1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. KKTC'DE YAŞANAN ACI OLAYLAR SONUCU ORTAYA ÇIKAN...
KKTC'DE YAŞANAN ACI OLAYLAR SONUCU ORTAYA ÇIKAN...

KKTC'DE YAŞANAN ACI OLAYLAR SONUCU ORTAYA ÇIKAN...

Üzücü tablo;

A+A-

 

2014 yılında meydana gelen yüzlerce iş kazasının ardından, 2015 yılının ilk ayında ikinci iş kazasının meydana gelmesi yaşanan acı olaylardan hiçbir ders alınmadığını ortaya çıkardı.

Kıbrıs Postası'nın haberine göre, Çalışma Dairesi resmi verilere göre, Ocak 2006 – Haziran 2013 tarihleri arasında meydana gelen bin 962 iş kazası sonucunda bin 927 kişi yaralandı, 48 de de hayatını kaybetti, ancak sadece iki dosya da mahkemeye sevk edildi.

1 Ocak-30 Eylül 2014 tarihleri arasında ise 196 iş kazası meydana gelirken, 192 kişi yaralandı ve 4 kişi hayatını kaybetti.

İlk ayda 1 ölü, 4 yaralı!

2015 yılının henüz ilk ayında iki iş kazasının meydana gelmesi ve bu kazalar sonucunda 1 kişinin hayatını kaybetmesi, 4 kişinin ise yaralanması ise, yıllardır ortaya çıkan acı tablodan ders alınmadığını ve denetim mekanizmasında yaşanan aksaklıkları bir kez daha gözler önüne serdi.

İçinde bulunduğumuz Ocak ayının ilk günlerinde 42 yaşındaki Mehmet Çirkin isimli işçi kafasını makineye çarparak hayatını yitirmişti. Bu acı olayın üzerinden bir ay bile geçmeden, geçtiğimiz gün Gönyeli’de bulunan inşaatta, beton dökümünü gerçekleştirdiği sırada kalıbı destekleyen demirin kayması sonucu oluşan çökme ile meydana gelen kazada 4 işçi yaralanmıştı.

Derin üzüntü duyduk”

Yaşanan bu olaydan İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları Birliği olarak duydukları derin üzüntüyü dile getiren Birlik Başkanı Uğur Ergün ise devleti konuyla ilgili yasal mevzuatı vakit kaybetmeden uygulamaya çağırdı.

Bakanlık maksatlı ve göstermelik denetimler yapıyor”

Çalışma Bakanlığını maksatlı ve göstermelik denetimler yapmakla suçlayan Ergün şunları kaydetti:

“İş Sağlığı ve güvenliğine ilişkin yasal düzenleme olan ve 14 Temmuz 2008 tarihinde Meclisten oybirliği ile geçen 35/2008 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası, KKTC sınırları içerisinde bulunan kamu ve özel sektöre ait her türlü iş, işyeri ve işvereni kapsamaktadır.

Yasalar dünyada değişen koşullar ve istatistiklere göre alınacak tedbirler doğrultusunda her zaman geliştirmeye açıktır fakat şu an mevcut yasamızın uygulanması bizleri çok daha iyi koşullara getirecektir. Bu yüzden 35/2008 İş Sağlığı ve Güvenliği yasası tüm koşulları ile ve tam kapasite ile hiç vakit kaybetmeksizin uygulanmaya başlanmalıdır.

Devlet tarafından iş kazası veya ağır yaralanma olan yerler dışında herhangi bir denetim yapılmamaktadır. Bakanlık tarafından sadece belirli maksatlara yönelik ve göstermelik denetimler yapıldığı görülmektedir. Çalışma Bakanlığı derhal harekete geçmelidir.”

Kazalar kaçınılmaz oluyor”

“Mevcut yasamızı değerlendirdiğimizde önemli nokta işverenin yaptıracağı Risk Değerlendirme Raporu ile olası tehlikeleri net olarak ortaya koyması ve işçileri bilinçlendirmesidir.

Fakat Risk Değerlendirme Raporu hizmeti alıp, rapor rafa konulur, çalışanlara eğitim verilmez, çalışan ve İş Sağlığı ve Güvenliği temsilcisi atanmaz ve iç ve dış denetimler ile İş Sağlığı ve Güvenliğinin sürdürülebilirliği sağlanmaz ise, ne yazık ki kazalar kaçınılmaz olmaktadır.

Her durumda çalışana eğitim verip onun tehlikenin farkına varmasının sağlanması gerekmektedir. Ayrıca rapor neticesinde, işyerinde çalışanların dışında, işyerine dışarıdan gelecek olan müşteri ve ziyaretçiler için de gerekli önlemler alınmış olacaktır.”

Hiçbir maddi değer insan hayatından değerli değil”

İşverenin, İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği’ne uygun olarak çalışanların veya temsilcilerinin görüşlerini alarak katılımlarını sağlamaları gerektiğini anlatan Ergün, çalışanların katılımının sağlanması ile tehlikeli durumların görülerek amirlere bildirileceğini söyledi.

Hiçbir maddi değerin insan hayatından daha önemli olmadığının özümsenmesi gerektiğinin altını çizen Ergün, Çalışma Bakanlığı tarafından rutin ve etkin denetimlerle her türlü tedbirin alınmasının garanti edilmesi gerektiğini vurguladı.

Hem devlet hem işveren suçlu…

Ergün sözlerini şöyle sürdürdü:

“Denetim yapmayan devlettir ve kusurludur ancak çalışanlar, işveren tarafından uygulanacak risk değerlendirme raporu sonucu riskler ve tehlikeler hakkında bilinçlendirilmiş olsa bugüne kadar yaşanan iş kazaları yaşanmayabilirdi.

Bunun yanında özel sektördeki tüm işletmelerin de Devletin denetim yapmasını beklemeden İSG Yasasının gerektirdiği risk değerlendirme raporlarını hazırlatması ve öngörülen tüm önlemleri alması ve sürdürülebilir bir İş Sağlığı Güvenliği felsefesini benimsemeleri gerekmektedir.

Lütfen unutmayınız İş Sağlığı ve Güvenliği kurallarına uygun hareket edilerek işyerlerindeki riskler ve tehlikeler en aza indirilebilir ve olası iş kazalarının önüne geçilebilir.”

 

Etiketler : ,
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.