SİBER: “KIBRIS’TA 40 YILDA, KALICI BARIŞ, ANLAŞMA İÇİN BÜYÜK UĞRAŞ VERDİK. BU BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”

ÖZ: “ADADA BARIŞIN KALICI OLMASI VE KIBRIS TÜRK HALKININ GELECEĞİNİ NET OLARAK GÖREBİLMESİNİ ARZULUYORUZ”

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, hak ve adalet gösetilmeyen toplumda  huzur  olamayacağını; uluslararası toplumda gözetilmemesi halinde ise dünyaya barışın gelemeyeceğini belirterek, bugün, Gazze’de yaşananların, barış içinde yaşamanın en doğal insan hakkı olduğunu bir kez daha gösterdiğini vurguladı.

Siber, Kıbrıs’ta gelinen aşamada, 40 yılda, kalıcı barış için anlaşmaya varmak adına büyük uğraş verildiğini vurgulayarak, bunun Kıbrıs Türk tarafı için önemine işaret etti.

TBMM Temsilcisi Ömer Faruk Öz, ileriki süreçte adada barışın kalıcı olması ve Kıbrıs Türk halkının geleceğini net olarak görebilmesini arzuladıklarını vurguladı.

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamaları çerçevesinde KKTC’ye gelen TBMM heyetini kabul etti.

TBMM Temsilcisi Ömer Faruk Öz başkanlığında, AKP Milletvekili Mehmet Erdoğan, MHP Milletvekili Ali Halaman ve CHP Milletvekili Ramis Topal’dan oluşan heyetle Meclis Şeref Salonu’nda biraraya gelen Siber, TBMM yetkililerini ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e saygılarını gönderdi.

SİBER

Kıbrıs Mutlu Barış Harekatı’nın üzerinden 40 yıl geçtiğine işaret eden Siber, bugün Gazze’de yaşananların, barış içinde yaşamanın en doğal insan hakkı olduğunu bir kez daha gösterdiğini vurguladı.

Hak ve adalet gösterilmeyen toplumda  huzur  olamayacağını; uluslararası toplumda gözetilmemesi halinde ise dünyaya barışın gelemeyeceğini ifade eden Siber, 1974 öncesinde, Kıbrıs Türkü’nün en doğal hakkı olan barış içinde yaşama hakkının dahi olmadığını; gettolarda, seyahat özgürlüğü olmadan zor günler geçirildiğini anlattı.

“40 YILDIR KALICI BARIŞ İÇİN UĞRAŞ VERİYORUZ”

Siber, gelinen aşamada, 40 yılda, kalıcı barış için anlaşmaya varmak adına büyük uğraş verildiğini vurgulayarak, bunun Kıbrıs Türk tarafı için önemine işaret etti. Kıbrıs’ta Türk toplumu ve Rum toplumu olduğu ve bu adada yaşayacakları gerçeğini her iki tarafın da kabullenerek barış içinde yaşamanın yollarını bulması gerektiğini belirten Siber, “Gazze’de yaşanan dram bize barışın önemini bir kere daha vurguluyor; önemsetiyor” dedi.

Kıbrıs Türk halkının, gelinen aşamada, toplumsal kurumlarını güçlendirmesi gerektiğine  de işaret eden Siber, güçlü bir kurumsal yapıyla insanların mutluluğu ve yaşam kalitesinin artırılmasının önemli olduğunu söyledi. İzolasyonlar, ambargolar, gelecek belirsizliği gibi olumsuz faktörlerin de yaşam kalitesini etkilediğini anlatan Siber, özetle şöyle devam etti:

“Biz kendi iç dinamiklerimizi harekete geçirirsek, kendi toplumsal yapımızı, kurumlarımızı daha etkin, daha işevsel hale getirirsek ve kurumlarımızla insanlarımızı barıştırırsak; halkın bu kurumlara güveni arttıkça çözüm ve barış yönünde de daha sağlıklı yürüyebileceğiz, daha özgüvenli, güçlü olacağız.”

Siber, “Umudumuz bu çözüm sürecinde sağduyulu davranarak bir çözüme ulaşmaktır; temel arzumuz budur” dedi.

Siber, Cumhuriyet Meclisi başkanlığı görevine geldiği günden beri, bu kuruma karşı güveni artırarak, halkın meclisle ilgili düşüncelerini olumlu yöne çevirebilmek için adımlar atma yönünde uğraş verdiğini de kaydetti.

ÖZ

TBMM Temsilcisi ve TC-KKTC Parlamentosu Dostluk Grubu Başkanı Ömer Faruk Öz de, TBMM’nin geçmişten beri Kıbrıs Türk halkının yanında olduğu ve olmaya devam edeceğini vurguladı.

40 yıl önce, adadaki kötü gidişata, yaşanan katliamlara karşı Türkiye’nin, o günün şartlarında üzerine düşeni yaptığına işaret eden Öz, ardından da KKTC’nin kurulduğunu ve genç bir cumhuriyet olmasına rağmen hak ve özgürlükler anlamında, demokraside katettiği merhalelerin dünyadaki pek çok ülkelerden çok daha ileri safhada olduğunu vurguladı.

“KARAMSARLIĞIN SORUMLUSU TÜRK TARAFI DEĞİL...İRADE SAĞLIKLI KONULMALI”

Faruk Öz, KKTC’nin bu noktaya gelmesinde emeği geçen tüm meclis başkanı ve hükümet üyelerine teşekkür ederken, ileriki süreçte de adada barışın kalıcı olması ve Kıbrıs Türk halkının geleceğini net olarak görebilmesini arzuladıklarını söyledi.

Kıbrıs Türk halkının birçok alanda geleceği konusunda karamsar olduğunu ancak bunun sorumlusunun Türk tarafı olmadığını; aynı karamsarlığın Rum tarafında da olduğuna inandığını belirten Öz, burada iradenin sağlıklı konulması gerektiğini; Türk tarafının iki toplumlu, kurucu iki devletli anlaşma noktasında net olarak ortaya koyduğu iradenin, Rum tarafınca da konulabilmesi gerektiğini ifade etti. Öz şöyle devam etti:

“Bu iradeyi koyarsa çok mutlu oluruz ama Rum tarafının keyfi yerine gelecek de iradeyi koyacak, burada kalıcı çözüm olacak diye beklemeyi de biz düşünmüyoruz. Olursa mutluluk duyarız ve her türlü gayreti, teslimiyetçi bir çizgi gütmeden, Kıbrıs Türk halkının menfaatlerini gözeterek bu çözümün gerçekleşmesini arzu ediyoruz.”

Öz, Kıbrıs Türkü’nün  mutlu olacağı, dünyadaki kazanımlardan faydalandığı bir ortamda yaşamalarını arzuladıklarını vurguladı.  Kıbrıs Türk halkına yönelik ambargolara da değinen Öz, şöyle konuştu:

“AMBARGOLARI KAFAMIZA TAKMIYORUZ. GÖNÜL ARZU EDER Kİ KKTC TANINSIN...”

“Biz Türkiye olarak bunları kafamıza takmıyoruz. Gönül arzu eder ki KKTC tanınsın. Dünyada Kıbrıs devleti diye bir devlet yoktur. KKTC ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi vardır. Dünyanın bunu görmesi gereklidir ama ‘görmesini beklemek’ diye bir derdimiz yok. Görürse görür görmezse herkes kendi işine baksın. Biz buradaki halkımızın 1974’te olduğu gibi bugün de aynı şekilde yanındayız. Olmaya devam edeceğiz. Buradaki kardeşlerimizin gerek demokratikleşme, gerek hak ve özgürlükler noktasında, gerekse de hayat standartlarının artması noktasında anavatan olarak, eskiden olduğu gibi bugün de artarak Kıbrıs Türk halkının yanında olduğunu belirtiyoruz.”

Kabul için teşekkür eden Faruk Öz, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in selamlarını da iletti. Kabulde karşılıklı plaket ve hediye takdimi de yapıldı.