1. HABERLER

  2. TÜRKİYE

  3. LÜTFEN EYLEMLERİNİZE SON VERİN
LÜTFEN EYLEMLERİNİZE SON VERİN

LÜTFEN EYLEMLERİNİZE SON VERİN

Erdoğan'ı havalimanında çok sayıda vatandaş karşıladı. Başbakan Erdoğan, havalimanın ardından Pursaklar'da konuştu. Başbakan Erdoğan, Ankara'daki 3. durağı Altınpark oldu, burada vatandaşlara hitap etti.

A+A-

İşte Başbakan Erdoğan'ın Ankmall'daki konuşmasından satırbaşları:

- Dertleri Türkiye'yi karıştırmak ama bu oyun tutmaz.Onların tuzaklarını biliyoruz ve o tuzakları bozacak şu anda burada.

- Gezi Parkı'na gidenlere millet diyorlar Gezi Parkı'na gitmeyenleri görmüyorlar.Birileri bana dedi ki böyle bir zamanda Afrika turuna gitmeyin.Dedim ki bu Türkiye artık eski Türkiye değildir.

- Fas,Tunus ve Cezayir gezisi yaptım geldim.

- Geldiğimde İstanbul 2 saatte havaalanına aktı.

- Adana,Mersin ve şimdi görüldüğü gibi Ankara kurulan tuzakları bozuyor.

- Biz her zaman konuşmaktan yana olduk.Ama karşımızdakiler bunu her zaman kabul etmediler.Onlar yaktılar,yıktılar,kamu araçlarına zarar verdiler.Belediye otobüslerimizi, sivil vatandaşlarımızı yaktılar.Ve 600'ü aşkın polisimizi yaraladılar.

- Ve 1 polisimizi de şehit ettiler.

- Bu topluluk yıkmaz, yakmaz.Bu topluluk sevginin tohumlarını eker.

- Kardeşlerim diyorlar ki Başbakan gerilimden yana, Başbakan sertlikten yana. Yani Ak Parti kadroları içerisinde kendilerine göre bir ayrılık tohumu ekmeye çalışıyorlar.

- Bakınız değerli kardeşlerim size tarihten örnekler vereyim.Hz.Ali'yi inceleyin,Osman Gazi'yi,Fatih'i,Kanuni'yi ve Gazi Mustafa Kemal'i inceleyin.

- Hepsinin de farklı farklı özellikleri vardı.

- Biz bu oyuna gelmiycez. Dik duracağız ama dikleşmeyeceğiz.

- Sevgili Ankaralılar bunlar bizimle çevre yarışına çevrecilik yarışına giremezler.

- 10 yıl içinde bizim diktiğimiz ağa. 2 milyar 800 milyon.Bunun 2 milyarı fidanlık.800 milyonu 3 yaş fidandır.

- Belediye Başkanı seçildiğim zaman İstanbul çoraktı. Hemen yurtdışından 10 yaş ağaçlar ithal ettim. Tem'de ve e-5 te bunları diktim.

- Şimdi oralarda gördüğünüz bütün ağaçları biz diktik.

- Oraya gelen gençler benim 94 teki 95 teki başkanlığımı bilmez. Belki de o zamanlar yoktular.

- CHP'den devraldığımız çöp yığınlarını temizledik.

- Habitat çevre ödülünü aldık. Hava kirliğini o zamanki İstanbullular bilir.Gazeteler maske dağıtırdı bilen bilir.Biz hepsini çözdük.

- Su akmıyordu biz kmlerce öteden su getirdik.

- Taksim'de dürüst niyetle orada olan kardeşim siz Haliç'in nasıl koktuğunu bilir misiniz ? O çamuru temizleyip 650 bin kmlik alan kazandık.Taş ocağını bu hale getirdik.Via Land'i açtık orada.

- Haliç'i Boğaz'a bağladık.

- Acaba Gezi Parkı'nda olanlar bundan haberi var mı ? Bence yok.

LÜTFEN EYLEMLERİNİZE SON VERİN

Türkiye'nin güçlenmesinden rahatsız olanlar var.Hem içeriden hem dışarıdan. Uluslararası medya Türkiye ile ilgili hayırlı haberler verir mi? Görsel medya ve yazılı medya ile iktidarımıza saldırıyorlar.  Ulusal ve uluslararası faiz lobisi ile bunu yapıyorlar.Spekülatörler ne diyorlar? İstanbul Borsa çöktü diyorlar. İstanbul borsa çökerse altında Recep Tayyip Erdoğan değil siz kalırsınız siz. 23 milyar dolar borcumuz vardı. Artık IMF defterini kapattık. Ama bundan rahatsızlar. Bakınız merkez bankasının 27.5 milyar dolar vardı.Şimdi 130 milyar dolar var.

MESELE TAKSİM DEĞİL

Kardeşlerim mesele İstanbul'daki Taksim Gezi Parkı olayı değildir. 15 tane ağacın sökülüp başka yere sökülme olayı değildir.Bu olaylardan önce Gezi Parkı'nın adını bile duymamışlardır. Fakat şunu bilmiyorlar ki Recep Tayyip Erdoğan orada doğup büyüdü. Ben Kasımpaşalıyım. Biz sizlerle gurur duyuyoruz.Biz kimsesizlerin kimsesiyiz. Biz zalimlerin karşısında mazlumların yanındayız. Bu Türkiye'de de böyle yurtdışında da böyle.Bu hep böyle oldu ve hep böyle olacak.

10 yılda 2 milyar 800 milyon adet fidan diktik.Biz çevreciyiz. Çevre sadece yeşil değildir. Çevre de kültür vardır, tarih vardır. Hava kirliliğini kaldırmak, suyu getirmektir. Ben bunları İstanbul'da yaparken aynısını Ankara'da Melih Bey yaptı.  Şimdi bize kalkıp çevrecilik dersi veriyorlar.Ayıptır ayıp.

CHP'Yİ HATIRLAMAZLAR

Şimdi Gezi Parkı'nda olanlar zamanındaki çöpleri,kirliği bilmezler.CHP yönetimini hatırlamazlar onlar. Bu gençler o zamanki çevre ve hava kirliliği bilmezler. Benim Belediye Başkanlığı dönemimde hepsini temizledim. Ama onlar bunu bilmezler,görmezler. Bu millete hakaret edenlere hakkını bildirmek bu milletin görevidir.

Faiz lobisi bu dönemde çok büyük gayret sarfetti. Bu beyler çok rahatsız oldular.Güçlü bir Türkiye'yi istemediler.Şimdi millet olarak bunlara dersini vermek zamanı. Devletin bankaları var.Devletin bankalarından istifade edersiniz.Bana isim verdirmeyin onları zaten biliyorsunuz. Yok hayır isim vermeyeceğim siz zaten iyi biliyorsunuz. Yine tekrarlıyorum aralarından devlet bankaları da var.Siz sanatçılara sesleniyorum. Şimdiye kadar bu iktidardan ne istediniz de alamadınız. Ne istediniz de yok dedik.Bu millete saygı duymayanlar bunun bedelini öderler.

LÜTFEN EYLEMLERİNİZE SON VERİN

İstanbul'da, Ankara'da bu oyuna gelen kardeşlerime sesleniyorum.Lütfen bu eylemlerinize artık son veriniz. Biz bugüne kadar buraya sabırlar geldik. Gel valime söyle olmadı kültür bakanıma söyle olmadı gel bana söyle. Ama yeniçeri ocakları gibi bir oluşuma girerseniz kusura bakmayın.Tavsiyelerin varsa söyle bir katkın olacaksa söyle. Hepsini yaparız. Bu iktidar Türk'ün de Kürt'ün de Laz'ın da herkesin hizmetkarıyız. Bu ülkenin en doğudan en batıya en kuzeyden 76 milyon vatandaşımızın hizmetkarı olduk.

Doğu'ya hiç kimsenin aklına gelmeyen hizmetleri verdik. Benim kardeşlerim biz deseydik ki Hakkari ye havaalanı yapılacak buna inanır mıydınız ? Iğdır'a ve Şırnak'a havaalanı yapılacak deseydik kimse inanmazdı. Bu yıl sonuna kadar Şırnak ve Hakkari havaalanlarını açıyoruz. Biz hizmet üretiyoruz hizmet. Ama bunu görmeyenler var. Onlar varsınlar işgale devam etsinler.

ANKARA'DA MİTİNG VAR

Burada yakmayan,yıkmayan, inşa eden bir topluluk var. Burada polisine,askerine sahip çıkan bir topluluk var. Bu polis bizim polisimizdir. Türk polisidir. Ne dedik tek millet dedik, ne dedik tek vatan, tek bayrak dedik.Bundan sonra da yolumuza da böyle yürüyeceğiz. Cumartesi günü Ankara'da büyük bir miting yapacağız.Ertesi gün de İstanbul mitingini yapacağız.Daha sonra sırayla diğer büyük illerimizde mitingler yapacağız.7 ay sonra seçimler olacak. Biz o zaman sandıkta konuşacağız.

BAŞBAKAN ERDOĞAN HAVALİMANINDA KONUŞTU

Coşkunuz heyecanınız için kalbi şükranlarımı sunuyorum.

Hiç şüphem yok, yola çıkarken ne dedik, biz kefenimizi giyerek bu yola çıktık.

Bu can bu tende oldukça Allah’tan başka kimseye verilecek hesabımız yoktur. Bize bazı marjinal gruplar değil, bize millet hesap sorar. Milletin de hesap yeri sandıktır, sandıkta sorar. Ve bizi millet getirdi, millet götürür. 

Kardeşlerim Ankara Cuma gecesi İstanbul’un, bugün Adana’nın Mersin’in coşkusuna farklı bir coşku katıyor. Ankara bugün çok farklı. Uçakta gelirken yol boyu şu anda bu süreci bekleyenleri gördüm. Ankara Hacı Bayram Veli’nin şehridir, Ankara Hüseyin Gazi Hazretleri’nin şehridir. Ankara Gazi Mustafa Kemal’in şehridir. Ankara merhum Menderes’in, merhum Özal’ın şehridir. "ANKARA GAZİ MUSTAFA KEMAL'İN ŞEHRİ"

İşte bu Ankara bugün bir kez daha başbakanına sahip çıkıyor, başbakanını muhabbetle kucaklıyor. İşte şu Ankara’yı Türkiye görsün.
Günlerdir Ankara’da terör estirenleri değil, Türkiye Ankara’nın bu gerçek fotoğrafını görsün. 

"YAKAN, YIKAN, SALDIRANA ÇAPULCU DENİR"

Ben bu ifadeyi kullanınca rahatsız olmuşlar. Eğer çok rahatsız olduysalar lügate bir baksınlar çapulcu kime denir diye. Oraya baktıkları zaman Başbakan’ın ne kadar isabetli bir ifade kullandıklarını görecekler. Yakan, yıkan, saldıranlara çapulcu denir. 

Dolayısıyla kusura bakmasınlar ama onlara destek verenler de aynı familyada yerini alır. Bu topluluk söyleyeceğini sokak aralarında yakarak yıkarak söylemedi. Karşımdaki topluluk söyleyeceklerini hep sandıkta söyledi.

Ben diyorum ki Gezi Parkı’na çıkacağınıza, Kuğulu’ya çıkacağınıza, yedi ay var sabredin. Yedi ay sonra sandıkta sizlerle görüşelim. Demokrasi diyorsanız özgürlükler diyorsanız hak hürriyet diyorsanız bu şiddetle elde edilmez. Hukuk içerisinde kalarak elde edilir. 

"CAMİYE BİRA ŞİŞELERİYLE GİRDİLER"

Şu ana kadar böyle bir şey gördünüz mü? Yaptıkları iş sadece vurup kırma. Kamunun binalarına saldırma, yakıp yıkma. 
Sivil vatandaşın halkın araçlarını yakıp yıkma. Bununla kalmadılar. Benim başörtülü kızlarıma saldırdılar. Bununla da kalmadılar. Dolmabahçe Camii’ne bira şişeleriyle girmek suretiyle, ayakkabıyla onu da yaptılar. 

Bugün Mersin’de de söyledim. Benim başörtülü kızlarım parya muamelesi gördü. Üniversitelere sokulmadı. Ama hiçbir zaman bunların yaptıklarını yapmadılar.  Sabrettiler, çünkü şuna inanıyorlardı. Sabrın sonu selamettir.

“AİHM BİLE SİYASALLAŞTI”

Bitmedi. Sevgili kardeşlerim, Avrupa’da AİHM bile siyasallaştı. O bile aynı şekilde kararlar verdi. Ama aksi olduğu zaman farklı kararlar çıktı. Şimdi bir başka olay daha var. Ben İspanya’da inancı sebebiyle başını örten kardeşlerime sahip çıkan bir ifade kullandım diye, partimle ilgili kapatma davası açıldı.
Ki bu maddelerden bir tanesiydi. Sevgili Ankaralılar o zamanki ana muhalefetin genel başkanı şu ifadeyi kullandı “Hamd olsun ki Ankara’da savcılar var” dedi. Bunların inancına saygı yok. Çünkü inancına güvenmeyenlerden. Düşünce hürriyetinden korkar bunlar. Niye? Kendi düşünceleri yok.
Biz düşünce hürriyetinden korkmuyoruz. Cumhuriyet tarihinde özgürlükler konusunda, düşünce inanç hürriyeti konusunda iktidarımızın getirdiğini hiçbir iktidar getirmemiştir. 

DARBE DÖNEMİ ARTIK BİTTİ

Bir kere şunu herkes bilsin. Bakınız bugün 27 Mayıs 1960’ta değiliz. Bugün 12 Eylül 1980’de değiliz. 28 Şubat 1997’de değiliz. Bugün 27 Nisan 2007’de neredeysek işte oradayız. Darbe dönemi artık bitti.

Hükümetimizle partimizle en önemlisi de milletimizle demokrasinin hukukun özgürlüklerin en güçlü savunmasını biz yaptık, biz yapıyoruz.
Türkiye’de egemenlik artık milletin elindedir. Şimdi soruyorum, bazı mahfiller de buna dahil. İstanbul’da söyledim. Yine söylüyorum. Eğer kendinize inanıyorsanız, demokrasiye hukuka inanıyorsanız, bu ülkede egemenlik artık milletindir. 

“MİLLET SADECE GEZİ PARKI’NIN İÇERİSİNDE OLANLAR MI?”

Eğer millete saygınız varsa, öyle diyorlar ya. Peki millet sadece Gezi Parkı’nın içerisinde olanlar mı? İstanbul Atatürk Havalimanı’nda bir anda iki saatte oraya toplananlar millet değil mi? Bugün Adana’da benim Mersin’e geçeceğimi öğrenenler millet değil mi? Mersin’de toplananlar millet değil mi? Şu anda Ankara’da toplananlar millet değil mi?

“TORUNUMA DA EZBERLETTİNİZ”

Bunu o kadar güzel söylüyorsunuz ki üç buçuk yaşındaki torunuma da ezberlettiniz. O da “dik dur eğilme bu millet seninle” diyor. İnşallah gün ola harman ola. Çünkü Türkiye’de karar da yetki de söz de milletindir. 

Milletin ve Meclis’in dışında Türkiye’ye yön vermek için hiç kimsenin haddi yoktur. Şimdi önemli bir yere geliyorum. Artık bu ülkede çeteler dönemi bitmiştir. Bu ülkede mafya dönemi bitmiştir. Cunta dönemi geri gelmemek üzere bitmiştir.

“BEDELİNİ AĞIR ÖDEYECEKSİNİZ”

Şunu da söylemem lazım. Faiz lobisi kendine çeki düzen ver. Faiz lobisi yıllarca milletimin alın terini sömürdü. Bundan sonra sömüremeyeceksin. Çok sabrettik. Olay sadece bu lobi oluşturan bir banka iki banka üç banka kim varsa, hepsi için aynı şeyi söylüyorum. Siz ki bize karşı böyle bir mücadeleyi başlattınız, bunun bedelini ağır ödeyeceksiniz. 

“ÜMÜĞÜNÜ SIKARIZ”

Utanmadan, borsayı çökertme çabasının içine girenler. Borsada Tayyip Erdoğan’ın parası yok, çökersen sen çökeceksin. Eğer senin spekülatörlüğünü yakaladığımız anda da ümüğünü sıkarız. 

Geçmişte belki birileriyle anlaşıyordunuz. Bir gecede yüzde 7 bin 500 faizlerle bu ülkeyi sömürüyordunuz. Ama artık o geçmişte kaldı. 
Ana muhalefetin haddini bilmez, kendini bilmez bir milletvekili çıkıyor, benim polisime hakaret ediyor.  Bu polis Türk milletinin polisidir. Hatalar olabilir ama bu hatalar hakaret etmeyi gerektirmez. Polisimizi biz bunlara yedirtmeyiz. Onun da hakkını hukukunu korumak bizim görevimizdir. Bu noktada sokak sokak çatışmalarda atılan taşlarda polisimiz hep yaralandı. 600’ü aşkın polisimiz yaraladı bizim bu olaylarda. Dünyanın değişik yerlerinde bir çok olay yaşıyoruz. Onları sen görmüyor musun haddini bilmez?

“KEM SÖZ KÖTÜ SÖZ SAHİBİNİNDİR” 

Bu ülkenin başbakanına küfredenlerin yanında yer alanlar var bu ülkede. Kem söz kötü söz sahibinindir dedik. Sabrettik yine sabredeceğiz. Ama sabrın da bir sonu var. Onun için de bakınız göstericilerin arkasına sığınmak suretiyle siyaset yapanlar, önce siyasetin ne demek olduğunu öğrensinler.
Sokaktaki kışkırtmalara biz gelmedik. Ama onlar geldi. Artık bugün belirleyici bir güç var. Millet. Milletin ötesinde belirleyici bir güç yok. Hiç kimse umutsuz olmasın. Hiç kimse endişe duymasın.

Nice badireyi aşan Türkiye bunu da aşacaktır. Bakınız sizlere bir şey söyleyeceğim. Biz Türkiye’de şu 10 senede iki milyar sekizyüz milyon ağaç diktik. Bunun iki milyarı sadece fidan. Sekiz milyonu üç yaş ve üstü. On yaş ve üstü ağaçlar var. Şimdi havaalanından çıkıyoruz, kuzey Ankara çıkışı, refüjler. Yeşil düzenlemeleri bu CHP mi yaptı?

İstanbul’a seslendim. Çöp dağlarını kim kaldırdı? Niye CHP’li belediye kaldıramadı? Hava kirliliğini kim giderdi? Niye CHP’li belediye kaldırmadı? Susuzluğu kim giderdi? Niye CHP’li belediye gideremedi?

Ben tabi Taksim Gezi Parkı’ndaki  gençlere sesleniyorum. Ben İstanbul’un belediye başkanıyken siz henüz kucaktaydınız. Daha henüz büyüme dönemindeydiniz. O dönemleri hatırlamıyorsunuz, ama bilesiniz ki bak çevreciliğin içinde su var, yeşil var, temiz kent var. Çevreciliğin içinde tarih var. Kültür var. Bunları biz getirdiniz. 

ANKARA'DAKİ KARŞILAMADAN NOTLAR...

Otobüslerle karşılamaya Başbakan Tayyip Erdoğan’ı Esenboğa Havalimanı’nda karşılamak için hazırlıklar saatler öncesinden başladı.

Esenboğa yolunda trafik Başbakanı karşılamak isteyenlerin oluşturduğu yüzlerce araçlık konvoy ve taksiler nedeniyle kilitlendi. Havalimanına ulaşabilen partililer, VIP Salonu çıkışında ellerinde Türk bayraklarıyla Erdoğan’ın Mersin’den dönüşünü bekledi.

Partililerin “Tek yol sandık”, “Başbakanı yedirmeyiz”, “Yüzde 100 burada”, “Tencere tava, bize hava” gibi pankartlar taşıması dikkat çekti. Havaalanındaki topluluğa zaman zaman kürsüye çıkan Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek seslendi.

Esenboğa Havaalanı’na gelenlerin büyük çoğunluğunun EGO’ya ait otobüslerle taşınması dikkat çekti.

Başkentteki reklam panolarına Başbakan Erdoğan'ı karşılamak için afişler yapıştırıldı.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.