Abbas ELMAS

Gazimağusa Polis Karakolu’nda Imran Osmanov isimli 22 yaşındaki zanlının intihar etmesiyle ilgili açıklamalarda bulunan Fikrin ve Hukukun Üstünlüğü Hareketi Başkanı Avukat Barış Mamalı, yaşananlar karşısında toplumun tedirginlik duyduğunu söyledi.

Bütün sorumluluk devletindir

Bir Hukuk devletinde adli makamlarca yakalanıp gözaltına alınan kişilerin o andan itibaren hayatları dahil tüm sorumluluğun devletin üzerinde geçtiğini belirten Barış Mamalı, her ne şekilde olursa olsun devletin gözetiminde olan bu gibi kişilerin özellikle yaşamlarına yönelik her türlü tehdide karşı önlemi de alma görevinin de devletin olduğunu söyledi. Canına kıyan şahsın ölümünden devletin sorumlu olduğunu belirten Mamalı, devletin bu sorumluluğu başka bir kişi veya kurumun üzerine atamayacağını kaydetti.

Karakollarda işkence olduğunu herkes biliyor

Ülkede geçmişte bir çok kez polis karakollarında insan vücudu üzerinde şiddete yönelik davranışların var olduğu görüldüğünü ifade eden Barış Mamalı, bunun bilinen bir gerçeklik olduğunu söyledi. Mamalı,  ülkedeki yasalara göre, karakollarda sorgulama ve ifade alma esnasında avukat veya bir hukukçunun bulunma zorunluluğu olmadığı ve bu tür işlemlerin kamera önünde yapılmadığının bilindiğini vurguladı. Tüm bunların zanlılar üzerinde zaman zaman çeşit türlü işkence ve dayak olaylarının gerçekleşmesine mahal verdiğini kaydeden Mamalı, yıllardır kangren haline dönüşen bu konuda hiç bir hükümetin ve meclisin gerekli yasal düzenlemeyi yapıp bu gibi olayların önüne geçecek hukuki düzenlemeler yapmadığını söyledi.

İnsan hayatına önem verilmiyor

 İktidarların insan hakları söyleminin tamamen aldatmaya ve  oy almaya yönelik söylemler olduğuna dikkat çeken Barış Mamalı, bugüne kadar hiç bir hükümetin bu yönde adım atmadığını belirtti. Mamalı, bu tutumun ülkede insan haklarının ne denli önemli olduğunu açıkça ortaya koyduğunu söyledi. Bu düzenlemeler yapılmadığı için belki de Imran Osmanov’un işkenceye uğradığı, dayak yediği veya işkence ve dayak tehdidine uğradığı için canına kıydığını belirten Mamalı, bunun kesin olarak söylemenin mümkün olmayacağını ancak, bu ihtimalin de bugünün şartları göz önünde bulundurulduğunda dışarıda bırakılamayacağını kaydetti.

Canına kıymayı kurtuluş olarak gösterecek neden nedir?

Canına kıyan kişiyle ilgili sorulması gereken sorunun “Daha 22 yaşında olan birinin daha soruşturmanın başında iken neden canına kıyma yönüne gitmişti? ” olduğuna dikkat çeken Mamalı, bir insanın bir şeyden kaçmak veya çok kötü bir ortamda bulunduğu ve kurtuluş olarak gördüğü için canına kıymaya yöneldiğini kaydetti.  Mamalı, bunun altındaki nedenlerin titizlikle incelenmesi ve yaşanan olayla ilgili ciddi bir soruşturma başlatılması gerektiğini vurguladı.

Çürük elmaların temizlenmesi için en büyük fırsat

Barış Mamalı, GKK’nın geçen hafta “Polisteki çürük elmalar temizlenecek” açıklamasına dikkat çekerek, bugüne kadar polis karakollarında basına yansıyan işkence olaylarının yaşandığını, geçtiğimiz yıl kimsenin inanmadığı bir şekilde yaşlı bir insanın öldüğünü anımsattı. Yaşanan olaylarla ilgili kimlerin yargılandığını soran Barış Mamalı, bundan sonra da sorumluların yargılanacağına inanmadığını belirtti. Mamalı, “GKK madem ki çürük elmaları ayıklayacağını açıkladı, buradan yetkili makamları davet ediyorum, hade burada devletin sorumluluğunda canına kıyıp ölen  bu gençle ilgili sorumluları yargıya götürün de biz de görelim kimlerdir. Çürükleri temizlemek isteyip istemediğinizin en önemli fırsatıdır bu” diye konuştu.

“Ülke adına utanç kaynağı”

Yaşanan olayın bu çağda insanların karakollarda canlarına kıymaya yönelik bir ortamda bulunmalarının ülke adına bir utanç kaynağı olduğunu belirten Barış Mamalı, “Otopsi yapılacağı söyleniyor, bu ne kadar geniş çerçevede yapılacak bir otopsidir. Bu kişi üzerinde her santimetre karede darp izi aranacak mı? Bunlara yönelik adli muayene yapılacak mı? En önemlisi kot pantolonla bir kişinin canına kıyması mümkün mü? Bu pantolon intihar etmeye elverişli bir vasıta mıdır? Bunların da incelenip kamuoyuna bilgi verilmesi gerekir” diye konuştu.

Polis örgütünün dokunulmaz olduğunun en açık kanıtı

Bu insanlık dışı ortam devam ettiği sürece bu gibi olayların her vatandaşın başına gelebileceğini ifade eden Barış Mamalı, kafalardaki en büyük soru işaretinin “gerçekten canına kıyma mı?” olduğunu ve bunun en kısa sürede aydınlatılması gerektiğini yineledi. Bugüne kadar yapılan soruşturmalardan halkın tatmin olmadığını ve dün yaşanan benzeri olayının üzerine sosyal medya üzerinden vatandaşların tartıştığını belirten Mamalı, bugüne kadar poliste tutuklululara işkence yapanlardan ve poliste yaşanan ölüm vakalarından kimsenin hesap sorulmamasının bu gibi sonuçlar doğurduğunu söyledi. Mamalı, sorumluların bugüne kadar yargılanmamasının ülkede insan hayatının ne kadar önemli olduğunun, bunun yanında polis örgütünün ne kadar dokunulmaz olduğunun en açık göstergesi olduğunu kaydetti.

KKTC’de demokrasi ve hukuk sadece kağıt üzerinde

Mamalı, polisin insan hayatına kast edecek olaylarda bulunması ve bu durum karşısında hiç bir sorumlunun yargılanmamasının KKTC’de demokrasinin ve hukukun sadece kağıt üzerinde olduğunun en açık göstergesi olduğunu söyledi.

“Polise insan avlayan bir örgüt olarak bakılıyor”

Yaşanan olaylar karşısında vatandaşların polis örgütüne insan avlayan bir örgüt olarak baktığını ve korktuğunu ifade eden Barış Mamalı, insanların polise gitmekten veya tutuklandığında işkence görmekten çok ciddi korku duyduğunu ifade etti. Vatandaşın polis örgütüne güvenliği sağlayan bir kurum olarak değil tamamen ters açıdan baktığını vurgulayan Barış Mamalı, polis örgütünün içinde bulunan iyi insanları bir yana ayırmak gerektiğini ancak, dayak ve işkenceyle yapılan soruşturmalar nedeniyle zarar gören insanların azımsanamayacak kadar çok olduğunu kaydetti.

“İşkence en büyük cana kıyma sebebi”

 Barış Mamalı, işkence gören bir kişinin en büyük korkusunun yeniden işkence görmek olduğunu söyledi. Yapılan bilimsel çalışmalarda da tekrar işkence görmekten korkan insanların canına kıymaya yöneldiğinin görüldüğüne dikkat çeken Mamalı, yaşanan olayın aydınlatılıp, detayların kamuoyuyla tüm açıklığıyla paylaşılması gerektiğini yineledi.

Yeni Bakış