1. HABERLER

  2. SAĞLIK

  3. KKTC'DE BEYİN KANSERİ RİSKİ ARTTI
KKTC'DE BEYİN KANSERİ RİSKİ ARTTI

KKTC'DE BEYİN KANSERİ RİSKİ ARTTI

Kuzey Kıbrıs’ta artan hastalıklar...

A+A-

Nöroloji Uzmanı İlker İpekdal, genetik faktörlerin yanı sıra, çevresel etkenlerin beyin kanseri riskini artırdığını, hatta cep telefonları konusunda ‘risk’ tartışmalarının devam ettiğini söyledi.

Remzi SAMAR

Kuzey Kıbrıs’ta akciğer, prostat ve barsak kanserinin yanı sıra beyin kanserindeki artışlar vatandaşlar arasında ciddi endişelere yol açıyor. Özellikle Dr. Kazım Akfert’in, eşi ile birlikte beyin kanserinden hayatını kaybetmesi sonrasında, endişeler daha da arttı.

   Diyalog’un görüşlerine başvurduğu Nöroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Hüseyin İlker İpekdal, beyin kanserinde genetik faktörlerin büyük önem taşıdığını ifade etti. Bunun dışında çevresel etkenlerin de büyük önem taşıdığını belirten İpekdal, düzenli uykunun bu hastalığa yakalanma riskini büyük oranda azalttığını kaydetti. İpekdal, “cep telefonlarındaki elektro manyetik dalgaların işitme siniriyle ilgili bir tümörün gelişim riskini artırdığına dair çalışmalar vardır”dedi.

 Hamile annelere de seslenen İpekdal şöyle dedi:

“Bir annenin gebeliği döneminde kullanmış oldukları bir takım ilaçlar, gebelik döneminde maruz kaldıkları bir takım kimyasal maddeler gibi bunların hepsi beyin kanseri gelişmesi açısından çocukluk çağlarından itibaren risk faktörüdür. Vücudumuzda kansere yol açan herhangi bir şey beyinde de kansere yol açması açısından risk faktörüdür. Radyasyon kirliği radyo aktif madde kirliği; nükleer santrallerdeki sızıntılar birçok kanser de rol aldığı gibi beyin kanserlerinin de artışında büyük rol oynamaktadır. Diğer taraftan baz istasyonları hep gündeme gelir. Baz istasyonları ya da cep telefonları kansere yol açıp açmadığı konusunda bilimsel olarak beyin kanserine sebep olduğu ispatlanmamıştır. Ancak cep telefonlarındaki elektro manyetik dalgaların işitme sinir ile ilgili bir tümörün gelişim riskini artırdığına dair çalışmalar vardır. 

“Önceden fark edilmeyebilir”

   İzmir’de beyin cerrahı, alanında uzman bir Profesörün, beyin tümöründen hayatını kaybettiğine dikkat çeken İpekdal şöyle dedi:

 “Bunun ön belirtilerini bile hissedemedi. Bazen gizli ilerleyebilir bazen sara nöbeti ile kendisini fark ettirebilir. Vücudun herhangi bir yerinde kuvvet kaybı, uyuşmalar ısrarlı tedavilere rağmen geçmeyen baş ağrıları şeklinde kendisini gösterebilir. Göstermeyedebilir. Gen silahı çeker çevresel faktörler silahı çeker. Genetik anlamda kişiler müsait olabilir fakat çevresel faktörler birçok kanser gelişiminde olduğu gibi beyin kanserinde de aynı durum söz konusudur. 

   Kanserli hücreler vücudumuzda oluşur. Temizlenmesi söz konusudur. Vücudumuz her daim kanserli hücre oluşturabiliyor. Kanserli hücre DNA dizisi bozuk hücre demektir. Ansızın sonradan çoğalma kabiliyeti kazanır. Bunu tamir mekanizmaları vücudumuzda vardır. Ne zaman tamir mekanizmalarının önüne geçersiniz tamir edilemeyecek kadar çoğalırsa o zaman kanser durumu söz konusu olur. Artık o zaman kontrolden çıkmış olur. 

Stresten uzak durmalı

   Dolayısıyla bağışıklık sistemimizi kuvvetlendirici her şey; stresten uzak durmak, düzenli uyku çok önemlidir. Kansere yakalanma riskini oldukça azaltan faktörlerden birisidir. Düzenli beslenme, yeterli sıvı alınması düzenli fiziksel aktivite ve kimyasallardan katkı maddelerinden uzak durmak kesinlikle riski azaltır. Mesela sık tomografi de çekmek yatkın bireylerde kanser riskini arttır. Bunu da net bir şekilde söyleyebilirim. “

Diyalog

Etiketler :
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.