Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda ilk gündem dışı konuşmayı CTP-BG Milletvekili Ferdi Sabit Soyer, Kıbrıs konusundaki görüşmeler ve meydana gelen ilerleme konusunda yaptı.

2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın Güney Kıbrıs’ta dün akşam yaşadığı olayları kınayan Soyer, konferansların iki tarafın görüşlerini paylaşması kapsamında yararlı çalışmalar olduğunu ve bu diyaloğun kesilmemesi gerektiğini söyledi.

Rum tarafına da çağrıda bulunan Soyer, demokratik tavırların geliştirilmesini istedi ve olayları kınadı.

Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in ulusal konseyi toplamasına rağmen KKTC’de halen bu bilgilendirmenin yapılmadığını savunarak, bunu eleştiren Soyer, ortak değerlendirme yapılamadığını; Cumhurbaşkanının siyasi partilerle istişarede olması gerektiğini söyledi.

Soyer, Referandum açıklamalarına işaret ederek böyle bir umut varsa bunun bilgilendirmesinin yapılması gerektiğini, aksi halde topluma boş umutlar verilmiş olacağını belirtti.

İki tarafın müzakerecilerinin farklı açıklamalar yapmakta olduğunu da belirten Soyer, Özersay “Al-ver’e giriyoruz” derken, Mavroyannis’in “güven artırıcı önlemlere geçmekten” bahsettiğini, kendilerinin yapılan açıklamalardan sonuç çıkarmaya çalıştıklarını belirtti.

Halkoyuyla seçilmemiş bir görüşmeci süreci olduğunu kaydeden Soyer, halkoyuyla seçilenin Cumhurbaşkanı ve Meclis olduğunu hatırlattı.

“Meclis tamamen devre dışı” diyen Soyer, Kıbrıs Türk tarafının “toprak görüşülecek ama oranlar en son” derken, “haritalar dağıtılıp demagoji yapılmakta olduğunu”savundu. Soyer, Cumhurbaşkanı’nın çıkıp toprak konusunun görüşülmediğini açıklaması, çözüm sürecinin önüne geçilmesine engel olması gerektiğini söyledi.

Yapılanların görüşmecinin elini zayıflatmaktan başka bir işe yaramadığını belirten Soyer, küçük hesaplarla davanın yürütülemeyeceğini kaydetti.

Cumhurbaşkanının hiçbir cumhurbaşkanına nasip olmayan bir konumda olduğunu savunan Soyer, Cumhurbaşkanını UBP ve DP-UG desteklerken, CTP-BG ve TDP‘nin ortak açıklamaya destek verdiğini ve desteğinin büyük olduğunu söyledi.

Soyer, Cumhurbaşkanını demokratik teamüllere saygı göstermeye de çağırdı.

TATAR

UBP Milletvekili Ersin Tatar da hükümet icraatları konusunda söz alarak, BRTK’da grev olduğu için sabah canlı yayın olmadığına ancak şimdi açıldığına dikkat çekti.

BRTK’de grev ve eylem olduğuna dikkat çeken Tatar, BRT’de çalışanların durumunun kritik olduğunu, bu konuda hükümet iradesi olması gerektiğini söyledi.

Tatar, BRTK’nin reklam gelirinden başka geliri olmadığını ve 6-7 milyon açığı olduğunu kaydetti.

Elektrik Kurumu’nda, Sosyal sigortalarda sıkıntıların devam ettiğini ifade eden Tatar, şeffaflık açısından neler yapıldığını sordu.

2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’a yapılan saldırıyı da kınayan Tatar, basından izlediği kadarıyla Rum Yönetiminde ekonominin daraldığını anlattı.

Kırım olayından sonra Rusya’nın Güney Kıbrıs’a tepki koyduğunu ve ekonomik yatırımlarını çekmekle tehdit ettiğini ifade eden Tatar, gazdan da yakın gelecekte finansman sağlanamayacağının ortada olduğunu söyledi.

Kıbrıs Türkü’nün açılıma ve çözüme ihtiyacı olduğunu ancak al-verde sıkıntıya girilebileceğini belirten Tatar, Cumhurbaşkanına güvendiklerini, müzakereci görüşmesine rağmen son sözün cumhurbaşkanında olacağını söyledi.

Al-ver sürecinde hesabın iyi yapılması gerektiğini vurgulayan Tatar, gelecekte daha iyi bir hayata evet denmesi gerektiğini söyledi.

MUNGAN

Maliye Bakanı Zeren Mungan da söz alarak, kurumların özerk yapı içerisinde çalıştırılmasının hükümetin yaklaşımı olduğunu, bütçe ile ilgili de kurumların eylem planları yapmalarının ardından hükümetin katkı koymakta olduğunu söyledi.

Kayıtdışı ekonomi ile mücadele eylem planının bakanlar kurulundan geçtiğini ve yasa tasarılarının komitelerde görüşülmekte olduğunu ifade eden Mungan, devletin performansının gelişmesi ve kayıt dışılığa karşı bu yasaların önemli olduğunu kaydetti.

Bu sürecin devam ettiğini ancak bunların bir yılda sonuç verebileceğini anlatan Mungan, çalışanların maaşlarından kesilen vergilerde iki sorun olduğunu, bu konuda ciddi takipleri olduğunu söyledi.

Ülkede ciddi konut fazlası olduğunu ve kiralanan konut ve işyerlerinden alınan verginin sadece kira geliri baz alınarak yüzde 10 olduğunu anlatan Mungan, düzenlemeler hakkında ayrıntılı bilgi verdi.

Mungan,vergilendirmeyi bütünlük içinde yürütüp zaman zaman değerlendirme yapmakta olduklarını söyledi.

İç borçlanmaya da değinen Mungan, yeni borçlanma için kaynağa ihtiyaç olduğunu ve zamanında yerine konulabilecek olması gerektiğini ifade etti.

Güney Kıbrıs’ın borçlarının KKTC’nin çok üzerinde olduğunu vurgulayan Mungan, Güneyle görüşmelerde mali ve vergi konularında görüşülecek çok şey olduğunu, çalışma guruplarının oluşturulması, cumhurbaşkanının bu konularda görevler vermesi gerektiğini söyledi.

Mungan, “Bu yapılmazsa ‘ayak başı görüşme’ olur ve bundan Kıbrıs Türkü zarar görür”dedi.

Meclis Genel Kurulu’nun bugünkü toplantısında söz alan DP-UG Milletvekili Zorlu Töre, milli ve manevi değerler ile Milli Eğitim Şurası konularında gündem dışı konuşma yaptı.

Dışişleri Bakanı Nami ve diğer yetkililerin Kıbrıs konusunda Annan Planı’ndaki haritaların üç aşağı beş yukarı aynı olacağını söylediğini, kendisinin de bu haritaları topluma gösterdiği için tepki aldığını söyleyen Zorlu Töre, “Siz evet kampanyası yürütürken ben de haritalarla olacakları topluma gösteriyorum. Niye tepkilisiniz?” diye sordu.

Bu defa aydınlatma kampanyasını erken  başlattıklarını belirten Töre, yarın Terazi köyünden şehitlerin defnedileceğine işaret ederek, milletvekillerini Lala Mustafa Paşa Camii’nde düzenlenecek cenaze törenine çağırdı.

Töre, milli değerlere ve davaya sahip çıkılması için de çağrı yaptı.

Milli Eğitim Şurası’nda alınan kararların tavsiye nitelikli olmasına rağmen kabul edilemez olduğunu kaydeden Töre, Rum tarafındaki saldırının basit bir saldırı olmadığını, zihniyet göstergesi olduğunu söyledi.

Zorlu Töre konuşmasını sürdürürken, eylem yapan Bay-Sen’den kalabalık bir heyet dinleyici locasına girerek, Genel Kurul’u izlemeye başladı.

Töre, “Ankara ne seni ne paranı istiyoruz” söylemlerini yayanları ve bu söylemleri eleştirerek, okullarda ant okunmasının kaldırılmak istenmesini kınadı.

Zorlu Töre, konuşması sırasında CTP-BG Milletvekili Doğuş Derya ile de tartıştı.

Töre, “Ne mutlu Türküm diyene, yaşasın KKTC, yaşasın Türk milleti, yaşasın Türkiye” diyerek sözlerini tamamladı.

ATUN

UBP Genel Sekreteri Sunat Atun ise, hükümet icraatları konusunda konuşma yaptı.

Hükümetin tek bir yapı olduğunu ve görevinin çözüm üretmek olduğunu ifade eden Atun, “Siz icraat yerine ideolojileriniz üzerinden kavgalar çıkarıyorsunuz. Ama dışarıda hayat devam ediyor” dedi.

7 aydır hükümetin yerinde saymakta olduğunu savunan Atun, Gazimağusa Limanı’na dökülen arpa konusunda çevre örgütlerinin sesini çıkarmadığını söyledi ve bunu eleştirdi.

Bu arpanın açıkta olması nedeniyle kullanılabilir sanılarak halk tarafın tüketildiğini de dile getiren Atun, halk sağlığına önem verilmediğini ileri sürdü.

Verilen sözlerin yerine getirilmediğini öne süren Atun, BRTK çalışanlarının bugün eylemde olduğuna işaret ederek, BRT’deki sorunların ne kadar dikkate alındığını sordu.

Çalışanlara “git derdini yönetim kuruluna aktar” denildiğini savunarak bunu eleştiren Atun, sorunların ortadan kaldırılmaması nedeniyle çalışanların sokaklara dökülüp eylem yapmak zorunda bırakıldığını ileri sürdü.

“Hükümet içi kavgalar sürerken dışarıda hayat devam ediyor” diyen Atun, icraat yerine yönetim kurulunu işaret edenlerin hükümet edemeyeceğini söyledi.

Atun’un konuşması sırasında dinleyici locasındaki Bay-Sen üyeleri ayağa kalkarak meclise sırtlarını döndüler ve daha sonra da alkışlarla salonu terk ettiler.

Atun, daha sonra Yenidüzen hissedarları arasında hükümetten biri olup olmadığı konusundaki yazılı sorusunu Meclis Başkanlığı’na vererek konuşmasını tamamladı.

SUCUOĞLU

UBP Milletvekili Faiz Sucuoğlu da, hükümet icraatları konusunda konuştu.

İlk olarak 2. Cumhurbaşkanı Talat’a yapılan saldırıyı kınayan Sucuoğlu, daha önce Talat’ın Baf’ta da saldırıya uğramasına rağmen Rum polisinin önlem almadığını, Baf’ta olduğu gibi dün gece de sınıfta kaldığını söyledi. Sucuoğlu, bu olaylarda daha vahim sonuçlar çıkmamasının şans olduğunu dile getirdi.

3 hafta önce Meclis’te BRTK’daki sorunlar konusunda uyarıda bulunduklarını ancak önlem alınmadığını savunan Sucuoğlu, BRTK’dan emekli olanların 700 bin TL’lik alacakları için kurumu mahkemeye verdiklerini belirtti.

2014 yılında yapılan bütçenin yeterli olmadığını savunan Sucuoğlu, hükümetten bu konuda ses gelmediğini savunarak bunu eleştirdi.

BRTK’da akitler ve toplu sözleşmeler imzalanmazken, bazı torpillilere ayrı işlemler yapıldığını savunan Sucuoğlu, Sendika 3 hafta önce eylem kararı aldığında yönetimin ek ödemelerin yapılacağı açıklamasıyla eylemini kaldırmasına rağmen 3 haftadır ödeme olmadığını söyledi. Sucuoğlu, “BRT üvey evlat muamelesi görüyor” dedi.

KKTC’de ölü hayvanlara yapılan eziyetin cezası olmadığını ve bu konuda yasa değişikliği yapılması gerektiğini de kaydeden Sucuoğlu, restorantların denetiminin yetersiz olduğunu, uzman kişilerce yapılmadığını savundu.

Denetlemelerin ardından verilen cezaların da yetersiz olduğunu belirten Sucuoğlu, Güney’de 47 verem ve tüberküloz vakasına karşın KKTC Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda tavrının belli olmadığını söyledi.

Reçetesiz ilaç satışının önünün 7 aydır alınmadığını, hastanelerde hastalara gün vermeme ve öteleme nedeniyle halkın yüzde 40’ının dışardan sağlık hizmeti almakta olduğunu savunan Sucuoğlu, Genel Sağlık Sigortası Yasası’nın hayata geçmesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın çok durgun davrandığını öne sürdü.

Onkoloji Hastanesi konusuna da değinen Sucuoğlu, bunun UBP döneminde projelendirildiğini ve inşaatının başlamasının yeni hükümete düştüğünü ifade etti.

İnşaatta gecikmelerin ek maliyet getirmekte olduğunu anlatan Sucuoğlu, acile 8 yeni doktor alınması çalışmasından kuşkuları olduğunu, bu münhalin hala geçici çalışan doktorlardan doldurulacağını düşündüklerini söyledi.

İlaç ihalesi konusuna da değinen Sucuoğlu, Nisan ayında kemoterapi ilaçlarının biteceğini iddia etti.

GÜLLE

Sağlık Bakanı Ahmet Gülle söz alarak, bir lokantada gerçekleşen ve toplumun gündemine oturan olayın kabul edilemez olduğunu belirtti.

Bunun normal bir olay olmadığını kaydeden Gülle, olayın çalışma izinleri ve sağlık kontrollerinin önemini ortaya koyduğunu söyledi.

Hükümet olarak kontrol ve denetimleri yapmakta olduklarını kaydeden Gülle, bu olayın sağlık denetimlerinde koordinasyonun daha iyi sağlanması gerektiğini ortaya koyduğunu ve bu konuda çalışma başlattıklarını söyledi.

Çamlıbel’in bucak olduğunu ancak buna rağmen sağlık merkezi ve kaymakamlık birimi olmadığını anlatan Gülle, orada yaptıkları incelemeden sonra  yer belirleyerek sağlık merkezi ve kaymakamlık birimi oluşturulması için çalışma başlattıklarını ifade etti.

Yenierenköy’e de sağlık birimi oluşturulacağını anlatan Gülle, TC’den sağlık merkezleri konusunda uzman bir ekibin gelerek KKTC’de inceleme yaptığını, raporların kendilerine ulaştığını söyledi.

Genel Sağlık Sigortası ile ilgili çalışmaları bu yıl içinde bitireceklerini ve 2015’de uygulamaya geçeceklerini daha önce de söylediklerini hatırlatan Gülle, çalışmaların sürdüğünü kaydetti.

Onkoloji Hastanesi konusuna da değinen Gülle, yeni ihale tüzüğüne göre uygulamaya gidilmesi konusunda gecikmeler olduğunu, Pazartesi günü muhtemelen ihaleye çıkılacağını anlattı.

Acil hizmetler konusuna öncelik verdiklerini ve yapılan takviyelerle iyi çalışıldığını ifade eden Gülle, 112’ler konusunda eksikler olduğunu ve daha iyi bir haberleşme ağı için çalışma yaptıklarını kaydetti.

8 acil servis doktoru için 10 Nisan’da sınav yapacaklarını anlatan Gülle, geçiciliğin ise sorun olduğunu, bunun bir anda çözülemeyeceğini belirtti.

Tak