Hüzünlü bir evlatlık öyküsü. 57 yıl sonra Kıbrıslı Rum annesini buldu, şimdi Kıbrıslı Türk babasını arıyor…
 

HASTANEDE BIRAKILDI: Susan Ann Toft 6 haftalık bebekken Kıbrıslı Rum annesi tarafından 1957 yılında Mağusa Hastanesi’ne bırakıldı. İngiliz bir çift tarafından evlatlık edinildi. İngiliz çift boşanınca gerçeği öğrendi: Annesi Kıbrıslı Rum Maroulla babası Kıbrıslı Türk Ali Muhammed idi

ANNESİ ONU GÖRMEK İSTEMEDİ: Biyolojik annesinin peşinden Güney Kıbrıs’a gitti. Televizyonlara çıktı, tanıyanlara çağrıda bulundu. Karşılığını aldı ama yıkıldı. Biyolojik annesi yerine teyzesi onunla görüşmeye gitti ve “Annen seni görmek istemiyor” yanıtı aldı

BABASINI ARIYOR: Susan şimdi Kıbrıslı Türk babası Ali Muhammed’i arıyor. Aradan geçen 57 yıla rağmen yaşayıp yaşamadığını bilmek istiyor. Akrabalarını merak ediyor. “Hep geniş bir ailenin özlemini yaşadım, artık onları görmek istiyorum” diyor

19 Temmuz 1957 doğumlu Susan Ann Toft henüz 6 haftalık bir bebekken annesi tarafından Mağusa Hastanesi’ne bırakıldı. Daha sonra bir İngiliz askeri tarafından evlatlık edinildi. Henüz 20 aylık iken İngiltere’ye yerleşip orada yaşamına devam eden Susan Ann Toft, yıllar sonra 45 yaşındayken Güney Kıbrıs’a gittiği bir tatilde biyolojik annesini görsel medya sayesinde bulmuş ama annesinin onu hiçbir şekilde kabul edemeyeceğini öğrenmesi ile kısa bir süreliğine pes etmişti.

Şimdi 57 yaşında ve yine tesadüf eseri ülkemizde tatil yaptığı sırada öyküsünü Havadis ile paylaşan Susan “Biyolojik babam yaşıyorsa onu ve eğer çocukları varsa kardeşlerimi tanımak istiyorum. Babamı bulma şansım her ne kadar az olsa da annemin resmi ile onu tanıyanların olduğunu düşünüyorum. 1956 yılında Maroulla ile Ali Muhammed’in birlikteliğini bilen varsa bana yardımcı olmalarını diliyorum” diyerek yaşam öyküsünü paylaşarak yardım istedi.

Evlilik dışı doğdu

Susan, araştırmalarına göre isminin “Ali Muhammed” olduğunu öğrendiği babasının, biyolojik annesinin kendisine hamile olduğunu söylemesi ile Maroulla’yı terk edip kayıplara karıştı. 1957 yılında Kıbrıslı Rum bir annenin ve Kıbrıslı Türk babanın evlilik dışı çocuğu olarak dünyaya gelen Susan, 6 haftalıkken annesi tarafından hastaneye bırakıldı. Susan, kendine anlatılanlara göre biyolojik annesinin onu doğurduğu zaman 17 yaşında olduğunu ve çok fakir olması nedeniyle kendisine bakamayarak 6 haftalık bebeğini hastaneye bıraktığını söyledi.

“Astsubay ve eşi beni evlatlık edindi”

1957-1958 yıllarında Britanya Egemen Üssü Dikelya’da astsubay rütbesinde İngiliz askeri olarak bulunan John Gregson Sewart ve eşi Alice Sewart, Mağusa Hastanesi’nden onu annesinin verdiği “Krysstalla” ismiyle evlatlık aldı. 1957’li yıllarının yasalarına göre evlatlık aldıktan sonra 18 ay mecburi bebeğin doğum yerinde yaşama süresi olduğunu kaydeden Susan, bu sürenin dolmasının ardından kendi ailenin ülkesi olan İngiltere’ye yerleştiler.

“Üzülme sen zaten evlatlıksın”

Evlatlık olduğunu ailesini sır gibi sakladığını belirten Susan Ann Toft, sözlerine söyle devam etti: “Benim evlatlık olduğum beni büyüten annemle babam ayrılma kararı alana kadar bir sır olarak kalmıştı. Çok iyi hatırlıyorum babam bir gün beni dizine oturtarak, biz annenle ayrılıyoruz ama sen buna çok üzülme, çünkü sen evlatlık bir çocuksun dediğinde dünyam başıma yıkıldı.”

“Üvey annem hiç bilgi vermezdi”

Susan, onu büyüten annesinin hiçbir zaman gerçek ailesi hakkında konuşmak istemediğini, annesine soru sorduğu zaman “Bana hiç bir şey sorma bir şey bilmiyorum” diye konuştuğunu belirtti. Susan Toft, annesinin kendisine tek anlattığının Dikelya’da kaldıkları süre içinde henüz 17 aylıkken üvey annesinin kendisini bebek arabasında gezdirirken, biyolojik annesinin “Ben çocuğumu istiyorum onu bana geri verin” dediği ve biyolojik annesinin onu bir kez aradığını bildiğini söyledi.

“Güney Kıbrıs tatilinde biyolojik annemi buldum”

Onu büyüten annesi öldükten sonra biyolojik anne ve babasını aramaya başladığını söyleyen Susan, 2002 yılında Güney Kıbrıs’a tatile gittiğini, onu gezdiren rehbere hayat hikayesini anlattığını ve rehber yardımı ile Güney’de televizyona çıkarak biyolojik annesini aradığını belirtti.

Susan Toft, Güney Kıbrıs’ta tatilde kaldığı sürece her akşam haber bültenlerine çıkarak annesini aradığını söyledi. Haber kanalı sayesinde teyzesinin ona ulaştığını söyleyen Toft, “Ailemden ilk teyzemi gördüm. Televizyonda sürekli çıkan haberden sonra teyzemin eşi, ‘Bu kadın sizin evlatlık verdiğiniz çocuk olabilir’ diyerek ve kanala müracaat ettiler” dedi.

“Annem beni görmek istemedi”

Susan, annesinin kendini görmek istemediğini, eşinin ve çocuklarının Susan’dan haberi olmadığını eğer öğrenirlerse ailesinin dağılacağını teyzesinden öğrendi. Toft, “Annem kendisini aradığımı duyunca çok ağlamış. Ama ailesinin bu konuda hiçbir bilgiye sahip olmadığını ve beni asla görmek istemediğini teyzeme söylemiş” diye konuştu.

“Annem tarafından ikinci kez reddedildim”

Gerçek annesi tarafından ikinci kez reddedildiğini söyleyen Susan Toft, “Kendimi çok kötü hissetim. Annem tarafından ikinci kez reddedildim” dedi. Biyolojik annesinin 21 yaşında tekrar evlendiğini belirten Toft, 2 kız ve 1 erkek kardeşe sahip olduğunu teyzesinden öğrendiğini ayrıca hep büyük bir aile özlemi çektiğini, ama ailesi onun yaşıyor olmasına rağmen bilmediğini gözleri dolarak anlattı.

“Annemin fotoğrafları evimin duvarlarında asılı”

Susan Toft, biyolojik annesinin resimlerini teyzesinden aldığını ve kopyalayarak evinin duvarlarına astığına değindi. Toft, annesinin onu şimdi görmek istese her şeye rağmen onu kabul edebileceğini belirterek, özellikle 3 kardeşiyle buluşmak istediğini de sözlerine ekledi.

“Teyzem ve çocukları çok sıcakkanlı ve iyi insanlar”

Teyzesiyle ilk karşılaştığında ona birçok soru sorduğunu ve biraz çekincesi olduğuna değinen Susan Ann Toft sözlerine söyle devam etti: “İlk karşılaştığımda biraz çekincem vardı acaba benim ailem mi yoksa değil mi diye. Onlardan çok az da olsa bilgi aldım. Teyzem ve kocasının 6 çocuğu var. Ben sadece iki çocuğuyla tanıştım. Sonra öğrendim ki annemin kız kardeşlerinden birisi Avusturalya’ ya göç etmiş. Avustralya’da bir gezi sırasında kuzenimle tanıştım onun ismi de benim gerçek adım gibi Krysstalla. Sonra öğrendim ki, bu isim aileden geçen çok eski bir büyüğümüzün ismiymiş. Ve hatta bir birimize de çok benzediğimiz söyleniyor. Teyzesini bulduktan sonra tatillerde onu ziyaret etmiş.” Susan, teyzesinin İngilizce bilmediğini, onunla zor iletişim kurduğunu belirterek küçük oğlunun Rumca öğrenerek tercümanlık yaptığını da sözlerine ekledi.

“Babam, Ali Muhammed adında biri”

Susan Toft, yaş kütüğünde babasının isminin Ali Muhammed olarak geçtiğini ve babası hakkında başka hiçbir bilgi bilmediğini söyledi. Susan Toft, babası hayattaysa onu görmek isteğini ve eğer çocukları varsa da kardeşi olarak kabul edebileceğini belirtti. Babamla çok görüşmek isterim diyen Susan “Babam tarafından da kardeşlerim var mı acaba? Anneme mi babama mı benziyorum? Babam nasıl biridir? Nerede yaşıyor? Köyde mi? çoban mı? Acaba onunla birlikte olsaydım nerede-nasıl yaşayacaktım? Çok merak ediyorum” dedi.

Havadis