Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, KKTC’de 4 bin civarında atıl durumda inşaat olduğunu söyledi. Gürcafer, atıl durumdaki inşaatların ekonomiye nasıl kazandırılacağını anlattı

4 BİN ATIL İNŞAAT: KKTC’de 2007 yılında 20 bin civarında yarım inşaat tespit edildiğini söyleyen Cafer Gürcafer, 16 bin tanesinin ekonomiye kazandırıldığını kaydetti. Gürcafer, kalan inşaatların da ekonomiye kazandırılması için önce verilerinin elde edilmesi gerektiğini söyledi

“ÇÖZÜM ŞART”: Cafer Gürcafer, ülkenin yabancı yatırım alanında gelişmesi için “Çözüm şart” dedi. Gürcafer: İnşaat sektörünün ana sermayesi mülkiyettir. Kimse geleceği muamma olan bir ülkeye yatırım yapmak istemez. Kıbrıs sorunu çözülmediği müddetçe de mülkiyet konusunda belirsizlik devam edecektir

“YENİ PAZARLAR VAR”: Cafer Gürcafer, KKTC’ye Rusya’dan, Çin’den, Orta Doğu’dan ve Arap ülkelerinden konut talepleri gelmeye başladığını belirterek bu pazarların muhakkak korunması gerektiğini söyledi. Gürcafer, bunun için mülkiyet edinme ile ilgili sürecin net ve somut olması gerektiğini kaydetti

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, ülke genelinde, bugün itibari ile 4 bin civarında yarım kalmış inşaat olduğunu belirterek, bu inşaatların ekonomiye kazandırılması için ciddi bir çalışma yapılması gerektiğini kaydetti.

Gürcafer, öncelikle ülkede net olarak ne kadar yarım inşaat olduğu, ne kadarının kimlere satıldığı, hangilerinin ne kadar borçlu olduğu, mahkemelik durumları ve arz fazlası olup olmadığı tespit edilmesi gerektiğini belirterek birliğin bu yönde 4 ay önce bir veri bankası çalışması başlattığını kaydetti.
Gürcafer, çok geniş bilgiler içeren veri bankasının yılbaşından önce tamamlanmasının hedeflendiğini söyledi.

Ülkenin yabancı yatırım alanında gelişmesinin tek yolunun ise “çözüm” olduğuna işaret eden Cafer Gürcafer, “İnşaat sektörünün ana sermayesi mülkiyettir. Kimse geleceği muamma olan bir ülkeye yatırım yapmak istemez. Kıbrıs sorunu çözülmediği müddetçe de mülkiyet konusunda belirsizlik devam edecektir. Dolayısıyla çözüm şart” dedi.

“Veri bankası oluşturuluyor”
Cafer Gürcafer, yarım kalmış inşaatların ekonomiye kazandırılması için öncelikle, net olarak ne kadar yarım inşaat olduğunun, ne kadarının kimlere satıldığının, hangilerinin ne kadar borçlu olduğunun, mahkemelik durumları ve arz fazlası olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini belirtti.
Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği’nin bu yönde 4 ay önce bir veri bankası çalışması başlattığını söyleyen Cafer Gürcafer, “Şu anda sağlıklı bir veri bankası oluşturuyoruz. Sayımlar, tespitler devam ediyor. Ülkenin genelinde nerede ne tür bir inşaat var, bu inşaat kim tarafından yapılıyor, arz fazlası var mı, yok mu, kimlere satıldığı, kaçta kaçının satılmadığı gibi bütün verileri bir bankada topluyoruz. 3-4 ay önce başlatılan bu çalışmanın yılbaşından önce de tam anlamı ile neticelendirip hayata geçirilmesini planlıyoruz” dedi.

Gürcafer, bu banka oluşturulmadan inşaat sektörünü geliştirmeye yönelik çok sağlıklı bir politika üretilemeyeceğini dile getirdi.

“Yatırım iklimi oluşturulmalıdır”
Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, yabancı yatırımcıyı ülkeye çekmek için yatırım iklimin oluşturulması gerektiğini söyledi. Bu ilkimi oluşturmanın tek yolunun ise “çözüm” olduğuna vurgu yapan Gürcafer, “Eğer Annan Planı dönemine dönecek olursak, o dönem çözüme inanç vardı. Bu gelişme yabancı yatırımcının dikkati çekti, ülkede bir inşaat patlaması oldu. Kıbrıs sorununun bitmeyeceğine ve bir çözüm olmayacağına kanaat getirildiği zaman da ekonomi ters döndü. Binlerce inşaat yarım kaldı” dedi.

Bu konuda gerek müteahhitlerden gerek hükümetten, bürokrasiden, hukukçulardan, gerekse bankacılık sektöründen kaynaklanan olumsuzluklar da olduğunu ifade eden Cafer Gürcafer, ancak ana nedenin çözümsüzlük olduğunu söyledi.

Gürcafer, “İnşaat sektörünün ana sermayesi mülkiyettir. Kimse geleceği muamma olan bir ülkeye yatırım yapmak istemez. Kıbrıs sorunu çözülmediği müddetçe de mülkiyet konusunda belirsizlik devam edecektir. Dolayısıyla çözüm şart” dedi.

“Yeni bir inşaat patlaması olabilir”
Kıbrıs sorunu ile ilgili devam eden müzakere sürecinin olumlu seyretmesinin inşaat sektörüne de olumlu yansıyacağını belirten Cafer Gürcafer, olumlu havanın devamı halinde ülkede yeni bir inşaat patlamasının mümkün olduğunu savundu.

Gürcafer, “Eğer olumlu gelişmeler olmaz da siyasetçiler 5-10 sene sonrasını işaret ederse de tabii ki yabancı yatırımcılar gelmeyecektir ama ben böyle olmayacağını biliyorum. Bu nedenle 2007 yılında yaşadığımız sıkıntıları yaşamamak için de önlemlerimizi alıyoruz” dedi.
Ancak yalnızca Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği’nin önlem almasının yeterli olmayacağına dikkat çeken Cafer Gürcafer, Tapu, Kadastro Dairesi, Şehir, Planlama Dairesi ve Kaymakamlığın da gerekli önlemleri alması gerektiğini söyledi.

“Yeni pazarlar korunmalıdır”
Yabancı yatırımcı alanında ülkeye şuanda Rus pazarından, Çin’den, Orta Doğu’dan ve Arap ülkelerinden yeni yeni talepler geldiğini de söyleyen Cafer Gürcafer, bu taleplerin genellikle ev olduğunu ve bu taleplerin çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Gürcafer şunları söyledi: “Kıbrıs adasının konumu, bu ülkelerin gözünde bir nevi Miami gibidir. Burada bir ev almak ve evlerinde tatil yapmak onlar için çok büyük bir ayrıcalıktır. Bizim bunu çok iyi değerlendirmemiz, bu pazarı kaybetmemiz gerekir. Bunun için de iç sorunlarımızı süratle çözmemiz lazım. Mülkiyet edinme ile ilgili süreç çok net ve çok somut olmalıdır. Yabancı gelip buradan ev almak istediğinde tapusunun ne zaman verileceği hususunda ona net bir cevap verebilmek lazımdır. Kısacası bürokrasi hızlı işlemelidir, net olunmalıdır. Eğer hukuk devletiyiz deniliyorsa yabancı yatırımcı bir dilekçe verdiği zaman o dilekçeye olumlu veya olumsuz muhakkak bir yanıt verilmelidir. Cevap olumsuz ise de bir mantık bir hukuk temelinde madde madde bu olgular sıralanmalıdır. ‘Sizin burada konut sahibi olmanız uygun görülmemiştir’ demek kesinlikle yeterli bir yanıt değildir.”

“Sektör disiplin altına alınmalıdır”
Cafer Gürcafer, KKTC’de, 2007 yılında kayıt dışı hizmet veren 20 müteahhit yüzünden 480 Kıbrıslı Türk inşaat müteahhidinin yabancı yatırımcının güvenini kaybettiğini söyledi.
Yabancı yatırımcıların güvenini yeniden kazanmanın mümkün olduğuna işaret eden Cafer Gürcafer, bunun için 2007 yılında yaşanan olumsuzlukların bir kez daha yaşanmamasını sağlayacak düzenlemeler yapılması gerektiğini belirtti.

İnşaat sektörünün ciddi şekilde disiplin altına alınması gerektiğini dile getiren Gürcafer şunları söyledi: “Yabancılar, ülkenin doğasını, demokratik yapısını, sessizliğini ve ucuzluğunu görür, tespit eder ve emekli maaşı ile orada geçinip geçinemeyeceğinin muhasebesini yapar, o ülkeye yerleşip yerleşmeyeceğine öyle karar verir. Ne yazık ki biz bugün Avrupa’nın en pahalı ülkesi olduk, neredeyse İsviçre’ye yetişiyoruz. Kıbrıslı Türkler bile artık İngiltere’yi KKTC’den ucuz bulmaktadır. Yabancı yatırımcılar ise emekli maaşları ile burada geçinemez duruma gelmiş, evlerini satıp ülkelerine dönmüştür. İngiliz yatırımcıların ülkeye olan güvenini yitirmesinde ise Orams Davası büyük etken olmuştur. Ülke olarak bizim kendi içimizde yaşadığımız karmaşa, siyasi kaos, istikrarsızlık, her bir iki senede bir seçim, televizyon kanallarında hemen her gün yayınlanan siyasetçilerin kavgası da yabancı yatırımcıları bunaltmıştır. İnsanlar yaşadıkları ülkede huzur ister eğer aradıkları huzuru bulamazlarsa da ülkelerine dönerler.”

HAVADİS