1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. KSP'NİN ADAYI BELLİ OLDU!
KSP'NİN ADAYI BELLİ OLDU!

KSP'NİN ADAYI BELLİ OLDU!

KSP'nin adayı Mustafa Onurer

A+A-

 

Kıbrıs Sosyalist Partisi Nisan 2015 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılma kararı aldı.

Kıbrıs Sosyalist Partisi, Nisan 2015'te gerçekleşecek ve şu ana kadar 4 kişinin adaylığını açıkladığı yarışa katılma kararı aldığını açıkladı.

KSP'nin Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Onurer, konuşmasına Paris'teki saldırıyı kınayarak başladı. Onurer, şu sıralarda partinin vizyon ve adaylığının gerekçelerini açıkladı.

Mustafa Onurer, basın açıklamasında şu metni okudu:

“İşçiler, Emekçiler, Çilekeş Kıbrıs halkı;

Önümüzdeki Nisan ayında yeni bir Cumhurbaşkanı seçeceğiz

Ne iş yapacak bu Cumhurbaşkanı?

Görüşmeci olacak.

Kimin adına görüşmecilik yapacak?

Kuzey Kıbrıs halkı adına.

Öyle mi?

Siz şimdiye kadar, gelmiş Cumhurbaşkanlarının halka bir şey sorduğunu duydunuz mu?

Örneğin, TC ile petrol arama konusunda anlaşma yapmadan önce halka birşeyi sorduklarını duydunuz mu?

Ya da, görüşme masasında Anastasiadis'le ne konuşulacağı konusunda?

Görmedik duymadık değil mi?

NEDEN?

Çünkü onlar Kuzey Kıbrıs halkının Cumhurbaşkanı değillerdi.

Ya kimin Cumhurbaşkanıydılar?

Gelmiş geçmiş cumhurbaşkanları TC devletinin işbirlikçisi, memuru olmanın ötesine geçememişlerdir şimdiye dek.

Bundan sonra geçebilirler mi?

Mevcut adayların hiçbirinin de böyle bir niyeti yok.

Tersine, çoğu TC ile var olan ilişki sisteminden hiç de rahatsız değildirler.

Rahatsız olduğu izlenimi vermeye çalışanlar da, işin özüne dokunmadan, “tC ile KKTC ilişkilerinde kişilikli politika” izleyecekleri aldatmasıyla puan toplamaya çalışıyorlar.

TC ile KKTC arasındaki ilişkileri belirleyen nedir?

Bu ilişki, “anavatan - yavruvatan” temeli üzerine kurulmuş, ekonomik, politik ve her türlü sosyal alanda bağımlılık yaratmış, sömürge koşullarını besleyen bir ilişkidir.

Bu, 1950'li yıllardan planlanmış, 1960'ta “garantörlük” sistemiyle yasallaştırılmış, 1963'ten itibaren pekiştirilmiş, 1974'te askeri işgalle sağlamlaştırılmış ve nihayet günümüzde Kıbrıs Türk halkını esir almış bir ilişkidir.

Avrupalıların “TC'nin alt yönetimi” diyerek onayladıkları bu ülke parçası NATO'nun de teşvik ve koruması altında TC egemenlerinin istedikleri gibi at oynattıkları bir ülkeye dönüştürülmüştür.

Tüm o “bağımsızlık”, “egemenlik”, “demokrasi”; meclis, devlet kurumları, cumhurbaşkanlığı vb. Görüntülerinin, daha doğrusu aldatmacalarının altında sadece ve sadece bir gerçek yatmaktadır. KKTC, TC'nin işgali altında, Kıbrıslı Türklerin her geçen gün asimile edildiği sömüre bir yapıdan başka bir şey değildir.

Keni ekonomisine, egemen olmayan bir devlet, egemen bir devlet değildir.

Kendi askerine, polisine, itfaiyesine egemen olmayan bir devlet, egemen bir devlet değildir.

Egemen olmayan bir devletin Cumhurbaşkanı, gücünü halkından, ülkesinin egemen yapısından değil de, sömürgeci devletten alıyorsa o Cumhurbaşkanının son Osmanlı Padişahı kadar hükmü vardır. Vahdettin kadar “padişah”tır.

İşte böylesi bir ülkede ilk yapılması gereken şey bu sömürgeci ilişkiyi sonlandırmaktadır. Hem sömürgeci devletin hem de onun işbirlikçisi durumunda olan sözde liderlerin bu hakimiyetlerini sonlandırma mücadelesi vermektir.

Bu yapılmamış, ekonomisini idare etmekten aciz politikacıların düştüğü durum kaçınılmaz olur.

Bu yapılmamış, egemen olmayan bir Cumhurbaşkanının Rum egemenlerinden egemenlik talep etmesi gibi komik bir duruma düşülmesi kaçınılmazdır.

Kıbrıs Sosyalist Partisi adayı bu yüzden ve herşeyden önce bu gerçeği haykırmak, halktan alacağı güçle bu yapıyı değiştirmek ve halkın egemen olacağı bir ülke yaratma mücadelesini ileriye götürmek için adaydır.

Kıbrıs Sosyalist Partisi (a)

Mustafa Onurer

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.