devam edecektir. İnsanlarımız bir daha aynı şeyi yaşamak istemiyorlar. Barış adımı önce güvenlikle başlar. Karşı tarafla güvenlikli bir barış kurmak çok önemlidir. Türkiye’nin onayı olmadan yeni bir sisteme geçilmez” dedi. 

“Kıbrıs Türk insanının garantisi sağlanana kadar garantiler devam edecektir. İnsanlarımız bir daha aynı şeyi yaşamak istemiyorlar”

“Denktaş, görevden ayrılırken önemli açıklamalar yaptı. Hamlesini taktiksel anlamda önemli buldum. Hem partisini koruyor, hem de hükümetin şekillenmesine fırsat veriyor”

Haberal Kıbrıslı-ÖZGE KİZİR

Kartal Harman’ın sunup yönettiği “Ayaküstü 1 saat” programının geçen akşamki konuğu Cumhuriyetçi Türk Partisi – Birleşik Güçler (CTP-BG) milletvekili Asım Akansoy oldu. CTP’nin önümüzdeki günlerde gerçekleşecek olan kurultay sürecini değerlendiren Akansoy, partinin geçmiş yıllarda yaşadığı kurultaylardaki hatalarını görerek ve tabana inerek partiyi eskisinden daha iyi kucaklayabileceklerini düşündüklerini fakat bu durumun gerçekleşmediğini ifade etti. CTP’nin son seçimlerde başarısız olduğunu ifade eden Asım Akansoy, genel başkan Özkan Yorgancıoğlu’na yüklendi. Partide iki yıldır bir otorite boşluğu olduğunu savunan Akansoy, “Tüm büyük belediyeleri kaybettik bu çok ciddi bir konudur. Böylesi bir süreçte cumhurbaşkanı adayı kim olacak sorusu ve parti içi tartışmalar medyada tartışılmaya başladı. Partide özellikle son 2 yıldır ciddi bir otorite boşluğu olduğu ve sorunların sokaklara taştığı da çok net bir şekilde görüldü. Bu durum bize aslında Özkan Yorgancıoğlu’nun çok da fazla mesajı alamadığını gösteriyordu” dedi.

Tüm bunlara rağmen bütün sorunları bir kişinin üzerine indirgemenin yanlış olduğunu ifade eden Akansoy, bu durumda herkesin hatası olabileceğini ifade etti. Akansoy, “Yorgancıoğlu bu sorumluluğu da üstlenerek kurultayda aday olmuyor” şeklinde konuştu.

“Bu yönde bir çaba içerisine giremedik”

CTP’nin Demokrat Parti (DP) ile uyumunu değerlendiren Akansoy, her iki tarafın da ortak çaba sarf eden bir eğilimde olmadığını ifade ederek,“Takım çalışmasını oluşturmada ciddi zafiyetler oldu. DP’yi bu konuda suçlayamam. Ancak kişisel olarak kendimizde değil ama grup olarak bir gayret eksikliği oldu. Burada kişisel ilişkiler önemli değildir. Geleceğe dönük ilişkilerin değerlendirilmesi gerekiyor ve bu yönde bir çaba içerisine giremedik” dedi.,

“Kavga etmeye gerek yok”

Serdar Denktaş’ın istifasını değerlendiren Akansoy, “Denktaş, görevden ayrılırken önemli açıklamalar yaptı. Hamlesini taktiksel anlamda önemli buldum. Hem partisini koruyor, hem de hükümetin şekillenmesine fırsat veriyor. Söylediği gibi ülke sisteminin sürdürülemez olduğuna ve söylediği konulara dikkat çekmek lazım çünkü başlıklara fazla önem verilmedi. Denktaş’ın ortaya koyduğu eleştirilere katılıyorum. Türkiye ile çatışmadan buradaki sistemin önünü açmamız gerekiyor. Denktaş güçlü bir bakanlık yapıyordu ve bu paylaştığı konuları da istifa etmeden güçlü bir şekilde sunması gerekiyordu. Önemli olan istifa etmeden düzeltmek için çaba sarf etmektir. Artık bu saatten sonra bazı şeyleri devam ettirme aşamasına gelmişizdir. Kavga etmeye gerek yok akılcı davranmamız gerekiyor” dedi.

“Ülkeye en iyi en verimli şekilde nasıl katkı yapabileceğimiz formülümüzü üretmemiz gerekiyor”

TC Yardım Heyeti konusunda yapılan eleştirilere değinen Akansoy, TC Yardım Heyetinin geçerli bir model olmadığını, Koordinasyon Ofisi gibi katkı sağlayacak bir modelin oluşturulabileceğini ifade etti. Akansoy, “Ülkeye en iyi en verimli şekilde nasıl katkı yapabileceğimiz formülümüzü üretmemiz gerekiyor. Bu durumda etkin bir girişimle ve siyasi iradeyle yapılması gerekiyor” dedi.  

“CTP’nin bir geçiş dönemi yaşadığını düşünüyorum”

İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın CTP başkanlığa aday olması konusuna da değinen Akansoy, “Talat’ın parti gençleşmesinde bir engel olduğunu düşünmüyorum. Talat bir ihtiyaç üzerine geliyor. Taban da bence bunu istiyor. Talat’ın partiye gelmesi bizim kaybedeceğimiz bir durum değil, aksine kazanacağımız bir şeydir. Bununla beraber yaşamış bilmiş birinin parti başkanlığına gelmesini de içine katarak CTP’nin bir geçiş dönemi yaşadığını düşünüyorum. Dolayısıyla bir kaygılı bir endişe içinde değiliz. En iyi hükümet modeli nasılsa onu uygulamak gerekiyor. İki yıllık zaman zarfında istediğimiz verimi elde edemedik. 14’ünden sonraki süreci halkımız takip edecektir ve 3-4 ay gözleyecek, ondan sonra karar verecektir. Dolayısıyla Talat ve ekibinin başarıyla çalışacağına inanıyorum” dedi.

“Ciddi bir sempati oluştu”

Mustafa Akıncı’nın seçimi kazanmasının ardından sonra iki liderin bir araya gelmesinin uluslararası anlamda bir ilgi oluşturduğuna dikkat çeken Akansoy, ülkelerin çıkar halinde olduklarını ve bu durumun da ülkenin doğal kaynaklarından dolayı olduğunu belirtti. Doğalgaz kaynaklarının uluslalar arası alanda ciddi bir sempati oluşturduğunu ifade eden Akansoy, “Bu durum iyi bir gelişmedir. Akıncı kazandı ve kazandıktan sonra ilişkiler başladı öncelikle sınır kapılarında kâğıtların kalkmasını çok ciddi bir adım olarak görüyorum. Burada önemli olan bu işin arkası nasıl gelecek sorusudur” şeklinde konuştu.

“Türkiye’nin onayı olmadan yeni bir sisteme geçilmez”

Seçim sonrasında KKTC ile Güney Kıbrıs arasındaki ilişkileri ve gelişmeleri değerlendiren Akansoy sözlerini şöyle sürdürdü: “Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Kıbrıs’ın garantörlere ihtiyacı yok diye bir sözü vardı. Kıbrıs Türk insanının garantisi sağlanana kadar bu durum devam edecektir. İnsanlarımız bir daha aynı şeyi yaşamak istemiyorlar. Barış adımı önce güvenlikle başlar. Karşı tarafla güvenlikli bir barış kurmak çok önemlidir. Kıbrıs Türk halkının güvenlik hassasiyeti bu konuda da çok önemlidir. Ben bu konuda bir sorun görmüyorum Türkiye’nin onayı olmadan yeni bir sisteme geçilmez. Yeni bir sistemde önemli olan durumların eşitlik, güvenlik ve Avrupa birliği üyeliğinin getireceği ekonomi olabilir diye düşünüyorum. En önemlisi olarak da eşitlik olduğunu düşünüyorum. Bir şey kazanılacaksa bazı kayıplar da vermemiz gerekiyor, yeter ki önümüzü görebilelim. Kıbrıslı Türkler artık eski noktada değiller. 

“Akıncı aynı yolu yürürse varacağı yol bellidir”

Barış dediğimiz şey bir süreçtir, hazmede hazmede çözülmesi gerekiyor. Barış iki imzayla olmayacak. Yılsonuna kadar çözüm olması lazım sözünü bir çözüm olarak görmüyorum. Güneydeki eğitim zaten barış eğitimi değildir. Yeni bir devlete ve aşamaya geçiyorsak eğer her iki tarafında potansiyel risklerini azaltması gerekiyor. Şu anda ne yazık ki o aşamada değiliz. Bu durumu şabilmek için devletlerin oturup sosyal program yapması gerekiyor. En son kapıların açılmasında yaşadık neler olduğunu… Kıbrıs Türkü hızlı bir barışa hazır değildir. Yüzleşme, uzlaşma ve barış bunların hepsi bir süreçtir. Yine aynı şekilde yürürsek bu bizi bir yere götürmeyecektir. Müzakerecilerin, güven artıcı önlemleri ciddiyetle incelenmesi gerekiyor. Bu süreç eğer bir barış süreciyse sivil toplum örgütleri daha önemlidir. Akıncı aynı yolu yürürse varacağı yol bellidir.”

 
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.