Merkezi Cezaevi’ndeki bazı mahkûmlar TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazdıkları mektubun iletilmesini talep ederek gazeteye gönderdi. Mahkûmlar mektupta, KKTC’de uygulanan İnfaz Yasası ve Şartlı Tahliye Tüzüğü’nün adil uygulanmadığını ileri sürdü.

Deniz ABİDİN

Merkezi Cezaevi’nde bulunan bazı mahkumlar, gazetemize ulaşarak, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazdıkları mektubu Yeni Bakış aracılığıyla iletmek istediklerini belirterek, KKTC’de uygulanan İnfaz Yasası ve Şartlı Tahliye Tüzüğü’nün adil olmadığını ifade etti.

Cezaevi’nde bulunan bazı mahkumlar, KKTC vatandaşı  olarak çok büyük haksızlık ve eşitsizliğe maruz kaldıklarını ifade ederek, KKTC’de uygulanan infaz yasasının TC vatandaşı mahkumları bağlamadığını ve KKTC’de suç işleyen TC vatandaşının mahkumiyetinin sevkini Türkiye’ye yaptığını söyledi. Bu durumun eşitsizliğe ve adaletsizliğe yol açtığına dikkat çeken mahkumlar, KKTC’de suç işleyen TC vatandaşının sevkini Türkiye’ye istemesi durumunda, aynı suçu işleyen KKTC vatandaşı mahkumdan daha az hapis yattığını kaydetti.

KKTC’de yatmakta olan mahkumların açık cezaevi veya ev izni gibi hakkının olmadığına dikkat çeken mahkumlar, TC vatandaşı mahkumlara böyle bir hak tanınırken, KKTC vatandaşı mahkumlara böyle hakların tanınmamasının adil olmadığını belirtti.

Mahkumlar: İnfaz yasası değiştirilerek sonuç alınamayacağı ortada

Mektupta şunlar ifadelere yer verildi, “İnfaz Yasasının iki ülkede farklı olması büyük bir adaletsizlik ve eşitsizlik getirmektedir. Mahkemeler bunu bilmesine rağmen kendi öz yurttaşına gaddarca bir tutum sergilemektedir. Aslında 1988 yılında TC ile KKTC arasında yapılmış olan mahkumların sevk ve iade anlaşmasında o gün itibari ile infaz yasası oranlarında bir sıkıntı olmayıp her iki ülkedeki infaz yasası anıydı. KKTC’de 2005 yılı içinde infaz yasası değiştirildi. Bu eşitsizlik de o günden sonra ortaya çıktı. O dönemin hükümeti suç oranlarında artış gördükleri için infaz yasası oranlarını değiştirdiler. Çok ceza verirsek az suç işlenir mantığını ortaya koydular. Bugün bakıldığında cezaları artırmış olmalarına rağmen, suç oranlarında bir düşüş olmadığı gibi aksine artış oldu. İnfaz yasasını değiştirerek bir sonuç alınamayacağı ortadadır. Suç oranlarındaki artış ekonomi ile ilgilidir. Zorda ya da darda kalmadıkça suç işlenmez. Bu dikkate alındığında suçlunun mahkumlar değil de siyasiler olduğu ortadadır. Ekonomiyi mahkumlar değil, siyasiler yönetir. Siyasetçilerimiz kendi başarısızlıklarının faturasını infaz yasasını değiştirerek, cezaları artırarak biz mahkumlara yani halka kesmişlerdir”

Mahkumlar, siyasilerin yanlış üzerine bir yanlış daha yaparak Şartlı Tahliye Tüzüğü’nü yürürlüğe koyduklarını belirterek, mahkuma verilen cezanın yarısına gelindiğinde mahkumun mahkeme huzuruna ikinci kez çıkarak yargılandığına dikkat çekti. KKTC Anayasası’nda bir mahkum ikinci kez yargılanamaz denildiğini anımsatan mahkumlar, Şartlı Tahliye Kurulu’nun Anayasa’yı ihlal ettiği belirtildi.

Şartlı Tahliye Kurulu’nda torpil dönüyor

Mektup şöyle devam etti, “Biz mahkumlar olarak bu kurula Şartlı Tahliye Mahkemesi diyoruz. Halbuki KKTC Anayasasının 17’nci madde birinci fıkrasında her ne ad altında olursa olsun, adli komisyonlar veya istisnai mahkemeler oluşturulması yasaktır dese de iş bilmez siyasiler her şeyi birbirine karıştırmıştır. Sıradan bir mahkum Şartlı Tahliye Kurulunun karşısına çıktığında “ret” yanıtı almışsa ancak 6 ay sonra yeniden başvuru hakkına sahip olur. Ancak mahkum torpilli ise şartlar değişiyor. Biz buna bire bir şahit olduk. Şefik Çorbacıoğlu isimli bir mahkum Şartlı Tahliye Kurulu karşısına ilk çıktığında ret yanıtı aldı. Ancak 15 gün sonra söz konusu mahkum Şartlı Tahliye Kurulu tarafından serbest bırakıldı. Biz bu olayı hayretler içinde izledik. Ombudsmana kurul hakkında bir mektup ilettik. Konu cezaevi olunca pek de ilgilenilmediğini gördük”

TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslerini duyurmak isteyen mahkumlar, cezaevinin ülkenin aynası olduğunu ifade ederek, cezaevine ayna olarak bakılırsa ülkenin içler acısı durumda olduğunun görülebileceğini  belirtti. Mahkumlar, istedikleri tek şeyin Türkiye’deki infaz yasasının KKTC’ye uyarlanarak eşitsizlik ve adaletsizliğin ortadan kalkması olduğunu ifade ettiler. KKTC vatandaşı mahkumlar olarak, önümüzdeki günlerde KKTC vatandaşlığından çıkmak istediklerini ilgili mercilere ileteceklerini belirterek, vatandaşlıktan çıkarıldıkları takdirde TC vatandaşlığına kabul edilmelerinin en büyük arzuları olduğunu ilettiler.

Mamalı: Mahkumlar arasında eşitsizlik doğuyor

Konuyla ilgili görüşüne başvurulan Avukat Barış Mamalı ise, Suçluların Geri Verilmesi, Mahkeme İlâmlarının Karşılıklı Tenfizi ve Adli Yardımlaşma Yasası’ndan KKTC mahkemelerince cezalandırılıp hapse gönderilen birçok Türkiye vatandaşı hükümlünün bu yasadan faydalanıp Türkiye’ye iade edildiğini ifade ederek, çoğunluğunun uyuşturucu madde, şiddete dayalı suçlar, soygun ve hırsızlıktan mahkum olan kişiler olduğuna dikkat çekti. Mamalı, bu yasaya göre hapis cezası alan TC vatandaşı suçluların, düzenleyecekleri yazılı bir dilekçe ve buna ekleyecekleri bazı belgeler ile birlikte İçişleri Bakanlığı’na müracaat ederek Türkiye’ye iade edilmelerini talep etme hakkına sahip olduklarını söyledi. Mamalı, Bakanlar Kurulu kararı ile suçlunun KKTC’den Türkiye’ye iade edilmesi mümkün olmakla birlikte TC vatandaşlığı yanında KKTC vatandaşlığı olan mahkumların bu iade hakkına sahip olmadıklarını kaydetti.  Mamalı, mahkumlar arasında eşitsizliğin doğduğunu söyleyerek, KKTC’de aynı suçtan yargılanan biri KKTC, diğeri Türkiye vatandaşı olan kişilerden birinin 3 yıl hapis yatırken, diğerinin 5 yıl yattığını belirtti.

“Cezanın Türkiye’de infaz edilmesi daha avantajlı”

Mamalı, şöyle devam etti, “KKTC’de suç işleyen bir kişinin hapiste geçireceği sürede yapılan indirim çok azdır. Ancak Türkiye’de bir suçlu mahkemenin kestiği cezanın bazen yarısını hatta bazen daha da az bir süreyi cezaevinde geçirdikten sonra hapislik uygulaması son bulmaktadır. Bu nedenle cezanın Türkiye’de infaz edilmesi suçlu kişi için çok büyük bir avantajdır. Bu nedenle Türkiye vatandaşı mahkumlar, kendi ülkelerine iade edilmek istemektedirler. Ancak bu şekilde iade edilip hapislik sürelerinin kısalmasıyla da suçlular arasında ciddi bir eşitsizlik ve ayrımcılık yaratılmış olmaktadır”

“Bu uygulama adil değil”

Mamalı, KKTC mahkemelerinin verdiği cezanın bir yerde anlamsız hale geldiğine vurgu yaparak, bu uygulamanın adil olmadığını kaydetti.

Yeni Bakış