1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. KKTC’de FETÖ ŞÜPHESİ
KKTC’de FETÖ ŞÜPHESİ

KKTC’de FETÖ ŞÜPHESİ

KKTC’de FETÖ ŞÜPHESİ

A+A-

DEĞERLENDİRİLİYOR: Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri Selami Açan, FETÖ’nün tüm dünyada örgütlü bir yapı olduğu söyleyerek, “KKTC’de de yapılanma içine girmiş olabilir. KKTC hükümeti her olasılığı değerlendirecektir” dedi

HENÜZ YOK: Selami Açan, Havadis’in ısrarları üzerine verdiği röportajda şu an için KKTC’de görev yapan ve Türkiye’den görevlendirilmiş din görevlileri arasında FETÖ bağlantılı bir kişi için herhangi bir soruşturma açılmadığını ifade etti

KKTC’DE DE OLABİLİR: Açan, FETÖ yapılanmasının KKTC’de de olabileceğini ve bunun yıllar içerisinde oluşabileceğini söyledi. Açn, “Bu adaya da mutlaka gelmişler ve yapılanma içerisine girmişlerdir. Bu örgüt nerelere kadar gizlenmiş, Genelkurmay içerisinde yaşananlardan anlıyoruz” ifadesini kullandı

Bertuğ TOPAL

Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri Selami Açan, Fethullah Terör Örgütü’nün tüm dünyada olduğu gibi KKTC’de de yapılanma içerisine girmiş olabileceğini bunun da Türkiye Diyanet İşleri ve KKTC hükümeti tarafından tespitlerinin değerlendirme noktasında olduğunu söyledi.

Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri Selami Açan, Havadis’in ısrarları üzerine verdiği röportajda şu an için KKTC’de görev yapan ve Türkiye’den görevlendirilmiş din görevlileri arasında FETÖ bağlantılı bir kişi için herhangi bir soruşturma açılmadığını ifade ederek ileriki zamanlar içerisinde Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı’nın değerlendirmeleri ışığında bu sürecin şekilleneceğini belirtti.
“Milletin sokağa dökülmesiyle bu girişimi püskürttük”

Açan, 15 Temmuz gecesi Türkiye’yi ciddi anlamda tehdit eden bir terör örgütü olan Fethullah Gülen Terör Örgütü’nün orduya, yargıya, emniyete ve ülkenin değişik kurumlarına sızmış olması ve bu örgütsel yapının da o gece harekete geçmesiyle kötü bir hadise yaşandığını belirtti.

Darbe kalkışmasına karşı Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla milletin sokaklara dökülmesiyle bu işin püskürtüldüğünü ifade eden Açan, “Elhamdülillah şu anda bir takım tereddütlerle beraber bu endişeyi sıkıntıyı geride bıraktık. Ancak her zaman tedbirli olma anlamında da şu anda yüne ülkemizde OHAL uygulanmak suretiyle ülkemizi tehdit edebilecek başka ihtimaller varsa onları da bertaraf etmek için çeşitli tedbirler alınmaktadır” dedi.
“Eğer bağlantısı varsa hiçbir şekilde çalışamaz”

Din Hizmetleri Müşavirliği olarak TC Lefkoşa Büyükelçiliği bünyesinde çalışan bir resmi kurum olduklarını ifade eden Açan, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Türkiye’den temsilini gerçekleştirdiklerini belirtti.

Türkiye’den görevlendirilen ve burada çalışan görevliler olduğunu kaydeden Açan, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ilk etapta 492 kişi daha sonra 610 civarlarında kişiyi görevden uzaklaştırılmak suretiyle haklarında soruşturma başlattığını belirtti.

İçerisinden geçilen sürecin çok hassas bir süreç olduğunu kaydeden Açan, “Bir takım insanların gerçekten böylesi bir terör örgütünün içerisinde bir bağlantısı varsa onun hiçbir devlet kurumu içerisinde çalışmasına TC olarak müsaade edilmez. Bu hangi kurum olursa olsun Diyanet İşleri Başkanlığı da bunlardan bir tanesidir” dedi.
“Diyanet İşleri tüm görevlileri tek tek inceliyor”

Kurunun yanında yaşın da yanacağı türden bir değerlendirme yapmadıklarını kaydeden Açan, bu işle hiç alakası olmayan, bu terör örgütü ile hiçbir bağlantısı olmayan kişilerin bundan zarar görmemesi için de ciddi anlamda çok dikkatli hareket edilmesi gerektiğini belirtti.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hem yurt içi hem de yurt dışı görevlilerini bu kapsamda merkezden bir değerlendirmeye tabi tutuğunu kaydeden Açan şöyle devam etti:

“Tüm değerlendirmeler Türkiye’den yapılıyor. Hakkında kuvvetli şüphe bulunan veya bu terör örgütü bağlantısı olduğu yönünde bir takım iddialar ortaya çıkarsa bu kişilerle ilgili de Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından verilen talimatla yurt içi veya yurt dışında bir takım hareketler başlatılır.

Biz de bu çerçevede bütün personelimiz yani sadece KKTC’de değil, Almanya’da da Fransa’da da görev yapan personelimizi başkanlık olarak bir mercekten süzerek gerçekten bağlantıları var mı yok mu bunu Diyanet İşleri olarak değerlendiriyoruz.

Zaten bu alınan sayılar da bu çerçevede bir şüphe üzerine soruşturmaları başlatılıp, neticede bağlantıları soruşturma raporları ile tespit edildiğinde haklarında gerekli kanuni işlemler yapılacak demektir.”
“KKTC’de henüz soruşturmaya alınan veya görevden uzaklaştırılan yok”

Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri Selami Açan, bu çerçevede Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan kendilerine şu ana kadar gelen bir talimat olmadığını belirtti. Açan sözlerine şöyle devam etti:

“Ama bu demek değildir ki burada böyle bağlantısı olan insanlar korunuyor. Herkes bu anlamda mutlaka isim isim inceleniyor ve değerlendirmeler yapılıyor. Varsa ciddi bir şüphe o bize mutlaka bildirilecek biz de gereğini yapacağız.

Biz değerlendirmeleri başkanlığımız ile beraber yaparız. Ve gerçekten işlem yapılması gereken bir durum olursa bunu hem kamuoyu ile paylaşırız hem de hukuki süreçleri başlatıp başkanlığımıza bilgi veririz.

Ancak şu an için işlem başlattığımız veya açığa aldığımız biri yok. Ama dediğim gibi bir değerlendirme üzerlerinde bağlantısının olup olmadığının incelendiği bir süreç içerisindeyiz şu anda.

Mehmetçik’te yakılan hard diskler ve Fethullah Gülen kitaplarının yakılması ile ilgili işleri yapanların kim olduğunu bilmiyoruz. Bu neticede yakılan kitaplar kimler tarafından getirildi atıldı herhalde araştırılıyordur.

Bir de KKTC Fethullah Terör Örgütü’nü yeni terör örgütü listesine aldı. Sayın Başbakanımızın Türkiye ziyaretinde de bu konu gündeme geldi ve Başbakanımız dün açıklamalarını izlediğimde bu örgüt üzerine ciddi anlamda gidileceği operasyonlarla bu insanların haklarında bir takım hukuki işlemler yapılacağı ile ilgili mesaj aldık.”
“KKTC’de FETÖ yapılanması yok diyemeyiz”

“Burada da inşallah bu hard diskleri yakan insanlar bulunursa demek ki bir yapılanma var. Bu insanlar belki de bu emarelerden işaretlerden hareket edilerek kendilerinin açığa çıkacağını veya örgütsel bağlantılarının açığa çıkacağını düşünüyor olması lazım ki bunları imha etme yoluna gitmişlerdir.

Bu terör örgütünün dünyanın bütün ülkelerinde bir yapılanmaları olduğunu gördüğümüz için burada da yapılanamazlar diyemiyoruz.

Bu adaya da mutlaka gelmişler ve yapılanma içerisine girmişlerdir. Bu örgüt nerelere kadar gizlenmiş bunun ölçüsünü düşünün Genel Kurmay Başkanının yaverinin, emir subayının, özel kalem müdürünün veya Cumhurbaşkanımızın yaverinin ve çok üst düzey bürokraside değişik yerlere sızmış olmalarının haberlerini izliyoruz. Dolayısıyla nerelere sızabileceklerinin bir ölçüsü yok. Buralara da gelmişler midir, kimse gelmemişlerdir diyemez. Mutlaka gelmişlerdir kanaatindeyim. Bu ülkenin de bu anlamda özellikle terör örgütleri kapsamında da böyle bir kabulden sonra inşallah bunların üzerine giderek Türkiye’deki mücadelenin bir örneğini de burada sergileyeceğine bütün gönlümle inanıyorum.”
“İlahiyat Koleji’ne talep çok”

Açan, mahkeme kararı olan ve halen daha eğitime devam eden İlahiyat Koleji ile ilgili olarak konuşmaktan kaçındı.Açan, “Ben mahkeme kararları üzerine yorum yapmayı, mahkeme kararlarını görüp okuyup o şekilde değerlendirilmesi kanaatindeyim. Ben şu anda mahkeme kararını görmediğim için üzerinde bir değerlendirme yapmam sıkıntılı olur.

Biz Din İşleri Müşavirliği olarak Anayasa’da din ve vicdan özgürlüğünün Anayasal bir hak olarak KKTC vatandaşlarına tanınmış olması hasebiyle din eğitim alma noktasında devletin bir görevi vardır. Biz din eğitimini özellikle bir toplumun içerisinden bir kesim “ben çocuğumun şu şekilde dinini öğrenmesini istiyorum” biz buna devlet olarak imkan sağlamamız lazım.

Eğer bu imkan sağlanmazsa işte böyle terör örgütleri gibi bir takım dini okullar adı altında yapılanmalar ve insanlar sağlam bir kaynaktan ihtiyaçlarını karşılayamazlarsa bu defa kendileri merdiven altı dediğimiz yasal olmayan yollarla bu ihtiyaçlarını karşılamaya giderler orada güvenlik kaybolur, orada güven konusunda insanların annelerinden babalarından ülkelerinden koparan bir takım zihniyetlere teslim olurlar.

Dolayısıyla mahkeme kararları çok çok iyi okunup satır aralarındaki hükümler çok iyi değerlendirilmeli. Ama genel çerçevede de vatandaşlarınız ihtiyaçlarını meşhur daire içerisinde devlet imkanları ile karşılamanın da önemli olduğu kanaatindeyim.

Okullar için çok talep var. Ben görevimiz gereği Mağusa’ya, Girne’ye, Lefke’ye Güzelyurt’a farklı zamanlarda gidiyoruz, Cuma namazı kılıyoruz sohbetlerimiz oluyor.

Gittiğimiz yerlerde çok bariz bir şekilde vatandaş biz büyükelçilik bünyesinde olduğumuz için sanki büyükelçilik okul yaptırıyormuş gibi bize sarılıyorlar. Halbuki büyükelçilik değil, bu ülkenin Eğitim Bakanlığı bünyesinde gerçekleştirilen bir eğitim ve öğretim müfredatı var o ölçüde yapılıyor bu işler. Bir okulun açılmasına Eğitim Bakanlığı karar verir.

Alt yapıları bu ülke mevzuatına göre gerçekleşir. Bizler sadece bu konularda ekonomik katkılar istenirse bunları sağlarız. İlahiyat Koleji’nde kontenjan sıkıntısı olduğu bize iletiliyor. Kontenjanın artırılması okulun kapasitesi ile alakalı bir şeydir ve buna Eğitim Bakanlığı karar verir. Bizim tamamen dışımızda olan bir hadise. Dolayısıyla vatandaş kontenjan artırılsın diyorsa demek ki vatandaşın bir talebi var bu noktada.”

Havadis

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.