Gazeteci Ayşe Arman’ın “Yaşasın orgazm” adlı yazısı son günlerin en okunan yazılarından biri.

…

Arman, o kadar ilgi gördü ki, bir yazı daha kaleme aldı.

Okurdan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Kızlara da orgazm konusunda tavsiyelerde bulundu.

“Sıkıp, bırakıyoruz, sıkıp bırakıyoruz…”

…

Daha hoş bir orgazm için “Kegel egzersizi” öneriyor gazeteci.

Bu eksersize göre diyor Arman “Vajina kaslarını sıkıyorsun, bırakıyorsun, sıkıyor bırakıyorsun...”

…

Egzersiz her yerde yapılabiliyor.

Her an.

Okulda, alış verişte, bir muhabbet esnasında.

“Sıkıp bırakıyorsun, sıkıp bırakıyorsun…”

Fabrikadasınız diyelim.

Sorun yok.

Sık bırak.

Tarladasınız; sık bırak.

Mutfakta yemek yaparken, hatta mahalle kavgasına tutuşurken sık, bırak.

Yeter ki aklında tut ve yap.

Bunları yapanların kasları güçleniyor, idrar kaçırma olayı da azalıyormuş.

…

Gazeteci Arman devam ediyor:

“Hastalar, bu sık-bırak hareketlerini yaptıkça, kas elastikiyetlerinin artığını, arttıkça da bu egzersizlerin çok hoş bir yan etkisi olduğunu keşfediyorlar…”

…

Bu kadar basit.

Sıkıp bırakıyorsunuz…

Hoş oluyor…

…

Egzersiz, anlaşıldığı gibi kadınlar için.

Erkekler için hangi tıbbi öngörüler var bilinmiyor.

Sık, bırak erkeklere uygulanamaz.

Ama biz Kıbrıslılar bunun yolunu çoktan bulduk.

Önce sıkıca tutuyoruz, sonra bırakıyoruz.

40 yıllık deneyimimizde de bu egzersizin iyi sonuçlar verdiği kanıtlanmıştır.

Mesela Maraş’ı sıkıca tutuyoruz.

Bıraktığımız sanıldığı anda tekrar tutuyoruz.

Müthiş bir zevk.

Bir şeyden zevk almak sadece cinsel doyumla olamaz.

Beyinsel doyum daha önemli.

Kıbrıs meselesinde bu doyumun doruk noktalarındayız.

…

Görüşme masalarında az mı sıkıp bıraktık?

Önce sıkıyoruz, karşıdaki bizim ne yaptığımızı anlamıyor.

Sonra bırakıyoruz ama iş işten geçmiş oluyor…

…

Egemenlik konusu.

Önce bir sıktık, herkes ayakta alkışladı.

Ardından bıraktık, gene ayakta alkışlandı.

Çünkü önemli olan hoş vakitler geçirmektir.

Sık, bırak…

…

Çapraz oyda da, dönüşümlü başkanlık meselelerinde de aynı egzersizi uyguladık.

Önce sıktık, sonra bıraktık…

…

Deneyimlerimiz zenginleştiği için, çok hoş bir toplum olduk.

Üstelik her an yapıyoruz; her konuda.

Beynimizin güçlü olması bu yüzden.

Sıkıp bırakıyoruz.

En çok da vergi konularında.

Önce sıkıyoruz, sonra bırakıyoruz.

Hatırlayın tapu harçlarında vatandaşı önce sıkmıştık, sonra yüzde 3’lük indirim yaparak bırakacağız.

Sanırım bugün son gün, tekrar sıkacağız.

Oh, ne güzel.

Sık, bırak.

Son seçimlerde de böyle oldu.

Sıkı sıkı tuttuklarımızı, sandıkta bıraktık…

…

Çözüm işini de sıkı tutarsak olacak.

Sonra gene bırakırız!

Sık, bırak…