1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. "KIBRISLI TÜRKLER DİNDAR MI?"
"KIBRISLI TÜRKLER DİNDAR MI?"

"KIBRISLI TÜRKLER DİNDAR MI?"

"Kıbrıslı Türkler dindar mı?"

A+A-

GÖNÜL HİCRAN ŞARABINDAN YUDUM YUDUM İÇMİŞ OLACAK

"Kıbrıslı Türkler dindar mı?" diye sorsalar, hiç düşünmeden "hayır" dersiniz ve bununla da övünürsünüz... Dindar olmamak bir bakıma gerçekçi olmak, dünya meselelerine rasyonel bakmak, sorunların şükürle aminle besmeleyle bedduayla halledilemeyeceğinin bilincinde olmaktır...

Övündüğünüz buysa eğer, bu da sizin bu ülkede yepyeni bir din yaratıldığı ve senelerdir sizin de bizzat bu dinin önde gelen savunucusu olduğunuzun farkında olmadığınızı gösterir... Bu dinin adı "çözüm"dür... Bu dine ölümüne inananlar "çözümcü" inanmayanlarsa "çözüm karşıtı"dır,..

İnananlar cennetlik, inanmayanlarsa cehennemliktir... Bir Allahınız yoktur belki ama ne pahasına olursa olsun inandığınız bir "çözüm"ünüz vardır ki, ne yerdedir, ne göktedir, andığınız yerdedir...

Lefkoşanın çöpten geçilmeyen sokaklarında da imdadınıza yetişir, bu ülkenin toprakları yağmalanırken, sahilleri peşkeş çekilirken, devlet makamlarında rüşvet yolsuzluk almış başını giderken de imdadınıza yetişir... İnancınız daimdir, sizinledir, içinizdedir, kalbinizdedir... Çözüm olunca Lefkoşa’nın sokakları tertemiz olacak, çözüm olunca bu yağma sona erecek, devlet makamlarına çöreklenmiş rüşvetçileri defteri bir çırpıda dürülecek, bu yağma sofrası bir daha kurulmamak üzere dağıtılacak, tıksırıncaya kadar yiyenler de, yedirenler de mutlaka yargılanacaktır... Kimilerine göre bu "çözüm" denilen dinin Allah’ı Amerika, Peygamberi Türkiye'dir... Kimilerine göre Peygamber Türkiye değil, Recep Tayyip Erdoğan’ın ta kendisidir...

Kimilerine göre bu dinin Allah’ı da Peygamberi de Avrupa kimilerine göre her şey üç garantöre bağlıdır. Bu üç garantör "çözüm" dininin fetvacılarıdır ve her şey onların iki dudağı arasındadır... Kimilerine göre evet bu "çözümün bir Allah’ı ve, birkaç Peygamberi vardır ama aslolan ibadettir ve ibadetin  gerçekleştiği yer de müzakere masasıdır..

Bu yüzden müzakere masasını ve masada oturanları sorgulamak kimsenin haddine düşmemiştir, sorgulayanlar dinsizdir, imansızdır... Hiç kimsenin müzakere masamda oturanlara seçilmeden önce söylediklerini hatırlatmaya, sözgelimi örtülü ödenekten söz etmeye, hele "seçilmeden önce kaldıracağını demiştiniz, kaldırın artık şu örtüyü" demeye hakkı yoktur...

Bu müzakere masasındaki ibadete çomak sokmak, ayini dağıtmaktır... Kadınların örtünmesini emreden bir dininiz olmayabilir, evet ama sizin de dininiz bal gibi "örtülü"dür... Velhasıl, planladığınız her şeyi çözüm sonrasına ertelerken, bir bakacaksınız ki, yaşlanmışsınız... Bir bakacaksınız ki, bütün planlarının çözümden sonra önünüze serecekleri cennet vatanda hayata geçirmek üzere ertelerken, bu dünyada cehennemi yaşamaya rıza gösterirken, öteki dünyada cennete gitmeyi hayal edenlerden farkınız kalmamış...

Bir offff çekseniz, bin ahhhh etseniz de faydası olmayacak... Çünkü, "çözüm"e inanarak geçen ömrünüze şöyle bir bakmaya akıl ettiğinizde, vakit geçmiş, gönül hicran şarabından yudum yudum içmiş olacak...  

Afrikadan Mektup/Afrika gazetesi

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum