1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. “KKTC’NİN BATMASI DEMEK”
“KKTC’NİN BATMASI DEMEK”

“KKTC’NİN BATMASI DEMEK”

“KKTC’nin batması demek”

A+A-
“En geç Aralık içerisinde yani 1 ayı aşmayacak bir süre içerisinde Türkiye ile program imzalanacaktır. İmzalanmaması demek KKTC’nin neredeyse batması anlamına gelecek.”

“Türkiye ile ilişkilerimiz çok fazla maksimalist tavırlarla yürütülecek ilişkilerde değildir”

“Sağlıklı ve düzgün ilişkilerimizi Türkiye ile ilerletmek, Kıbrıs Türkünün kimliğine ve onuruna sahip çıkmamak değildir. Kıbrıslı Türk olmak Türkiye’yi ötekileştirmek demek değildir”

Üç Müsteşar Ankara’da temaslarda bulunuyor

Maliye Bakanı Birikim Özgür, Türkiye ile KKTC arasında Ekonomik Program’ın imzalanmaması durumunda bunun “KKTC’nin neredeyse batması anlamına geleceğini” bunu ifade etmekten çekinilmemesi gerektiğini belitti. 

Halka karşı dürüst olunması gerektiğini vurgulayan Özgür şunları söyledi:

Türkiye’yi ötekileştirmeyelim 

“Şu andan itibaren de Türkiye’nin komisyonunun önerilerini dikkate alarak bizim Orta Vadeli Programımız ışığında Türkiye ile imzalanacak olan programın son şeklini alabilmesi için siyasi destekli katkılarımızı çok daha somut bir düzlemle yapıyor olacağız. En geç Aralık içerisinde, yani 1 ayı aşmayacak bir süre içerisinde bu program imzalanacaktır. İmzalanmaması demek KKTC’nin neredeyse batması anlamına gelecek. Bunu da ifade etmekten çekinmeyelim. Halka karşı dürüst olalım. Türkiye ile olan ilişkilerimiz öyle çok fazla maksimalist tavırlarla yürütülecek ilişkiler de değildir. Sağlıklı ve düzgün ilişkilerimizi Türkiye ile ilerletmek, Kıbrıs Türkünün kimliğini ve onuruna sahip çıkmamak falan değildir. Kıbrıslı Türk olmak Türkiye’yi ötekileştirmek demek değildir. Bu çerçevede makul, mantıklı, ne istediğini bilen, kimliğine, kültürüne ve onuruna sahip çıkan bir toplum olabiliriz. Geleceğe emin adımlarla bu yaklaşımla ilerleyebiliriz.” Müsteşarlar Ankara’da

Özgür, sözlerine şöyle devam etti: 

“Türkiye ile yürütülen süreç ile ilgili o noktada da Türkiye ile temaslarımız başlamıştır. Şu anda Başbakanlık Müsteşarı Ömer Köseoğlu, Maliye Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Havutçu ile Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı Emin Bilgen Ankara’dadır. İlk temaslarını yapmak üzere Ankara’ya gitmişlerdir. Bu toplantılarda oluşturulacak olan programla ilgili Kıbrıslı Türklerin bakış açısı, pozisyonu ve ortaya koyacağı malzeme paylaşılacak. Türkiye’nin ortaya koyacağı malzeme bizimle paylaşılmış olacak.” 

Gecikme nedeni Türkiye’deki seçimler

Ekonominin büyüme ve kaynak sorunu konusundaki protokolün imzalanmasındaki gecikmenin Türkiye ile ilişkilerdeki sıkıntılardan kaynaklanmadığını kaydeden Özgür,  Türkiye’deki seçim sürecine işaret etti. 
Bu sürede KKTC’nin de boş durmadığını ve Orta Vadeli Planı hazırladığını belirten Özgür, bunun bir taslak olduğunu ve çeşitli kesimlerin görüş, öneri ve eleştirilerini ortaya koyduklarını, bunların değerlendirileceğini söyledi.

 “Ekonomik büyümemize katkı yapacak”

Orta Vadeli Program ve yapılan değerlendirmeler ile ortaya konan görüşlerin ekonomik büyümeye katkı sağlayacağını katıldığı televizyon programında ifade eden Özgür, “Baktığımızda orta vadeli program, bütün bu ortaya konan görüşler bizim ekonomik büyümemize katkı yapacaktır. Hangi alanda ne kadar yatırım yapmamız gerektiğini şu an gelinen aşamada ortaya koyan çok önemli bir hedefler manzumesine dönüşmüştür. Bu çerçevede bizim yerel hazırlıklarımız büyük oranda hazır olmak üzeredir” dedi.

“Köşeli yaklaşımlarla bu iş elbette yürümez”

Su yönetimi konusunda değerlendirmede bulunan Özgür, “Su konusunda Türkiye’nin bir takım hassasiyetleri varsa eğer, işte bize bu hassasiyetler üzerinden belirli mesajları vermeye çalışıyor olabilir. Örneğin Türkiye kendi ülkesinde kamu yatırımı yapmıyorsa, niye Kıbrıslı Türklere yatırım yapmak üzere kamusuna neden bir ivme versin. Bunun ne mantığı olabilir. Köşeli yaklaşımlarla bu iş elbette yürümez. Su ile ilgili çok gereksiz bir tartışma varmış gibi bir ortama sürüklendik. Bu doğrudur. Günün sonunda Kıbrıs Türklerinin kendi dinamikleriyle belirli yaklaşımları süratlendirdiği biliniyor” şeklinde konuştu.

“Muhakkak belediyeler bunun içinde yer almalıdır”

Özgür, sözlerine şöyle devam etti: 

“Türkiye kendi tecrübeleriyle belirli konuları ortaya koyuyor. Örneğin Kıbrıslı Türklerin yönetim hassasiyeti önemlidir. Belediyelerin bu alanda mevcut alt yapıları ve personeli vardır. Belediyeler bu işin olmazsa olmaz paydaşıdır. Proje yürütülürse bunun içinde muhakkak belediyeler yer almalıdır. Biz özel yatırımların öneminin farkındayız. Dolayısıyla başka bir yatırım alanı yok. Nerede bir yatırım varsa oraya yoğunlaşacağız. Bu bunların başında gelmektedir. Alt yapı yatırımları ile ilgili bu alanın da özel sektörün içerisinde yer alması da en saydığımız diğer hassasiyetler kadar önemlidir. Bizim yapmamız gerekenler, yapılan öneriler doğrultusunda bu işi devlet olarak gerçekten iyi yönetmek ve belirli fonksiyonları özel sektörle paylaşmaktır.”
haberal
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.