LİDİNGTON SALI GÜNÜ ADAYA GELİYOR

İngiltere'nin Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakanı David Lidington, Salı günü adaya yapacağı ziyaret öncesinde, Kıbrıs sorununa ilişkin müzakerelerin başlaması için iki toplumun hazırlıklarından cesaretlendiğini aynı zamanda taraflara, sadece müzakerelerin başlaması için değil bunların bitmesi konusunda uzlaşmaya varmaları amacıyla cesaret ve istek göstermeleri konusunda taraflara çağrıda bulundu.

Adaya yapacağı ziyaret öncesinde Fileleftheros gazetesine özel mülakat veren Lidington, müzakerelerin şekline ilişkin son görüşmelerin, iyi bir hazırlığın sahip olduğu önemi ortaya koyduğunu söyledi.

Lidington ayrıca yıllardır yapılan müzakerelerin, konuların çok iyi bilindiğini de gösterdiğini  ifade etti.

Kıbrıslıların, Kıbrıs sorununu çözmeyi başarmak için bugün daha iyi bir fırsata sahip olduğunu söyleyen Lidington iki toplumun, müzakerelerin başlamasına ilişkin hazırlıklarından cesaretlendiğini belirterek, sadece müzakerelerin başlaması değil bunların sonlandırılması amacıyla uzlaşmaya varmaları konusunda taraflara, cesaret ve istek ortaya koyma çağrısında bulundu.

“Adayı, gerek siyasi konular gerekse ekonomik açıdan kritik bir dönemde ziyaret edecek olmasına bağlı olarak bu ziyaretin amacının” sorulması üzerine Lidington, öncelikle yeniden burada (Kıbrıs’ta) bulunmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve yeni hükümetle tanışmayı sabırsızlıkla beklediğini söyledi.

Lidington sözlerinin devamında gelişmeleri yakından takip ettiklerini ve mümkün olan yerlerde kendi katkılarını koymak istediklerini ifade etti.

Ekonomik düzenlemeler ile Kıbrıs’ın yeniden birleşmesine ilişkin yeni ivmenin, Kıbrıslıların durumları düzeltmesine ilişkin kararlılığını ortaya koyduğuna inandığını söyleyen Lidington, adayı ziyaret ettiği zaman tüm bu konuları ele almayı başarmaları temennisinde de bulundu.

Lidington, amacın ayrıca, Birleşik Krallığın, Kıbrıs sorununun adil ve bütünlüklü çözümüne ilişkin çabalara yönelik desteğini yeninde teyit olduğunu söyledi.

“Kıbrıslıların zorlukları aşmasına İngiltere’nin, nasıl yardım edeceği ve Ağustos ayında iki ülke arasında kamu sektörünün düzenlenmesi konusunda anlaşma imzaladığının hatırlatılması” üzerine Lidington, Birleşik Krallık ve Güney Kıbrıs’ın, sıkı bir karşılıklı anlayış ilişkisine sahip olduğunu bunun da, aynı zamanda Troyka memorandumunun uygulanmasını neden desteklediklerine izahat getiren, ilişkilerinin akrostişi (ilkleme) olduğunu  belirtti.

Lidington, İngiliz uzmanların, Rum meslektaşlarıyla birlikte, devlet mekanizmasını inceleyerek ve analiz ederek sıkı bir şekilde çalıştığını da ifade etti.

Adaya yapacağı ziyaretin, Kıbrıs sorunundaki müzakerelerin yeniden başlaması hazırlıklarına denk geldiğinin hatırlatılması üzerine Lidington, İngiltere’de yaşayan “Kıbrıslıların” kendisine, çözüm zamanının geldiğini söylediğini belirterek, Kıbrıslıların adadaki bölünmüşlüğü sonlandırmaları için yıllardır olduğu gibi çok iyi bir fırsata sahip olduklarını yineledi.

Lidington, ülkesinin, Kıbrıs’ın yeniden birleşmesine yönelik desteğinin, Kıbrıs ve iki toplumla olan ilişkilerinin esas ve değişmeyen karakterini teşkil ettiğini söyledi.

Lidington, ayrıca bölgedeki temaslarında sürekli olarak çözümün sağlanması gerekliliğinden bahsettiklerini ifade etti.

“Enerji konusunun Kıbrıs’taki iki tarafın görüşmelerinin gündeminde olması gerektiğine inanıyor musunuz” sorusuna karşılık Lidington, Güney Kıbrıs’ın, egemen deniz bölgesi içerisinde doğal gaz bulunmasının,
 birkaç yıl zaman diliminde ekonominin başkalaşması perspektifini yarattığını söyledi.

Lidington sözlerinin devamında, kendi görüşlerinin rezervlerin, Kıbrıs’taki tüm toplumların yararına geliştirilmesi şeklinde olduğunu belirterek, bunun yanı sıra kendisinin müzakerelerin gündeminde nelerin olması gerektiğini söylemesinin mümkün olmadığını,  tarafların bunları beklenen federal yapıda yetkilerin dağıtılması sırasında görebileceğini de ifade etti.

Lidington bir başka soru üzerine, doğru bir şekilde idare edilmesi durumunda, doğal kaynakların Kıbrıs ve bölge için büyük bir nimet olabileceğini söyledi. Lidington bununla birlikte, hidrokarbonun, bölgedeki ilişkilerin iyileştirilmesinde katalizör olup olmayacağının söylenmesinin de çok erken olduğunu ifade etti.

“Güney Kıbrıs’ın, AB ve NATO arasındaki diyalogda ortaya çıkan sorunların çözümlenmesine hangi şekilde katkı koyabileceği” sorusu üzerine Lidington, Avrupa güvenliğine ilişkin tehditlerin, geçmişe nazaran daha baskıcı olduğunu, AB ve NATO arasındaki diyalog ve işbirliğinin hayati olduğunu söylerken, tehditlerin göğüslenmesi için faaliyetlerin uyumlu olmasına dikkati çekti.

Lidington açıklamasında ayrıca, çözümün,  AB ve NATO’nun ortaklaşa nasıl çalışabilecekleri konusunda. Güney Kıbrıs ve Türkiye içerisinde daha iyi bir anlayışın olmasına bağlı olduğunu da belirtti.

TAK