1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. KRİZ DERİNLEŞTİ
KRİZ DERİNLEŞTİ

KRİZ DERİNLEŞTİ

Kriz derinleşti

A+A-

CTP’li Gönyeli Belediye başkanı Benli, “suyu biz yöneteceğiz” diyerek, partisine diretiyor, Ankara bu tavır karşısında yeni ekonomik protokolün müzakerelerine başlamıyor ve bu şekilde KKTC’ye para akışı kesilmiş oluyor...
Anamur suyunu deniz altında borularla Kuzey Kıbrıs’a taşıyan Türkiye, ada içinde dağıtım, fiyatlandırma ve yönetme sorumluluğunun Devlet Su İşleri’ne (DSİ) verilmesi konusundaki kararlılığını sürdürüyor. Hükümetin büyük ortağı CTP’li Gönyeli Belediye Başkanı Ahmet Benli ise suyu belediyelerin yönetmesinde ısrar ederek partisine bu konuda geri adım atılmamasını öneriyor. Hatta Benli’nin, “Suyu bizden alırsanız istifa ederim” dediği belirtiliyor.

Ankara ise, KKTC’nin su konusunda adım atmaması nedeniyle önümüzdeki 3 yıllık dönemi kapsayacak ‘Ekonomik ve mali’ raporun hazırlık çalışmalarını başlatmıyor. Protokol çalışmalarının başlamaması ve mali yardım miktarının belirlenmemesi nedeniyle KKTC’ye para akışı da yapılmıyor.

Gergin toplantı 5 saat sürdü

Diyalog’a konuşan ‘güvenilir bir kaynak’, su krizinin aşılmaması halinde, ülkede çok ciddi mali krizlerin yaşanacağını belirterek, CTP-UBP koalisyonunun dahi bozulabileceğini söylüyor.

CTP genel merkezinde dün Gönyeli Belediye başkanı Ahmet Benli’nin de katıldığı Parti Meclisi toplantısında su krizinin masaya yatırıldığı, bu konuda ciddi tartışmaların yaşandığı belirtiliyor.

CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, yaklaşık beş saat süren toplantıdan sonra yaptığı açıklamada, “Su konusunda son noktaya gelmiş değiliz, Türkiye ile görüşmelerimiz devam ediyor. Parti olarak su yönetimi konusundaki tutumuzda bir değişiklik yok” dedi.

“Hükümette kriz yok, ancak…”

Öte yandan Türkiye’deki Cihan Haber Ajansına özel demeç veren Mehmet Ali Talat, Türkiye’den gelen suyla ilgili Ada'da hükümetler arası bir kriz olmadığını, ancak görüş farklılıkları olduğunu söyledi. Talat, şu anda suyun idaresinin KKTC’de olduğunu hatırlatarak olası çözüm durumunda yetkinin federal yönetime geçeceğini belirterek, “Türkiye’den su muhakkak satın alınacak ama bunun fiyatı nasıl olacak o henüz belli değil” dedi.

“Su yönetimi bizde olmalı…”

Su yönetiminin Kıbrıslı Türklerde olması gerektiğinin altını çizen Talat, bunu önemsediklerinin altını çizdi. Mehmet Ali Talat, “ Doğal olanı budur. Burası bağımsız bir ülkedir. Bağımsız bir devlette su yönetimi o devlette olur prensibinden hareket ediyoruz. Bu yatırımlarla ilgili olarak çeşitli görüşler var. Yatırım ihtiyaçları drenaj hatları gibi... Bütün bunlar görüşülmeye devam ediliyor. Henüz bir sonuca ulaşabilmiş değiliz ama suyun gelmemesinin sebebi bu değil...” şeklinde konuştu.

Su muhakkak satın alınacak

Kıbrıs’ta anlaşma olması durumunda suyun Türkiye tarafından satılıp satılmaması ile ilgili olarak da konuşan Talat, “O konuda henüz bir müzakere süreci içinde konuşuluyor. Muhakkak satın alınma olacak ama bunun fiyatı nasıl belirlenecek o henüz net değil...” bilgisini verdi.

Benli: Suyun denizden kıyıya bırakıldığı doğru

KKTC Belediyeleri Su ve Kanalizasyon İşletmeleri (BESKİ) Başkanı Ahmet Benli de Cihan’a yaptığı açıklamada, suyun şu aşamada denizden kıyıya bırakıldığı iddialarının doğru olduğunu ifade etti. Bu sorunun spekülasyon yaratılan şekilde olmadığını dile getiren Benli, “Tabii ki bunun işletmeye alınması halinde zaten depolara maliyetinin çok önemli bir kısmının depolarımıza su temininin maliyetinin yüzde 90’ını oluşturacak pompaj enerji maliyetleridir. İşletme sistemleri oluşturulmadan o maliyetlerin faturalanmadığı durumda bunun karşılanamaması söz konusudur. Çok net olmayan bilgiler ışığında da suyun denize bırakıldığı gerçeği söz konusudur. Ama bu manipüle edildiği gibi değildir. Türkiye Cumhuriyeti kıyısından KKTC kıyısına su sıfır enerji maliyetiyle gelmektedir. Anamur’dan döküleceğine bizim sahilimizden dökülmektedir”şeklinde konuştu.
BESKİ’nin Türkiye’de ASKİ, İSKİ gibi su yönetim modellerinin tecrübesinden faydalanılarak geliştirildiğini aktaran Benli, “Bence sonuç çok yakın... Zor geride kaldı. Zor bu ülkeye kazandırılmasıydı. Esas olan budur. Geriye kalan teferruattır. Öyle inanıyorum ki hükümetler arası görüşmelerde işletme modeli de netleşecek. Kıbrıs Türk halkı da çok uzun zamandır hasretini duyduğu bu kıymetli suyu yaşam kalitesini yükseltmek adına erişecektir” dedi.

dialog

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.