1. HABERLER

  2. TÜRKİYE

  3. KIRMIZI ALARM
KIRMIZI ALARM

KIRMIZI ALARM

Kırmızı alarm

A+A-

El Kaide’ye bağlı İŞİD (Irak Şam İslam Devleti) adlı terör örgütü Irak’ın ikinci büyük kenti olan Musul’u ele geçirdikten sonra dün Türkiye Konsolosluğuna baskın düzenledi ve 48 kişiyi rehin aldı. Olay sonrasında Türkiye’de baş döndürücü gelişmeler yaşandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel dün gece Çankaya Kökü’ne çıkarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüştü. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise New York temaslarını yarıda keserek Türkiye’ye döndü.

 

İlk toplantı Başbakanlık’ta

Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) militanlarının Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu’na baskın düzenlemesi Ankara’yı alarma geçirdi.

Başbakanlık’ta konuyla ilgili olağanüstü toplantı gerçekleştirildi. Ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Özel'in de aralarında olduğu bazı isimleri Köşk'e çağırdı.

İlk önce, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la konuyu masaya yatırdı.

Yaklaşık iki saat süren zirvenin ardından Başbakanlık’tan yapılan açıklamada, toplantıda Genelkurmay Harekat Başkanı Korgeneral Erdal Öztürk’ün de yer aldığı bildirildi.

Korgeneral Erdal Öztürk’ün de toplantıya katılması, askeri harekat ihtimalinin de masaya yatıldığı yorumlarına neden oldu. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Efkan Ala, “Dışişleri Bakanlığımız açıklama yapacak, onu bekleyin” dedi.

 

Açıklama yapılmadı

Gelişmelerle ilgili bilgi almak üzere Naci Koru'yu Çankaya Köşkü'ne çağıran Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ardından bir zirve çağırısı daha yaptı.

Saat 19.00'da başlayan toplantıya Erdoğan, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile yaptığı telefon görüşmesi nedeniyle 1 saat geç katıldı.

Çankaya Köşkü'ndeki olan zirveye ayrıca, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan katıldı.

Toplantı 21.45 sıralarında sona erdi. Basına kapalı yapılan toplantı sonrası bir açıklama yapılmadı.

 

 

İlk andan itibaren olayı yakından takip ettiklerini söyleyen Davutoğlu, kaçırılan Türk vatandaşlarının sağlık ve güvenliklerinden belirli ölçülerde haberdar olduklarını söyledi

 

Yol haritası çizilecek

 

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, IŞİD'in konsolosluk baskınında kaçırılan 48 Türk'ün güvenliğinden emin olduklarını söyledi.

New York'ta bulunan Davutoğlu, Musul'da yaşanan gelişme üzerine programını iptal ederek Türkiye'ye döndü.

Davutoğlu, Türkiye'ye hareketi öncesi kısa bir açıklama yaptı.

İlk andan itibaren olayı yakından takip ettiklerini söyleyen Davutoğlu, kaçırılan Türk vatandaşlarının sağlık ve güvenliklerinden belirli ölçülerde haberdar olduklarını söyledi.

Bakan, Türkiye'nin ilk defa böyle bir krizle karşı karşıya olmadığını ifade ederek, "Daha önce de benzer durumlar yaşadık, hedefimiz vatandaşlarımızın sağ sağlim ülkeye dönmesidir" diye konuştu.

Dışişleri Bakanı'nın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Musul'da son günlerde artan güvenlik tehdidi nedeniyle alarm halindeydik. Kamuoyuna yansıyan ve yansımayan gelişmeler var. Musul tarihi bağlarımız itibariyle bizim için önemlidir. Irak güçleri IŞİD ilerlemesiyle Musul'u terk etmek zorunda kaldı. Biz 3 gün önce tahliye talimatı gönderdik. Çatışmaların yoğunlaşmasıyla tahliye sırasında doğacak riskin Musul'da kalmalarından daha büyük olacağını düşündük.

 

Her türlü tedbir alındı

Nihai tahliye kararını da oradaki arkadaşlara bıraktık. Konuyla ilgili her türlü tedbir alındı. Musul herhangi bir Irak şehri gibi güvenlik teminatının sağlanması gereken bir şehirdir. Sayın Başbakanımızla sürekli temas halindeyiz. Burada önemli olan vatandaşlarımızın ve diplomatlarımızın sağ salim bir şekilde ülkeye getirilmesidir. Türkiye, ilk defa böyle bir krizle karşılaşmıyor. Daha önce de benzer durumlar yaşadık.

İlk andan itibaren olayı yakından takip ettik, gelişmeleri yakından izledik. Paniğe kapılmadan vatandaşlarımızın ve görevlilerimizin güvenliğini tehlikeye atmadan bir yol haritası çizmeliyiz. Onların burada sağlimen gelmesi herhangi bir şekilde inisiyatif geliştirmekten daha önemlidir.

İlk andan itibaren istihbarat birimlerimiz, güvenlik görevlilerimiz ve diplomatlarımız bütün kanalları kullanarak vatandaşlarımızın ve görevlilerimizin sağlıkları ve selametleri konusunda her türlü tedbiri almışlardır. Şu dakika itibariyle de sağlıklarından ve güvenliklerinden belli ölçülerde haberdarız.

Vatandaşlarımıza herhangi bir şekilde zarar geldiğinde gereken karşılık verilir, Türkiye'nin kudretini kimse sınamaya kalkmasın."

 

Dışişlerinden açıklama

Öte yandan dün Dışişleri Bakanlığı'ndan konu hakkında bir açıklama yapıldı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"IŞİD mensuplarının son birkaç gündür Musul’a karşı başlattıkları saldırı sonucunda başta Batı yakası olmak üzere Musul’un önemli bir bölümünü ele geçirdikleri malumdur. IŞİD mensupları bugün (11 Haziran) sabah saatlerinde de Musul’daki Başkonsolosluğumuz yerleşkesine bir baskın gerçekleştirerek personelimizi Konsolosluk yerleşkesinden çıkarmış şehrin başka bir bölgesine nakletmişlerdir. Olay sırasında yerleşkemizde Başkonsolos dahil 49 personelimiz ve bazı aile fertleri bulunmaktaydı.

Sözkonusu personelimizin emniyet içerisinde ülkemize dönmeleri için tüm imkanlar seferber edilmiştir. Bu bağlamda, Irak hükümeti nezdinde de girişimde bulunulmuş ve Başkonsolosluğumuzun emniyet ve güvenliğinin sağlanmasından sorumlu oldukları hatırlatılmıştır. Öte yandan, başta Birleşmiş Milletler ve NATO olmak üzere, uluslararası kuruluşlarda da gerekli girişimler yapılmaktadır. Sayın Bakanımız BM Genel Sekreteri ve ABD Dışişleri Bakanı ile görüşerek durumu ele almıştır.

Diğer taraftan, Musul’un Geyara ilçesindeki elektrik santralinde de 31 vatandaşımız aynı grup tarafından rehin alınmış olup, vatandaşlarımızın serbest bırakılması için çalışmalar devam etmektedir.

Türkiye, dost ve kardeş Irak’taki mevcut durumdan derin kaygı duymakta, ülkede barış ve istikrarın bir an önce tesis edilmesini temenni etmektedir. Diğer taraftan, diplomatik misyonumuza ve vatandaşlarımıza karşı gerçekleştirilen saldırıları şiddet ve nefretle kınıyoruz. Başkonsolosluk personeli ve vatandaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır. Bu kabul edilemez gelişmeler karşısında sessiz kalmayacağımızın, gereği neyse yapılacağının herkes tarafından bilinmesi gerekmektedir."

 

 

 

 

Bahçeli, Türkiye’ye meydan okuduklarını belirtti

 

‘Gerekirse müdahale’

 

 

   MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ’Gerekirse Türkmeneli’ni savunmak ve korumak adına silah seçeneği de dahil olmak üzere, her alternatif derhal masaya yatırılmalıdır’ dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Musul’daki gelişmeleri, Twitter hesabından yaptığı açıklamayla değerlendirdi. Bahçeli takipçileriyle şu mesajı paylaştı:

   “Musibet bulutları öbek öbek birikerek üzerimizde toplanmış, huzur güneşimizi, umut ışığımızı, ufuk çizgimizi kapatmıştır. İndirilen bayrağımızın sızısı hepimizi infiale sürüklemişken, şimdi de Türkmeneli işgal ve esaretle boğuşmaktadır.Teröristler Musul’daki diplomatik misyonumuza girerek 49 kişiyi rehin almış ve açıkça Türkiye’ye meydan okumuşlardır. Bu iç yaralayıcı gelişmeleri dikkat ve titizlikle takip ediyor, gerekli çalışmaları sürdürüyoruz. IŞİD’in Türkmeneli’ndeki provokasyonlarını ve Musul Başkonsolosluğumuza yönelik mütecaviz eylemini şiddetle kınıyorum. Öncelikle IŞİD’in elindeki vatandaşlarımız mutlaka kurtarılmalı, ülkemize intikalleri temin edilmeli, kaygılı bekleyişler sonlandırılmalıdır. Maalesef ki canımız, ciğerimiz, gözbebeğimiz Türkmen kardeşlerimiz terör örgütü IŞİD’in baskı, zulmü ve saldırısı altındadır.

 

Türkiye’nin gücü yeter

   Türkmenler varlık ve hayat mücadelesi vermekte, işgalci IŞİD teröristlerine imkanlar nispetinde dayanmakta ve karşı durmaktadır. Yanıbaşımızda soydaşlarımızın muhatap kaldığı gaddarlığa karşı hükümet her türlü müdahale seçeneğini gündeme almalıdır. Uluslararası toplumu harekete geçirmeli, diplomatik temasları yoğunlaştırmalı ve Türkmenlere yardım ederek kol kanat germelidir. IŞİD’in ürediği bataklığı kurutmak ve yok etmek için Türkiye her türlü imkan ve kabiliyete sahiptir. Dökülen her Türkmen kanı, alınan her Türkmen canı bizden giden ve kopan bir parçadır. Ortadoğu’daki Türklük kaleleri düşerse, Irak’taki Türklük çağlayanı kurursa buna sebep olanlar kimsenin yüzüne bakamaz, insan içine çıkamaz.

   Mutlaka ki, Irak’ın toprak bütünlüğü korunmalı, Türkmenlerin can ve mal güvenliği emniyete alınmalıdır. Gerekirse Türkmeneli’ni savunmak ve korumak adına silah seçeneği de dahil olmak üzere, her alternatif derhal masaya yatırılmalıdır. Oyalanacak vakit, boşa harcanacak zaman kalmamıştır. Türk milleti devletinin yanındadır, tüm olumsuzlukları saklı kalmak kaydıyla, cesur ve dirayetli davrandıktan sonra hükümetinin arkasındadır. Bilelim ki, Ankara ve İstanbul neyse; Musul ve Kerkük odur. Türkmeneli son yurdumuzun manen tamamlayıcısı ve uzvudur.”

Türkiye’yi ayağa kaldıran baskın olayının detayları gün ışığına çıkıyor

Bomba tehdidi ile girdiler

Konsolosluğu basıp çalışanları rehin aldılar

IŞİD militanları, Türkiye'nin Musul konsolosluğunu basarak aralarında başkonsolosun da olduğu çalışanları rehin aldı. Baskın sırasında binada, 49 personel ve bazı aile fertlerinin olduğu bildirildi. Rehinelerin valilik binasında tutulduğu iddia ediliyor.

Musul kentinin denetimini ele geçiren Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) militanlarının ilerleyişi devam ediyor.

IŞİD militanları, Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı bölgelere doğru harekete geçti. Militanlar, Musul’daki Türk Konsolosluğu’nu da işgal etti.

Dışişleri Bakanlığı, olay sırasında yerleşkede 49 personel ve ve bazı aile fertlerinin olduğunu açıkladı. 

Rehin alınanlar arasında Başkonsolos Öztürk Yılmaz ve özel harekatçılar da var.

Konsolosluk çalışanlarının Musul valilik binasına götürüldüğü belirtildi. Ancak bu iddia henüz resmi makamlarca doğrulanamadı.

Rehinelerin sağlık durumlarının iyi olduğu, kötü herhangi bir kötü muameleye maruz kalmadığı ve önümüzdeki birkaç gün içerisinde serbest bırakılacakları da iddialar arasında.

IŞİD militanlarının baskını, elçiliğin tahliye için güvenli yol aranırken yapıldığı bildirildi.

Edinilen bilgiye göre; özel harekat görevlileri, militanlara kapıyı açmadılar. Bomba tehdidinde bulunan militanlarla pazarlık yapıldı.

Silahlarını teslim etmen görevliler, bomba tehdidi nedeniyle militanları içeri almak zorunda kaldı.

Baskın sırasında herhangi bir çatışma yaşanmadığı öğrenildi.

Türk personel için Peşmerge de devreye girdi. Yetkililer bölgedeki farklı güçlerle de temasa geçti.

IŞİD dün de Musul'a yakıt taşıyan 31 Türk TIR şoförünü rehin almıştı.

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.