Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Kemal Deniz Dana, yanan Devlet Laboratuarı’ndaki tadilat nedeniyle çalışanlara bir hafta idari izin verildiğini bildirdi ve tadilatın bir hafta süre içerisinde bitmemesi durumunda faklı alternatiflere yöneleceklerini söyledi

Mehmet KARA

Sağlık Bakanlığı’na bağlı Devlet Laboratuarı’nda 22 Aralık’ta çıkan yangında yanan laboratuardaki tadilat nedeniyle çalışanlara bir hafta idari izin verildiği bildirilerek, tadilat çalışmalarının bir hafta süre içerisinde bitmemesi durumunda laboratuarın başka yere taşınabileceği kaydedildi.

Bu arada dün, 10 kurum çalışanı hastanede sağlık kontrolünden geçirildi. Laboratuarda görev yapan tüm çalışanların 10’ar kişilik gruplar halinde sağlık kontrolünden geçirileceği öğrenildi.

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Kemal Deniz Dana, Devlet Laboratuarı’ndaki çalışmaların hızla sürdüğünü ve belirlenen bir haftalık sürede çalışmaların tamamlanmaması durumunda faklı alternatifleri düşünmek zorunda kalacaklarını, gerekirse Laboratuarın faklı bir yerde hizmet vermesini sağlayacaklarını kaydetti.

Dana: Tüm çalışanlara bir hafta idari izin verildi

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Kemal Deniz Dana, binada tadilat ve yangında zarar gören bölümdeki sıvaların düşürülme çalışmalarının başlatıldığını, bu sıvaların yıkım faaliyetleri esnasında çalışanların binada bulunmaması yönünde uzmanlardan öneriler aldıklarını söyledi.

Sıvaların yıkım faaliyetleri esnasında çalışanların kimyasallardan etkilenmemeleri adına 43 çalışana bir hafta idari izin verildiğini kaydeden Dana, ayrıca bu süre zarfında dün 10 çalışanın sağlık kontrolünden geçirildiğini, diğer çalışanlarında 10’ar kişilik gruplar halinde sağlık kontrolünden geçirileceğini ifade etti.

Çalışanların huzurlu ve sağlıklı bir ortamda görev yapmalarını sağlamanın en büyük hedefleri olduğunu belirten Dana, yangının çıktığı ilk günden itibaren çalışmaları uzman ekipler aracılığıyla sürdürmeye çalıştıklarını kaydetti.

Dana, “Gerek ODTÜ’den gerek özel firmalardan aldığımız hizmet desteği, gerekse AB uzmanları aracılığıyla doğru adımları atmaya çalışıyoruz. Çalışanlarımızın en ufak bir olumsuzluk ortamında görev yapmasına iznimiz olmayacaktır” dedi.

Devlet Laboratuarı’ndaki çalışmaların bir hafta süre içerisinde bitmemesi durumunda faklı alternatifleri düşünmek zorunda kalacaklarını dile getiren Dana, “Devlet Laboratuarı’nın gıda güvenliği, tahlillerin yapılması yönünde önemli bir fonksiyonu vardır. Bu noktada farklı alternatifleri de düşünmek zorundayız. Laboratuarın gerekirse faklı bir yerde hizmet vermesini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

Köroğlu: Yanan maddelerin ne olduğu açıklansın!

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği As Başkanı ve Çevre sorumlusu, ayrıca Çevre Platformu Temsilcisi Teksen Köroğlu, “Yangında zarar gören 800 ile 1000 kadar radyoaktif ve kimyasal maddenin ne olduğu açıklamadı. Bu bizi tedirgin ediyor. Bunun açıklanmasını istiyoruz” dedi.

Köroğlu, çalışanların dün ağızda tat değişikliği ve bulantı gibi bir takım şikayetlerle hastaneye gittiklerini ifade etti.

“Bölge halkına tarama yapılsın”

Çalışanların yanı sıra Devlet Laboratuarı’nın çevresinde yaşayan insanların olduğunu ifade eden Köroğlu, maddeleri bilmediğimiz için bu tür taramanın çalışanlara yapıldığı gibi bölge halkına da yapılmasını istediklerini söyledi.

Köroğlu, “Çevreden kaynaklanan etkenler toplam hastalık yükünün toplam yüzde 24’ünü taşır. Toplam ölümün ise yüzde 23’ünün nedenidir. Çevre bu açıdan çok önelidir. Dünya Sağlık Örgütü'nün raporuna göre, 2012 yılında yaklaşık 7 milyon kişi çevresel nedenlerden dolayı hayatını kaybetti” dedi.

“Rakamlar çok çarpıcı”

Dünya Sağlık Örgütü'nün raporuna göre, ayrıca 3 milyon 700 bin kişi sadece hava kirliliğinden, 2 milyon 700 bin kişinin ise kapalı ortam hava kirliliğinden hayatını kaybettiğini açıkladığını kaydeden Köroğlu, rakamların çok çarpıcı ve mühim olduğunu söyledi.

Köroğlu sözlerini şöyle sürdürdü;

“Devlet Laboratuarı çalışanları, bireylerin toplum ve çevre sağlığını etkileyen ve genel sağlığımızı ilgilendiren her türlü etkeni inceleyip teşhis edip değerlendiriyorlar. Bugün bu çalışanlar, kendi sağlıkları ile ilgili şüphe ve telaş içindedirler. Bu kimyasal maddelerin, insan salığına verebileceği birçok zararları olabilir. Bu maddelerin ne olduğunu bilmemiz gerekiyor.”

Kıbrıs