DÜZENLİ: “TÜRK ASKERİ 39 YILDIR SÜREN BARIŞI KORUMAK İÇİN BURADADIR”

ÖZOĞUL: “İLHAN’IN ÜÇ ÇOCUĞUNUN VE EŞİNİN BANYODA ÖLDÜRÜLMESİ BARBAR CİNAYETLERDEN BİRİDİR”

 24 Aralık 1963’te Rum ve Yunanlıların gerçekleştirdiği Kumsal Baskını’nda şehit düşenler bugün Barbarlık Müzesi’ndeki Şehitler Anıtı’nda düzenlenen törenle anıldı.

Törene, Lefkoşa Merkez Kaymakamı Salih Gürpınar, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı (KTBK) ile Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’ndan (GKK) temsilciler, Lefkoşa Türk Belediyesi, Şehit Aileler Malul Gaziler Derneği ile muharip dernek, diğer dernek, kurum, kuruluş ve okullardan temsilciler katıldı.

Törende Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Ersin Tatar ile Demokrat Parti Ulusla Güçler (DP-UG) Milletvekilleri Hasan Taçoy ile Zorlu Töre de hazır bulundu.

Anıta çelenk sunumuyla başlayan törende, saygı marşı eşliğinde saygı duruşu, sayı atışı yapıldı. İstiklal Marşıyla bayraklar göndere çekildi.

MEVLÜT ORHAN DÜZENLİ

Şehit Ertuğrul İlkokulu’ndan bir öğrencinin “Kumsal Baskını” adlı şiiri okumasının ardından, Kıbrıs Türk Kuvvetler Alayı Komutanlığı’ndan Topcu Yüzbaşı Mevlüt Orhan Düzenli günün anlam ve önemine dair bir konuşma yaptı.

Düzenli konuşmasında, barış ve huzur içinde yaşanılan bugünlere gelinmesinde canlarını feda eden şehitlerin rolüne dikkat çekerek, şehitleri rahmetle andı.

KIBRIS TÜRK TARİHİN GENÇ NESİLLERE AKTARILMASININ ÖNEMİ

Kıbrıslı Türklerin vatanları uğruna verdikleri onurlu mücadelenin asla unutulmayacağını dile getiren Düzenli, o günlere şahit olan çınarların yavaş yavaş hayattan ayrıldığını belirtti, Kıbrıs Türk tarihin genç nesillere aktarılmasının önemine değindi.

Kıbrıs’ta 20 Temmuz 1974’te kadar geçen süreyi “karanlık yıllar” olarak niteleyen Mevlüt Orhan Düzenli, 1950’li yıllardan 1960’lı yıllara kadar Kıbrıslı Türklerin yaşadığı zorlukları anımsattı, tarihle ilgili bilgi verdi.

Düzenli, Rumların, Enosis’i gerçekleştirmek için Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasında yaptıkları değişiklikle Türk toplumuna verilen ortaklık hakkı ile anavatan Türkiye’ye verilen garantörlük hakkının ortadan kaldırıldığını, ardından da Kıbrıslı Türkleri 24 saat içinde yok etmeyi öngören Akritas Planı’nı hazırladığını söyledi.

ANAVATAN TÜRKİYE’NİN GARANTÖRLÜĞÜ

21 Aralık 1963’te Kıbrıs Türk halkının topluca yok edilmesini öngören Akritas Planı’nın ikinci safhasının uygulamaya konulduğunu anımsatan Mevlüt Orhan Düzenli, adanın dört biryanında gerçekleşen saldırıları anlattı.

Düzenli, 11 yıl süren baskı, zulüm ve katliamların 20 Temmuz 1974 Barış Harekâtı ile sona erdiğini belirterek “Anavatan Türkiye’nin garantörlüğünün 1960 anlaşmalarında vurgulandığı gibi kaçınılmaz ve şart olduğunu bir defa daha ifade etmekte fayda görüyorum” dedi.

“RUMLAR DÜNYA KAMUOYUNU ETKİLEMEYE ÇALIŞMAKTADIR”

Konuşmasında toplumlararası görüşmelere de değinen Mevlüt Orhan Düzenli şöyle devam etti:

“Tarihin her sayfasında yayılmacı bir politika benimseyen ve bunun bir parçası olan Kıbrıs adasında bu politikanın önünde engel olarak gördükleri Kıbrıs Türklerini katletmekten çekinmeyen Kıbrıslı Rumlar, bugün Kıbrıs’ın işgal altında olduğu söylemlerini toplumlararası görüşmelerde pervasızca gündeme getirerek dünya kamuoyunu etkilemeye çalışmaktadır.

Kendi vatanında insanlık dışı uygulamalara, baskı ve zulme maruz kalan Kıbrıs Türk halkı, toplumun her kesimi ile bu sinsi gayretlere karşı mücadelesine yılmadan devam etmeli, Rumların iç ve dünya kamuoyuna yalan yanlış bilgilerle yönlendirmesine müsaade edilmemelidir.”

“ONURLU VE YAŞAYABİLİR BİR ÇÖZÜM İÇİN... ”

Onurlu ve yaşanabilir bir çözüm için gayret göstermenin herkesin öncelikli görevi olduğunu vurgulayan Mevlüt Orhan Düzenli, “Türkiye Cumhuriyeti’nin adaya yaptığı Barış Harekatı ile yalnız Türklerin değil, Rumların da can ve mal güvenliğini tesis edilmiştir. Türk askeri 39 yıldır süren barışı korumak için buradadır” dedi.

“HİÇ KİMSE KIBRIS TÜRK HALKININ HOŞGÖRÜSÜNÜN SONSUZ OLDUĞUNU SANMASIN...”

Her Kıbrıslı Türkün ailesinde ya bir şehit, ya bir kayıp, ya da bir gazi olduğunu ifade eden Mevlüt Orhan Düzenli sözlerine şöyle devam etti:

“Bu halk dünyanın gözü önünde barış elini uzatıp ‘geçmişi unutmaya hazırız’ diyebilmiştir ama karşımızda bu halk kadar hoşgörülü ve barış içinde yaşamaya hazır bir toplum göremiyoruz.

Hiç kimse Kıbrıs Türk halkının hoşgörüsünün sonsuz olduğunu sanmasın. Tarihi, geçmişi kahramanlıklarla dolu bu halk yeri geldiğinde aynı mücadeleyi fazlasıyla vermeye hazırdır.”

Düzenli, vatanın atalardan miras, çocuklara emanet olduğunu vurgulayarak, “Bu vatanın bölünmez bütünlüğü, milletimizin huzur ve güvenliği, Cumhuriyetimiz ve bayrağımız için canımızı feda etmeye yemin etmiş kişiler olarak bizler ne toprağımızdan, ne de bayrağımızdan vazgeçmeyiz” dedi.

AYŞE ÖZOĞUL

Şehit Aileleri ve Malül Gaziler Derneği adına Ayşe Özoğul da bir konuşma yaptı.

Şehit torunu olan Özoğul, konuşmasında Kıbrıslı Türklerin mücadele yıllarında yaşadıkları zorlukları anımsattı, Rumların Yunan alayının silah ve personel imkânlarından yararlandığını söyledi.

Yunan Subayının başını çektiği Rum çetelerinin 24 Aralık 1963 akşamı Kumsal Bölgesi’ne baskın yaptığını anlatan Ayşe Özoğul, baskınla ilgili tarihi bilgi verdi.

Ermenilerin Kumsal Baskını’ndaki rolüne dikkat çeken Özoğul, Rumların bölgede yaşayan Ermenilerden telsizle bilgi aldığını anlattı.

Bölge sakinlerinin kendilerini av tüfeği ile savunduğunu ve muhtelif evlere sığınarak birbirlerinden güç aldığını belirten Ayşe Özoğul, saldırıların nasıl gerçekleştiğini anımsattı.

Özoğul, Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayı’nda Binbaşı olarak görev yapan Doktor Nihat İlhan’ın üç çocuğunun ve eşinin banyoda öldürülmesinin, 1963’te Rumlar tarafından işlenen en barbar cinayetlerden biri olduğunu da vurguladı.

Özoğul konuşmasında bölgeyi av tüfeği ile koruyan ve şehit düşen Erdoğan Rifat ile bölgede şehit düşenleri rahmetle andı.

Özoğul, Türkiye ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne şükran; mücahit ve malul gazilere saygılarını sundu.

Konuşmaların arından Barbarlık Müzesi ziyaret edildi.

TAK